Vekul câe-lhakku vezeheka-lbâtil(u)(c) inne-lbâtile kâne zehûkâ(n)
De ki: "(Artık) Hakk geldi, bâtıl zail oldu. Hiç şüphesiz bâtıl yok olucudur. (Çünkü Hakk gelince bâtıl batacak, Güneş doğunca karanlık kaybolacaktır.) "
Ve de ki: Gerçek geldi, batıl yok olup gitti, şüphe yok ki batıl, zaten yok olur gider.
Ve yine de ki: “Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız olan amaçsız ve anlamsız olan herşey de yıkılıp gitti. Zaten sahte ve tutarsız olan, er geç yıkılıp gitmek zorundadır.”
“Toplumda hakça bir düzen gerçekleştirmek için İslâm, hak kitap Kur'ân geldi, batıl yıkılıp gitti. Batıl yıkılmaya mahkûmdur.” diye ilan et.*
De ki: "Hak geldi batıl yok oldu. Şüphesiz batıl yok olucudur."
De ki: 'Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur.'
De ki: “- Hak geldi ve bâtıl yok oldu gitti. Gerçekten bâtıl daima yokluğa mahkûm bulunmaktadır.”
Ve de ki: “Hak geldi, batıl ezildi. Çünkü batıl, ezilmeye mahkûmdur.”
De ki: “Hak geldi, bâtıl gitti; zaten bâtıl yok olup gitmeye mahkûmdur.”[294]*
Diyesin ki: «Hak geldi, bâtıl battı, evet bâtıl bataktır!»
Ve yine de ki: “Değişmeyen gerçek (hak) geldi, sahte ve tutarsız olan (batıl) yıkılıp gitti. Zaten sahte ve tutarsız olan er geç yıkılıp gitmek zorundadır!”
De ki: "Hak geldi, batıl ortadan kalkmaya mahkumdur."
De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.”
Yine de ki: Hak geldi; bâtıl yıkılıp gitti. Zaten bâtıl yıkılmaya mahkumdur.
Ve şunu bildir ki: "Gerçek gelmiş, yanlış ise ortadan kalkmıştır. Zaten yanlış, yok olmağa mahkumdur."
(Ey Muhammed!) De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Elbette batıl yok olmaya mahkumdur."
Ve de ki: hak geldi bâtıl zevale erdi hakıkaten bâtıl pek zavallıdır
De ki: “Hakk geldi, Batıl yok oldu. Kuşkusuz ki Batıl yok olmaya mahkûmdur.
De ki: «Hak geldi, baatıl zeval buldu. Şübhesiz ki baatıl dâim zeval bulucudur».
Yine de ki: “Hak geldi, bâtıl zâil oldu! Şübhesiz ki bâtıl, yok olmaya mahkûmdur.”
Ve yine deki “Hak geldi, batıl yok oldu. Zaten batıl (hak geldikten sonra) yok olup gitmeye mahkûmdur.”
De ki hak geldi, bâtıl [⁹] yok oldu. Çünkü bâtıl daima yok olur.*
De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu; hiç şüphesiz batıl yok olucudur.”
Ve küfrün karanlıklarını parçalayıp âlemleri aydınlatan Kur’an’ın meydana getireceği devrimi şimdiden müjdeleyerek de ki: “İşte nihâyet, mutlak ve değişmez gerçek olan hak geldi; yalan, kötülük, inkârcılık temeline dayanan bâtıl yıkılıp gitti; zaten bâtıl, er geç yok olmaya mahkûmdur!”
(Ve devamla): “Hak geldi, bâtıl1 yok oldu, şüphesiz bâtıl, yok olmaya mahkûmdur.”2 diye (dua et.)*
Ve yine de ki: “Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız olan yıkılıp gitti; zaten sahte ve tutarsız olan er geç yıkılıp gitmek zorundadır!”
Ve de ki, “Hak geldi, batıl yok olup gitti. Zaten batıl yok olmaya mahkûmdur.” 2/42, 21/18, 34/49, 47/1...3
Yine de ki: “Hak geldi, bâtıl ise yıkılıp gitti; çünkü bâtıl yıkılıp gitmeye mahkûmdur!”[2319]*
Ve de ki: «Hak geldi ve bâtıl müzmahil oldu. Şüphe yok ki, bâtıl muzmahil olmuştur.»
De ki: “Hak geldi, batıl yıkılıp gitti. Çünkü batıl, yok olmaya mahkûmdur. ” [21, 18]
De ki: "Hak geldi, batıl gitti; zaten batıl yok olmağa mahkumdur."
De ki “Gerçek (hak) geldi, uydurma (batıl) yok oldu. Çünkü uydurma olan yok olup gider.”
Deki, “Hak geldi, batıl yıkıldı. Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur.”
Yine de ki: Hak geldi, bâtıl yok oldu. Şüphesiz ki bâtıl yok olmaya mahkûmdur.
Ve de ki: "Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti. Bâtıl, yok olmaya zaten mahkûmdu."
daħı eyit: “geldi daħı helāk oldı bāŧıl bayıķ bāŧıl oldı helāk olıcı.”
De: “Haqq (islam) gəldi, batil (şirk və küfr) yox oldu. Çünki batil (öz-özlüyündə) yoxluğa (heçliyə) məhkumdur!”
And say: Truth hath come and falsehood hath vanished away. Lo! falsehood is ever bound to vanish.
And say: "Truth has (now) arrived, and Falsehood perished: for Falsehood is (by its nature) bound to perish."(2281)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |