Kâle hâżâ rahmetun min rabbî(s) fe-iżâ câe va’du rabbî ce’alehu dekkâ/(e)(s) vekâne va’du rabbî hakkâ(n)
Bu dedi, Rabbimin rahmetinden bir lütuf. Rabbimin vaadettiği zaman gelince bu seti dümdüz yapar, yerle bir eder ve Rabbimin vaadi de gerçektir.
(Zu’l-Karneyn) Dedi ki: "Bu (marifet ve teknikler) benim Rabbimden (özel) bir rahmettir. Rabbimin va’adi (ve vakti) geldiği zaman (kıyamet öncesi), O bunu (seddi) dümdüz edecektir, (böylece Ye’cüc ve Me’cüc tepelerden -göklerden- hücuma geçeceklerdir.) Rabbimin va’adi Hakk’tır (ve gerçekleşecektir)."
Zülkarneyn: “Bu Rabbimden bir rahmettir. Bununla birlikte Rabbimin belirlediği zaman gelince, bu seddi yerle bir edecektir. Çünkü Rabbimin verdiği söz, mutlaka gerçekleşir.”
Zülkarneyn:
“Bu Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin va'di gerçekleşince, Kıyamet kopunca o bu seddi de yerle bir eder. Rabbimin va'di, tehdidi kesinkes gerçekleşecektir.” dedi.
Dedi ki: "Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi geldiğinde onu dümdüz eder. Rabbimin vaadi haktır."
Dedi ki: 'Bu benim Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin va'di geldiği zaman, O, bunu dümdüz eder; Rabbimin va'di haktır.'
Zü'l-Karneyn dedi ki: “- Bu sed, Rabbimden (kullarına bir nimet ve) rahmettir. Rabbimin vaadi geldiği (kıyamet günü yaklaştığı) zaman onu dümdüz yapacaktır. Rabbimin vaadi de haktır.”
“Bu, Rabbimin (mazlum milletler için olan) bir rahmetidir. Rabbimin sözü gerçekleştiği (kıyamet koptuğu) zaman, bunu yerle bir eder. Şüphesiz Rabbimin sözü ve vaadi haktır.
Zülkarneyn, “Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi bir gerçektir” dedi.
«Bu, Tanrımın rahmetidir, Tanrımın va'di geldiği zaman onu dağıtır, Tanrımın va'di haktır» dedi
(Zülkarneyn:) “Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (olan kıyametin kopma vakti) gelince o (yapılan engel)i yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir” dedi.
Zü’l-Karneyn "Bu divar Allâh’ın bir lütfudur, rabbim va’desi geldiği vakit ânı harâb idecekdir, rabbimin va’deleri hakdır." didi.
Zülkarneyn: "İşte bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin tayin ettiği zaman gelince onu yerle bir eder; Rabbimin verdiği söz gerçektir" dedi.
Zülkarneyn, “Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (kıyametin kopma vakti) gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir” dedi.
Zülkarneyn, “Bu, rabbimden bir rahmettir. Fakat rabbimin vaadi gelince O, bunu yerle bir eder. Rabbimin vaadi haktır” dedi.
Zülkarneyn: Bu, Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin vâdi gelince, O, bunu yerle bir eder. Rabbimin vâdi haktır, dedi.
"Bu, Rabbimden bir rahmettir," dedi. "Rabbimin belirlediği an gelince onu paramparça eder. Rabbimin sözü gerçektir."
Zülkarneyn dedi ki: "Bu Rabbimin bir lütfudur. Rabbimin vaadi geldiği vakit de onu dümdüz yapacaktır. Rabbimin vaadi de haktır.
Bu, dedi: rabbımdan bir rahmettir, rabbımın va'di vakit de onu düm düz edecektir, rabbımın va'di hakkoldu
(Zu’l-Karneyn) dedi ki: “İşte bu (setti yapabilmem, insanlara) Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (kıyametin kopması yaklaşınca) onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi haktır.”
«Bu, dedi, Rabbimden bir merhametdir. Fakat Rabbimin va'di gelince, O bunu dümdüz yapar. Rabbimin va'di bir hakdır».
(Zülkarneyn:) “Bu (sed) Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin ta'yîn ettiği zaman (kıyâmet günü) gelince onu yerle bir eder. Rabbimin va'di ise haktır” dedi.
(Zülkarneyn:) “Bu (sed), Rabbiminden (Ye’cûc ve Me’cûc saldırısına uğrayan mazlum milletler için) bir rahmettir. Bununla birlikte (bu sedin yıkılması için) Rabbimin belirlediği zaman gelince, onu yerle bir edecektir. Ve Rabbimin va’di (her zaman) gerçektir.” dedi.*
Zülkarneyn “ Bu Rabbimin (bana öğrettiği) rahmetidir. Rabbimin vaat ettiği gün (kıyamet vakti) gelince, bu setti yerle bir eder. Rabbimin verdiği söz mutlaka yerine gelir.
Zülkarneyn dedi: "Bu benim çalabımın bir esirgemesidir. Ancak, çalabımın verdiği sözün günü gelince O bu seti dümdüz edecektir. Böylece çalabımın verdiği söz yerine gelecektir."
Zülkarneyn dedi ki «— Bu Rabbim tarafından kullarına karşı bir eser-i rahmettir. Kıyamet zamanında Rabbimin vaadi gelince onu dümdüz edecektir. Rabbimin vaadi her halde yerini bulacaktır».
(Zülkarneyn) dedi ki, “Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir.”
(Zülkarneyn ) Dedi ki: “Bu benim Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi geldiği zaman, O, bunu yerle bir eder. Rabbimin vaadi haktır.”
Zülkarneyn, yaptığı bu büyük işten dolayı şımarıp gurura kapılmadı. Aksine, bir mümine yaraşan alçakgönüllülükle, “Bu, Rabb’imin bizlere bir lütfudur. Gerçi ben elimden geldiğince sağlam bir duvar yaptım fakat bu, sonsuza kadar sürecek değildir. Rabb’imin vaadi gelince, bu seti de paramparça edecektir. Rabb’imin verdiği söz, mutlaka gerçekleşir.”
Bu, onların bu dünyada çekeceği azap olacak. Kıyâmet Gününe gelince:
-“Bu rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi geldiği zaman onu (yerle bir) düz yapacaktır. Rabbimin vaadi hep gerçek oldu” dedi.
" Bu set fikri, Rabb'imin bana bir lutfudur. Ama vadesi doldu mu Tanrım onu da yerle bir edecektir. Onun vadesi hiç şaşmaz " dedi...
Zülkarneyn: "Bu yaptığım şey Rabbimin rahmetidir. Rabbimin sayesinde ben aklımı, mantığımı, ilmimi kullanarak bunu yapabildim! Rabbimin söz verdiği gün gelince her şey yerle bir olur. Elbet bu dünyanın da sonu gelecektir. Rabbimin sözü gerçektir." dedi. İşte Zülkarneyn’in hikâyesi budur. O Rabbini bilen, karşılaştığı insanlara adaletle hükmeden, asla zalim olmayan, yasalarımızdan bir karış ayrılmayandı. Zülkarneyn’i soranlar onun hakkında hiçbir şey bilmezler. Birçok uydurma hikâye anlatırlar. Sakın onların anlattığı hikâyelere aldanma! Sen, Rabbinin sana bildirdiği gerçeklere inan! Ayetlerin anlattığından başka bir şey söyleme!
(Zülkarneyn) “Bu, Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin vaadi gelince, O bunu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir.” demişti.
(Zü’l-Karneyn): “Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vadi (olan kıyamet)¹ geldiği zaman ancak O, bunu yerle bir eder ve Rabbimin va’di kesinlikle doğrudur.”² dedi.
[Zulkarneyn:] “Rabbimden bir rahmettir bu!” dedi, “Bununla birlikte, Rabbimin belirlediği zaman ⁹⁹ gelince bu [seddi] yerle bir edecektir; çünkü Rabbimin verdiği söz mutlaka gerçekleşir!” ¹⁰⁰
Zülkarneyn: – İşte bu bana Rabbimin bir lütfudur. Rabbimin vaadi geldiği zaman onu yerle bir edecektir, Zira Rabbimin vaadi haktır, dedi. 28/61
(Zülkarneyn) dedi ki: “Bu Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadinin zamanı geldiğinde, onu yerlebir edecektir: zira Rabbimin vaadi mutlaka gerçekleşir.”[²⁴⁴⁴]
(O zaman Zülkarneyn): "Bu (Eser benim değil) Rabbimin bir rahmetidir, Rabbimin va'di geldiğinde (kıyamet yaklaşınca) onu yerle bir eder, Rabbimin va'di ise haktır. (Muhakkak gerçekleşecektir)" dedi.
Zülkarneyn, "Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir" dedi.
Dedi ki: «Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi geldiği vakit ise onu dümdüz etmiş olacaktır. Ve Rabbimin vaadi bir hak olmuştur.»
Zülkarneyn: “Bu, Rabbimden bir rahmettir, bir lütuftur, dedi. Rabbimin tayin ettiği vakit gelince, bunu yerle bir eder. Rabbimin vâdi mutlaka gerçekleşir. ”
(Zu'l-Karneyn) dedi: "Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin va'di gel(ip Ye'cuc ve Me'cuc'un çıkması, yahut kıyametin kopması gerek)diği zaman onu yerle bir eder; şüphesiz Rabbimin va'di gerçektir."
Zülkarneyn: "İşte bu sed rabbim tarafından bir rahmetdir. Rabbimin va'di geldikde onı dübdüz ider. Rabbimin va'di hakdır" didi.
Zülkarneyn dedi ki "Bu Rabbimin bir ikramıdır. Rabbimin vaat ettiği gün gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir.
-Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onun yerle bir eder. Bu, Rabbimin gerçek bir vaadidir, dedi.
Zülkarneyn, “Bu Rabbimden bir rahmettir,” dedi. “Rabbimin belirlediği vade erişince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi ise gerçektir.”
Dedi: "Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Ve Rabbimin vaadi haktır."
eyitti “uşbu raḥmetdür çalabumdan. pes ķaçan gele çalabumı va'desi ķıla anı ya'nį şeddi uvatmaķ ya'nį uvanmış daħı oldı çalabum va'desi “girtü.”
İskender eyitdi: Bu beni yaradan Allāhuñ raḥmetidür, ḳaçan gelicek TañrıTa‘ālānuñ va‘desi anı pāre ḳılur, yir bile berāber ider. Daḫı Tañrı Ta‘ālānuñva‘desi girçekdür.
O (Zülqərneyn) dedi: “Bu (sədd) Rəbbimdən bəxş edilən bir mərhəmətdir. Rəbbimin tə’yin etdiyi vaxt (qiyamətə yaxın Yə’cuc–Mə’cüc tayfalarının dünyanı bürüyəcəyi zaman) gəldikdə isə (Allah) onu yerlə yeksan (dümdüz) edəcəkdir. Rəbbimin və’di haqdır!” (Allahın buyurduğu hər bir şey, o cümlədən İsgəndərin səddinin dağılması, Yə’cuc–Mə’cuc tayfalarının yer üzünün hər tərəfinə səpələnməsi, orada fitnə-fəsad törətməsi, nəhayət bir cür həşərat tərəfindən məhv edilməsi mütləq baş verəcəkdir).
He said: This is a mercy from my Lord; but when the promise of my Lord cometh to pass, He will lay it low, for the promise of my Lord is true.
He said: "This is a mercy from my Lord:(2444) But when the promise of my Lord comes to pass, He will make it into dust; and the promise of my Lord is true."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |