8 Eylül 2024 - 4 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Meryem Suresi 43. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yâ ebeti innî kad câenî mine-l’ilmi mâ lem ye/tike fettebi’nî ehdike sirâtan seviyyâ(n)

Gerçekten de ata, sence bilinmeyen bir bilgiye sahip oldum ben, artık bana uy da seni dosdoğru yola ileteyim.

"Babacığım, gerçek şu ki bana, sana gelmeyen (ve bilemeyeceğin İlahi) bir ilim geldi. Artık bana tâbi ol, ki seni düzgün ve doğru bir yola eriştireyim."

Ey babacığım! Sana gelmeyen bilgi bana geldi. Bana uy, seni doğru yola götüreyim.

“- Babacığım, ben, sana gelmeyen bilgilerin, sana verilmeyen ilâhî ilmin kesinlikle bana vahyedildiği kimseyim, peygamberim. O halde bana tâbî ol da, seni doğru, dengeli bir yola, İslâmî hayat tarzına kavuşturayım.”

Ey babacığım! Muhakkak ki bana, sana gelmeyen ilim geldi. Bana uy da seni düzgün bir yola ileteyim.

'Babacığım, gerçek şu ki, bana, sana gelmeyen bir ilim geldi. Artık bana tabi ol, seni düzgün bir yola ulaştırayım.'

Ey babam! Gerçekten bana, sana gelmiyen ilim gelmiştir (Allah'ı bilmişimdir). O halde, bana uy da, seni doğru bir yola ileteyim.

Ey babacığım! Şüphesiz sana gelmeyen bilgi, bana geldi.. Bana uy, sana dosdoğru bir yolu göstereyim.

“Ey babacığım! Bana, senin hiç haberdar olmadığın bir bilgi ulaştı. Öyleyse buna uy ki seni dosdoğru bir yola götüreyim.”

Ey babam! Sende bulunmıyan bilgi, bana gelmiştir; bana uy da, seni doğru yola kılavuzlıyam

“Babacığım! Doğrusu, sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana tabi ol ki seni doğru yola ileteyim.”

Sana vâsıl olmıyan ’ilmin bir kısmı bana bildirildi. Beni ta’kîb it, seni selâmet yoluna sevk ideyim.

"Babacığım! Doğrusu sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana uy, seni doğru yola eriştireyim."

“Babacığım! Doğrusu, sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana uy ki seni doğru yola ileteyim.”

Babacığım! Sana gelmeyen bir bilgi hakikaten bana geldi, bu sebeple bana uy ki seni düz yola çıkarayım.

Babacığım! Hakikaten sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Öyle ise bana uy ki, seni düz yola çıkarayım.

"Babacığım, bana, sana gelmeyen bir bilgi geldi. Beni izle de seni düzgün yola ileteyim."

"Babacığım! Doğrusu sana gelmeyen bir ilim bana geldi. O halde bana uy da, seni doğru bir yola eriştireyim."

 babacığım emin ol bana ilimden sana gelmiyen hakikat geldi, gel bana uy da seni bir düz yola çıkarayım

(Yine demişti ki:) “Ey babacığım! Doğrusu, sana gelmeyen bir ilim, (Allah’tan başkasına ibadet edenlerin azap göreceğine dair bilgiler, peygamber olmam sebebi ile) bana geldi (bildirildi). Bana uy ki, seni dosdoğru (hak) yola ileteyim.

“Ey babacığım! Sana gelmeyen bir ilim¹ bana geldi. O halde bana uy. Ki seni dosdoğru olan yola ileteyim.”

1- Vahiy.

«Ey atam, bana muhakkak ki sana gelmeyen bir ilim gelmişdir. O halde bana uy da seni dümdüz bir yola çıkarayım».

“Ey babacığım! Muhakkak ki ben (bir peygamberim), ilimden sana gelmeyen (bir hakikat) gerçekten bana gelmiştir! Öyle ise bana tâbi' ol ki seni doğru bir yola eriştireyim!”

"Ey babacığım! Şüphesiz bana (sana ulaşmamış olan) hakikat bilgisinden bir pay ulaşmış bulunuyor; öyleyse bana tabi ol ki, (bana gelen o hakikat bilgisiyle) seni dosdoğru bir yola yönlendireyim!"

“Ey Babacığım! Sana gelmemiş bir bilgi, şüphesiz bana geldi. Bana tabi ol ki, bende seni doğruluk seviyesi en yüksek bir yola ileteyim.”

Ey babacığım! İşte sana gelmiyen bilim bana gelmiştir. Öyleyse, bana uy da doğru yola ileteyim.

«—- Babacığım! Sana müyesser olmayan bilgi bana müyesser oldu. Bana tabi ol ki seni doğru yola götüreyim.

“Ey babacığım, muhakkak ki sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana tabi ol ki, seni dosdoğru bir yola çıkarayım.”

“Babacığım! Şüphesiz sana gelmeyen bir ilim geldi bana. Artık bana tabi ol, seni düzgün bir yola hidayet edeyim.”

“Babacığım; inan ki, senin ve peşinden gittiğin şu insanların hiç bilmediği bir bilgi ulaştı bana, o hâlde bana uy ki, seni dosdoğru yola ileteyim.”

“Babacığım! Sana gelmemiş İlim’den (Bilgi’den) bana geldi; bana tâbi’ ol; seni düz bir yola eriştireyim”.

Babacığım! Ben, senin farkında olmadığın bir takım ilahî bilgilere sahibim. Bana 'olur' de, seni doğru yola götüreyim.

"Babacığım! Bana Rabbimden senin bilmediğin bilgi geldi. Bana uy! Seni düzgün bir yola ileteyim.”

Ey babacığım! Şüphesiz ki sana gelmeyen bir ilim (Allah tarafından) bana geldi. Bana uy ki sana düzgün (doğru) yolu göstereyim.

(Devamla): “Ey babacığım! Gerçekten bana, sana gelmeyen bir ilim geldi. Hemen bana uy da seni hak yola ulaştırayım.”

“Ey babacığım, gerçek şu ki, senin hiç haberdar olmadığın bir bilgi ışığı ³² ulaştı bana; öyleyse bana uy ki seni dosdoğru bir yola çıkarayım.

32 Yani, zihinsel sezgi ve çıkarsama yoluyla Allah’ın varlığını ve birliğini tanıma bilinci (karş. 6:74-82).

Babacığım, gerçekten bana, sana gelmeyen bir bilgi/vahiy gelmiştir. Öyleyse bana uy da seni dosdoğru yola yönlendireyim. 6/74...85, 2/124...135, 3/65...68, 14/35...41, 16/120…123, 22/78, 26/69...103, 60/4...6

“Ey babacığım! İnan ki bana, sana ulaşmamış olan hakikat bilgisinden bir pay ulaşmış bulunuyor;[²⁵⁰²] öyleyse bana uy ki, seni dosdoğru bir yola yönlendireyim!”

[2502] O bilgiye ulaşmak uğruna Hz. İbrahim’in sarfettiği çaba için bkz: 6:76-78.

(Oğlun olduğum için beni küçük görsen de bil ki) Sana gelmeyen ilim, Rabbim'den bana ihsan buyurulmuştur!.. Artık bana tabi ol da, seni doğru (düz) yola ileteyim.

"Babacığım! Doğrusu, sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana uy ki seni doğru yola ileteyim. "

Ey atacığım! Muhakkak ki, ilimden sana gelmeyen, bana gelmiştir. Artık bana tâbi ol, seni bir doğru yola eriştireyim.»

“Babacığım, sana ulaşmayan bir ilim, geldi bana, ne olur bana tâbi ol da seni dümdüz bir yola çıkarayım”

Babacığım, bana sana, gelmeyen bir bilgi geldi; bana uy, seni düzgün bir yola ileteyim.

"Ey Babam! Tahkîk bana 'ilimden sana gelmeyen şey geldi. Bana ittibâ' it ki seni doğrı yola götüreyim."

Ey babacığım! Sana gelmemiş olan bir bilgi bana geldi. Bana uy da sana düzgün bir yol göstereyim.

Babacığım, gerçekten bana, sana gelmeyen bir bilgi gelmiştir. Hadi bana uy da seni dosdoğru bir yola ileteyim.

“Babacığım, sana gelmeyen bir bilgi bana ulaşmış bulunuyor. Bana uy ki seni doğru bir yola ulaştırayım.

"Babacığım, bana ilimden, sana ulaşmayan bir nasip geldi. O halde bana uy ki, seni düzgün bir yola ileteyim!"

“iy atam! bayıķ ben geldi baña 'ilmden ol nesene kim gelmedi saña pes uyġıl baña yol gösterem saña ŧoġru yol.”'

Yā atam, taḥḳīḳ baña geldi ‘ilmden, ol nesne ki saña gelmeyüpdür. Pesbaña uy ki saña doġru yol gösterem.

Atacan! Həqiqətən, sənə gəlməyən bir elm (peyğəmbərlik) mənə gəlmişdir (sənə müyəssər olmayan bir şey mənə müyəssər olmuşdur). Ardımca gəl ki, səni (Allahın buyurduğu) doğru bir yola çıxardım!

O my father! Lo! there hath come unto me of knowledge that which came not unto thee. So follow me, and I will lead thee on a right path.

"O my father! to me hath come knowledge which hath not reached thee:(2494) so follow me: I will guide thee to a way that is even and straight.(2495)

2494 Some are more receptive to Light than others. It is their duty and privilege to guide and point to the right Way. 2495 Sawiyan —right, smooth, ev... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.