Vehanânen min ledunnâ vezekâ(ten)(s) vekâne takiyyâ(n)
Katımızdan ona bir kalb yumuşaklığı, bir temizlik ihsan ettik ve o, mabudundan çekinirdi.
Katımızdan ona bir sevgi duyarlılığı ve (ahlâki) temizlik-safiyet (de verdik). O, çok takva sahibi biriydi.
Tarafımızdan O'na, kalp yumuşaklığı ve arınmışlık… da vermiştik de, o günah ve fenalıkların tümünden sakınırdı.
Ona yüce katımızdan sevgi ve merhamet, ruh temizliği verdik. O takvâ sahibi, itaatkâr, samimi, günahlardan arınan, azaptan korunan, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan biri idi.
Tarafımızdan ona bir gönül yumuşaklığı ve temizlik de (verdik). O sakınan biriydi.
Katımızdan ona bir sevgi duyarlılığı ve temizlik (de verdik). O, çok takva sahibi biriydi.
Hem de tarafımızdan bir merhamet ve günahlardan bir pâklik verdik. O çok takvâ sahibi idi.
Ve kendi katımızdan bir rahmet ve şefkat ile bir sağlamlık verdik. O (kendini) çok iyi koruyan idi.
Ona kalp yumuşaklığı ve temizliği verdik. O, çok sakınan birisi idi.
Katımızdan esirgeme de verdik, temizlik verdik, o sakınçtır
Ona kendi katımızdan bir sevecenlik ve kendini yetiştirme yeteneği bahşetmiştik. Dahası o, Allah'a karşı gelmekten sakınan birisiydi.
13, 14. Müşfik ve hulûs-u kalbe mâlik idi muttakî ve ebeveynine karşu merhametli idi aslâ cabbâr ve ’âsî değil idi.
12,13,14. "Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl" deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik. O, Allah'tan sakınan ve anasına babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, baş kaldıran bir zorba değildi.
12,13,14. (Yahya, dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) “Ey Yahya, kitaba sımsıkı sarıl” dedik. Biz, ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allah’tan sakınan, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi.
Ayrıca katımızdan ona şefkat ve ruh temizliği de (verdik). O, kötülükten çok sakınan biriydi.
Tarafımızdan ona kalp yumuşaklığı ve temizlik de (verdik). O, çok sakınan bir kimse idi.
Ek olarak katımızdan bir şefkat ve dürüstlük... Erdemli birisiydi.
Hem de katımızdan bir merhamet ve (günahlardan) paklık verdik, o çok takva sahibi idi.
Hem de ledünnümüzden bir rikkat ve bir pâklik, ki çok takvaşiar idi
Tarafımızdan (ona) bir kalp yumuşaklığı ve (asla günah işlemeye yönelmemek gibi manevi bir) temizlik (verdik).
Tarafımızdan yumuşak kalplilik ve zekât¹ verdik. Ve o, takva² sahibi oldu.
12,13,14. (Yahyâyi ihsan etdik ve ona çocukluğunda:) «Ey Yahya, kitabı kuvvetle tut» (dedik). Henüz sabî iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan (ona) bir kalb yumuşaklığı ve (günâhlardan) temizlik (verdik). O, çok müttekıy idi. Anasına, babasına da itaatkârdı. Bir serkeş ve aasî değildi.
Tarafımızdan (ona) bir kalb yumuşaklığı ve (günahlardan) bir temizlik de(verdik). Hem (o,) takvâ sâhibi bir kimse idi.
Ayrıca kendi katımızdan bir yufka yüreklilik ve paklık da (verdik). O zaten (günah ve fenalıktan) sakınan bir kimse idi. Kaba ve dik başlı biri değildi.
Ve katımızdan (insanları) sevme ve temizlenme duygusu verdik. O, gerçekten samimi olarak Rabbin den korunan birisiydi.
Ona kendi katımızdan yumuşaklık, arılık huyları da verdik. O sakınıcı idi,
Ona katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği/arınmışlık [zekât] verdik. Bu yüzden o, sorumluluk bilincine sahipti.
Katımızdan ona bir merhamet ve temizlik (de verdik). O, çok takva sahibi biriydi.
Ayrıca, katımızdan armağan olarak kalp yumuşaklığı ve tertemiz bir ahlâk ihsan ettik ona; çünkü o, Rabb’ine karşı gerçekten de çok saygılıydı.
Ledünnümüzden / tarafımızdan bir şefkat ve zekâ da (verdik). Takvâ / sakınıp korunan biriydi.
Yumuşak huylu, temiz yürekli ve sağlamcı bir kişiliği vardı.
Emrimize uyarak kalbini kinden, nefretten, insanları kötülüğe sürükleyen duygulardan arındırdı. Helali haramı tanıdı. İnsanları kötülüklere karşı uyardı. İnsanlara karşı alçak gönüllü, anlayışlı, güzel davranan merhametli bir insan oldu.
(Ayrıca) tarafımızdan ona bir yumuşak kalplilik ve temizlik de (verdik). (Çünkü) o, çok takva sahibi idi.
Ayrıca ona katımızdan şefkatli bir kalp ve tertemiz bir karakter bahşetmiştik, o da bizim emir ve yasaklarımıza karşı gayet duyarlı biriydi. 2/177, 3/133...136, 6/85...89, 3/35...41, 19/2...15, 21/89-90
Ve kendi katımızdan ince ruhlu bir sevecenlik ve kendini geliştirme yeteneği[²⁴⁷¹] bahşetmiştik; dahası o, sorumluluk sahibi biriydi;
Aynı zamanda ona katımızdan bir kalp yumuşaklığı ve bir sâfiyet de ihsan ettik; o, Rabbine karşı daima saygılı davranan bir kuldu!
Ve katımızdan ona bir ruh inceligi ve arınmışlık (vermiştik). Ve bize karşı takvalı idi..
Ve O'na tarafımızdan bir rahmet, bir nezahet (verdik) ve çok muttakî oldu.
12, 13, 14. “Yahya! Kitaba var kuvvetinle sarıl! ” dedik ve henüz çocuk iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan bir merhamet, arı duru bir gönül de ihsan ettik. O, Allah'ı sayıp günahtan sakınan bir insandı. Anne ve babasına iyi davranan hayırlı bir evlattı, asla zorba ve isyankâr biri değildi.
Katımızdan bir rahmet (bir acıma duygusu) ve temizlik de (verdik; o günahlardan) korunan oldu.
Ve ona merhamet ve rikkat-i kalb virdik, O takîlerden idi.
Onu katımızdan yumuşak huylu ve gelişkin yaptık. O, kendini korurdu.
Katımızdan bir kalp yumuşaklığı ve arınmışlık vermiştik. O takva sahibiydi.
Tarafımızdan ona bir şefkat ve bir arınmışlık verdik. O da takvâ sahibi bir kul oldu.
Katımızdan bir kalp yumuşaklığı, bir temizlik verdik. Korunan biriydi o.
13-14. daħı virdük aña ḥikmeti oġlan iken daħı raḥmet eylemegi bizüm ķatumuzdan daħı artmaķlıġı yā Tañrı ta'atını. daħı oldı yaḥyā śaķınıcı daħı eylük eyleyici atasına anasına daħı olmadı ol mütekebbir yazuķ eyleyici.
Ve şefḳatlü ḳılduḳ özini bizüm fażlumuzdan ve arı ḳılduḳ barça yaman‐lıḳlaruñ. Daḫı Allāha muṭī‘‐idi.
Biz həm də ona Öz dərgahımızdan bir mərhəmət (yaxud insanlara qarşı şəfqət) və (günahlardan) paklıq bəxş etdik. O, (çox) müttəqi idi.
And compassion from Our presence, and purity; and he was devout,
And piety (for all creatures) as from Us, and purity:(2468) He was devout,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |