Em emintum en yu’îdekum fîhi târaten uḣrâ feyursile ‘aleykum kâsifen mine-rrîhi feyuġrikakum bimâ kefertum śümme lâ tecidû lekum ‘aleynâ bihi tebî’â(n)
Yoksa, sizi bir kere daha ona (denize) gönderip, üzerinize kırıp geçiren bir fırtına salarak, nankörlük etmeniz nedeniyle sizi batırıp boğmasına karşı emin misiniz? Sonra Bize karşı bunun öcünü alacak (kimseyi de) bulamazsınız.
Yoksa emin misiniz bir kere daha sizi denize döndürüp üstünüze kırıp döken bir fırtına yollamayacağından ve nankörlüğünüze karşı sizi sulara gark etmeyeceğinden? Sonra bizden öcünüzü alacak bir kimse de bulamazsınız kendinize.
Yahut sizi tekrar denize döndürüp, üzerinize kırıp döken bir fırtına yollamayacağından ve böylece sizi, nankörlüğünüze karşılık boğmayacağından çok mu eminsiniz? Sonra bizden öcünüzü alacak, bir kimse de bulamazsınız kendinize.
Yoksa, O'nun sizi, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına itip örtbas ederek inkârınız, küfrünüz, nankörlüğünüz sebebiyle, bir kez daha oraya, denize gönderip, bulunduğunuz yerde bir fırtına çıkararak boğmayacağından emin misiniz? Sonra bundan dolayı kendinize, intikamınızı alacak, sizi arayıp bulacak bir koruyucu da bulamazsınız.
Yoksa O'nun bir başka kez sizi tekrar oraya (denize) döndürmeyeceğinden ve üzerinize kırıp geçiren bir rüzgar gönderip inkar etmenize karşılık sizi boğmayacağından emin mi oldunuz? Sonra bizim (yaptığımızın) peşine düşecek bir yardımcı da bulamazsınız. [3]*
Veya sizi bir kere daha ona (denize) gönderip üzerinize kırıp geçiren bir fırtına salarak nankörlük etmeniz nedeniyle sizi batırmasına karşı emin misiniz? Sonra onun öcünü Bize karşı alacak (kimseyi de) bulamazsınız.
Yoksa, sizi tekrar denize döndürüp de üzerinize, kırıp dökücü bir rüzgâr fırtınası göndermesinden ve böylece sizi ettiğiniz nankörlük sebebiyle boğmasından emin mi oldunuz? Sonra bu yaptığımıza karşı aleyhimize size yardım edecek (intikam alacak) bir koruyucu bulamazsınız.
Yoksa O’nun, sizi bir kez daha denize iade edip, üstünüze, her şeyi kırıp savuran bir rüzgâr göndererek, küfrünüzden dolayı sizi batırmasından güvende misiniz? Böyle bir durumda, sizin için Bizi sorguya çekecek hiç kimse bulamazsınız.
Ya da sizi tekrar denize döndürerek, üzerinize bir kasırga gönderip, inkâr etmenizden dolayı sizi suda boğmayacağından güvende misiniz? Sonra bundan dolayı bizi arayıp soracak bir destekçi bulamazsınız.
Yoksa sizi yeniden denize yollayıp da, korkulu bir fırtına göndermiyeceğinden, küfrünüz dolaysiyle batırmıyacağından sizler emniyette misiniz? Sonra da bize karşı, size uyan bulamazsınız
Yahut O'nun, sizi bir kez daha denize gönderip üzerinize bir kasırga yollayarak, inkâr etmiş olmanız sebebiyle sizi boğmayacağından emin misiniz? Sonra, bundan dolayı sizin adınıza bize hesap soracak hiç kimse de bulamazsınız.
Yoksa sizi tekrar denize döndürüp, üzerinize ortalığı yıkan bir fırtına gönderip, inkarlarınızdan ötürü sizi suda boğmasından güvende misiniz? O zaman bize soru soracak bir yardımcı da bulamazsınız.
Yahut sizi tekrar denize döndürüp üstünüze, kasıp kavuran bir fırtına yollayarak nankörlüğünüz sebebiyle sizi boğmasından, sonra da bize karşı kendiniz için arka çıkacak bir yardımcı bulamama (durumun)dan güvende misiniz?
Yahut O'nun, sizi bir kez daha oraya (denize) gönderip üzerinize bir kasırga yollayarak, inkâr etmiş olmanız sebebiyle sizi boğmayacağından emin misiniz? Sonra, bundan dolayı kendinize (intikamınızı almak için) bizi arayıp soracak bir destekçi de bulamazsınız.
Sizi tekrar denize göndermeyeceğinden ve üstünüze kırıp geçiren bir fırtına salarak inkarınızdan dolayı sizi boğmayacağından emin misiniz? Sonra sizin için peşinize düşecek birini de bulamazsınız
Yoksa sizi tekrar denize döndürüp de üzerinize kasırgalar göndermeyeceğinden ve böylece ettiğiniz nankörlük sebebiyle sizi boğmayacağından emin misiniz? Sonra bu yaptığımıza karşı, bizim aleyhimize size yardım edecek bir koruyucu bulamazsınız.
Yoksa sizi bir def'a daha oraya iade edip de üstünüze kırıp büken bir fırtına salıvererek hepinizi ettiğiniz küfrân ile gark edivermesinden, sonra da bize karşı onun bir öcünü alacak bulamamanızdan emin mi oldunuz?
Ya da sizi tekrar oraya¹ döndürüp de böylece üzerinize kasırgalar göndermeyeceğinden ve ettiğiniz nankörlük nedeniyle sizi boğmayacağından emin mi oldunuz? Sonra bu yaptığınızdan dolayı Bize karşı size yardım edecek birini bulamazsınız.*
Yoksa Onun, sizi tekrar oraya (denize) döndürüb de üstünüze kırıb büken bir fırtına yollamasına ve nihayet yapdığınız nankörlük sebebiyle sizi boğmasına karşı emniyyete mi girdiniz? (Bu suretde de) yine bize karşı onun öcünü alacak bulamazsınız.
Yoksa O'nun, sizi başka bir def'a daha oraya (denize) döndürüp de, üzerinize şiddetli bir kasırga göndermesinden (ve) böylece nankörlük etmeniz sebebiyle sizi boğmasından emîn mi oldunuz? Sonra bunun için bize karşı kendinize bir yardımcı da bulamazsınız.
Yoksa Allahın sizi tekrar başka bir zamanda denize döndürüp, üzerinize şiddetli bir rüzgâr fırtınası göndererek, inkâr etmenizin karşılığında sizi suda boğmasından damı emin oldunuz? Sonra bizim yaptıklarımıza karşı kendinize arka çıkacak kimse bulamazsınız.
Yoksa Allah/ın sizi, tekrar denize iade ettirerek şiddetli bir fırtına gönderip nankörlüğünüze karşı boğmayacağından emin mi oldunuz? Sonra bize karşı kurtaracak yardımcı, arayacak bir hâmi bulamazsınız.
Veya sizi bir kere daha ona (denize) gönderip üzerinize kırıp geçiren bir fırtına salarak nankörlük etmeniz nedeniyle sizi boğmayacağından emin misiniz? (Böyle olduktan sonra) Artık bize karşı onun bir öcünü alacak kimseyi de bulamazsınız.
Ya da, sizi bir şekilde tekrar denize döndürerek, üzerinize şiddetli bir fırtına göndermeyeceğinden ve böylece, nankörlüğünüzden dolayı sizi boğup balıklara yem yapmayacağından emîn misiniz? Öyle ki, o zaman bizden bunun hesabını soracak bir yardımcı da bulamazsınız kendinize. Oysa insan, en üstün ahlâka ulaşabilecek yeteneklerle donatılmış bir hâlde yaratılmıştı:
Veya (Allah’ın) sizi bir kere daha o (denize) döndürüp, üzerinize kasırga göndererek, inkâr etmeniz sebebiyle sizi suda boğmayacağından, çok mu eminsiniz? Sonra Bize karşı siz, (kendinize) arka çıkacak kimse de bulamazsınız.
Yahut, sizi tekrar denize 82 döndürüp, üzerinize ortalığı kasıp kavuran bir fırtına göndermeyeceğinden ve böylece, nankörlüğünüze karşılık sizi boğmayacağından çok mu eminsiniz? (Hayır,) o zaman bizim karşımızda size arka çıkacak kimse bulamazsınız.
Yahut onun sizi; başka bir sefer için denize döndürmeyeceğinden, denize döndürdüğünde de nankörlüğünüzden dolayı üzerinize şiddetli kasırgalar göndererek sizi sulara gömmeyeceğinden yana bir garantiniz mi var? Sonra da bize karşı size arka çıkacak kimse bulamazsınız. 34/17, 46/35
Ya da sizi bir defa daha denize döndürüp, üzerinize ortalığı kasıp kavuran bir fırtına göndererek nankörlüğünüze karşılık sizi boğmayacağından emin misiniz? Bunun ardından sizin adınıza Bize hesap soracak hiç kimse bulamayacaksınız.
Yoksa sizi tekrar oraya iade etmesinden, sonra da üzerinize şiddetli bir rüzgar gönderip de sizi küfrettiğinizden dolayı garkedeceğinden emin mi oldunuz? Sonra kendiniz için Bize karşı intikam alacak da bulamazsınız.
Yahut sizi tekrar denize gönderip de üzerinize kırıp geçiren bir fırtına göndererek, inkârınız ve nankörlüğünüz sebebiyle sizi boğmayacağından emin mi oldunuz? Sonra Bize karşı size arka çıkacak hiç bir kuvvet bulamazsınız.
Yoksa O'nun sizi bir kez daha denize gönderip, üstünüze, kırıp geçiren bir fırtına salarak inkar ettiğinizden dolayı sizi boğmayacağından emin misiniz? O zaman bize karşı sizi izleyip koruyacak birini bulamazsınız!
Yahut sizi bir kere daha denize döndürerek üzerinize kırıp geçiren bir fırtına göndermesine ve nankörlüğünüz (kafirliğiniz) sebebiyle sizi batırmasına karşı tedbiriniz var mı? Sonra bize karşı size arka çıkacak birini de bulamazsınız.
Yoksa sizi, bir başka sefer için denize döndürdüğümüzde, üzerinize kırıp geçiren bir fırtına gönderip, nankörlük ettiğiniz için sizi suda boğmayacağından güvencede misiniz? Sonra bizim karşımızda sizin intikamınızı alacak birini de bulamazsınız.
Yahut sizi bir kere daha denize döndürüp de üzerinize bir kasırga göndererek nankörlüğünüz yüzünden sizi boğmayacağından mı emin oldunuz? O zaman Bize karşı sizi kollayacak birisini bulamazsınız.
Yoksa sizi bir kez daha oraya gönderip üstünüze kırıp geçiren bir fırtına salarak, inkâr ettiğinizden dolayı sizi boğmayacağından emin misiniz? Sizin adınıza, bizden bunun öcünü alacak birini de bulamazsınız.
yā imin olduñuz mı kim girü döndüre sizi anda bir gez daħı pes viribiye üzerüñüze uvadıcı yilden pes ġarķ eyleye sizi andan ötürü kim kāfir olduñuz? andan bulmayasız sizüñ içün üzerümüze andan ötürü ardca.
Yoxsa (Allahın) bir də sizi dənizə qaytarmayacağına, şiddətli bir fırtına göndərib sizi batırmayacağına arxayınsınız? Sonra sizdən ötrü Bizdən intiqam alacaq (və ya Bizə qarşı sizə kömək edəcək) bir kəs də tapa bilməzsiniz.
Or feel ye secure that He will not return you to that (plight) a second time, and send against you a hurricane of wind and drown you for your thanklessness, and then ye will not find therein that ye have any avenger against Us?
Or do ye feel secure that He will not send you back a second time to sea and send against you a heavy gale to drown you because of your ingratitude,(2264) so that ye find no helper. Therein against Us?*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |