Velebiśû fî kehfihim śelâśe mi-etin sinîne vezdâdû tis’â(n)
Onlar, mağaralarında üç yüz yıl yatıp kaldılar ve bu yıllara dokuz yıl daha kattılar.
Onlar mağaralarında üç yüz yıl kalmışlar ve dokuz (yıl) daha ilave edip katmışlardı.
Bir kısım insanlar: Onların mağarada üçyüz yıl kaldığını ileri sürüyor ve kimileri de bu sayıya, dokuz yıl daha ekliyorlar.
Onlar mağaralarında güneş yılı ile üç yüz yıl kaldılar. Ay yılıyla buna dokuz yıl daha ilâve ederek üç yüz dokuz yıl olarak hesap ettiler.
Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar ve dokuz (yıl) da kattılar.
Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar ve dokuz (yıl) daha kattılar.
Onlar, mağaralarında üç yüz sene kaldılar ve buna dokuz yıl daha kattılar.
Ve (diyorlar:) “Mağaralarında üç yüz artık dokuz sene kaldılar.”
Onlar mağaralarında üç yüzyıl ve buna ilâveten dokuz yıl kalmışlardır.
Bunlar opruklarında üçyüz dokuz yıl kaldılar
(Bazıları) onların mağaralarında üç yüz yıl kaldı(ğını) söyledi, bazıları da buna dokuz yıl daha ilâve etti.
Bu gençler mağarada 309 sene uykuda kaldılar.
Onlar mağaralarında üçyüz dokuz yıl kaldılar.
Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar. Buna dokuz daha eklediler.
Onlar mağaralarında üç yüzyıl kaldılar, buna dokuz yıl da ilâve ettiler.
Onlar mağaralarında üç yüzyıl ve buna ilaveten dokuz yıl kalmışlardır.
Mağaralarında üç yüz yıl kalıp dokuz arttırdılar.
Onlar, mağaralarında üçyüz yıl kadar kaldılar ve dokuz yıl da buna ilave etmişlerdir.
Onlar kehiflerinde üçyüz sene durdular, dokuz da ziyade ettiler
(Bazı insanlar, Ashâb-ı Kehf hakkında,) “Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar” (dediler. Bazıları da) buna dokuz yıl daha ilâve ettiler.
Onlar, mağaralarında, üç yüz yıl kaldılar ve dokuz yıl ilave ettiler.¹
Onlar mağaralarında üç yüz sene eğleşdiler. (Buna) dokuz (yıl) daha katdılar.
Ve (onlar) mağaralarında üç yüz sene kaldılar, dokuz (sene) de ziyâde ettiler.(3)
Ve (kimileri) "Onlar mağaralarında (mağaraya girişinden itibaren bu ayetlerin indiği zamana kadar) üç yüz sene kalmışlar" (diye iddia ederlerken), bir (başkaları) da bu sayıya dokuz sene daha eklemiştir.*
(Sonra yine) İnsanlar “Onlar mağaralarında üç yüz dokuz sene kaldılar” dediler.
Onlar inlerinde üç yüz, kamerî olarak üç yüz dokuz yıl kaldılar.
Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar ve dokuz (yıl) daha kattılar.
Yukarıda, yirmi ikinci ayette sözü edilen ve kıssanın masalımsı yönüyle ilgilenen o câhiller, Mağara Arkadaşları hakkında, “Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar.” dediler. Diğer bazıları da, buna dokuz yıl daha ilâve ettiler. Bundan daha uzun veya daha kısa bir süre kaldıklarını iddia edenler de oldu. Oysa bu konuda hiçbir bilgiye sahip değillerdi. Üstelik, onların mağarada kaç yıl kaldığını bilmek, bu kıssada verilmek istenen mesaja herhangi bir katkı sağlayacak da değildi.
Kehf’lerinde / kaya sığınaklarında üç yüz sene kaldılar. Buna dokuz daha eklediler.
Ashabıkehf, mağaralarında tam üç yüz dokuz yıl kaldı diyenlere:
Boşu boşuna tartışanlar, tartışmadan duramazlar. Şimdi de tutturmuşlar: "Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldı." diyorlar. "Bazıları da buna dokuz yıl ekleyerek üç yüz dokuz yıl kaldılar." diyor.
(Bazıları şöyle diyor): “Onlar, mağaralarında üç yüz sene kadar kalmış ve dokuz (sene) de buna ilave etmişlerdir.”
(Bazıları yine ğayba taş atarak): “Onlar, mağaralarında üç yüz yıl kaldılar.” (dediler, hatta) dokuz yıl da ilave ettiler.
VE [BAZILARI,] onlar[ın] mağaralarında üçyüz yıl kaldı[ğını ileri sürüyor] ve kimileri de [bu sayıya] dokuz yıl daha ekliyorlar. ³⁴
O gençler, mağarada üç yüz sene kaldılar,” dediler. Buna dokuz sene daha eklediler. 18/19
İmdi (kimileri) “Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar” (diye iddia ettiler); bir de bu sayıya (ay takvimine göre) dokuz yıl daha eklendi.[²³⁷⁴]
(Ey Muhammed) Onlar mağaralarında (ölmeksizin uyku halinde) üçyüzyıl kaldılar. (Artık uyanmaları yaklaşmıştı ki - Rablerinin takdiri ile mağarada) Dokuz sene daha kaldılar. (Sana onların mağarada ne kadar kaldıkları sorulursa, senin bu konuda bir bilgin olmadığını bildir, ve)
Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar. Buna dokuz daha eklediler (uyandıktan dokuz yıl daha yaşadılar ve öldüler).
Ve onlar mağaralarında üçyüz sene durdular. Dokuz (sene) de arttırdılar.
Mağaralarında üç yüz yıl kaldılar. Bazıları buna dokuz yıl daha ilâve ettiler.
Mağaralarında üçyüz yıl kaldılar. Dokuz (yıl) da ilave ettiler.
Onlar mağaralarında üç yüz sene kaldılar. Buna dokuz sene daha eklediler[*].
Onlar, mağarada üç yüz sene kaldılar ve buna dokuz sene daha eklediler.
Yine bazıları, “Onlar mağaralarında üç yüz sene kaldılar” dedi; bazıları da buna dokuz daha ekledi.
Onlar, mağaralarında üçyüz yıl kaldılar; dokuz da ilave ettiler.
daħı dölendiler inlerinde üç yüz yıllar daħı arturdılar doķuz.
Daḫı uyuḳlayup ḳaldılar maġāralarında üç yüzyıl, daḫı ṭoḳuz yılart[ur]dılar, yā ehl‐i kitāb bunuñ gibi eyitdi.
Onlar mağarada üç yüz doqquz il qaldılar. (Üç yüz il qaldılar, üstünə bir doqquz il də artırdılar).
And (it is said) they tarried in their Cave three hundred years and add nine.
So they stayed in their Cave three hundred years, and (some) add nine (more)(2365)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |