Femâ-stâ’û en yazherûhu vemâ-stetâ’û lehu nakbâ(n)
Artık bu seti aşmaya da güçleri yetmez, delmiye de güçleri yetmez.
Böylelikle, (oluşturulan tunç ve bronzdan daha sağlam engeli bir daha) ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler.
Ve böylece set inşa edilmiş oldu. Öyle ki, artık onların düşmanları, ne onu aşabildiler, ne de onda gedik açabildiler.
Artık Ye'cüc ve Me'cüc bu seti ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Böylece onlar (Ye'cuc ve Me'cuc) ne onu aşmaya ne de delmeye güç yetirebildiler.
Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler.
Artık onu (seddi), ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Artık onu ne aşmaya güçleri yetti ne de delebildiler.
Ye'cüc ve Me'cüc onu ne aşmaya ne de onda bir delik açmaya güç yetirebildiler.
Onu geçemezler, delemezler de» dedi
Ve böylece (set inşa edilmiş oldu, öyle ki) artık onların düşmanları (Ye'cüc ve Me'cûc) ne onu aşabilirlerdi ne de onda gedik açabilirlerdi.
Ye’cûc ve Me’cûc kavmi yapılan divarı ne aşabildiler, ne delebildiler.
Artık Yecüc ve Mecüc onu ne aşabildiler ve ne de delip geçebildiler.
Artık onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Artık onu ne aşabildiler ne de delebildiler.
Bu sebeple onu ne aşmaya muktedir oldular ne de onu delebildiler.
Artık onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Artık Ye'cuc ve Me'cuc bu seti ne aşabildiler ne de delebildiler.
Artık onu ne aşabilirler ne de delebilirler
(Ve böylece set inşa edilmiş oldu, öyle ki yeryüzünde bozgunculuk yapan, Ye’cûc ve Me’cûc kavimleri) artık ne onu aşmaya ne de delmeye güç yetirebildiler.
Artık onu aşmaya ve yarıp geçmeye güç yetiremediler.
Artık onu aşmıya da güc yetiremediler, onu delmiye de muktedir olamadılar.
Artık (Ye'cüc ve Me'cüc) onu ne aşmaya güç yetirebildiler! Ne de onu delmeye tâkatleri yetti!
“Bundan sonra onların (Ye’cüc ve Me’cüc’ün) ne bu settin üzerini aşmaya, nede o set üzerinde bir delik açmaya güçleri yetmez” dedi.
Artık Yecuç ile Mecuç onu ne aşmaya ne de delmeye güç yetiremediler.
Artık Ye/cüç ve Me/cüc/ün onu üzerinden aşmaya, ve altından delmeye güçleri kalmadı.
Artık onlar/Yecüc ve Me’cüc onu ne aşabildiler ne de delip geçebildiler:
Böylelikle ne onu aşabildiler, ne de onu delmeye güç yetirebildiler.
Böylece, iki dağı birleştiren mükemmel, hârika bir set inşâ etti. Öyle ki, bundan böyle saldırgan topluluklar, yüzyıllar boyunca ne bu seti aşabildiler, ne de onda bir gedik açabildiler.
Artık onu ne üstünden aşabildiler; ne bir gedik / delik açabildiler.
Artık düşmanlar, ne üzerinden aşabildiler, ne de delebildiler.
Zulüm yapanlar yapılan setti ne aşabildiler, ne de delebildiler.
(Artık [Ye’cûc] ve [Me’cûc]) o (seddi) ne aşabilmiş ne de onu delebilmişlerdi.
Böylece, (Ye’cuc ve Me’cuc) o seddi asla aşamadılar ve kesinlikle de delemediler.
Bundan sonra düşmanları ne o seddi aşabildi ne de orada bir gedik açabildi.
Evet, artık onların (düşmanları) ne onu aşabiliyorlardı, ne de onda bir delik ve gedik açabiliyorlardı.
Artık Ye'cuc ile Me'cuc o şeddi ne aşabildiler, ne de delip geçebildiler!
Artık (Ye’cûc Me’cûc) onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Artık ne onun üstüne çıkmaya kâdir oldular ve ne de onun için delik açmaya güçleri yetti.
Artık o Ye'cüc ve Me'cüc'ün, ne seddi aşmaya, ne de onda delik açmaya güçleri yetmedi.
Artık (Ye'cuc Me'cuc) onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Ye'cûc ve Me'cûc o seddin üzerine çıkmağa ve onı delmeğe kâdir olmayalar.
“Artık onu aşmaya güçleri yetmeyeceği gibi delmeye de güçleri yetmez.”
Artık, seddi aşmaya güçleri yetmedi ve delip geçmediler.
Ondan sonra ne seddi aşabildiler, ne de onda bir delik açabildiler.
Artık onu ne aşabildiler ne delebildiler.
pes güçleri yitmedi kim üstine bineler anuñ daħı güçleri yitmedi anı delmeġe.
Pes güçleri yitişmedi anuñ üstine çıḳmaġa, daḫı güçleri yitişmedi anı del‐mege.
(Yə’cuc–Mə’cuc tayfaları) artıq nə (səddi) aşa bildilər, nə də onu dəlib keçə bildilər.
And (Gog and Magog) were not able to surmount, nor could they pierce (it).
Thus were they made powerless to scale it or to dig through it.(2443)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |