19 Ocak 2025 - 19 Receb 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Meryem Suresi 38. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Esmi’ bihim veebsir yevme ye/tûnenâ(s) lâkini-zzâlimûne-lyevme fî dalâlin mubîn(in)

Neler duyacaklar, neler görecekler bize geldikleri gün; fakat zalimler, bugün, apaçık bir sapıklıkta.

(Bir bilseler) Bize gelecekleri (va’ad ettiklerimizin gerçekleşeceği) gün neler işitecekler, neler görecekler!.. (Şaşkınlığa ve perişanlığa düşecekler.) Ama bugün, o zalimler, açık bir sapkınlık içindedirler.

Bizim karşımıza çıkacakları gün, neler işitecekler, neler görecekler! Ama bugün yaratılışa aykırı hareket ederek yaşayanlar, apaçık bir sapıklık içindeler.

Bizim huzurumuza yargılanmaya gelecekleri gün ne dehşetli şeyler işitecekler, ne dehşetli şeyler görecekler. Fakat bugün zâlimler, müşrikler ilâhî kelâmı, doğru bilgileri tahrif edenler, tamamen başlarına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içindedirler.

Onlar bize geldikleri gün ne müthiş duyar, ne müthiş görürler! Ancak zalimler bugün açık bir sapıklık içindedirler.

Bize gelecekleri gün, neler işitecekler, neler görecekler. Ama bugün o zalimler apaçık bir sapıklık içindedirler.

Onlar bize gelecekleri gün, neler işitecekler, neler görecekler! Fakat o zalimler, bugün açık bir sapıklık içindedirler.

Bize gelecekleri gün, çok iyi işitir ve çok iyi görürler. Fakat zalimler büyük bir sapıklık içindedirler.

Bize gelecekleri gün, ne güzel işitecekler ve ne güzel görecekler! Fakat, haksızlık yapanlar o gün apaçık bir şaşkınlık içindedirler.

Bize geldikleri gün, neler işitecekler, neler göreceklerdir, zalimlere o gün açık sapkınlıktadır

Onlar, bizim huzurumuza çıkacakları gün (başlarına gelecek olanları) ne iyi duyacaklar ve ne iyi görecekler (bir bilsen)! Fakat o zalimler (buna rağmen) bugün (hâlâ) apaçık sapıklık içindedirler.

Ânlara ismâ’ it, bizim huzûrumuza çıkacakları güni göster. Bugün zâlimler âşikâr dalâletdedirler.

Bize geldikleri gün neler görüp neler işitecekler! Ama zalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler.

Bize gelecekleri gün (gerçekleri) ne iyi işitip ne iyi görecekler! Ama zalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler.

Onlar, bizim huzurumuza çıkacakları gün öyle bir işitirler ve öyle bir görürler ki! Ne var ki o zalimler bugün tam bir sapkınlık için¬dedirler.

Onlar, bizim huzurumuza çıkacakları gün (başlarına gelecek olanları) ne iyi duyarlar ve ne iyi görürler (bir görsen)! Fakat o zalimler bugün açık bir sapıklık içindedirler.

Bize geldikleri gün onları dinle ve seyret! Zalimler, o gün apaçık bir sapıklık içindedirler.

Bize gelecekleri gün, neler işitecekler, neler görecekler! Fakat o zalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler.

Neler işidecek neler görecekler onlar bize gelecekleri gün, lâkin o zalimler bugün açık dalâl içindeler

(Resûlüm! O kâfirlerin, hakka/hakikate karşı, manen kör ve sağır olduklarına aldırma, onlar hesap vermek üzere, manevi) huzurumuza geldikleri gün, hakkı öyle güzel işitecek, öyle güzel görecekler ki! Fakat o zâlimler bugün (dünyada, inatla) apaçık bir sapkınlık içindedirler.

Bize gelecekleri gün, onlara gerçekler işittirilir ve gösterilir. Ne var ki zalimler, bugün apaçık bir şaşkınlık içindeler.

Onlar bize gelecekleri gün neler işidecekler, neler görecekler! Fakat o zaalimler (buna rağmen) bugün (haalâ) apaçık sapıklık içindedirler.

(Onlar) bize gelecekleri gün neler işitecekler, neler görecekler! Fakat zâlimlerbugün (başlarına gelecek olanı düşünmeyerek) apaçık bir dalâlet içindedirler.

Onlar, bize gelecekleri gün (başlarına gelecek olanları) ne iyi duyacaklar ve ne iyi görecekler (bir bilsen)! Fakat o zalimler (buna rağmen) bugün (hâlâ) açık bir sapıklık içindedirler.

Onları dinle, bize geldikleri gün onlara bak. (Meryem oğlu İsa hakkında Allah’a iftira edip) Haksızlık yapanlar bu gün apaçık sapıklık içinde olacaklardır.

Bize gelecekleri gün onların işitecekleri, görecekleri var! Ancak, kıyıcılar bugün yine de sapkınlık içindedirler.

Onlar, bize geldikleri gün Hakkı ama ne işitecekler! Ne görecekler! Fakat zâlimler o gün aşikâr bir sapıklık içindedirler.

Bize gelecekleri gün onlar ne güzel işitirler ne güzel görürler. Fakat zalimler o gün apaçık bir dalalet içindedirler.

Bize gelecekleri gün, ne kadar iyi işitecek, ne kadar da iyi görecekler! Ama bugün o zalimler apaçık bir sapıklık içindedirler.

Huzurumuza geldikleri gün, gerçekleri öyle güzel işitecek, öyle güzel görecekler ki! Fakat bu zâlimler, bugün kulaklarını ve gözlerini hakîkate kapayarak apaçık sapıklıkta diretiyorlar.

Bize gelecekleri gün, onları ne işitti ve gördü! Ama Zâlimler, o gün açık bir sapkınlık içindedir. 

O gün bizim karşımıza gelirken gözleri ve kulakları öyle bir açılacak ki!... Ama İsa'ya saygısızlığa hâlâ devam ediliyor.

Gerçekler hakkında ihtilafa düşenlere, yalan yanlış iftirada bulunanlara, hesap günü gerçekler gösterilir. Artık onlar bütün gerçeği görmüşlerdir. Dünyada yaptıkları sapıklıkların farkına varırlar.

Huzurumuza gelecekleri gün (gerçeği) nasıl da duyacak ve nasıl da görecekler! Fakat o zalimler, bugün apaçık bir şaşkınlıktadır.

Onlar, Bizim huzurumuza gelince (başlarına gelecekleri) ne güzel işitir, ne de güzel görürler!¹ Fakat bugün o zâlimler, tam bir sapkınlık içerisindedirler.

1 Âyetin bu bölümü; meâllerde “...Bizim huzurumuza gelince neler işitir, neler görürler!” şeklinde tercüme edilmiştir. Ancak bu fiillerin “teaccüb fii... Devamı..

Bizim karşımıza çıkacakları o Gün, [gerçeği] nasıl da apaçık işitecek ve görecekler! Ne var ki, bu zalimler o gün artık aşikar bir biçimde bir kere yoldan çıkmış bulunacaklar:

Bizim huzurumuza geldikleri o gün, her şeyi öyle bir işitecek ve öyle bir görecekler ama o gün bu yanlışta ısrar eden zalimler tam bir şaşkınlık içinde olacaklar. 18/49, 21/47, 69/18, 75/10...19

Bize gelecekleri o günde bir güzel işitecek, bir güzel görecekler![²⁴⁹⁶] Fakat zalimler, o gün aşikâr bir biçimde yoldan sapmış bulunacaklar.

[2496] Görecekleri ve duyacakları karşısında şaşkına döneceklerini ifade eden taaccüb kalıbı. Bunu bir “tehdit” olarak anlamak da mümkündür. İbarenin ... Devamı..

Huzurumuza geldiklerinde onlar, neler işitecekler, neler görecekler! (Gerçeği görüp anlayıp diz üstü çökecekler, pişman olacaklar; Rablerinin noksan sıfatlardan münezzeh olduğunu ve İsa'nın da ancak Onun kulu olduğunu itiraf edecekler.) Ne var ki o zalimler bu gün apaçık bir sapıklık içindedirler!

Bize gelecekleri gün ne iyi işitip ne iyi görecekler!

Bize gelecekleri gün neler işitecekler ve neler göreceklerdir. Fakat o zalimler bugün pek zahır bir sapıklık içindedirler.

Neler işitecek, neler görecekler onlar, huzurumuza gelecekleri gün! Gerçeği pek güzel anlayacaklar o gün. Ama zalimler o gün tam bir şaşkınlık içindedirler.

Bize geldikleri gün ne güzel işitir, ne güzel görürler. Ama o zalimler, bugün apaçık sapıklık içindedirler!

Kâfirler bizim huzûrumuza geldikleri günde fevkal'âde işidir ve görir olurlar. (Dünyâda hakkı görmez ve işitmezlerdi) Lâkin zâlimler âşikâr dalâletdedirler. (Görmeleri fâide virmez.)

Bize gelecekleri gün ne güzel işitecekler ve ne iyi göreceklerdir! Ama yanlışlar içindeki o kimseler bugün açık bir sapkınlık içindedirler.

Bize geldikleri gün, neler görüp işitecekler. Ne var ki zalimler, bugün apaçık bir fasıklık içindedirler.

Huzurumuza getirildiklerinde neler işitecek, neler görecekler! Fakat bugün o zalimler apaçık bir sapıklık içindeler.

Bize gelecekleri gün neler işitecekler, neler görecekler! Fakat o zalimler bugün, açık bir sapıklık içindedirler.

[160b] ne gey işidür bunlar daħı ne gey görür bunlar bize gelesileri gün!" lįkin žālimler bugün azġunlıķ içindedür bellü.

İşitdür anlara mevā‘idini, göster daḫı ol günüñ ‘iḳābını ki bizüm ḥażretümüzeduralar. Lākin ẓālimler ol günde ol günde bellü azġunluḳ içindedür.

(Sən indi onların özlərini karlığa, korluğa vurmalarına baxma!) Onlar Bizim hüzurumuza gələcəkləri gün (qiyamət günü hər şeyi) elə yaxşı eşidəcək, elə yaxşı görəcəklər ki! Lakin zalımlar bu gün açıq-aşkar bir zəlalət içindədirlər (haqq yoldan aşkar azmışlar).

See and hear them on the Day they come unto Us! Yet the evil doers are today in error manifest.

How plainly will they see and hear, the Day that they will appear before Us! but the unjust today are in error manifest!(2490)

2490 Cf. 50:20-35, and that whole passage, where the Resurrection is described. (R).


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.