Vemen yehdi(A)llâhu fehuve-lmuhted(i)(s) vemen yudlil felen tecide lehum evliyâe min dûnih(i)(s) venahşuruhum yevme-lkiyâmeti ‘alâ vucûhihim ‘umyen vebukmen vesummâ(en)(s) me/vâhum cehennem(u)(s) kullemâ ḣabet zidnâhum se’îrâ(n)
Allah, kimi doğru yola sevkederse odur doğru yolu bulan ve kimi saptırırsa o çeşit adamlara ondan başka hiçbir yardımcı bulamazsın ve biz onları, kıyamet günü, yüzü koyun kapanmış olarak kör ve dilsiz haşrederiz, yurtları da cehennemdir; orasının ateşi ve harareti sakin oldukça alevini fazlalaştırır, yakaryandırırız.
Allah, (aklını ve vicdanını kullanıp, imanı ve İslam’ı tercih ettiğinden) kimi hidayete erdirirse, işte o, (haklı ve hayırlı) yola erişmiştir; (ama küfrü ve kötülüğü tercih ettiklerinden dolayı) kimi de saptırırsa, onlar için de O’nun dışında asla veliler (sahipler ve himaye ediciler) bulamazsın. Kıyamet günü, Biz onları (inkârcıları ve münafıkları) yüzükoyun (sürünecek şekilde) körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Onların barınma yerleri cehennemdir; ateşi azalıp söndükçe, çılgın alevini (tekrar) onlara arttırıp (azap edeceğiz).
Allah'ın yol gösterdiği kimseler doğru yola erişir. Artık kimi de saptırırsa, onlara Allah'tan başka dost olacak kimseler bulamazsın. Biz onları kıyamet günü, yüzü koyun yere kapanmış olarak kör ve dilsiz olarak toplayacağız, yurtları da cehennemdir. Cehennemin ateşi küllenip sakinleşince, alevini fazlalaştırır, yakar yandırırız.
Allah kime hak yolu aydınlatıcı bilgiler lütfederse, işte o doğru yolu bulup tercih eder. Kimlerin de hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine özgürlük tanırsa artık onlara, Allah'ın dışında, kulları durumundakilerden asla koruyucular bulamazsın. Kıyamet günü, onları görme, konuşma ve duyma nimetinden mahrum bir halde yüzükoyun sürükleyerek toplar getiririz. Onların mekânları cehennemdir. Ateşi azaldıkça, cehennemin yakıtını takviye eder, körüklemeyi ve püsküren alevini artırırız.
Allah kimi doğru yola iletirse o doğru yoldadır. Kimi de saptırırsa onlar için O'ndan başka dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü yüzleri üstüne, körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Varacakları yer cehennemdir. Ateşi dindikçe onlara ateşin alevini artırırız.
Allah, kimi hidayete erdirirse, işte o, hidayet bulmuştur, kimi saptırırsa onlar için O'nun dışında asla veliler bulamazsın. Kıyamet günü, biz onları yüzükoyun körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Onların barınma yerleri cehennemdir; ateşi sükun buldukça, çılgın alevini onlara arttırırız.
Allah, kime hidayet ederse o doğru yoldadır, Kimi de sapıklığa düşürürse, artık bunlar için Allah'dan başka asla yardımcılar bulamazsın. Biz, o kâfirleri kıyamet günü kör, dilsiz ve sağır oldukları halde yüzleri üstü sürünerek haşredeceğiz. Varacakları yer cehennem'dir, onun ateşi dindikçe, onlara ateşi artıracağız.
Allah kime yol gösterirse, işte doğru yolda olan O’dur. Kimi de saptırırsa, Allah’a karşı ona sahip çıkacak hiç kimseyi bulamazsın. Biz, kıyamet günü onları yüzükoyun, körler, dilsizler ve sağırlar olarak toplayacağız. Onların sığınakları Cehennemdir. Sönmeye yüz tuttukça, ateşini arttırırız.
Allah kimi doğru yola iletirse, işte doğru yolu bulan odur; kimi de şaşırtırsa, artık onlara Allah'tan başka dost bulamazsın. Kıyamet gününde onları kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzükoyun haşr ederiz. Onların varacağı ve kalacağı yer, ateşi sönmeye yüz tutunca onun alevini arttıracağımız cehennemdir.
Bir kimseyi Allah kılavuzlarsa, doğru yolu bulmuştur, saptırdığı bir kimseye O'ndan başka hiç dost bulamazsın; kıyamet günü onları yüzü kuylu, kör olarak, sağır olarak toplıyacağız, cehennemdir durakları; ateş yavaşladıkça alevini artırırız
Allah (niyet ve eylemlerine göre) kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de (yaptıkları yüzünden) sapıklıkta bırakırsa, böyleleri için O'nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü dirilteceğiz. (Onların) varacakları yer cehennemdir. Onun ateşi dindikçe, onlar için çılgın ateşi canlandıracağız.
Allâh’ın tarîk-i hidâyete sevk itdiği doğrı yoldadır Allâh’ın dalâlete sevk itdiği bir sâhib bulamıyacakdır kıyâmet güninde hepsini yüzüsti secde itmiş, a’mâ, dilsiz ve sağır oldukları halde cem’ ideceğiz cehennem ânların ikâmetgâhı olacakdır ateş söndükce tekrâr iş’âl iyleyeceğiz.
Allah'ın doğru yola eriştirdiği kimse hak yoldadır. Kimleri de saptırırsa, artık onlar için Allah'dan başka dostlar bulamazsın. Biz onları kıyamet günü yüzükoyun, körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Varacakları yer cehennemdir. Onun ateşi ne zaman sönmeye yüz tutsa hemen alevini artırırız.
Allah, kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa, böyleleri için O’nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız.
Allah kime hidayet verirse doğru yolu bulan işte odur; kimi de hidayetten uzaklaştırırsa artık böylelerine Allah’tan başka destekçiler bulamazsın. Kıyamet gününde onları kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzükoyun süründürerek toplarız. Onların varıp kalacağı yer cehennemdir; onun ateşi zayıfladıkça yakıcı alevlerini çoğaltarak azaplarını sürdürürüz.
Allah kime hidayet verirse, işte doğru yolu bulan odur; kimi de hidayetten uzak tutarsa, artık onlara, Allah'tan başka dostlar bulamazsın. Kıyamet gününde onları kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzükoyun haşrederiz. Onların varacağı ve kalacağı yer cehennemdir ki, ateşi yavaşladıkça onun alevini artırırız.
ALLAH kime yol gösterirse o kişi doğruyu bulmuştur. Kimi de saptırırsa onlar için O'ndan başka bir koruyucu da bulamazsın. Diriliş günü de onları kör, dilsiz ve sağır olarak yaka paça toplarız. Cehennemdir yerleri. Soğudukça alevlerini arttırırız
Allah kime hidayet verirse, o doğru yoldadır. Kimi de hidayetten uzak tutarsa, artık bunlar için Allah'tan başka hiçbir yardımcı bulamazsın. Ve biz, o kâfirleri kıyamet günü kör, dilsiz ve sağır oldukları halde, yüzleri üstü sürünerek haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir; ateşi dindikçe onun ateşini artırırız.
Ve her kime Allah hidayet ederse o doğru yolu tutar, her kimi de dalâlette bırakırsa artık onlar için onun berisinden velîler bulamazsın ve biz onları Kıyamet günü kör, dilsiz, sağır oldukları halde yüzleri üstü haşrederiz, varacakları yer Cehennem, her dindikçe onlara bir saîr artırırız
(Hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf ettiğinden dolayı) Allah kime (lütfuyla) hidâyet ederse, doğru yolu bulan odur. Kimi de (ısrarla hakkı inkâr ettiği ve hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf etmediğinden dolayı, cüz’î irâdesi ile tercih ettiği) sapkınlıkta bırakırsa artık sen onlar için, O’ndan (Allah’tan) başka bir yardımcı bulamazsın. Onları hesap günü, yüzleri üstüne (sürünecekleri bir hâlde,) körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Barınacakları yer cehennemdir. (Cehennem) ateşi (nin harareti) dindikçe, biz onun çılgın alevini tekrar artırırız.
Allah, kime hidayet etmişse¹, işte o doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa¹, onun için, O'ndan başka veliler bulamazsın. Kıyamet Günü, onları; kör, sağır ve dilsiz olarak yüzüstü sürünür durumda mahşer yerine toplarız. Onların varacakları yer Cehennem'dir. O ne zaman dinse, onlara ateşi artırırız.
Allah kime hidâyet (nasıyb) ederse işte o, doğru yolu bulmuşdur. Kimi de şaşırırsa artık bunlar için Ondan başka asla yardımcılar bulamazsın. Biz onları kıyamet günü körler, dilsizler, sağırlar olarak yüzükoyun hasredeceğiz. Onların varacağı yer cehennemdir ki ateşi yavaşladıkça biz onun alevini artırırız.
Allah kimi (hikmetine binâen kendi lütfundan) hidâyete erdirirse, işte hidâyete eren odur. Kimi de (isyankârlığı yüzünden) dalâlete atarsa, artık kendilerine O'ndan başkayardımcılar aslâ bulamazsın!(1) Ve onları kıyâmet günü yüzleri üstü, kör, dilsiz ve sağır olarak haşrederiz. Onların varacağı yer Cehennemdir. (Onun ateşi) her yavaşladığında, onlara bir alev artırırız.
Allah (aklını ve vicdanını kullanıp imanı ve İslam’ı tercih ettiğinden) kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de (inkâr, sapıklık ve kötülüğü tercih ettiğinden dolayı) sapıklıkta bırakırsa, böyleleri için onun (Allah’ın) dışında koruyup gözeten kimseyi bulamazsın. Ve (dünyadayken hakkı görmeğe gayret etmediklerinden) onları kıyamet günü körler (kurtuluş yolunu bulamayan şaşkınlar), dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü diriltip haşredeceğiz. (Onların) varacakları yer cehennemdir. Onun ateşi dindikçe, (cezaları bitene kadar) onlara çılgın ateşi artırırız.*
Allah’ın gösterdiği yoldan giden kimse, işte en doğru yolda olan o dur. Kimde yoldan saparsa, artık o sapkın için, Allah’dan başka koruyup gözeten kimseyi bulamazsın ve kıyamet günü onları yüzüstü bir şekilde kör, dilsiz ve sağır olarak bir araya toplarız. Onların sığınacak yerleri cehennemdir. Ateş ne zaman hafiflese, ateşin alevini artırırız.
Allah kimi doğru yola iletirse o doğru yolu bulur. Kimi de doğru yoldan saptırırsa artık bu gibilere Allah’tan başka koruyucu bulamazsın. Biz onları dirilme günü yüzükoyun yere kapanmış körler, dilsizler, sağırlar olarak derliyeceğiz. Onların durakları Cehennem’dir. Cehennem’in ateşi yavaşladıkça Biz onun alevini artırırız.
Allah her kimi hidayete erdirmişse o hidayeti bulmuştur. Her kimi de dalâlete düşürürse onlar için Allah/tan başka yâr bulamazsın. Biz, onları kıyamet günü kör, dilsiz, sağır olarak yüzü koyun, sürüne sürüne hasredeceğiz. Onların yurtları Cehennemdir. Yakacak kalmayıp alevi sönmeye yüz tuttukça alevli ateşi artıracağız.
Allah kime hidâyet ederse, doğru yolu bulan odur. Kimi de sapıklıkta bırakırsa, artık onlar için O’nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü, kör, dilsiz ve sağır bir hâlde yüzüstü toplarız [nahşuruhum]. Varacakları yer de cehennemdir. Her ne zaman ateşi yatışsa, çılgın ateşini onlara artırırız.
Allah, kimi hidayete ulaştırırsa, işte o, hidayet bulmuştur; kimi de saptırırsa onlar için O'nun dışında asla veliler bulamazsın. Kıyamet günü, biz onları yüzükoyun körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Onların barınma yerleri cehennemdir; ateşi ne zaman sönmeye yüz tutsa, çılgın alevini onlara arttırırız.
Allah kimi doğru yola iletirse, işte odur doğru yolda yürüyen; kimleri de saptırırsa, onlara Allah’tan başka yardım edecek bir dost bulamazsın. İşte onları, Hesap Gününde yüzüstü yere kapanmış bir şekilde kör, dilsiz ve sağır olarak huzurumuzda toplayacağız ve varacakları son durak cehennem olacak! Öyle bir cehennem ki, ateşine zaman yatışır gibi olsa, her defasında onu körükleyerek, onlar için çılgın alevi yeniden ve yeniden canlandıracağız.
Allah, kimi hidayete eriştirirse, o Mühtedî’dir / Hidayete Ermiş’tir; Kimi de şaşkınlıkta bırakırsa, onlar için O’ndan başka veliyyler asla bulamayacaksın. Onları kör, sağır ve dilsiz olarak yüzleri üstü Kıyâmet günü haşrederiz / bir araya toplarız. Onların barınağı Cehennem’dir. Her dindikçe onlara çılgın alevli bir ateş artırırız.
Allah birine öncülük etti mi, artık o doğru yolda demektir. Allah'ın şaşırttığına ise, yine Allah'tan başka kimse yâr olamaz. Biz bu gibileri kıyamet gününde, kör sağır ve dilsiz olarak haşrederken, yüzleri hep yere bakacak. Artık sığınabilecekleri tek yer, söndükçe altını ölçerdiğimiz cehennemdir.
Allah kimin hidayet talebini kabul ederse, işte doğru yolu bulan odur. Kimi de sapıklığında öylece şaşkın bırakırsa; onlara ondan başka dostlar bulamazsın. Kıyamet günü onları kör, sağır ve dilsiz olarak süreriz. Varacakları yer cehennemdir. Her seferinde ateş dindiği zaman ateşi harlarız.
Allah’ın hidayet ettiği kişi doğru yola ulaş(tırıl)mıştır. Saptırdığı (sapkınlığını onayladığı) kişi içinse O’ndan başka (O’na rağmen) dostlar (yardımcılar) bulamazsın. Kıyamet gününde onları kör, dilsiz ve sağır olarak yüzüstü bir araya toplayacağız. [*] Onların barınağı, ateşi her yavaşladıkça alevini artıracağımız cehennemdir. [*]
Allah kime yol gösterirse işte o, hak yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa artık onlara Allah’tan başka (koruyucu) dostlar bulamazsın. Ve Biz o (kâfirleri) kıyamet günü yüzleri üstü sürünerek, kör, dilsiz ve sağır¹ oldukları halde, bir araya toplayacağız. Onların barınma yerleri ise ateşi sönmeye yüz tuttuğu an alevini (sürekli) artıracağımız cehennemdir.
Allah’ın yol gösterdiği kimsedir doğru yola erişen; O’nun saptırdığı kimselere gelince, böylelerini O’na karşı koruyacak kimse bulamazsın: Biz onları Kıyamet Günü, varacakları yer cehennem olmak üzere, yüzleri yerde, körler, dilsizler ve sağırlar olarak toplayacağız; [ve] ne zaman [ateş] yatışır gibi olsa, [onu hemen] harlı alevlerle onlar için canlandıracağız. ¹¹²
Kim Allah’ın rehberi Kuran’a uymuşsa, o doğru yolu bulmuştur. Kim de sapıklığı tercih etmişse, artık onları Allah’a karşı savunacak evliya/dostlar bulamazsın. Biz de onları kıyamet gününde kör, dilsiz ve sağır olarak yüzüstü sürünür vaziyette mahşer yerine getireceğiz. Onların yurdu cehennemdir, ne zaman ateşleri zayıflamaya yüz tutsa onun alevler püskürten ateşini kışkırtacağız. 3/20, 19/36, 36/60-61, 7/179, 18/29, 20/123...127,
Nitekim, her kime Allah rehberlik etmişse, işte odur doğru yola ulaşan; kimi de sapıklığa terk etmişse, artık böylelerini O’na karşı savunacak evliya bulamazsın. Ve Biz Kıyamet Günü onları (dehşetten kararmış olan) yüzleri yerde, (hakikati) görmez, işitmez ve söylemez birileri olarak toplayacağız; varış yerleri, cehennem olacaktır; ne zaman yatışır gibi olsa, kavurucu alevini tekrar kışkırtacağız.
Allah kime hidayet ederse, doğru yolu ancak o bulur. (Ki onlar iman ettikleri gibi sâlih ameller de işleyenlerdir) Kimi de şaşırtırsa (hidayet nasip etmezse) artık onlar için, O'ndan gayrı yardımcılar bulamazsın. Biz onları kıyamet gününde, körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzükoyun haşrederiz; onların varacağı yer cehennemdir ki, ateşi yavaşladıkça biz onun alevini artırırız.
Allâh kime hidâyet ederse, işte o doğru yolu bulandır. Kimi de sapıklıkta bırakırsa artık onlar için O’ndan başka veliler bulamazsın. Kıyamette toplanma yerine o gün onları, yüzükoyun, kör, dilsiz ve sağır bir halde süreriz. Varacakları yer cehennemdir. Ateş her dindikçe, onlara çılgın alevi artırırız.
Ve Allah kime hidâyet ederse işte hidâyete eren odur ve kimi idlâl ederse artık onlar için onun gayrı asla yardımcılar bulamazsın ve onları Kıyamet gününde kâfirler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzleri üzerine haşrederiz. Onların varacakları yer cehennemdir. Her ne zaman alev azalırsa onlar için cehennem ateşini arttırırız.
Allah kimi doğru yola iletirse işte doğru yolda olan odur. Kimi şaşırtırsa, artık Allah'tan başka ona hâmi ve yardımcı bulamazsın. Kıyamet günü onları kör, sağır ve dilsiz olarak yüzü koyun haşrederiz. Varacakları yer cehennemdir. Onun ateşi zayıfladıkça alevlerini artırırız. [18, 17]
Allah kime hidayet ederse, işte doğru yolu bulan odur. Kimi de sapıklıkta bırakırsa artık onlar için O'ndan başka veliler bulamazsın. Kıyamet günü onları, yüzü koyun, kör, dilsiz ve sağır bir halde süreriz. Varacakları yer cehennemdir. Ateş her dindikçe, onlara çılgın alevi artırırız.
Allâh'ın hidâyet itdiği kimse hidâyeti bulmuşdur. O'nun dalâletde bırakdıklarına Allâh'dan başka bir dost bulamazsın. Yevm-i kıyâmetde biz, onları yüzleri üstüne sürünerek haşr ideriz. Kör, dilsiz ve sağır olurlar. Onların gidecekleri meskenleri cehennemdir. Cehennemin ateşi her ne zamân sükûnet bulur ise artırırız.
Allah kimi yoluna kabul ederse doğru yolda olan odur. Kimi de sapık sayarsa Allah ile arasında (onu yola gelmiş sayacak) dostlar bulamazsın[*]. Onları (mezardan) kalkış günü yüzükoyun halde kör, dilsiz ve sağırlar olarak bir araya getiririz. Yerleşecekleri yer cehennemdir; ne zaman ateşi azalsa alevini artırırız.
Allah kime doğru yolu gösterirse o doğru yolu bulmuştur. Kimi de sapıklıkta bırakırsa, artık onlar için Allah'tan başka veli bulamazsın. Biz onları Kıyamet günü yüzleri üzeri, kör, sağır ve dilsiz olarak haşrederiz. Varacakları yer cehennemdir. Sönmeye yüz tuttukça onun alevini artırırız.
Allah kime yol göstermişse o doğru yolu bulmuştur. Allah'ın saptırdıklarına ise Ondan başka dostlar bulamazsın. Kıyamet gününde de onları huzurumuzda kör, dilsiz ve sağır olarak yüzüstü toplarız. Varacakları yer ise Cehennemdir; ateşi hafifledikçe Biz onu harlandırırız.
Allah kime hidayet verirse doğru olan yolu bulan odur. Kimi de şaşırtırsa, böyleleri için O'nun dışında dostlar bulamazsın. Kıyamet günü böylelerini kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzleri üstüne sürerek haşrederiz. Varacakları yer cehennemdir ki, alevi dindikçe kızgın ateşini körükleyiveririz.
daħı her kime ŧoġru yol göstere ol ŧoġru yol dutıcıdur daħı her kimi azdura hergiz bulmayasın anlaruñ içün [150a] arķa viriciler andan ayruķ. daħı yirden ķoparavuz anları ķıyāmet güni yüzleri üzere göz süzler-iken daħı dilsüzlerken daħı śaġırlarken. ŧuraġı anlaruñ ŧamudur her nice kim otura odı arturavuz anlara yalıñlu od.
Kime ki Tañrı Ta‘ālā hidāyet virse, pes ol doġru yol üzeredür. Kimi kiTañrı Ta‘ālā azdursa, pes ṭapmazsın anlara hidāyet virici Tañrıdan özge. Daḫıdurġurur‐biz anları ḳıyāmet güninde yüzleri üstine serilüp gözsüzler, dil‐süzler, ṣaġırlar. Varacaḳ yirleri anlaruñ ṭamu odıdur. Nice ki yalıñı söyünse arturur‐biz anları göyünmek.
Allahın doğru yola saldığı kəs doğru yoldadır. Allahın yoldan çıxartdığı kəs üçünsə (Allahdan) başqa dostlar tapa bilməzsən. Biz qiyamət günü onları üzü üstə sürünə-sürünə, kor, lal və kar kimi məhşər ayağına çəkəcəyik. Onların düşəcəkləri yer Cəhənnəmdir. Cəhənnəm odu azaldıqca onların (bədənlərinin) alovunu artıracağıq!
And he whom Allah guideth, he is led aright; while, as for him whom He sendeth astray, for them thou wilt find no protecting friends beside Him, and We shall assemble them on the Day of Resurrection on their faces, blind, dumb and deaf; their habitation will be hell; whenever it abateth, We increase the flame for them.
It is he whom Allah guides, that is on true Guidance; but he whom He leaves astray - for such wilt thou find no protector besides Him.(2302) On the Day of Judgment We shall gather, them together, prone on their faces, blind, dumb, and deaf: their abode will be Hell: every time it shows abatement, We shall increase from them the fierceness of the Fire.(2303)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |