Feetet bihi kavmehâ tahmiluh(u)(s) kâlû yâ meryemu lekad ci/ti şey-en feriyyâ(n)
Çocuğunu kucağına alıp kavmine gelince ey Meryem dediler, gerçekte de pek büyük bir iş işledin.
Böylece Onu (Hz. İsa’yı kucağında) taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki: "Ey Meryem, sen gerçekten (çok kötü ve) şaşırtıcı bir şey yapmışsın!"
Bir süre sonra, çocuğunu kucağında taşıyarak kavmine döndü. “Ey Meryem!” dediler. “Sen gerçekten tuhaf bir iş yaptın.
Sonra Meryem kucağında Îsâ ile kavmine geldi.
“Ey Meryem, sen görülmemiş bir şey, korkunç bir şey yaptın.” dediler.
Nihayet onu yüklenerek kavmine getirdi. Dediler ki: "Ey Meryem! Andolsun sen şaşırtıcı bir şey yaptın!
Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki: 'Ey Meryem, sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın.'
Sonra ona (çocuğu İsâ'yı) yüklenerek kavmine getirdi. Ona dediler ki: “- Ey Meryem! Doğrusu, sen acaip bir şey (babasız çocuk) getirdin.
Sonra onu taşıyarak kavmine getirdi: “Ey Meryem! Andolsun, sen çok acayip bir şey getirdin.”
Nihayet onu kucağında taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki: “Ey Meryem! Hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın!”
Meryem onu yüklenerek, ulusuna gelincek dediler ki: «Ey Meryem! Ne kötü bir iş getirdin
Bir süre sonra bebeğini kucağına alıp yakınlarının yanına döndü. (Bebekle döndüğünü gören yakınları) dediler ki: “Ey Meryem, sen çok utandırıcı bir suç işledin.”
27, 28. Meryem çocığı kucağına alub kavmi nezdine gitdi. "Ey Meryem senin başına gelen çirkin bir vak’adır, Ey Hârûn’un hemşiresi senin pederin sû-i ahvâl sâhibi değil idi vâliden de fenâ kadın değil idi bu çocuk nasıl hâsıl oldı?" didiler.
27,28. Çocuğu alıp kavmine getirdi, onlar: "Meryem! Utanılacak bir şey yaptın. Ey Harun'un kızkardeşi! Baban kötü bir kimse değildi, annen de iffetsiz değildi" dediler.
Kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. Onlar şöyle dediler: “Ey Meryem! Çok çirkin bir şey yaptın!”
Sonra çocuğu kucağına alarak topluluğuna getirdi. Dediler ki: “Ey Meryem! Gerçekten sen çirkin bir şey yaptın!
Nihayet onu (kucağında) taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki: Ey Meryem! Hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın!
Onu alıp halkına getirdi. "Meryem, sen şaşılacak bir şey işledin!," dediler.
Sonra Meryem onu (İsa'yı) yüklenerek kavmine getirdi. Onlar (hayretler içinde şöyle) dediler: "Ey Meryem! doğrusu sen görülmemiş bir şey yaptın."
Derken onu yüklenerek kavmine getirdi, hey Meryem! Dediler: alimallah yumurcak bir şey getirdin
Nihâyet onu (Îsâ’yı, kucağında) taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki: “Ey Meryem! Gerçekten sen (daha önce atalarımızda görülmemiş) korkunç, çirkin bir iş yaptın!
Sonra onu kucaklayarak halka getirdi. Dediler ki: “Ey Meryem! Doğrusu sen olmayacak bir şey yaptın.”
Derken onu yüklenerek kavmine getirdi. Dediler: «Hey Meryem, andolsun sen acâib bir şey yapmışsın».
Nihâyet (Meryem) onu (çocuğu) yüklenip kavmine getirdi. (Onlar) dediler ki: “Ey Meryem! Gerçekten görülmemiş (kötü) bir iş yapmışsın!”
(Bir zaman) sonra onu (çocuğunu) kavminin yanına taşıyarak getirdi. (Onlar evli olmayan Meryem’in bir çocuğu olduğunu görünce) Dediler ki: Ey Meryem! Gerçekten sen iğrenç bir şey yapmışsın!*
Meryem çocuğu taşıyarak kavmine getirdi. Kavmi ona “Ey Meryem gerçekten çocuk peydahlamakla çok kötü bir iş yaptın” dediler.
Meryem çocuğu yüklenip ulusuna getirdi. Dediler: "Ey Meryem! Ant olsun ki şu senin yaptığın iş çok çirkin.
Nihayet kucağında çocukla kavmine gelince onlar dediler ki: “Ey Meryem! Çok çirkin bir şey yaptın!”
Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki: “Ey Meryem, sen gerçekten görülmemiş bir şey yaptın.”
Böylece Meryem, kalbi huzur ve güvenle dopdolu bir hâlde, çocuğunu kucağına alıp halkın içine çıktı. Onu bu hâlde gören önyargılı insanlar, olup bitenleri sormaya bile gerek görmeden, “Ey Meryem!” dediler, “Sen ne çirkin bir iş yaptın öyle!”
Derken onu yüklenerek kavmine getirdi. Dediler ki:
“Ey Meryem! Gerçekten görülmemiş (uyduruk) bir şey yaptın!”.
Kucağında bebekle halkın karşısına çıktı. Kalabalık: " Meryem! Aaa! Herhalde sen, çok kötü bir iş yapmış olmalısın!
Meryem doğumdan sonra oğluyla insanlar arasına geldi. Etrafına toplanan insanlar dediler ki: "Ey Meryem! Sen çok tuhaf bir iş yaptın!"
Onu (çocuğunu) taşıyarak kavmine getirmişti. Demişlerdi ki: “Ey Meryem! Şüphesiz ki sen çok iğrenç bir şey yaptın!
Sonunda çocuğunu, (kucağına) alarak kavmine getirdi. (İnsanlar ona): “Ey Meryem! Hakikaten sen acayip bir şey yaptın!” dediler.
Daha sonra Meryem çocuğu kucağına alıp halkının yanına getirdi. – Onlar: Ey Meryem, çirkin ve utanılacak bir iş yapmışsın! Dediler. 3/33...47, 19/17...34
Nihayet, onu alarak kavminin yanına döndü. “Ey Meryem!” dediler, “Doğrusu sen dehşet bir iş işlemişsin![²⁴⁸⁴]
Meryem doğan oğlunu kucağında taşıyarak kavmine getirdi. Meryem'i kucağında bir bebek ile gördüklerinde, onlar: "Ey Meryem, sen gerçekten çok iğrenç bir şey yapmışsın!
(Meryem) onu/İsa’yı taşıyarak kavmine getirdi: Ve "Ey Meryem, dediler, sen tuhaf bir iş yaptın. " dediler
Artık onu yüklenerek kavminin yanına getirdi. Dediler ki: «Ey Meryem! Doğrusu pek büyük, çirkin bir şey ile gelmiş oldun.»
Onu kucağına alıp akrabalarına getirdi. “Kız Meryem! dediler, sen ne tuhaf bir şey yapmışsın öyle! ”
(Meryem) onu taşıyarak kavmine getirdi: "Ey Meryem, dediler, sen tuhaf bir iş yaptın."
Meryem oğlı kucağında olarak kavminin yanına geldi. (Onı görenler) "Ey Meryem! Ne kadar çirkin şeyle geldin"
Çocuğu kucaklayıp halkına getirdi. Dediler ki “Meryem! Kendini iğrenç bir hale düşürmüşsün.
Sonra çocuğu alıp kavmine getirdi.-Ey Meryem, utanılacak bir iş yaptın! dediler
Böylece onu kucağına alıp kavmine getirdi. “Ey Meryem,” dediler. “Sen pek tuhaf birşey yapmışsın.
Meryem, onu taşıyarak toplumuna getirdi. "Ey Meryem, dediler, şaşılacak bir iş yaptın!"
pes getürdi meryem 'įsā’yı ķavmına götürür-idi anı meryem eyittiler ķavmı “iy meryem! bayıķ geldüñ neseneye 'ažįm.”
Pes ‘Īsāyı götürüp ḳavmine getürdi. Eyitdiler: Yā Meryem, taḥḳīḳ sen ya‐man iş işledi‐sen, didiler.
(Məryəm) uşağı götürüb öz adamlarının yanına gəldi. Onlar dedilər: “Ey Məryəm! Sən çox əcaib bir şeylə (atasız uşaqla) gəldin! (Və ya çox çirkin bir iş gördün!)
Then she brought him to her own folk, carrying him. They said: O Mary! Thou hast come with an amazing thing.
At length she brought the (babe) to her people, carrying him (in her arms). They said: "O Mary! truly an amazing thing hast thou brought!(2480)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |