Vekâne lehu śemerun fekâle lisâhibihi vehuve yuhâviruhu enâ ekśeru minke mâlen ve e’azzu neferâ(n)
Daha başka da gelirleri vardı da konuşurken arkadaşına dedi ki: Ben malca da senden üstünüm, evlat ve ayalce de.
(O iki şahıstan) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı (ve şımarıp böbürlenmeye başlamıştı. Bir gün) onunla konuşurken arkadaşına: "Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlü (ve şerefliyim)" deyip (böbürlenmişti).
Bu bahçelerin sahibinin daha başka gelirleri de vardı. Konuşurken arkadaşına dedi ki: “Ben malca da senden üstünüm, çoluk çocuk, hizmetçi, işçi bakımından da senden daha güçlü ve ilerdeyim.”
Bu adamın gelir getiren, mahsul veren başka malları da vardı. Arkadaşıyla konuşurken, ona:
“Benim senden daha çok servetim var. Adamlarımla da, senden daha güçlüyüm.” dedi.
Onun başka ürünleri de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: "Ben malca senden daha zengin, adam bakımından da daha güçlüyüm."
(İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: “Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.”
Bu adamın başkaca geliri de var. Bundan dolayı (Bu kâfir dönerek mümin) arkadaşına şöyle dedi: “- Ben, malca senden daha zenginim, toplulukça da senden daha kuvvetliyim.”
O bahçeler sahibinin bol malı vardı. Arkadaşına gösteriş yaparak ona dedi ki: “Ben servetçe, senden daha zenginim. Ve insan sayısınca da, senden daha güçlü ve şerefliyim.”
Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşı ile konuşurken ona şöyle dedi: “Ben servetçe senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm.”
Yemişleri var idi, konuşurken dedi arkadaşına: «Malım senden daha çok, doludur çoluk çocuk!»
(Bu adamın ayrıca) başka geliri de vardı. Bundan dolayı bu adam arkadaşıyla tartışırken ederken (kibirli bir eda ile): “Ben senden daha zenginim ve çoluk çocuğum, kalabalık kabilem, güçlü kuvvetli adamlarımla nüfus olarak da daha güçlüyüm!” dedi. (Ve böyle konuşarak bahçelerine vardılar.)
bu âdem bir çok meyveler topladı komşusıyla sohbet ider iken "Ben senden zenginim ve ’âilem de seninkinden kesretlidir." didi.
Onun gelirleri de vardı. Bu yüzden, arkadaşiyle konuşurken: "Ben malca senden zengin, nüfusça da senden daha itibarlıyım" dedi.
Derken onun büyük bir serveti oldu. Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: “Benim malım seninkinden daha çok. Adamlardan yana da senden daha üstünüm.”
Böylece adamın bol ürünü oluyordu. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: “Benim malım seninkinden daha çok; insan sayısı olarak da daha güçlüyüm.”
Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: «Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm.»
Artık bir ürüne sahipti! Nitekim, sohbet ettiği arkadaşına, "Ben senden daha zenginim ve daha fazla adama sahibim," dedi.
İki bağın sahibinin ayrıca başka geliri vardı. Bundan dolayı bu adam arkadaşıyla münakaşa ederken: "Ben malca senden daha zengin ve insan sayısı bakımından da senden daha güçlü ve üstünüm" dedi.
Başkaca da bir geliri var, bundan dolayı bu adam arkadaşına muhavere ederek: ben senden malca daha servetli, cem'ıyyetçe daha ızzetliyim dedi
(Bu kâfir kimsenin ayrıca) başka ürünleri/geliri de vardı. Nitekim (bu kâfir kimse, kendisine verilen bu nimetlerle şımarıp, böbürlenerek mü’min) arkadaşına, “Ben, malca senden daha zenginim, nüfus olarak da (çocuklarımın ve akrabalarımın çokluğu ile de senden) daha üstünüm!” dedi.
Ve onun serveti oldu. Arkadaşı ile konuşurken: “Ben malca senden daha zenginim, insan sayısınca da senden daha güçlüyüm.” dedi.
O (adamın) başkaca geliri de vardı. Derken o, arkadaşına, (böbürlenerek), onunla konuşurken, dedi ki: «Ben malca senden zenginim. Cem'iyyetce de senden kuvvetli (ve şerefli) yim».
Bunun (o bağ sâhibinin başka) geliri de vardı. Bundan dolayı arkadaşıyla konuşurken ona: “Ben malca senden daha zenginim; nüfusça da daha i'tibarlıyım” dedi.
Üstelik onun, (bundan) başka (daha pek çok) ürünü (geliri) de vardı. Bu yüzden (yoksul, ama son derece dürüst olan) arkadaşıyla konuşurken ona, (kibirli kibirli,) «Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.» dedi.
Ve birde tek meyve bahçesi olan biri vardı. İki bahçesi olan, diğer bahçe sahibine karşılıklı laf atarak “Ben mal çokluğu olarak senden daha fazla ve evlat sayısı olarak da daha güçlüyüm” demişti.
Adam bir çok ürün topladı. Bir gün arkadaşlarıyla konuşuyordu. Dedi ki: "Benim malım seninkinden çok. Çoluk çocukça da senden ileriyim."
Bu iki bağ ortasından bir de ırmak akıtmıştık. Onun başka meyveleri de vardı [⁶]. Arkadaşına muhavere sırasında övünerek «— Ben senden daha zenginim, hadem ve haşem cihetiyle senden daha kuvvetliyim [⁷]» demişti.
Böylece onun çok ürünü/serveti oldu.¹⁰ Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: “Benim malım seninkinden daha çok. Üstelik nüfusça da senden daha üstünüm.”
(İki adamdan) Birinin başka ürünleri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: “Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.”
Üstelik onun, bundan başka daha pek çok gelir kaynakları da vardı. İşte bu adam, yoksul, fakat son derece dürüst olan bir arkadaşıyla konuşurken, kibirli kibirli, “Ben senden daha zenginim ve çoluk çocuğum, kalabalık kabîlem, güçlü kuvvetli adamlarımla nüfûs olarak da daha güçlüyüm!” dedi. Derken, böyle konuşarak bahçelerine vardılar.
Onun ürünleri de oldu. Karşılıklı konuşarak kendi arkadaşına:
“Ben senden mal bakımından daha çok, nüfus bakımından daha üstünüm” dedi.
Öteki adamın da meyveliği vardı. Bir gün sohbet ederken bu komşusuna: " Ben senden daha varlıklı ve daha güçlüyüm " demez mi!.
Derken bağ sahibinin büyük bir serveti oldu. Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: "Benim malım seninkinden daha çok. Çalıştırdığım insanlarda seninkilerden daha fazla! Ben her konuda senden üstünüm!”
Bu kişinin bolca ürünü vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona şöyle demişti: “Ben servetçe senden daha zenginim; nüfus bakımından da senden daha güçlüyüm.”
Ve o adamın başka geliri de vardı. (İşte bu adam) kendi aralarında konuşurlarken arkadaşına: “Ben malca senden daha zenginim, insan sayısınca da senden daha güçlüyüm.” demişti.
Böylece [bu bahçenin sahibi] bolluk içinde ürün kaldırıyordu. Ama [bir gün] bu adam komşusuyla tartışırken söz arasında ona: “Benim malım mülküm senden çok; nüfusça da senden daha güçlü, daha ilerdeyim!” dedi.
Üstelik onun başka gelir kaynakları da vardı, arkadaşıyla konuşurken “Benim servetim seninkinden çok ve nüfus olarak da senden üstünüm” dedi. 34/35...37, 72/24
Böylece (sahibi bol bol) ürün devşiriyordu. Derken, (bir gün) arkadaşıyla söyleşirken şöyle bir laf etti: “Benim malım seninkinden çok, dahası nüfusça da senden üstünüm.”
O adamın (mal mülk gibi) başka geliri de vardı. O adam (mümin olan) arkadaşıyla sohbet ederken böbürlenerek: "Ben malca senden zenginim" (görüyorsun bağlarım, malım mülküm var) ve "Cemaatçe de senden daha kuvvetliyim (hizmet eden kölelere, erkek evlada sahibim)" dedi.
Ve onun ürünleri de oldu. Arkadaşiyle konuşurken ona; "Ben malca senden zenginim, adamca da senden güçlüyüm. " dedi.
Ve onun için başka bir nevi mal da vardı. Sonra o arkadaşına, onunla konuşarak dedi ki: «Ben malca senden daha ziyâdeyim ve cemaatce de senden daha kuvvetliyim.»
O şahsın başka serveti de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona: “Benim, ” dedi, “malım ve servetim senden çok olduğu gibi, maiyyet, çoluk çocuk bakımından da senden daha ilerideyim. ”
O adamın bunlardan başka da malı vardı. esnâ-yı muhâverede arkadaşına: "Benim malım senden daha çokdur, evlâd ve 'ıyâlim senden daha fazladır" didi.
Adam güzel bir gelir sağlamış; arkadaşıyla konuşurken şöyle diyor: "Benim malım seninkinden çok, adamlarım da daha güçlü."
Onun başka ürünleri de vardı. İşte böyle bir halde arkadaşıyla konuşurken:-Benim malım senden daha çok, nüfus olarak da senden üstünüm, dedi.
O kimsenin başka geliri de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona “Ben servetçe senden üstün, nüfusça senden güçlüyüm” derdi.
Adamın başka bir geliri de vardı. Bu yüzden, arkadaşlarıyla konuştuğu bir sırada ona şöyle demişti: "Ben, malca senden zengin, insan unsuru bakımından da güçlü ve onurluyum."
daħı oldı anuñ yimişler pes eyitti işine ol geleci eylerken aña “ben çoķıraķvan senden maldın yaña daħı 'azįzıraķvan ķavumdın yaña.”
Anuñ mālı daḫı çoġ‐ıdı. Pes eyitdi yoldaşına faḫr idüp çekişmekde: Taḥḳīḳben senden çoḳ māllu‐men, oġlum ḳızum daḫı senden çoḳdur, didi.
(Bu adamın) başqa sərvəti (gəliri) də var idi. O öz (yoxsul mö’min) yoldaşı ilə söhbət edərkən (təkəbbürlə) ona dedi: “Mən səndən daha dövlətli və əşirətcə (qəbilə, qohum-əqraba, övlad, qulluqçu və s. cəhətdən) səndən daha qüvvətliyəm!”
And he had fruit. And he said unto his comrade, when he spake with him: I am more than thee in wealth, and stronger in respect of men.
(Abundant) was the produce this man had : he said to his companion, in the course of a mutual argument: "more wealth have I than you, and more honour and power in (my following of) men."(2376)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |