Mâ lehum bihi min ‘ilmin velâ li-âbâ-ihim(c) keburat kelimeten taḣrucu min efvâhihim(c) in yekûlûne illâ keżibâ(n)
Ne onların bir bilgisi var, ne atalarının; ağızlarından çıkan söz, ne de büyük söz. Onlar, ancak yalan söylüyorlar.
Bu konuda (hâşâ Allah çocuk edindi iddiasında) ne kendilerinin (şirke sapanların), ne de atalarının hiçbir bilgisi (ve geçerli belgesi) bulunmamaktadır. Ağızlarından çıkan söz ne (kadar da) büyük (ve ağır bir günahtır). Onlar(ın hâşâ Allah çocuk edindi iddiaları) sadece yalandır (ve iftiradır).
Allah çocuk edindi iddiasıyla ilgili, ne kendilerinin, ne de babalarının doğru bir bilgisi var. Ne ağır bir söz bu ağızlarından çıkan. Yalandan başka birşey söylemiyorlar.
Ne onların, Allah evlât edindi diyenlerin, ne de atalarının bu konuda doğru bir bilgileri var. Ağızlarından çıkan söz ne büyük bir iftiradır. Onlar kesinlikle yalan yanlış şeyler söylüyorlar.
Bu konuda ne onların ne de atalarının bir bilgisi var. Ağızlarından çıkan söz ne kadar büyüktür! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar.
Bu konuda kendilerinin ve atalarının hiç bir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz ne (kadar da) büyük. Onlar sadece yalan söylüyorlar.
Allah çocuk edindiğine dair ne kendilerinin bir ilmi vardır, ne de (taklid ettikleri) babalarının. Ağızlarından çıkan o söz ne büyük!... Onlar, ancak yalan söylüyorlar.
“Allah evlat edindi” diyenlerin ne kendilerinin ne de ecdatlarının bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Ağızlarından çıkan, (vebali ağır) ne büyük bir sözdür! Onlar, ancak yalan söylüyorlar.
Bu hususta ne kendilerinin ne de atalarının bir bilgisi vardır. Ağızlarından ne büyük söz çıkıyor! Onlar yalandan başka bir şey söylemiyorlar.
Ne onların bilgisi var, ne de atalarının, ağızlarından çıkan söz ne de büyüktür, onlar ancak yalan söyler
(Allah çocuk edindi diyenlerin) bu konuda ne kendilerinin bilgisi vardır ne de atalarının. Bu ağızlarından çıkan ne ağır bir sözdür! (Gerçekte) onların söyledikleri ancak yalandan ibarettir.
Bu bâbda hiç bir şey bilmiyorlar, babaları da bilmiyorlardı. Ağızlarından çıkan bu söz büyük bir günâh ve yalandır.
Allah'ın çocuk edindiğine dair ne kendilerinin ve ne de babalarının bir bilgisi vardır. Ağızlarından çıkan söz ne büyük iftiradır. Onlar yalnız ve yalnız yalan söylerler.
Bu konuda ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ne büyük bir söz (bu) ağızlarından çıkan! Onlar ancak yalan söylüyorlar.
Bu konuda ne onların ne de atalarının bir bilgisi var. Ağızlarından çıkan bu söz ne kadar çirkin! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar.
Ne onların (Allah evlât edindi, diyenlerin), ne de atalarının bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan bu söz ne büyük oldu! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar.
Ne onların, ne de atalarının bu konuda bir bilgileri yoktur. Ağızlarından ne büyük bir söz çıkıyor! Yalandan başka şey söylemiyorlar.
Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz ne büyük bir iftiradır. Onlar, yalandan başka bir şey söylemiyorlar.
Buna dâir ne kendilerinin ılmi vardır ne de babalarının, o ne büyük bir kelime ki ağızlarından çıkıyor, sırf bir yalan söylüyorlar
Onların, (“Allah çocuk edindi” diyenlerin) bu hususta ne kendilerinin ne de atalarının (ilâhî vahye dayanan) bir bilgisi vardır. Ağızlarından çıkan söz (iftira ve günah olarak) ne büyük bir sözdür. Onlar yalandan başka bir şey söylemiyorlar.
Buna dair kendilerinin de atalarının da hiçbir bilgileri yoktur. Çok büyük söz ediyorlar. Yalandan başka bir şey söylemiyorlar.
Ne onların, ne atalarının buna dâir hiç bir ilgisi yokdur. Ağızlarından çıkan söz ne büyük! Onlar yalandan başkasını söylemezler.
Buna (Allah'a çocuk isnâdına) dâir ne kendilerinin bir ilmi vardır, ne de atalarının! Ağızlarından çıkan bir söz olarak (bu iddiâları) ne büyük (bir küfür) oldu! (Onlar)yalandan başka bir şey söylemiyorlar.
Ne onların (Allah evlât edindi diyenlerin), ne de atalarının bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan bu söz ne büyük oldu! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar.
Allah çocuk edindi diyenlerin bu konuda hiçbir bilgileri olmadığı gibi, atalarının da bilgileri yoktu. Ağızlarından dökülen sözler gerçekten çok büyük laflar. Onlar yalnızca yalan söylüyorlar.
Ne kendilerinin ne de atalarının bunun üzerine hiçbir bilgisi yoktur. ağızlarından çıkan söz ne büyük! Oysaki onlar yalnız yalan söylüyorlar.
Böyle diyenlerin ne kendilerinin, ne babalarının bu bapta bir bilgileri yoktur. Ağızlarından çıkan o söz ne büyük bir sözdür! Onlar yalandan başka bir şey söylemezler.
Bu hususta/O’nun hakkında ne kendilerinin ne de babalarının/atalarının bir bilgisi vardır. Ağızlarından çıkan ne kadar da büyük/ağır bir söz [kelime]! Onlar yalandan başka bir şey söylemiyorlar.
Bu konuda ne kendilerinin, ne de babalarının hiç bir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz pek de büyük! Onlar yalandan başkasını söylemiyorlar.
Bu konuda kendileri de, körü körüne izledikleri ataları da, doğru bir bilgiye sahip değiller. Ağızlarından dökülen bu sözler ne kadar çirkin ve küstahça! Gerçekte onlar, yalandan başka bir şey söylemiyorlar. Üstelik bütün uyarılara rağmen, inatla hakîkatten yüz çeviriyorlar.
Onlar için de, ataları için de, onunla ilgili hiçbir bilgi yoktur. Ağızlarından çıkan kelime / söz büyük kaçtı. Sadece yalan söylüyorlar.
Halbuki ne onların ne de atalarının çocuk edinme konusunda herhangi bir bilgileri yok. Ağızlarından çıkan laf çok büyük. Söyledikleri de tamamen yalan.
“Allah çocuk edindi!” diye iddia ediyorlar. Bu konuda ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz Allah’a büyük bir iftiradır. Onlar ancak yalan söylüyorlar.
Bu söz hakkında kendilerinin de babalarının da bildikleri hiçbir şey yoktur. Ağızlarından çıkan bu kelime ne (kadar da) büyük oldu.¹ Onlar sadece yalan söylüyorlar.
(Oysa,) O’nun ² hakkında ne kendilerinin, ne de atalarının doğru bir bilgisi var: Ne ağır bir söz, bu ağızlarından çıkan! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar!
Oysa ne onların ne de atalarının bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Ağızlarından çıkan ne dehşet bir kelime öyle! Onlar yalandan başka bir şey söylemiyorlar. 6/93, 11/18-19, 10/69
(Kaldı ki) ne onlar ne de ataları,[²³⁴³] bu konuda[²³⁴⁴] (sahih) bir bilgiye sahip değildirler;[²³⁴⁵] ağızlarından öylesine çıkmış pek dehşet bir söz bu: onlar bunu demekle sadece yalan söylemiş oluyorlar.
Buna dair ne kendilerinin ne de atalarının bir bilgisi (bir delili) vardır. Ağızlarından çıkan o söz ne büyüktür. (Bu sözleri onlara ne kadar büyük bir sorumluluk yükler) Onlar yalandan başka bir şey söylemiyorlar.
Bu konuda ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ne büyük bir söz (bu) ağızlarından çıkan! Onlar ancak yalan söylüyorlar.
Buna dair ne kendilerinin bir bilgisi vardır ve ne de babalarının. Ne büyük bir söz ki, ağızlarından çıkıyor. Onlar başka değil, ancak yalan söylüyorlar.
Bu hususta, ne kendilerinin ne de babalarının hiçbir bilgileri yoktur. Ağızlarından çıkan o söz ne dehşetli bir söz! Ama onların iddia ettikleri, sırf yalandan ibaret!
Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından ne büyük (küstahça) söz çıkıyor! Onlar, yalandan başka bir şey söylemiyorlar.
4,5- Ve yine o kitâbla, ne kendilerinde ve ne babalarında bir 'ilim olmadığı halde sırf cehâlet ile Allâh'ın oğlı vardır diyenleri inzâr iyle ki onların ağızlarından çıkan bu söz pek büyük günâh oldı. Allâh Te'âlâ hakkında ancak yalan söylerler.
Allah’ın çocuğu olduğuna dair onların elinde bir bilgi olmadığı gibi atalarının elinde de yoktur. Ağızlarından ne ağır sözler çıkıyor! Onlar sadece yalan söylüyorlar.
Onların da atalarının da o konu hakkında bir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz büyük bir günahtır. Çünkü söyledikleri yalandan başka bir şey değildir.
Bu konuda ne onların bir bilgisi var, ne atalarının. Ağızlarından çıkan ise, pek büyük bir sözdür. Fakat söyledikleri yalandan başka birşey değildir.
Ona ilişkin ne kendilerinin bir ilmi vardır ne de atalarının. Söz olarak ne büyüktür ağızlarından çıkıveren! Onlar bir yalandan başka şey söylemiyorlar.
yoķdur anlaruñ aña hįç bilmek ne daħı atalarınuñ. ulu oldı ya'nį sözleri sözdin yaña çıķar aġızlarından. eyitmezler illā yalan.
Yoḳdur anlaruñ ‘ilmi, atalarınuñ daḫı ‘ilmi yoḳdur. Ulu kelime çıḳar aġız‐larından. Anlar söylemezler, illā yalan ve bühtān.
Bu barədə nə onların özlərinin, nə də (təqlid etdikləri) atalarının heç bir biliyi yoxdur. Onlar çox böyük-böyük danışırlar. (Ağızlarından çıxan söz necə də böyük küfrdür). Onlar ancaq yalan deyirlər!
(A thing) whereof they have no knowledge, nor (had) thee fathers. Dreadful is the word that cometh out of their mouths. They speak naught but a lie.
No knowledge have they of such a thing, nor had their fathers. It is a grievous thing that issues from their mouths as a saying.(2330) What they say is nothing but falsehood!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |