Vemen azlemu mimmen żukkira bi-âyâti rabbihi fea’rada ‘anhâ venesiye mâ kaddemet yedâh(u)(c) innâ ce’alnâ ‘alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu vefî âżânihim vakrâ(an)(s) ve-in ted’uhum ilâ-lhudâ felen yehtedû iżen ebedâ(n)
Rabbinin ayetleriyle kendisine öğütler verildiği halde onlardan yüz çeviren ve elleriyle hazırladığı şeyi unutan kişiden daha zalim kimdir ki? Gerçekten de biz, onların anlamamaları için gönüllerine perdeler gerdik ve kulaklarını ağırlaştırdık ve onları doğru yola çağırsan da imkan yok doğru yola gelmez onlar.
Kendisine Rabbinin ayetleri (Kur’an’ın hakikatleri) öğütle hatırlatıldığı zaman (bunlar sıradan insanlar içindir, ben seçkin birisiyim düşüncesiyle) sırt çeviren ve ellerinin önden gönderdiklerini (daha önce işlediği kötülüklerini) unutan (ve kendini tertemiz sanan) kimseden daha zalim kimdir? (Bu enaniyet ve hıyanetleri yüzünden) Kalpleri üzerine Onu (Kur’an’ı) kavrayıp anlamalarını engelleyen bir perde, kulaklarına da bir ağırlık koyduk (artık kalplerinde ağırlık, kulaklarında sağırlık vardır). Sen onları hidayete çağırsan bile, onlar sonsuza kadar asla hidayete erişemeyeceklerdir.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı halde, onlardan öğüt almayıp yüz çeviren ve ellerinin yapıp öne sürdüğü, günahlarını unutandan daha zalim, yani yaratılış gayesi dışında yaşayan kim olabilir? Biz onların kalpleri üzerine, onu anlamalarına engel olan örtüler, kulaklarına da ağırlık koymuşuzdur. Onları doğru yola çağırsan da, asla doğru yola gelmezler. Çünkü gerçeklere kulaklarını kapatmışlardır.
Kendisine Rabbinin âyetleri, ilkeleri tebliğ edilerek öğüt verilip uyarılanlardan; âyetlerinin, Kur'an ilkelerinin sosyal, siyasî ve ahlâkî hayatta uygulanmaması için engelleyici tedbirler alanlardan; bizzat kendi elleriyle işledikleri günahları, hakkı, Kur'ân'ı alay konusu yaptıklarını, bâtılı bayraklaştırdıklarını unutanlardan daha zâlim kim olabilir? Biz onların kafalarına, kalplerine, Kur'ân'ı anlamalarına engel olacak örtüler koyarız, kulaklarını da ağırlık veririz. Sen onları doğru yola çağırsan, teşvik etsen de, artık ebediyyen doğru yolu tercih etmezler.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı halde onlardan yüz çeviren ve ellerinin önceden işlediğini unutandan daha zalim kim olabilir? Biz, onu anlamamaları için kalplerinin üstüne örtüler kulaklarına da bir ağırlık koyduk. Sen onları doğru yola çağırsan da bu durumda asla doğru yola gelmezler.
Kendisine Rabbinin ayetleri öğütle hatırlatıldığı zaman, sırt çeviren ve ellerinin önden gönderdikleri (amelleri)ni unutandan daha zalim kimdir? Biz gerçekten, kalpleri üzerine onu kavrayıp anlamalarını engelleyen bir perde (gerdik), kulaklarına bir ağırlık koyduk. Sen onları hidayete çağırsan bile, onlar sonsuza kadar asla hidayet bulamazlar.
Rabbisi âyetleriyle nasihat edilip de, onlardan yüz çeviren ve daha önce yaptığı günahları unutan kimseden daha zalim kim olabilir? Biz, onların kalbleri üzerine, Kur'ân'ı (gerçeği) anlamalarına engel bir takım perdeler çektik ve kulaklarına da sağırlık verdik. Sen onları doğru yola dâvet etsen de, bu halde, ebediyyen hidayete gelmezler.
Rabbinin ayetleri kendisine bildirildikten sonra onlardan yüz çevirip, öz yaptıklarını unutandan daha zalim kim olabilir? Biz o mesajları anlamasınlar diye kalplerine kılıflar, kulaklarına ağırlıklar koyduk. Artık sen onları doğru yola çağırsan da, onlar o halleriyle asla ve asla doğru yolu bulamazlar.
Rabbinin âyetleri kendisine hatırlatıldığında onlardan yüz çevirip, önceden yaptığı günahtan oluşan amelleri unutandan daha zâlim kim vardır? Bu nedenle Biz âyetleri anlamamaları için kalplerine örtüler, duymamaları için kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları doğru yola çağırsan da asla doğru yola gelmezler.
Tanrı âyetleriyle öğütlenmiş olup da, ondan yüz çevirenden, yaptığını unutandan daha zalim kim olur? «Onu anlamayalar» diye, gönüllerine örtü çektik biz, kulaklarına da ağırlık verdik, doğru yola çağırsan da hiçbir zaman böylelikle doğru yolu bulamazlar
Allah'ın ayetleri kendisine hatırlatıldığı halde, onlara sırt çevirenden ve işlediği kötülükleri unutandan daha zalim kim olabilir? Biz de (bu sebepten dolayı) onların kalplerini, o (Kur'an')ı anlamalarına engel oluşturacak biçimde perdeledik ve kulaklarını (gerçekleri duymamak konusunda) sağırlaştırdık. Bu yüzden sen onları doğru yola çağırsan da onlar ebediyen doğru yola gelmezler.
Rab te’âlânın âyâtı zikr olunur iken başını çeviren ve yapdığı ef’âli unutan âdemden zâlim kim vardır? Biz ânların kalblerini kapadık anlayamazlar, kulaklarını sağır itdik işitemezler. Sen ânları tarîk-i hidâyete da’vet itsen dahî ta’kîb itmezler.
Rabbinin ayetleri kendisine hatırlatılmışken onlardan yüz çeviren ve önceden yaptıklarını unutan kimseden daha zalim var mıdır? Kuran'ı anlarlar diye kalblerine örtüler, kulaklarına da ağırlık koyduk. Sen onları doğru yola çağırsan da asla doğru yolagelmezler.
Kim, kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar.[329]
Kendisine rabbinin âyetleri hatırlatılıp da ona sırt çevirenden ve kendi elleriyle yaptığını unutandan daha zalim kim vardır? Biz onların kalplerine, bu uyarıyı algılamalarına engel olan bir örtü koyduk, kulaklarına da sağırlık verdik. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayete eremeyecekler.
Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da ona sırt çevirenden, kendi elleriyle yaptığını unutandan daha zalim kim vardır! Biz onların kalplerine, bunu anlamalarına engel olan bir ağırlık, kulaklarına da sağırlık verdik. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayete eremeyeceklerdir.
Rabbinin ayet ve mucizeleri kendisine hatırlatıldığı halde, yaptıklarını unutarak ondan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir? Kalplerine, onu (Kuran'ı) anlamalarına engel olacak bir örtü, kulaklarına da bir ağırlık koymuşuzdur. Onları hidayete ne kadar çağırırsan çağır, onlar asla doğruyu bulamaz.
Rabbinin âyetleriyle nasihat edilip de onlardan yüz çeviren ve daha önce işlediği günahları unutandan daha zalim kim olabilir? Biz onların kalbleri üzerine (Kur'ân'ı) anlamalarına engel olan bir ağırlık, kulaklarına da sağırlık verdik. Ey Muhammed! Sen onları doğru yola çağırsan da onlar asla hidayete ermezler.
O kimseden daha zâlim de kim olabilir ki: Rabbının âyâtı ile nasıhat edilmiştir de onlardan yüz çevirmiş ve ellerinin takdim ettiği şeyleri unutmuştur; çünkü biz onların kalbleri üzerine onu iyi anlamalarına mani bir takım kabuklar ve kulaklarına bir ağırlık koymuşuzdur, sen onları doğru yola çağırsan da o halde onlar ebeden yola gelmezler
Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatıldığı hâlde, onlardan yüz çevirenden ve ellerinin öne sürdüğünü (cüz’î irâdeleriyle yaptıkları küfür ve günahlarını) unutandan, daha zâlim kim olabilir? (İşte ısrarla hakkı inkâr etmelerinden dolayı) biz de onların kalpleri üzerine, onu (Kur’ân’ı) anlamalarını engelleyen (manevi) bir perde, kulaklarına da (manevi) bir ağırlık/sağırlık koyduk. Sen onları hidâyete, çağırsan bile, onlar (hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf etmedikleri için) ebedîyen, doğru yola gelmezler.
Rabb'inin âyetleriyle öğüt verildiği zaman onu dikkate almayan ve yapıp ettiklerini önemsemeyen kimseden daha haksız kim vardır? Biz, böylelerinin kalplerinin üzerine, gerçeği düşünüp kavramayı engelleyen bir örtü, kulaklarına da ağırlık koyduk. Sen onları doğruya yöneltmeye çalışsan da artık asla doğru yola dönmezler.
Kendisine Rabbinin âyetleriyle nasıyhat edilib de onlardan yüz çeviren, iki elinin öne sürdüğünü unutan kişiden daha zaalim kimdir? Biz onların kalbleri üstüne, onu iyice anlamalarına engel, perdeler, kulaklarına da bir ağırlık koyduk. Sen onları doğru yola çağırsan da bu halde ebedî hidâyete gelmezler.
Kendisine Rabbisinin âyetleri anlatılıp da onlardan yüz çeviren ve ellerinin takdîm ettiği (günahları)nı unutandan daha zâlim kim olabilir? Şübhesiz ki biz, (küfürleri sebebiyle) kalblerinin üzerine, onu (o Kur'ân'ı) anlamasınlar diye perdeler çekeriz; kulaklarına da bir ağırlık (koyarız)! Onları hidâyete çağırsan da bu hâlde ebedî olarak aslâ hidâyete gelmezler.
Kendisine Rabbinin (Kur’an ve kâinattaki) ayetleri hatırlatıldığı (ve tebliğ edildiği) hâlde, (anlamak ve inanmak istemeyip) onlardan yüz çeviren; bizzat kendi elleriyle işlediği suçları, (günah, zulüm ve kötülükleri) unutandan daha zâlim kim olabilir? (işte) biz onu (Kur’an’ı) anlamaları (istememeleri) noktasında (melekler tarafından tanınmaları için) kalblerine (akıl, duygu ve karar verme merkezi olan beyinlerine) ekinne (manevi iz ve işaretler) koyduk. (Yine Kur’an’ı doğru anlamak için dinlemek istemediklerinden) kulaklarına da (manen) bir ağırlık (koyduk). Ayrıca (anlamak ve inanmak istemedikleri sürece) onları doğru yola çağırsan da asla doğru yola gelmezler.*
Rabbinin ayetleri kendisine hatırlatılan kimseden, sonra o ayetlerden yüz çevirenden ve kendi elleriyle yaptıklarını unutandan daha zalim kim vardır. Böylelerinin kalplerine anlamalarını engelleyen örtüler ve kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onlara doğru yolu gösteren Kur’an’a davet etsen de ebedi olarak, o doğruya ulaşamazlar.
Çalabının belgeleri kendisine anılırken ondan yüz çeviren, kendi elleriyle işledikleri günahları unutan kimseden daha kıyıcı kim olabilir? Biz onların yüreklerini kavramasınlar diye, kapladık, kulaklarını da ağırlaştırdık. Sen onları doğru yola çağırsan bile onlar böyleyken doğruluğa hiç erişemeyeceklerdir.
Rabbinin âyetleri kendisine yâdedildiği halde ondan dönen, eliyle getirdiği maasiyi unutan kimseden daha zalim kim olabilir? Biz onların kalplerine Kur/an/ı anlamamak için perdeler, kulaklarına da işitmemek için ağırlık koyduk. Sen onları hidâyete dâvet etsen de onlar bu halde asla hidayet bulmazlar.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı hâlde ondan yüz çeviren ve elleriyle takdim ettiklerini/işleri günahlarını unutandan daha zalim kim olabilir? Biz böylelerinin kalplerinin üzerine onu/Kur’an’ı anlamalarına engel olan örtüler çektik ve kulaklarına da ağırlıklar koyduk.¹² Sen onları doğru yola çağırsan da onlar doğru yolu bulamazlar.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, onlara sırt çeviren ve ellerinin önden gönderdiklerini unutandan daha zalim kimdir? Biz Gerçekten onların kalpleri üzerine onu kavrayıp anlamalarını engelleyen bir perde (gerdik), kulaklarına da bir ağırlık koyduk. Sen onları hidayete çağırsan bile, onlar sonsuza kadar asla hidayet bulamazlar.
Rabb’inin ayetleri bir öğüt ve uyarı olarak kendisine hatırlatıldığı hâlde onlardan yüz çeviren ve kendi elleriyle işlediği bunca kötülükleri, çirkinişleri unutarak zulüm ve haksızlığa devam eden kimseden daha zâlim kim olabilir? İşte bu zâlimce davranışlarının karşılığı olarak, Biz onların kalplerine, hakîkati anlamalarına engel olan perdeler yerleştirdik, kulaklarını da sağırlaştırdık. Bunun içindir ki, onları en iknâ edici delillerle bile doğru yola çağırsan, bu inatçı tavırları devam ettiği sürece kesinlikle doğru yola gelmezler.
Onun rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çevirmiş ve iki elinin önceden yapıp sunduğu şeyleri unutmuş kimseden daha zâlim kimdir? Biz, fıkıh ederler / inceden inceye düşünürler diye kalbleri üzerinde kabuk örtüler ve kulaklarında işitme ağırlığı yaptık. Onları Hidayet’e çağırsan da, ebedî olarak asla yol bulamayacaklardır.
Kendisine Allah kelâmı hatırlatıldığı halde hiç oralı olmayıp, geçmişte yaptıklarını unutan adamdan daha acımasız kim olabilir ki!? Biz onların beyinlerindeki kavrama ve duyma noktalarını öyle bir körelttik ki kendilerini doğru yola çağırsan da asla yola gelmezler.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldıktan sonra yüz çevirenden, kendi elleriyle öne sürdüklerini unutandan daha zalim kim vardır? Biz böylelerinin gerçekleri anlamamaları için kalplerinin üzerine ve kulaklarının işitmesine engel olabilecek ön yargı yasası koyduk. Onları çağırsan da asla doğru yola gelmezler.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatılıp da onlara sırt çevirenden, kendi elleriyle yaptıklarını unutanlardan daha zalim kim olabilir ki! Şüphesiz ki onu (Kur’an’ı) anlamaları konusunda biz onların kalplerine perdeler, kulaklarına da (s)ağırlık verdik. [*] Sen onları doğru yola çağırsan da asla doğru yola gelmeyeceklerdir.
Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılınca, onlara sırtını dönenden ve kendi elleriyle yaptıklarını unutandan daha zâlim kim olabilir? İşte Biz, onların kalplerine o (âyetleri) hakkıyla kavrayıp anlamalarını engelleyen bir kapalılık, kulaklarına da bir ağırlık veririz. (Ey Muhammed!) Sen onları hak yola ne kadar çağırırsan çağır onlar ebediyyen hak yolu bulamazlar.¹
Rabbinin mesajları kendisine ulaştırıldığı halde, kendi eliyle işlediği bütün [kötü] işleri de unutup, ⁶² onlara yüz çeviren kimseden daha zalim kim olabilir? Bakın, Biz böylelerinin kalplerine, hakkı kavramalarına engel olan bir örtü ve kulaklarına da bir ağırlık yerleştirmişizdir; dolayısıyla, onları doğru yola ⁶³ çağırsan da asla doğru yola girecek değillerdir.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığında, ondan yüz çeviren ve önceden yaptıklarını unutan kimseden daha zalim kim olabilir? Bunlar kalplerinin üzerine Kuran’ı anlamamak için engel olacak perdeler gerdiler, kulakları ile duymak istemediler. Dolayısıyla sen onları doğru yola çağırsan da onlar asla doğru yola gelmezler. 7/146, 10/71, 17/45...49, 40/11...13
Rabbinin âyetleri kendilerine ulaştırıldığı halde, onu görür görmez kendi işlediği (kötülükleri) de unutarak ondan yüz çeviren kimseden daha zalim biri olabilir mi? Şu kesin ki Biz, bu gibilerin (akleden) kalplerine onu anlamalarını engelleyen bir kapak, kulaklarına ise bir tıkaç yerleştiririz; dolayısıyla, onları doğru yola çağırsan da asla doğru yola gelemezler.[²⁴¹⁰]
Kendisine Rabbinin ayetleri tebliğ edildiği halde; (hak daveti kabulden) yüz çeviren ve işlediği günahların sorumluluğunu hiç hesaba katmayan (küfürde direnen) kimseden daha zalim kim olabilir? (Küfürde direndiklerinden ötürü) Biz onların kalplerine Kur'an'ı iyice anlamalarına engel perdeler, kulaklarına da ağırlık koyduk. (Ey Muhammed) Sen onları ne kadar hidayete davet etsen, onlar doğru yola (imana) gelmezler.
Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatıldığı halde onlardan yüz çeviren ve ellerinin (yapıp) öne sürdüğü(günâhlarını, isyânları)nı unutandan daha zâlim kim olabilir? Biz onların kalbleri üzerine, onu anlamalarına engel olan örtüler, kulaklarının içine de ağırlık koymuşuz. Onları doğru yola çağırsan da bu halde asla doğru yola gelmezler (çünkü gerçeğe basiretlerini kapamışlardır).
Daha zalim kim vardır o kimseden ki, Rabbinin âyetleri kendisine hatırlatıldığı halde ondan hemen yüz çevirir ve iki elinin takdim etmiş olduğu şeyi unutmuş olur. Biz onların kalpleri üzerine onu güzelce anlayabilmelerine mani perdeler, kulaklarındada bir ağırlık kılmış olduk ve onları hidâyete dâvet edip dursan, onlar yine o vakit hidâyete ebedîyyen ermezler.
Rabbinin âyetleriyle öğüt verildiği halde onlara sırtını dönen ve elleriyle işlediği suçlarını unutan kimseden daha zalim kim olabilir? Biz onların kalplerine bunu anlamalarına engel olacak perdeler, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları hidâyete çağırsan da, artık onlar ebediyyen hidâyete gelemezler.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı halde onlardan yüz çeviren ve ellerinin (yapıp) öne sürdüğü(günahlarını, isyanları)nı unutandan daha zalim kim olabilir? Biz onların kalbleri üzerine, onu anlamalarına engel olan örtüler, kulaklarının içine de ağırlık koymuşuz. Onları doğru yola çağırsan da bu halde asla doğru yola gelmezler (çünkü gerçeğe basiretlerini kapamışlardır).
Kendine rabbinin âyetleri okunub va'az idildikde onlardan yüz çeviren ve işlediği günâh ve me'âsînin 'âkıbetini unudan kimseden daha zâlim kim vardır? Onların, fehm itmemeleri içün kalblerine perde kıldık ve kulaklarına sağırlık virdik. Onları hidâyete da'vet itsen de ebeden hidâyete gelmezler.
Rabbinin âyetleri anlatılırken yan çizen ve elleriyle yaptıklarını unutan kişinin yaptığından daha yanlışını kim yapabilir? Sanki onu anlamasınlar diye kalpleri üzerine örtüler ve kulaklarının içine de bir ağırlık yerleştirmişizdir[*]. Onları yola çağırırsan bu haldeyken asla yola gelmezler.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, ondan yüz çeviren ve önceden yaptıklarını unutan kimseden daha zalim kim vardır? Biz, onların kalplerine, iyice anlamalarına engel örtüler ve kulaklarına da ağırlık koyduk. Sen onları doğru yol göstericisine çağırsan da; onlar hiç bir zaman doğru yola girmezler.
Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatıldığında ondan yüz çeviren ve kendi eliyle işlediklerini unutan kimseden daha zalim kim var? Biz onların kalplerine, Kur'ân'ı anlamalarını önleyen bir örtü geçirir, kulaklarına da bir ağırlık veririz.(7) Artık onları doğru yola çağırsan da asla yollarını bulamazlar.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı halde, onlardan yüz çeviren ve iki elinin hazırlayıp önden gönderdiği şeyleri unutandan daha zalim kim olabilir? Şu bir gerçek ki, biz onların kalpleri üzerine onu anlamamaları için kabuklar geçirdik, kulakları içine de ağırlıklar koyduk. Onları hidayete çağırsan da bu durumda hidayete asla ulaşamazlar.
daħı kimdür žālimıraķ andan kim ögüt virinildi çalabı’sı āyetleri-y-ile pes yüz döndürdi anlardan daħı unıttı anı kim ilerü duttı iki eli? bayıķ biz ķılduķ göñülleri üzere örtüler kim añlamayalar daħı ķulaķları içinde aġırlıķ. daħı eger oķıyasın anları ŧoġru yol hergiz ŧoġru yol dutmayalar andan hemįşe.
Daḫı kim ẓālimraḳdur ol kimseden ki ögütlene Tañrı Ta‘ālā āyetleri‐y‐le, pesyüz ḳaytara andan? Daḫı ünde günāhlarını. Taḥḳīḳ biz ḳılduḳ yürekleri üs‐tine kilitler. Anı fehm idemezler, bilmezler. Ḳulaḳların daḫı ṣaġır eyledükve eger anları hidāyete ḳıġırsañ, pes anlar ol vaḳtda hergiz hidāyet bulmaz‐lar.
Rəbbinin ayələri özünə xatırlandırılarkən onlardan üz döndərən, əvvəlcə (öz əlləri ilə) etdiyi günahları unudan (əvvəlki günahlarından peşman olub tövbə etməyən) adamdan daha zalım kim ola bilər?! (Bu cür adamlar) onu (Qur’anı) anlamasınlar deyə, Biz onların qəlblərinə pərdə çəkib, qulaqlarına ağırlıq verdik (maneə qoyduq). Sən onları doğru yola də’vət etsən belə, onlar əsla haqq yola gəlməzlər (islamı qəbul etməzlər).
And who doth greater wrong than he who hath been reminded of the revelations of his Lord, yet turneth away from them and forgetteth what his hands send forward (to the Judgment)? Lo! on their hearts We have placed coverings so that they understand not, and in their ears a deafness. And though thou call them to the guidance, in that case they can never be led aright.
And who doth more wrong than one who is reminded of the Signs of his Lord, but turns away from them, forgetting the (deeds) which his hands(2401) have sent forth? Verily We have set veils over their hearts lest they should understand this, and over their ears, deafness, if thou callest them to guidance, even then will they never accept guidance.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |