Vehuzzî ileyki biciż’i-nnaḣleti tusâkit ‘aleyki rutaben ceniyyâ(n)
Hurma ağacını silk, sana terütaze hurmalar dökülecek.
"Hurma dalını da kendine doğru silkele, üzerine henüz yeni olgunlaşmış taze hurma dökülüversin."
Hurma ağacını, kendine doğru silkele ki, üzerine olgun, taze hurmalar dökülsün.
“Hurma yüklü ağacı kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün.” dedi.
Hurma dalını kendine doğru salla üzerine yeni olmuş taze hurmalar dökülsün.
Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine henüz oluşmuş-taze hurma dökülüversin.'
Hurmanın da dalını kendine doğru silkele, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülsün.
Hurma dalını kendine doğru salla! Taptaze hurmalar sana dökülsün.
“Hurma ağacının gövdesini kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün.”
Hurma ağacını depretesin de, olgun, taze hurma düşsün sana!
“Haydi, hurmanın dalını kendine doğru çekerek silkele de üzerine olgun ve taze hurmalar dökülsün.”
"Hurma ağacını sars olmuş meyveler önüne düşer.
24,25. Onun altından bir ses kendisine şöyle seslendi: "Sakın üzülme, Rabbin içinde bulunanı şerefli kılmıştır. Hurma ağacını kendine doğru silkele, üstüne taze hurma dökülsün.
“Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma dökülsün.”
(Şu) hurma ağacını da kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma -dökülsün.
«Hurma dalını kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün.»
"Hurmanın dalını kendine doğru silkele, üzerine olgun hurmalar dökülsün."
"Hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülsün."
Hurmanın da dalını kendine doğru silkele, üzerine derilmiş tâze hurmalar dökülsün
(O dayanmış olduğun, kuru) hurma (ağacının) dalını kendine doğru silkele de, üzerine olgunlaşmış taze hurma dökülsün.
Hurma ağacını silkele. Üzerine olmuş taze hurmalar dökülsün.
24,25,26. Aşağısından ona şu nida geldi: «Tasalanma, Rabbin senin alt (yan) ında bir su arkı vücûda getirmişdir. Hurma ağacını kendine doğru silk, üstüne derilmiş taze hurma dökülecekdir. Artık ye, iç. Göz (ün) aydın olsun. Eğer beşerden her hangi birini görürsen «ben, de, o çok esirgeyici (Allaha) oruç adadım. Onun için bu gün hiç bir kimseye kat'iyyen söz söylemeyeceğim.»
“Hem hurma ağacını kendine doğru silkele ki üzerine tâze hurmalar dökülsün!”(4)
Hurma dalını da, kendine doğru silkele ki, üzerine olgun, taze hurmalar dökülsün.*
“Hurma ağacının bir dalını kendine doğru silkele ki, sana taze hurma dökülsün” diye seslendi.
Bu hurma ağacını salla. Üzerine olmuş yaş hurmalar dökülecektir.
24, 25. Aşağısından ona bir nida geldi: Mahzun olma Rabbin ayağının altından küçük bir çay akıtmıştır, hurma ağacının kütüğünü kendine doğru salla. Ondan sana taze hurma düşer.
“Hurma ağacının gövdesini kendine doğru salla/silkele, üzerine (dalından) kopmuş taze hurma dökülsün.”
“Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülüversin.”
“Hurma ağacını kendine doğru silkele, kucağına taptaze hurmalar dökülecek.”
“Hurma’nın kütüğünü kendine doğru çek! Taze turfanda olmak üzere senin üzerine (kucağına) düşsün!”.
Hurma kütüğünü kendine doğru sallarsan üzerine taptaze meyveler dökülecektir.
"Hurma dalını kendine doğru silkele! Taze hurmalar dökülsün!"
Hurmanın gövdesini kendine doğru silkele ki (ağaç) sana taze hurma döksün. [*]
24,25. (Bulunduğu yerin) aşağısından (melek) ona: “(Ey Meryem) tasalanma! Rabbin senin alt yanında bir akarsu¹ yarattı. Hurma (ağacının) dalını kendine doğru salla² da üzerine taze hurma dökülsün.” dedi.
Şimdi hurmanın gövdesini kendine doğru silkele, taze hurma dökülsün.
Haydi hurma dalını kendine çekerek silkele de üzerine taze hurmalar dökülsün. 3/33...47, 19/17...34
haydi, hurma dalını kendine doğru silkele, üstüne taze ve olgun hurmalar dökülsün;
Şu kuru hurma dalını kendine doğru silkele de, üzerine, taze olgun hurmalar dökülsün!.. (Doğacak o güzide oğlunun Rabbinin izniyle gösterdiği bu mucizeyi gözlerinle gör de sevin)
"Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma dökülsün. "
«Hurma ağacını kendine doğru silkele, üzerine taze hurma döküIüversin.»
“Haydi, hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine taze hurmalar dökülsün. ”
Hurma dalını sana doğru silkele, üzerine olmuş, taze hurma dökülsün.
"O kurı hurma ağacının dalını salla, üstüne taze ve lezîz hurmalar düşecekdir"
Bu hurma ağacını kendine doğru salla da üzerine taze olgun hurma dökülsün.
Hurma dalını kendine doğru salla, üstüne taze hurma dökülsün.
“Hurmanın dalını kendine doğru silkele; sana taze hurma dökülsün.
"Hurma ağacının kütüğünü kendine doğru salla, üzerine olgun, taze hurma dökülecektir."
“daħı depret sendin yaña özdegini ħurma aġacınuñ düşe üzerüñe pes ħurma dirilmiş.”
Daḫı silkesin elüñle ḫurmā aġacınuñ budaḳlarını, düşer senüñ üstüñe tāzeḫurmā, didi.
(Qurumuş) xurma ağacını özünə tərəf silkələ, üstünə təzə yetişmiş (xurma) tökülsün!
And shake the trunk of the palm tree toward thee, thou wilt cause ripe dates to fall upon thee.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |