Yâ yahyâ ḣużi-lkitâbe bikuvve(tin)(s) veâteynâhu-lhukme sabiyyâ(n)
Ey Yahya, azim ve kuvvetle kitabı al. Ve ona çocukken peygamberlik verdik.
(Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki:) "Ey Yahya, (Allah’ın vahyi olan) Kitabı kuvvetle tut." (Çünkü kitabın hükmü ancak 1- Sağlam manevi teslimiyet ve ciddiyetle, 2- Zahiri devlet otoritesi ve gücüyle yürütülebilir.) Böylece daha çocuk iken ona hikmet ve hükmetme yeteneği verdik.
Ve çocuk doğup büyüdüğünde, O'na: “Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl!” dedik. Biz O'na, çocukken doğru ve kapsamlı düşünme yeteneği vermiştik.
“Ey Yahyâ, kitaba sıkı sıkı sarıl, sorumluluğuna pürdikkat sahip çık.” dedik. Ve daha çocukken ona ilim, hikmet ve muhakeme kabiliyeti yargı ve icra yetkisi verdik.
(Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki:) 'Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut.' Daha çocuk iken ona hikmet verdik.
(Biz ona Yahya'yı ihsan ettik ve şöyle dedik): “- Ey Yahya! Kıtabı kuvvetle tut (Tevrat'da olan hükümlerle amel et).” Bir de daha çocukken ona hikmet verdik.
“Ey Yahya! (Allah’ın) kitabına sımsıkı sarıl” dedik. Ve henüz çocuk iken ona ilim ve hikmet verdik.
Ey Yahya ! Al kitabı kuvvetle, biz ona çocuk olduğu halde, hikmet verdik
(Yahya büyüyünce kendisini peygamber yaptık ve:) “Ey Yahya! İlahi mesaja sımsıkı sarıl!” (diye ona öğüt verdik). O, daha küçük bir çocukken biz ona hikmeti vermiştik.
Ey Yahyâ bu kitâbı ’azm-i kavî ile al, biz Yahya’ya daha sabî iken akıl virdik.
12,13,14. "Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl" deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik. O, Allah'tan sakınan ve anasına babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, baş kaldıran bir zorba değildi.
12,13,14. (Yahya, dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) “Ey Yahya, kitaba sımsıkı sarıl” dedik. Biz, ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allah’tan sakınan, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi.
“Ey Yahyâ! Kitaba var gücünle sarıl!” dedik ve ona henüz çocukken hikmeti verdik.
«Ey Yahya! Kitab'a (Tevrat'a) vargücünle sarıl!» (dedik) ve henüz sabi iken ona (ilim ve) hikmet verdik.
"Yahya, kitaba iyice sarıl." Çocuk yaşta kendisine bilgelik vermiştik.
"Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl" (dedik) ve daha çocukken ona hikmet verdik.
Ey Yahya! kitabı kuvvetle tut (dedik) ve daha sabiy iken ona hikmet verdik
(Yahyâ, dünyaya gelip de henüz ergenlik çağına ulaşmamış iken,) “Ey Yahyâ! Kitâb’ı (Tevrât’ın hükümlerini) kuvvetle tut (onun hükümleri ile amel et” buyurduk.) Ona daha çocuk iken hikmet (Tevrât’ı anlama kabiliyeti, ilim ve feraset) verdik.
“Ey Yahyâ! Kitap'ı kuvvetlice tut¹.” O henüz çocukken ona hikmet² verdik.
12,13,14. (Yahyâyi ihsan etdik ve ona çocukluğunda:) «Ey Yahya, kitabı kuvvetle tut» (dedik). Henüz sabî iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan (ona) bir kalb yumuşaklığı ve (günâhlardan) temizlik (verdik). O, çok müttekıy idi. Anasına, babasına da itaatkârdı. Bir serkeş ve aasî değildi.
“Ey Yahyâ! Kitâb'ı (Tevrât'ı) kuvvetle (sabırla) tut!” (buyurduk). Ve daha çocuk iken ona hikmet (peygamberlik ve Tevrât'ı anlama kabiliyeti) verdik.
(Çocuk doğup büyüdükten sonra ona:)"Ey Yahya, kitabı (Tevrat’ı) kuvvetle tut (içinde bulunanları ciddiyetle öğren ve hükümlerine sarıl diye vahiy yoluyla ona emrettik). Ve o daha çocuken biz ona hikmeti (gerçeği kavrama, doğru hüküm ve düşünme yeteneği) vermiştik.*
“Ey Yahya! Kitaba sımsıkı, kuvvetle sarıl” (dedik) ve o’na daha küçük yaşta karar verme yeteneği,
"Yahya Kitap’ı sıkı tut" dedik. Biz ona doğrunun düşüncesini henüz çocukken öğrettik.
(O doğup büyüyünce ona), “Ey Yahya! Kitab’a/Tevrat’a kuvvetle sarıl!” dedik ve ona daha çocukken hikmet [hukm] verdik.
Nihayet Yahya doğdu, ergenlik çağına geldi. Ona, “Ey Yahya; ilâhî hikmetlerle dolu şu Kitaba sımsıkı sarıl!” diye emrettik. Ve ona, daha çocuk yaştayken hüküm ve hikmet verdik. Dosdoğru ve yerli yerinde karar verebilme imkanı bahşettik.
-“Ey Yahya! Kitab’ı kuvvetle tut!”. Ona çocukluğunda Hüküm / Hikmet verdik.
Yahya'ya Kitaba bağlı kalmasını emrettik. Küçük yaşta devlet yönetimiyle tanıştırdık.
Yahya’ya henüz çocuk denilecek yaştayken: "Ey Yahya! Kitabı kuvvetle tut! Kitapta yazılı emirlere göre hayatını yaşa!" dedik! Biz ona ayetlerimizin hikmetlerini öğrettik! Böylece Yahya ne yapacağını bilen, olayların gerçeğini gören bir ilim sahibi oldu!
[Ve çocuk doğup büyüdüğünde o’na:] “Ey Yahyâ! İlahî mesaja sımsıkı sarıl!” [diye öğüt verdi]. Çünkü o daha küçük bir oğlanken Biz o’na doğru ve kuşatıcı düşünme yeteneği vermiştik,
– Ey Yahya, Kitaba sımsıkı sarıl. Biz ona daha çocukken sağlam akıl ve doğru karar verme yeteneği vermiştik. 6/85...89, 3/35...41, 19/2...15, 21/89-90
(Yahyâ doğup büyüdüğünde ise şöyle vahyettik:) “Ey Yahyâ! İlâhî hükümlere sımsıkı sarıl!” Zira Biz, daha çocukluğunda ona doğru hükmetme yeteneği vermiştik.
(Evet, günü geldi Yahya doğdu) Ona: "Ey Yahya, Kitab'a (Tevrat'a) kuvvetle sarıl" dedik. Ve ona daha çocukken ilim ve hikmet verdik.
Ey Yahyâ, Kitabı kuvvetli tut (Onun emirlerini uygula) ve ona çocuk iken hikmet verdik.
Ey Yahya! Kitabı kuvetle tut. Ve O'na daha çocuk iken hikmet verdik.
12, 13, 14. “Yahya! Kitaba var kuvvetinle sarıl! ” dedik ve henüz çocuk iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan bir merhamet, arı duru bir gönül de ihsan ettik. O, Allah'ı sayıp günahtan sakınan bir insandı. Anne ve babasına iyi davranan hayırlı bir evlattı, asla zorba ve isyankâr biri değildi.
Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut (Onun emirlerini uygula). (dedik) ve ona çocuk iken hikmet verdik.
Allâh Te'âlâ: "Ey Yahyâ! Kitâbı (Tevrât'ı) kuvvet ve 'azîm ile alub ahkâmına ri'âyet it" diye hitâb buyurdı ve ona sabî iken hikmet ve nübüvveti ihsân iyledi.
(Çocuk büyüyünce dedik ki) “Yahya, Kitap’ı sıkı tut!” Daha çocukken ona doğru karar verme yeteneği (hikmet) vermiştik.
-Ey Yahya, kitaba kuvvetle sarıl. Ona daha çocukluğunda hikmet vermiştik.
“Yahyâ, kitaba sımsıkı sarıl” buyurduk. Ve daha çocukluğunda ona hikmet nasip ettik.
"Ey Yahya! Kitap'ı kuvvetle tut." Biz ona daha sabi iken hikmet verdik.
“iy yaḥyā dut tevrįt’i becid!”
Biz eyitdük: Yā Yaḥyā, didük. Al kitābı ḳuvvet‐ile. Daḫı virdük aña ḥikmetive ‘ilmi oġlan‐iken.
(Yəhya dünyaya gəldikdən sonra ona dedik: ) “Ey Yəhya! Kitabdan bərk yapış (Tövratı möhkəm tutub onun hökmlərinə ciddi əməl et!). Biz uşaq ikən ona hikmət (Allah kəlamının incəliklərini anlamaq, peyğəmbərlik) verdik.
(And it was said unto his son): O John! Hold the Scripture. And We gave him wisdom when a child.
(To his son came the command):(2466) "O Yahya! take hold of the Book with might": and We gave him Wisdom(2467) even as a youth,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |