Veberran bivâlideyhi velem yekun cebbâran ‘asiyyâ(n)
Anasınababasına iyilik ederdi ve cebbar ve asi değildi.
Ana ve babasına iyilikle yaklaşan (bir itaatkâr)dı ve asla isyan eden bir zorba değildi.
Anababasına iyilik ederdi, zorba ve âsî de değildi.
Ana-babasına saygılı ve iyi davranırdı. Hiç zorba ve isyankâr olmadı.
Anne babasına iyi davranırdı. İsyankâr bir zorba değildi.
Ana ve babasına itaatkardı ve isyan eden bir zorba değildi.
Ebeveynine de ihsankârdı, zorba ve isyankâr değildi.
Ana-babasına çok iyi idi. Zorba ve isyankâr değildi.
Ana babasına çok iyi davranırdı; isyankar bir zorba değildi.
Anasına, atasına iyi davranır, o zorba değildir, azgın değildir
O, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. Zorluk çıkaran dik kafalı, saygısız birisi değildi.
13, 14. Müşfik ve hulûs-u kalbe mâlik idi muttakî ve ebeveynine karşu merhametli idi aslâ cabbâr ve ’âsî değil idi.
12,13,14. "Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl" deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik. O, Allah'tan sakınan ve anasına babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, baş kaldıran bir zorba değildi.
12,13,14. (Yahya, dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) “Ey Yahya, kitaba sımsıkı sarıl” dedik. Biz, ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allah’tan sakınan, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi.
Anne babasına çok iyi davranırdı; zorba ve âsi değildi.
Ana-babasına çok iyi davranırdı; o, isyankâr bir zorba değildi.
Ana babasına karşı iyi davranırdı, asla bir zorba ve isyankâr olmadı.
Anne ve babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, zorba ve isyankâr değildi.
Ve valideynine ihsankâr idi, cebbar, isyarkâr değil idi
(Yahyâ) anne-babasına karşı (gâyet saygılı ve) çok iyi davranan biriydi, (onlara) başkaldıran bir zorba değildi.
12,13,14. (Yahyâyi ihsan etdik ve ona çocukluğunda:) «Ey Yahya, kitabı kuvvetle tut» (dedik). Henüz sabî iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan (ona) bir kalb yumuşaklığı ve (günâhlardan) temizlik (verdik). O, çok müttekıy idi. Anasına, babasına da itaatkârdı. Bir serkeş ve aasî değildi.
Ve ana-babasına iyilik eden bir kimse idi; zorba ve isyankâr değildi.
Ve ana-babasına çok iyi davranırdı; o, hiçbir zaman zorba ve isyankâr (kaba ve dik başlı) biri olmadı (çok mütevazı idi).
Ana babasına karşı hep iyilikler yaptı, asla onlara zorbaca davranmadı ve isyan etmedi.
anasına, babasına karşı iyilik edici idi, zorba, baş kaldırıcı değildi.
O, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi.
Ana ve babasına itaatkârdı ve isyan eden bir zorba değildi.
Ve annesine. babasına son derece iyi davranan hayırlı bir evlat idi; kaba ve dik başlı biri değildi.
Ana-babasına çok iyi / ergin iyi biriydi; âsi zorba değildi.
Anne-babasına karşı saygılıydı. Hiçbir zaman kaba ve asî olmadı.
O anasına babasına iyilik edenlerden oldu. Rabbine hiçbir zaman başkaldıran olmadı. Zorbalardan da değildi. İnsanlara adil davranmayı onların haklarına saygı göstermeyi hayatının temeli yaptı.
Ona ana babasına iyilik yapmasını (emretmiştik); [*] o da asi zorba biri değildi. [*]
O anne ve babasına itaatkâr bir kimse idi ve isyankâr (bir) zorba değildi.
ve ana-babasına karşı saygı ve gözetme tavrı içinde; asla zorba ya da dik başlı biri değildi.
Anne ve babasına oldukça iyi davranırdı. Onlara karşı asla zorba ve isyankâr biri olmadı. 4/36, 6/151, 17/23, 18/74-80, 29/8, 31/14
ana-babasına karşı da oldukça iyi davranırdı; nitekim o hiçbir zaman isyankâr bir zorba olmadı.
Anasına ve babasına asla karşı gelmeyen, sevgi ve saygı gösteren bir evlat idi o!
Ana babasına iyilik edici ve baş kaldıran bir zorba değildi.
Ve anasıyla babasına ita-atkâr idi ve bir zorba, isyankâr değildi.
12, 13, 14. “Yahya! Kitaba var kuvvetinle sarıl! ” dedik ve henüz çocuk iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan bir merhamet, arı duru bir gönül de ihsan ettik. O, Allah'ı sayıp günahtan sakınan bir insandı. Anne ve babasına iyi davranan hayırlı bir evlattı, asla zorba ve isyankâr biri değildi.
Ana babasına iyilik ediciydi, baş kaldıran bir zorba değildi.
Ebeveynine hayırlı ve mutî' olub 'inâdcı ve 'âsî değildi.
Anasına ve babasına iyilik ederdi; zorba ve dik kafalı değildi.
Anne ve babasına iyi davranırdı. Zorba ve isyankar değildi.
Anne-babasına iyilik ederdi; isyankâr bir zorba değildi.
Ana-babasına iyilik eden biriydi; zorba, isyancı biri değil.
13-14. daħı virdük aña ḥikmeti oġlan iken daħı raḥmet eylemegi bizüm ķatumuzdan daħı artmaķlıġı yā Tañrı ta'atını. daħı oldı yaḥyā śaķınıcı daħı eylük eyleyici atasına anasına daħı olmadı ol mütekebbir yazuķ eyleyici.
Atasına, anasına iḥsān eyleyici idi. Daḫı mütekebbir ve Tañrı Ta‘ālāya ‘āṣīdegül‐idi.
(Yəhya) ata-anasına qarşı da olduqca itaətkar (nəvazişkar) idi: zalım, asi (dikbaş) deyildi.
And dutiful toward his parents. And he was not arrogant, rebellious.
And kind to his parents, and he was not overbearing or rebellious.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |