Ve-iżâ en’amnâ ‘alâ-l-insâni a’rada veneâ bicânibih(i)(s) ve-iżâ messehu-şşerru kâne yeûsâ(n)
İnsana nimet verdik mi yüz çevirir, uzaklaşır, fakat bir şerre uğradı mı ümidini tamamıyla keser, yeise düşer.
Biz (lütuf hazinemizden) insana nimet (servet ve etiket) verdiğimiz zaman (nankörleşip ibadetten ve insani değerlerden) yüz çevirir. (Allah’ı anmaktan vazgeçip uzaklaşır.) Ona (bir) kötülük (ve zarar) dokunduğunda ise hemen, (aciz ve çaresiz biçimde) ümitsizliğe kapılır.
İnsana nimet verdik mi, yüz çevirir uzaklaşır fakat bir şerre uğradı mı, hemen umutsuzluğa düşer.
İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir ve yan çizer. Ona bir şer dokunduğunda da ümitsizliğe kapılır.
İnsana bir nimet verdiğimizde sırt çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman da umutsuzluğa kapılır.
Biz, insana (sağlık ve genişlik gibi) nimet verdiğimiz zaman, Allah'ı anmaktan yüz çevirip yan çizer. Ona fenalık dokununca da pek ümitsiz olur, (Allah'ın ihsanından ümidini keser).
İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirip yan çizer; ona bir zarar ziyan dokunacak olsa iyice karamsarlığa düşer.
İnsana nimet verirsek, yüz çevirir, yan çizer, bir kötülük dokunursa, umutsuzluğa düşer
İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer. Kendisine kötülük dokununca da umutsuzluğa düşer.
Bir insâna bir ni’met ihsân itdiğimiz vakit bizden yüz çevirir kenara çekilir sonra bir felâkete dûçâr oldığı vakit me’yûs olur.
İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirerek yan çizer; başına bir kötülük gelince de yese düşer.
İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer. Kendisine şer dokununca da umutsuzluğa düşer.
İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirip yan çizer; başına bir kötülük gelince de hemen karamsarlığa düşer.
İnsana nimet verdiğimiz zaman (bizden) yüz çevirip yan çizer; ona bir de zarar ziyan dokunacak olsa iyice karamsarlığa düşer.
İnsana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirip yan çizer. Kendisine kötülük dokununca da umutsuzluğa düşer
Biz insana nimet verdiğimiz zaman, Allah'ı anmaktan yüz çevirip uzaklaşır. Ona fenalık dokununca da ümitsizliğe kapılır.
Öyleya biz insana ni'met verdiğimiz zaman aldırmaz, yan büker, kendisine şer dokunduğu zaman da pek me'yus olur
Biz (her) ne zaman insana bir nimet bahşetsek (şımarıp kibirlenerek, bize itaatten, şükürden) yüz çevirip yan çizer. Ve ne zaman ki ona bir şer/musibet dokunsa, hemen ümitsizliğe düşer.
Ve kimi insana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirerek uzaklaşır. Ve ona bir kötülük dokunduğunda umutsuzluğa düşer.
İnsana ni'met verdiğimiz zaman (zikrullahdan) yüz çevirip yan çizer. Ona şer dokununca da pek ümidsiz olur.
İnsana ni'met verdiğimiz zaman, (şükürden) yüz çevirip yan çizer. Ona (fakirlik ve hastalık gibi) şer dokunduğu zaman da iyice ümidsiz olur.
Ve (bilhassa o zalim) insana (sağlık, servet ve genişlik gibi) nimet verdiğimiz zaman, (bizi anmaktan, şükredip, itaat etmekten) yüz çevirip yan çizer. Ona fenalık dokununca da pek ümitsiz olur.*
İnsanlara nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirir ve yan çizer. Ona bir kötülük isabet ettiğinde hemen ümitsizliğe düşer.
Biz insana ne zaman bir iyilik edecek olursak, o yüz çevirir, yan çizer. Ne zaman da başına bir kötülük gelecek olursa hemen umutsuzluğa düşer.
Her ne zaman biz insana sıhhat ve nimet gibi nimet verecek olsak o, şükürden yüz çevirerek yan çizer, ona hastalık, fakirlik gibi bir fenalık dokunursa hemen pek ümitsiz olur.
İnsana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirerek yan çizer ve ona bir zarar dokunduğunda da ümitsizliğe kapılır.
İnsana bir nimet verdiğimizde yüz çevirir ve uzaklaşır; ona bir şer dokunduğu zaman da ümitsiz olur.
İnsanoğluna katımızdan zenginlik, sağlık, güzellik, güç, zeka gibi bir nîmet verdik mi, bunları kendisine kimin verdiğini unutur, bu nîmetlerle şımarıp ayetlerimizden yüz çevirir ve kibirlenerek yan çizer; başına bir belâ gelince de, bunun bir imtihân olduğunu düşünmez, kendisini tamamen dağıtıp büsbütün ümitsizliğe düşer. O hâlde, ey Müslüman!
İnsan’a nimet verdiğimiz zaman yüz çevirdi; yanına yattı / yan çizdi. Ona Şerr dokunduğu zaman ümitsiz oldu.
Biz insanoğluna azıcık varlık koklattık mı, başlar burun kıvırıp aykırılamaya. Başına bir iş geldi mi de, aman ne üzülür ne üzülür.
İnsanlara güzel iyi şeyler verdiğimiz zaman Rabbini unutur, yasalarımıza aykırı davranır. Ama bir felakete uğrarsa, bir kötülükle karşılaşırsa hemen umutsuzluğa düşer. Umutsuzluğa düşünce tekrar Rabbini hatırlar. Tekrar yasalarımıza uymaya söz verir. Felaketten kurtulunca yine sözünden döner. Rabbiniz ister ki, her zaman Rabbinizi hatırlayın! Her zaman Rabbinizin yasalarına uyun! Rabbinizin yasalarına uyun ki, Rabbiniz sizin iyiliklerinize kat kat karşılık versin! Küçük büyük yanlışlarınızdan arınırken size yardım etsin!
Biz o (nankör) insana nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer. Kendisine bir sıkıntı dokununca da iyice karamsarlığa düşer.
Biz insana ne zaman bir nimet tattırmışsak yüz çevirdi ve yan çizdi. Kendisine bir kötülük dokununca da ümitsizliğe düşer 10/12, 11/9, 16/52...54. 39/8
(Kafir) İnsana nimet verdiğimiz zaman (o nimeti kendisine ihsan eden Rabbine şükretmekten) yüz çevirir. (O nimetle şımarır zevk ve sefasının peşine düşer) Ona bir zarar dokununca da, bu kez umudunu yitirir karamsar olur.
Biz İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer. Ve ona şer dokununca da umutsuzluğa düşer.
İnsana nîmet verdiğimiz zaman kaçınır, yan çizer ve ona bir şer isabet edince de pek mey'us olur.
İnsana her ne zaman nimet versek, Allah'ı anmaktan yan çizer, umursamaz. Başına bir dert gelince de ümitsizliğe düşer. [17, 67; 10, 12]
İnsana ni'met verdiğimiz zaman, yüz çevirip yan çizer. Ona bir zarar dokununca da umutsuzluğa düşer.
Biz, insânlara ni'met ihsân ider isek i'râz iderler ve yan yan çekilerek uzaklaşırlar. Eğer onları bir şer mess ider isek son derece ye'se düşerler.
İnsana ne zaman nimet versek yüz çevirir ve yan çizer. Başına bir kötülük gelince de umutsuzluğa kapılır.
İnsana bir nimet verdiğimiz zaman yüzçevirir ve yan çizer. Başına bir bela gelince de ümitsizliğe düşer.
Biz ne zaman insana bir nimet bağışlasak, o yüz çevirir, yan çizer. Başına bir kötülük gelince de ümitsizliğe düşer.
İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer. Kendisine şer dokununca da hemen ümitsiz oluverir.
daħı ķaçan eylük eyledük ādemiye yüz döndürdi daħı ıraķ eyledi yanını ya'nį ḥaķdan. daħı ķaçan yoķandı aña yavuzlıķ oldı yavlaķ ümidsüz.
Daḫı ḳaçan ki ni‘metler virsevüz ādem oġlanlarına ṣaġlıḳ ve baylıḳ, yüzḳaytarur ve ıraḳ ider özini tekebbürlik bile ve ḳaçan yitişse özine şer, ḫasta‐lıḳ ve yoḫsulluḳ gibi, ümīẕ keser Allāh raḥmetinden.
İnsana bir ne’mət (sağlamlıq, var-dövlət) verdiyimiz zaman (Bizdən) üz çevirib uzaq gəzər. Ona bir pislik üz verdikdə isə mə’yus olar!
And when We make life pleasant unto man, he turneth away and is averse; and when ill toucheth him he is in despair.
Yet when We bestow Our favours on man, he turns away and becomes remote on his side (instead of coming to Us), and when evil seizes him he gives himself up to despair!(2283)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |