5 Aralık 2024 - 4 Cemaziye'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
İsrâ Suresi 58. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-in min karyetin illâ nahnu muhlikûhâ kable yevmi-lkiyâmeti ev mu’ażżibûhâ ‘ażâben şedîdâ(en)(c) kâneżâlike fî-lkitâbi mestûrâ(n)

Hiçbir şehir yoktur ki biz o şehri, kıyametten önce helak edip hak ile yeksan etmeyelim, yahut şiddetli bir azaba uğratmayalım. Bu, kitapta yazılmıştır, taktir edilmiştir.

Hiçbir ülke (veya şehir) istisna olmamak üzere (haksızlık ve ahlâksızlıkları nedeniyle), kıyamet gününden önce Biz onu (ya deprem ve sel gibi afetlerle) bir yıkıma uğratacağız, veya onu (salgın hastalıklar ve savaşlar benzeri) şiddetli bir azapla azaplandıracağız; bu (muhakkak) kitapta (kader programında) yazılıdır.

Kıyamet günü gelmeden önce, helak edip ortadan kaldırdığımız veya zorlu bir azapla azaplandırdığımız hiçbir toplum yoktur ki, bunların hepsinin durumları, bir kitapta yazılı olmuş olmasın, yani herşey ve herkes, Allah'ın koyduğu değişmez yasalara bağlıdır.

Kıyamet gününden önce, kesinlikle bizim helâk etmeyeceğimiz veya ağır bir ceza ile cezalandırmayacağımız hiçbir memleket yoktur. Bu, sicilde, bilgi işlem merkezinde, Levh-i Mahfuz'da yazılmıştır.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 11/101; 65/8-9.

Bizim kıyamet gününden önce helak etmeyeceğimiz veya şiddetli bir azabla azaplandırmayacağımız hiç bir ülke (memleket) yoktur. Şüphesiz bu, Kitap'ta [2] yazılıdır.

2.Yani Levhi Mahfuz`da.

Hiç bir ülke (veya şehir) olmasın ki, kıyamet gününden önce biz onu (ya) bir yıkıma uğratacağız veya onu şiddetli bir azabla azablandıracağız; bu (muhakkak) o kitapta yazılıdır.

Hiç bir memleket (halkı) yoktur ki, kıyamet gününden önce biz onu (öldürerek) helâk etmiyelim, yahut şiddetli bir azab ile azablandırmıyalım. Bu, Levh-i Mahfuzda yazılıdır.

Kıyamet gününden evvel helak etmediğimiz veya şiddetli bir şekilde azaplandırmadığımız hiçbir şehir kalmayacaktır. Bu, Kitabda yazılı olarak bulunuyor.

Ne kadar ülke varsa hepsini kıyamet gününden önce toplumsal bozulmadan dolayı ya helâk edecek veya en çetin bir şekilde onlara azap edeceğiz. Bu, kitapta yazılıdır.

Hiçbir kent yoktur ki, kıyamet gününden önce, onu yoketmiyelim; ya da, katı azapla ona ceza vermiyelim; bu, kitapta yazılmıştır

(Yoldan çıkmış) ne kadar millet/toplum varsa hepsini kıyamet gününden önce (günahkârca gidişinden ötürü) ya ortadan kaldıracağız ya da şiddetli bir azapla cezalandıracağız. Bu hüküm, varlık kanunlarının kaydedildiği kitapta evrensel bir yasa olarak yazılmıştır.

Kıyâmet güninden evvel arz üzerinde tekmîl karyeleri tahrîb ve ’azâb-ı şedîd i’tâ ideceğiz, bu kitâbda mestûrdur.

Kıyamet gününden önce ortadan kaldırmayacağımız veya çetin azaba uğratmayacağımız bir şehir yoktur. Bu, Kitap'da yazılıdır.

Ne kadar memleket varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helâk edeceğiz, ya da şiddetli bir azapla cezalandıracağız. İşte bu, Kitap’ta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış bulunuyor.[319]

Toplumların tabiî ömürlerini tüketip yok olmaları da “helâk” kavramı içinde değerlendirilmelidir.

(Günaha batmış) ne kadar ülke varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helâk etmiş veya onları çetin bir şekilde azaba uğratmış olacağız. Bu, kitapta yazılıdır.

Ne kadar ülke varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helâk edecek veya en çetin bir şekilde azaplandıracağız. Bu, Kitap'ta (levh-i mahfuz'da) yazılıdır.  

 Müfessirlerce tercih edilen yoruma göre, âyetteki «helâk»ten maksat, alelâde ölüm, «azap»tan maksat ise, katledilmek veya çeşitli musibetlere maruz k... Devamı..

Hiç bir ülke yok ki diriliş gününden önce onu yok edecek veya şiddetli bir biçimde cezalandıracak olmayalım. Bu, kitapta yazılmış bulunuyor.

Hiç bir şehir (halkı) yoktur ki, kıyamet gününden önce biz onu helak etmeyelim, yahut şiddetli bir azab ile azablandırmayalım. Bu, Kitap'ta (Levhi Mahfuzda) yazılıdır.

Hiç bir memleket de yoktur ki biz onu Kıyamet gününden evvel helâk edecek veya şiddetli bir azâb ile ta'zib eyliyecek olmıyalım, kitabda bu mestur bulunuyor

(Israrla hakkı inkâr etmiş) hiçbir memleket (halkı) yoktur ki, (isyan ve küfürlerinden dolayı) kıyamet gününden önce onları helâk etmiş, ya da şiddetli bir azapla cezalandırmış olmayalım. Bu (hüküm), kitap da (levh-i mahfûzda) yazılıdır.

Hiçbir belde¹ yoktur ki, Kıyamet Günü'nden önce biz onu yok etmeyelim veya şiddetli bir azap ile azaplandırmayalım. Bu Kitap'ta² kayıtlıdır.

1- Halkı müşrik olan, zulmeden. 2- Bu, ilahi yasamız gereğidir.

Hiçbir memleket haaric olmamak üzere biz onları kıyamet gününden evvel ya helak edeceyiz, yahud şiddetli bir azâb ile azâblandıracağız. Bu, o kitabda (böylece) yazılıdır.

Hiçbir şehir yoktur ki, biz kıyâmet gününden önce helâk edicileri veya şiddetli bir azâb ile azâb edicileri olmayalım. Bu, kitabda (Levh-i Mahfûz'da) yazılmıştır.

Ve hiçbir ülke (toplum) yoktur ki, kıyamet gününden önce biz onu bır yıkıma uğratmayalım (ölüp yok olmasına hükmetmeyelim) yahut (inkâr, zulüm ve azgınlıkları sebebiyle) şiddetli bir azap ile azaplandırmayalım. Bu, Kitap’ta (kâinat kitabında, bilgi işlem merkezinde, Levh-i Mahfuz’da) yazılıdır.*

(*) Müfessirlerce tercih edilen yoruma göre, ayetteki “helâk”ten maksat, alelade ölüm, yani eceldir, “azap”tan maksat ise, çeşitli musibetlere maruz k... Devamı..

Bizim kıyamet gününden önce yok ettiğimiz veya şiddetli bir şekilde azap ettiğimiz nice şehirler var. Bunların hepsi bir kitaba yazılmıştır.

Biz dirilme gününden önce hangi ili yok etmişsek, hangi ili ağır bir azaba uğratmışsak, bunlar Kütük’te yazılıdır.

Hiçbir kasaba yoktur ki kıyamet gününden evvel onu helâk etmiş olmayalım veya şiddetli bir azap ile [⁹] azap etmeyelim. Bu cihet kitapta [¹⁰] yazılıdır.

[9] Katil, kıtlık ve saire gibi.[10] Levh-i Mahfuz'da.

Hiçbir belde yoktur ki Biz onu kıyamet gününden önce helak etmeyelim veyahut da şiddetli bir azapla cezalandırmayalım.²⁷ Bu, zaten Kitap’ta yazılmıştır [mestûr].

27 Bu ayetten bütün beldelerin (Büyük) Kıyamet gününden önce ortadan kalkacağını anlayacağımız gibi, her toplumun da kendi kıyametinin olduğunu ve onl... Devamı..

Ne kadar ülke varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helâk edecek veya en çetin bir şekilde azap edeceğiz. Bu hüküm kitapta yazılıdır.

(Bu ayet, kâfirlerin kendi memleketlerinin tehlike veya azaptan uzak olduğu konusundaki zanlarını ortadan kaldırmak amacındadır. Ayet her memleketin z... Devamı..

Kıyâmet Gününden önce, azgınlıklarından dolayı büyük bir âfet göndererek helâk etmediğimiz, ya dasavaş, kıtlık, salgın hastalık gibi şiddetli bir azapla cezalandırmadığımız hiçbir ülke yoktur ve bundan sonra da olmayacaktır. Bu hüküm, varlık kanunlarının kaydedildiği kitapta evrensel bir yasa olarak yazılmıştır. Eğer “Allah neden insanları imana getirmek için gökten mûcizeler göndermiyor?” diyorsanız, şunu iyi bilin ki:

Hiçbir şehir yoktur ki biz, Kıyâmet günü’nden önce orayı helâk edecek veya şiddetli bir azap ile cezalandıracak olmayalım. Bu, Kitap’da satır satır yazılıdır.

Biz bir ülkeyi, büyük felaket gelip çatmadan ya tamamen helâk ederiz. ya da ona çok acılar çektiririz. Hepsi de, kader kitabında satır satır yazılıdır.

Kıyamet gününden önce ne kadar ülke varsa ya yok edilir ya da şiddetli bir azaba uğratılır. Bu, kitapta yazılmıştır.

(Halkı günaha saplanmış) ne kadar şehir varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helak eder ya da şiddetli bir azaba uğratırız. Bu (uygulamamız), Kitapta yazılı bir (hükmümüz)dür.

Bizim o (ana) kitapta,¹ kıyamet gününden önce helâk edeceğimizi veya çok şiddetli bir şekilde cezâlandıracağımızı yazmadığımız hiç bir ülke yoktur.

1 O, “ana kitap,” Levh-i Mahfuz’dur.

Ve [unutmayın ki], Kıyamet Günü’nden önce ortadan kaldırmayacağımız ya da [günahkarca gidişinden ötürü] zorlu bir azapla azaplandırmayacağımız bir toplum yoktur; ⁶⁹ bu (olacakların) hepsi kitabımızda ⁷⁰ yazılıdır.

69 Yani, dünya hayatında her şey geçici, her şey yok olmaya mahkum olduğuna göre, insanoğlu ahiret hayatından yana duyarlık göstermeli, kendini ona ha... Devamı..

Hiçbir toplum yoktur ki; kıyamet gününden önce onu ya helak etmişiz, ya da onu şiddetli bir şekilde cezalandırmışızdır. İşte bu kitapta/yeryüzünde kalıntılar şeklinde yazılmıştır. 22/42...48, 38/12...14, 37/137-138

Ve (yoldan çıkmış) hiçbir toplum yoktur ki, Biz onun helâkini Kıyamet Günü’nden önce kararlaştırmamış, ya da şiddetli bir azap ile cezalandırmamış olalım: Bu daha baştan kayıt altına alınmış ilâhî yasa gereğidir.[²²⁸⁷]

[2287] Zımnen: Allah’tan başkalarına tanrılık yakıştırmak, kula kul olmayı ve kulları kul etmeyi beraberinde getirir; bu da tahakküm ve zulme yol açar... Devamı..

Hiç bir belde halkı yoktur ki (şirk ve küfürde haddi aştıklarında) kıyamet gününden evvel ya o belde halkını helak etmeyelim veya azaba uğratmayalım! (Nitekim Nuh, Semud ve Firavun gibi kavimler peygamberlerini ve getirdikleri mucizeleri yalan saydıkları için helak olundular) Bu (takdir ve hükümler) kitap'ta (Levh-i Mahfuz'da) yazılıdır. (Ey Muhammed, senin kavmin de senden olur olmaz mucize istemektedirler böylece toptan helak olmayı üzerlerine davet etmiş olmaktadırlar)

Hiçbir kent yoktur ki biz, kıyâmet gününden önce ya onu yok edecek, yahut ona şiddetli bir azâbedecek olmayalım. Bu böyledir ve bu o Kitapta yazılmıştır.

Ve hiçbir ülke yoktur ki, illâ onu Kıyamet gününden evvel Biz ya helâk ederiz veya onu şiddetli bir azap ile muazzep kılarız. Bu, kitapta yazılmış bulunmaktadır.

Hiç bir şehir yoktur ki kıyamet gününden önce Biz orayı imha etmeyelim veya şiddetli bir azaba uğratmayalım. Bu, kitapta (Levh-i Mahfuz'da) yazılıdır. [11, 101; 65, 8-9]

Hiçbir kent yoktur ki biz, kıyamet gününden önce onu yok edecek, yahut ona şiddetli bir şekilde azabedecek olmayalım. Bu, Kitapta yazılmıştır.

Kıyâmetden evvel helâk iyleyeceğimiz veyâ şiddetli bir 'azâb ile ta'zîb ideceğimiz bir karye yokdur ki illâ kitâbda (Levh-i Mahfûz'da) yazılıdır.

(Mezardan) kalkış gününden önce etkisizleştirmeyeceğimiz ya da çetin bir azaba uğratmayacağımız kent yoktur. Bunlar, o Kitapta[*] yazılıdır.

[*] Levh-i mahfuz'da

Kıyamet gününden önce helak etmeyeceğimiz veya şiddetli bir azapla cezalandırmayacağımız bir ülke yoktur. Kitapta yazılı olan işte budur.

Hiçbir belde yoktur ki, kıyamet gününden önce onu yok etmiş veya şiddetli bir azaba uğratmış olmayalım. Bu, kitapta böylece yazılmıştır.

Hiçbir kent/medeniyet dışta kalmamak üzere, kıyamet gününden önce hepsini ya helâk edeceğiz yahut da şiddetli bir azapla azaplandıracağız. İşte bu, Kitap'ta satır satır yazılmış bulunuyor.

daħı degül hįç köy illā biz helāk eyleyicilerüz anı ķıyāmet gücünden ilerü yā 'aźāb eyleyicilerüz aña 'aźāb ķatı. oldı şol lavḥ’da yazılmış.

Daḫı hīç bir şehr ve iḳlīm yoḳdur illā biz anı ḫarāb ider‐biz ḳıyāmet günin‐den burun. Yā ‘aẕāb ider‐biz ehline, ḳatı ‘aẕāb eylemek. Ol levḥ‐i maḥfūẓdayazılmışdur.

Elə bir məmləkət yoxdur ki, qiyamət günündən əvvəl Biz onun əhalisini məhv etməyək və ya onu şiddətli əzaba düçar etməyək. Bu, kitabda (lövhi-məhfuzda) yazılmışdır!

There is not a township but We shall destroy it ere the Day of Resurrection, or punish it with dire punishment. That is set forth in the Book (of Our decrees).

There is not a population but We shall destroy it before the Day of Judgment or punish it with a dreadful Penalty:(2244) that is written in the (eternal) Record.

2244 These verses are a commentary on the last clause of the last verse. "The Wrath of thy Lord is something to take heed of." The godless thoughtless... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.