İnne ‘ibâdî leyse leke ‘aleyhim sultân(un)(c) vekefâ birabbike vekîlâ(n)
Şüphe yok ki gerçek kullarımın üstünde hiçbir hükmün yoktur, onlara karşı hiçbir gücün olmaz senin ve Rabbin, koruyucu olarak yeter onlara.
"Ama şu kesin ki (ey İblis!) Benim (sadık ve uyanık) kullarıma (karşı) senin hiçbir sultanın (zorlayıcı hükümranlığın geçerli) değildir-sökmeyecektir." Vekîl olarak Rabbin yeterlidir.
Şüphesiz ki, benim gerçek kullarımın üzerinde hiçbir hükmün yoktur, onlara karşı hiçbir gücün olamaz. Vekil mi arıyoruz, Rabbimizden başkasına ne ihtiyacımız var, O yeter.
Beni ilâh tanıyan, candan müslüman olarak bana bağlanan, saygılı kullarımın üzerinde onun nüfuzu, etkili bir gücü yoktur. Ona karşı Rabbin, hâmi ve güvence olarak yeter.
"Şüphesiz benim (gerçek) kullarımın üzerinde senin bir gücün olamaz." Vekil olarak Rabbin yeter.
'Benim kullarım; senin onlar üzerinde hiç bir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur.' Vekil olarak Rabbin yeter.
Doğrusu, benim o gerçek kullarım var ya! Senin (ey İblis) onlar üzerine hiç bir hâkimiyetin yoktur. Rabbin ise, vekil olarak yeter.
“Şüphesiz hakiki kullarımın üstünde senin bir tesirin olmaz.” Koruyucu olarak Rabbin yeter.
“Benim kullarıma gelince; senin onlara gücün yetmez. Vekil olarak Rabbin yeter.”
«Benim kullarıma gücün yetmez, Tanrın yeter vekil olarak !»
“Şüphesiz ki benim (erdemli) kullarım üzerinde senin hiçbir etkin olmayacaktır. (Onlara) vekil olarak Rabbin yeter!”
"Fakat bemim mü’min ’ibâdım üzerinde hiç bir te’sîrin olmıyacakdır. Ânlar içün rablerini tevkîl itmek kifâyet iyler" buyurdı.
Doğrusu Benim mümin kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin olamaz. Rabbin vekil olarak yeter."
“Şüphesiz, (gerçek) kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin olmayacaktır. Vekil olarak Rabbin yeter!”
“Şurası muhakkak ki benim kullarım üzerinde senin hiçbir nüfuzun olmayacaktır.” Güvenip dayanmak için rabbin yeter.
Şurası muhakkak ki, benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabbin yeter.
Doğrusu benim (ihlaslı) kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.
Doğrusu o benim kullarım yok mu! Senin onlar üzerine hiç bir saltanatın yoktur, vekîl ise rabbın yeter
(Ey İblîs, ancak şunu da kesin olarak bil ki) Şüphesiz, benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin yoktur.” (Onlara) Vekil olarak Rabbin yeter.
“Bana yönelmiş kullarım üzerinde, senin bir sultanın¹ yoktur. Vekil² olarak Rabb'in yeter.”
«Benim gerçek kullarım (var ya.) Senin onlar üzerinde hiç bir haakimiyyetin yokdur. (Onlara) vekîl olarak Rabbin yeter».
“Şübhesiz ki kullarımın üzerinde senin için bir hâkimiyet yoktur. (Onlara) Vekîl olarak ise Rabbin yeter!”
(Ey İblis!) “Şüphesiz ki benim (ihlaslı gerçek) kullarım üzerinde senin hiçbir etkin (yaptırım gücün) olmayacaktır. Ve (onları) koruyucu olarak Rabbin yeter!”(buyurdu.)*
“Şüphesiz ki benim kullarım üzerinde senin hiçbir yaptırım gücün (etkin) yoktur. Böyle olduğuna Rabbin kefil olarak yeter” dedi.
İşte benim öz kullarım üzerinde senin hiçbir baskın olamaz. Senin çalabının gözetici olması yeter."
“Benim kullarım (ise); senin onlar üzerinde hiç bir zorlayıcı gücün yoktur.” Vekil olarak Rabbin yeter.
“Ama ey İblîs, şunu da bil ki, Benim gösterdiğim yolda yürüyen ve sadece Bana güvenen kullarımın üzerinde senin hiçbir egemenliğin, zorlayıcı gücün olmayacaktır.
Evet, her konuda güvenilir bir vekil olarak, Rabb’in onlara yeter!”
Öyleyse, ey insan! Ezelî düşmanını tanımalı ve onun sinsi tuzaklarına karşı uyanık olmalısın! İşte, ona karşı girişeceğin amansız mücâdelede sana yol gösterecek, imanını güçlendirecek açıklama ve uyarılar:
"Benim kullarım üzerinde senin bir sültanın / etkileme gücün yoktur". Senin rabbin vekîl olarak yeter.
hasılı ne yaparsan yap kullarıma baskı yapma yetkisine sahip değilsin. Rabb'in kullarını sana karşı kollayacaktır...
“Unutma ki; sen ancak sana inananları kandırabilirsin! Bize inanıp yasalarımıza uyanları kandırmaya gücün yetmez! İnananların korunması, onların destekçisi olarak biz yeteriz! Onlara ayetlerimle senin nasıl bir yalancı olduğunu açıklarız!" Biz böylece imtihanını kaybeden şeytanla insanları imtihan ederiz.
“Şunu iyi bil ki, benim has kullarımın üzerinde senin hiçbir etkin gücün olmayacaktır. Zira Rabbin vekil olarak yeter.” 15/40, 16/98...100, 38/83
Fakat unutma ki, (gerçek) kullarım üzerinde senin yaptırım gücün olmayacaktır:[²³⁰⁰] zira senin Rabbin, (kullarını) koruyucu otorite olarak haydi haydi yeterlidir!”
"Kuşkusuz benim ihlaslı kullarımın üzerine senin hiçbir hakimiyetin yoktur, onları (senin şerrinden) koruyucu olarak Rabbin yeter" buyurdu.
Benim kullarımın üzerinde senin bir gücün olmayacak ve vekil olarak Rabbin yeter.
«Şüphesiz benim kullarım var ya, senin için onların üzerinde bir hakimiyet yoktur. Vekil olarak da Rabbin kâfidir.»
“Benim gerçek kullarıma senin asla bir hakimiyetin olamayacaktır. Rabbinin onları koruyucu olması yeter de artar! ”
Benim (gerçek) kullarım(a gelince) senin onlar(ı kandırmağ)a gücün yetmez! vekil olarak Rabbin yeter.
“Kullarım üzerinde senin bir üstünlüğün (gücün,yetkin) yoktur[*]. Rabbinin onlara vekil olması yeter.”
Şüphesiz kullarımın üzerinde senin bir gücün yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.
“Benim kullarım üzerinde ise senin hiçbir gücün yoktur. Vekil olarak Rabbin onlara yeter.”
"Kuşkusuz, benim kullarım üzerinde senin hiçbir sultan olmayacaktır." Vekil olarak Rabbin yeter.
“bayıķ ķullarum yoķdur senüñ anlaruñ üzere güç yitmek daħı ŧap oldı çalabuñ śaķlayıcı iş sürici.”
Taḥḳīḳ benüm ḳullarum üstine ki muḫliṣlerdür sen musallaṭ olmazsın.Tañrı Ta‘ālā yitişür vekīl olmaġa isti‘āẕede.
Doğrusu, Mənim (mö’min) bəndələrim üzərində sənin heç bir hökmün ola bilməz. Rəbbinin vəkil olması (sənin şərindən və vəsfəsəndən onları qoruması) kifayət edər!”
Lo! My (faithful) bondmen over them thou hast no power, and thy Lord sufficeth as (their) guardian.
"As for My servants,(2259) no authority shalt thou have over them:" Enough is thy Lord for a Disposer of affairs.(2260)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |