Ev ḣalkan mimmâ yekburu fî sudûrikum(c) feseyekûlûne men yu’îdunâ(s) kuli-lleżî fatarakum evvele merra(tin)(c) feseyunġidûne ileyke ruûsehum veyekûlûne metâ hu(ve)(s) kul ‘asâ en yekûne karîbâ(n)
Yahut da aklınızca bundan da daha büyük bir başka mahluk olun; mutlaka dirileceksiniz. Diyecekler ki kim tekrar hayata getirecek bizi? De ki: İlk defa sizi yaratan. Alay ederek başlarını sallayacaklar da ne zaman olacak bu iş diyecekler; de ki: Umarım ki pek yakında.
"Ya da gönlünüzde büyüttüğünüz (ve yeniden yaratılmasını imkânsız gördüğünüz) başka bir yaratık (oluverin yine de diriltileceksiniz!)" Ardından (onlar) "bizi kim (hayata) geri çevirebilir?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratan (tekrar diriltecektir)." Bu durumda Sana başlarını sallayarak alaylı bir tarzda: "Peki o ne zamanmış?" diyeceklerdir. (Onlara) De ki: "(Bekleyin, ölüp gitmeniz ve hesaba çekilmeniz) Pek yakın olabilir."
Veya kafanızda büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, yine ölümden sonra mutlaka diriltileceksiniz.” Diyecekler ki: “Kim tekrar hayata getirecek bizi?” De ki: “İlk defa sizi yaratan diriltecek” ve sonra sana inanmamış bir tavırla başlarını sallayıp, “Bu ne zaman olacak?” diye sorarlarsa, onlara de ki: “Umarım ki pek yakında.”
“İsterse, hayalinizde yeniden yaratılması, diriltilmesi imkânsız gibi görünen ölüler olun. Bunlar, Allah'ın, sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.” de.
“Bizi tekrar hayata kim döndürecek?” diyecekler.
“Sizi, ilk defa, yoktan yaratan, var eden!” de. Bunun üzerine, onlar, sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve:
“Ne zaman?” diyecekler.
“Yakın olsa gerek” de.
Ya da gönüllerinizde büyüyen bir yaratık olun." "Bizi kim yeniden (hayata) döndürebilir?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratan!" Bu kez sana alayla başlarını sallayıp: "O ne zaman?" diyecekler. De ki: "Yakında olması umulur."
'Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun).' Bizi kim (hayata) geri çevirebilir' diyecekler. De ki: 'Sizi ilk defa yaratan.' Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: 'Ne zamanmış o?' De ki: ' Umulur ki pek yakında.'
Yahud gönlünüzde büyüyen (dağlar ve gökler gibi kuvvetli) her hangi bir yaratık olun, muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz.” Onlar şöyle diyeceklerdir: “-O halde, öldükten sonra bizi kim diriltilip geri çevirecek?” Sen de de ki: “-Sizi ilk defa yaratamış olan kudret sahibi Allah diriltecek.” O zaman alay ederek başlarını sallayacaklar da: “- Ne vakit o?” diyecekler. De ki: “-Muhakkak olması yakındır.
50, 51. De ki: İster taş olun, ister demir veya kafanızda büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, (siz dirileceksiniz.) “Kim bizi tekrar diriltecektir?” diyecekler. Sen: “İlk olarak sizi gül goncası gibi açıp yaratan yine sizi diriltecektir” de. Bunun üzerine onlar, başlarını kaldırıp sallayacaklar ve “Ne zaman?” diyecekler. Sen: “Pek yakın olabilir” de.
50,51. De ki: “İster taş olun, ister demir. İsterse aklınıza imkansız gibi görünen herhangi bir yaratık!” Diyecekler ki: “Bizi hayata kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan.” Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek.”
a da içinizde kurduğunuz bir varlık olun», «Bizi kim diriltir?» diyeceklerdir, diyesin ki : «Sizi önce dirilten !» onlar sana başlarım sallayıp: «o ne zaman?» diyorlar, diyesin ki: «olabilir yakında!»
Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkânsız gibi gelen başka bir varlık olun, (yine de diriltileceksiniz.)” Diyecekler ki: “Peki bizi hayata tekrar kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan (kimse O döndürecek)!” Bunun üzerine başlarını sana (alaylı bir tarzda) sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!”
50, 51. Ânlara di ki: "Evet taş ve demir ve zihninizde imhâsı gayr-ı mümkün tasavvur itdiğiniz ne olsanız yine dirilürsiniz." "Bizi kim diriltecek" diyecekler "İlk def’a sizi halk iden" cevâbını vir. O vakit başlarını sallayacaklar "Bu ne vakit olacak?" diyu soracaklar "Olabilür ki o zamân karîbdir" di.
50,51. De ki: "İster taş veya demir ya da kalbinizde büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, yine de dirileceksiniz." "Bizi tekrar kim diriltir?" derler; de ki: "Sizi ilk defa yaratan." Sana başlarını sallayarak: "Ne zamandır bu?" derler. "Yakında olması mümkündür" de.
“Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkânsız olan başka bir varlık olun, (yine de diriltileceksiniz.)” Diyecekler ki: “Peki bizi hayata tekrar kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan.” Bunun üzerine başlarını sana (alaylı bir tarzda) sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!”
İsterse canlanmasını aklınızın almadığı herhangi bir yaratık!” Bu defa da “Bizi tekrar hayata kim döndürecek?” diyecekler. “Sizi birinci defa yaratan” de. Sonunda onlar, sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve “Ne zamanmış o?” diye soracaklar. De ki: “Yakın olduğunu sanıyorum.”
50, 51. De ki: İster taş olun, ister demir, isterse gözünüzde büyüyen herhangi bir mahlûk! (Bunlar, Allah'ın sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.) Diyecekler ki: «Bizi tekrar (hayata) kim döndürecek?» De ki: Sizi ilk kez yaratan. Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve «Ne zamanmış o?» diyecekler. De ki: Yakın olsa gerek!
"Yahut sizce imkansız görünen bir biçime girin, farketmez." Buna karşılık, "Bizi kim geri döndürecek," diyecekler. De ki: "Sizi ilk önce kim yarattıysa O!" Sonra başlarını sallayıp, "Peki ne zaman," diyecekler. De ki: "Belki düşündüğünüzden daha yakın..."
"İsterse gönlünüzde büyüyen başka bir yaratık olun, (Muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz.) "Onlar: "Bizi kim tekrar diriltecek?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratmış olan o kudret sahibi." Sana başlarını sallayarak: "Ne zamandır bu." diyecekler. De ki: "Yakın olması gerekir!".
De ki: muhakkak, ister taş olun ister demir isterse gönlünüzde büyüyen her hangi bir halk, o halde bizi kim iade edebilir? Diyecekler, sizi, de: ilk defa yaratmış olan kudret sahibi, o vakıt sana başlarını sallıyacaklar da «ne vakıt o?» Diyecekler, de ki «yakın olması me'mul»
Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkânsız olan başka bir varlık olun (yine de diriltileceksiniz)!” Diyecekler ki: “Peki, bizi hayata tekrar kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan!” Bunun üzerine sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Pek yakın olabilir”!
Veya göğüslerinizde büyüyen¹ herhangi bir varlık.” Sonra da, “Bizi kim geri çevirecek?²” diyecekler. De ki: “Size ilk defa fıtrat³ belirlemiş olan.” Alaylı alaylı başlarını sallayarak: “Ne zamandır o?” diyecekler. De ki: “Belki de pek yakın bir zamanda.”
Yahud göğüslerinizde (akıllarınızca) büyüyen her hangi bir halk (olun, mutlakaa diriltileceksiniz). «O halde bizi kim (dirilterek) geri çevirecek?» diyecekler. Sen de de ki: «Sizi ilk defa yaratmış olan (kudret saahibi diriltecekdir)». O vakit sana başlarını sallayacaklar da: «(istihza ile) Ne vakit o?» diyecekler. Söyle ki: «Yakın olması me'muldür».
“İsterse gönlünüzde büyüyen (dirilmesi size imkânsız gelen) herhangi bir mahlûk!(Allah sizi mutlaka diriltecektir.)” Buna rağmen diyecekler ki: “Bizi tekrar (hayâta) kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk def'a yaratan!”(1) Bunun üzerine sana (alaylı alaylı) başlarını sallayacaklar ve: “Ne zaman o?” diyecekler. De ki: “Umulur ki yakın olabilir!”
‘’ Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkânsız olan başka bir varlık olun, (yine de diriltileceksiniz.)” Diyecekler ki: “Peki bizi hayata tekrar kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan (kimse o döndürecek)!” Bunun üzerine başlarını sana (alaylı bir tarzda) sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: "Kim bilir! (Allah’ın ilmine göre) pek yakın olabilir. *
“Yahut içinizden geçirdiğiniz büyüklükte bir yaratık olun” de. Sonra “Bizi eski halimize kim döndürecek” diyecekler. Deki “Sizi ilk defa yaratan, tekrar yaratacak.” Sonra başlarını sallayarak sana “Bu ne zaman olacak” derler. Onlara “Olması yakındır” de.
ister kafanızda büyüttüğünüz kadar büyük bir yaratık olun." Ardından: "Kim bizi yeni baştan diriltecek?" derler. De ki: "sizi ilkin kim yoktan var ettiyse yine O diriltecek." Başlarını sallıyarak diyecekler ki "Ne vakit?" De ki: "Belki de pek yakında."
50, 51. Onlara de ki siz faraza taş veya demir olunuz, yahut sizce büyük görünen mahlûk [¹] olunuz [²], akabinde onlar «— Bizi kim diriltecektir» diyeceklerdir. De ki ilk defa sizi yaratan Tanrı diriltecek. Onlar sana başlarını sallayarak istihza ile bu, ne zaman olacak derler. De ki bu, yakında olabilecek.
“Veya içinizde/kafanızda [sudûrikum] büyüttüğünüz bir başka varlık (fark etmez).” Hemen diyeceklerdir ki: “Kim bizi (hayata) döndürebilir?” De ki: “Sizi ilk defa kim yaratmışsa O!” Bunun üzerine sana alay edercesine başlarını sallayarak: “Ne zaman o?” derler. De ki: “Belki çok yakında!”
“Ya da göğüslerinizde (gözlerinizde) büyüksediğiniz bir yaratık (olun fark etmez)!” “Bizi kim (hayata) geri çevirebilir?” diyecekler. De ki: “Sizi ilk defa yaratan.” Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Pek yakında olması umulur!”
“Yâhut diriltilmesini imkânsız gördüğünüz bir başka varlık; ne olursanız olun, mutlaka diriltilip hesaba çekileceksiniz!”
Buna karşılık, “İyi de, bizi kim tekrar hayata döndürecek?” diye soracaklar. De ki: “Sizi kim yoktan var ettiyse, O!” Bu sefer, sana inanmadıklarını göstermek için başlarını sağa sola sallayarak, “Peki, ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Umarım ki, pek yakında! Öyle bir Günde ki:”
“İsterse göğüslerinizde büyüttüklerinizden bir yaratık!”. Diyecekler ki: -“Kim bizi (hayata) döndürür?”. De ki: -“Sizi ilk defa yoktan yaratmış olan!”. Derken başlarını sana doğru sallayacaklardır.
“O ne zaman?” diyorlar. De ki: -“Umulur ki yakında olur”.
ya da olmayı tasarladığınız başka bir yaratık olun! Farketmez mutlaka diriltileceksiniz. Eğer: " kim bize hayat verecek " diye soracak olurlarsa: " önce yaratan tabi ki " diyeceksin. O zaman, sana doğru başlarını sallayıp: " peki ne zaman olacak bu iş " diyeceklerdir. " Yakında olabilir " de yeter...
"İster gönlünüzde büyüyen, aklınıza tuhaf gelen, herhangi bir yaratık olun! Ne olursanız olun mutlaka diriltileceksiniz!" Onlar "Bizi kim tekrar hayata döndürebilir?" diyecekler. De ki; "Sizi ilk defa yaratan diriltecektir!" Sana alaylı bakışlarıyla başlarını sallayacaklar. Ciddiyetlerinden uzaklaşacaklar. Düşünüp anlamak için çaba göstermeyecekler. Sadece dalga geçmek, söylenilenleri hafife almak için "Ne zaman o?" diyecekler. De ki; "Uzak değil yakındır!"
İsterse göğüslerinizde (kalplerinizde) büyüyen (abarttığınız varlıklardan) herhangi bir yaratık olun!” (Müşrikler) “Bizi tekrar (hayata) döndürecek (olan) kimmiş?” deyince, (onlara) de ki: “Sizi ilk kez yaratan.” Onlar, sana (alaycılıkla) başlarını sallayarak “O (diriltilme) ne zamanmış!” diyecekler. De ki: “Belki de çok yakındır.”
“Veya gözünüzde büyüttüğünüz bir yaratık (olun.)”¹ (de). (Bir de) “Bizi kim tekrar diriltecek?” diyecekler. (Sen): “Sizi ilk defa yaratan.” de. O zaman da sana alaylı bir şekilde başlarını sallayarak: “Peki o ne zaman?” diyecekler. (Sen de onlara): “Belki de pek yakında.” de.
hatta isterseniz aklınıza gelebilecek [hayata, dirime] daha uzak [başka] bir unsura dönüşün ⁵⁸ [yine de ölümden sonra diriltileceksiniz]. Ve bunun üzerine [eğer], “Bizi kim [hayata] geri döndürecek?” diye soracak [olur]lar [sa], de ki: “Peki, sizi ilk defa var eden kimdi?” Ve sonra sana [inanmamış bir tavırla] başlarını sallayıp, “Bu ne zaman olacak?” diye sorarlar[sa], [onlara] de ki: “Belki, çok yakında!”,
“Ya da dirilmesini hayal dahi etmediğiniz bir varlığa dönüşün!” Onlar da “Bizi tekrar kim diriltecek?” diyecekler. De ki: “Sizi ilk defa kim yarattıysa O!” Bunun üzerine sana alaycı bir şekilde başlarını sallayarak: “Peki o, ne zaman olacak?” De ki: “Belki de çok yakında!” 11/7, 13/5, 27/67, 32/10
ya da mahlukat içerisinde aklınıza gelebilecek (hayata) en uzak (başka) bir varlığa!..” Bundan sonra kalkıp da “Kimmiş bizi yeniden diriltecek olan?” diye soracak olurlarsa, “Sizi ilk defa yaratan Kimse!” diye cevapla. Bunun üzerine, kafalarını (kinayeli kinayeli) sallayarak “Peki, bu ne zaman gerçekleşecekmiş bakayım?” diye sana soracak olurlarsa, de ki: “Kim bilir (!) belki de çok yakında gerçekleşecektir:[²²⁸⁰]
"İsterse aklınıza (yeniden diriltilmesi) imkansız gibi görünen herhangi bir yaratık olun!" (Muhakkak öldürülecek, sonra da diriltileceksiniz) Onlar (bu kez) "O halde bizi tekrar (hayata) kim döndürecek?" diye soracaklar, o zaman de ki: "Sizi ilk defa yaratmış olan (Allah) diriltecek" Bunun üzerine onlar alaylı bir şekilde başlarını sallayarak sana "O halde o (kıyamet) ne zaman?" diye soracaklar. De ki: "Onun yakın olması umulur!" (Şirk ve küfürde direndiğiniz halde başınıza azap çökmemesinden cesaret alarak siz şimdi alay edebilirsiniz, fakat haberiniz olsun ki)
Veya sinenizde öyle bir yaratılış (ki bizi nasıl diriltecek dediğiniz bir yaratılma) olsun, ve bizi ayniyle kim tekrar diriltecek diyecekler... De ki: Sizi ilk defa yaratan (diriltecek) ve (bu cevabına karşılık) başlarını sallayarak peki o ne zaman diyecekleı. Ve de ki: Belki çok yakındır.
«Veya göğüslerinizde büyütülenden hangi bir halk (olunuz, her halde diriltileceksinizdir).» Diyeceklerdir ki: «O halde bizi kim geri getirecektir?» De ki: «Sizi ilk defa yaratmış olan zât» (geri getirecektir). Artık sana başlarını sallayacaklar ve diyeceklerdir ki: «O ne zaman?» De ki: «Yakın olması umulur.»
50, 51. De ki: “İster taş olun, ister demir. İsterse yeniden dirilmesi aklınızca imkânsız gibi görünen herhangi bir yaratık, ne olursanız olun, mutlaka diriltilip kaldırılacaksınız. ”“O halde” diyecekler, “kimdir bizi diriltecek olan? ” De ki: “Sizi ilk defa yoktan yaratan! ”Bu sefer, alay ederek başlarını sallayacak da: “Ne zamanmış o? ” diyecekler. De ki: “Belki de yakındır. ” [30, 27; 42, 18]
İster gönlünüzde büyüyen, (aklınıza tuhaf gelen) herhangi bir yaratık, (ne olursanız olun, Allah sizi mutlaka diriltecektir). Bizi kim tekrar (hayata) döndürebilir?" diyecekler. "Sizi ilk defa yaratan (döndürür)" de. Sana alaylı alaylı başlarını sallayacaklar ve: "Ne zaman o?" diyecekler. "Pek yakın olabilir" de.
50,51. Onlara di ki: "Taş, demir veyâ kalbinizde en büyük gördiğiniz bir şey olursanız olunuz (yine sizi Allâh öldürüb ba's ider). Onlar (cevâben) "Bizi kim i'âde ider?" dirler. Di ki: "İlk def'a yaradan." Sana başlarını sallayub: "Ne vakit" dirler. Di ki: "Me'mûldur ki pek yakındır".
İsterse içinizde büyüttüğünüz(kurguladığınız) bir yaratık haline gelin (Yeniden diriliş yine de gerçekleşecektir).” Diyecekler ki “Bizi hayata kim döndürecek?” De ki “Baştan yaratılışınızın kuralını koyan[*].” Şaşkın bir biçimde baş sallayarak diyecekler ki “Peki ne zaman?” De ki “Belki pek yakında.”
50,51. -De ki: -İster taş olun, ister demir! İsterse kalplerinizde tasavvur ettiğiniz hayal ötesi bir yaratık olun! diyecekler ki: -Bizi tekrar kim diriltecek? De ki:-Sizi ilk defa yaratan! Bunun üzerine sana başlarını sallayarak:-O, ne zaman olacak? diyecekler. De ki:-Yakın olsa gerek!
“Yahut aklınızca canlanması çok daha zor birşey olun.” Onlar “Kim bizi tekrar diriltecek?” diyecekler. Sen de ki: “Kim sizi daha önce yoktan yarattıysa O diriltecek.” Alayla başlarını sallayıp “Ne zamanmış o?” diyecekler. Sen de ki: “Bakarsınız, pek yakındır.
"İsterseniz gönlünüzde büyüyen herhangi bir yaratık olun." Diyecekler ki: "Peki bizi yeniden kim yaratacak?" De ki: "Sizi ilk kez yaratan kimse, o!" Bunun üzerine başlarını sana doğru alaylı bir biçimde sallayarak şöyle konuşacaklar: "Ne zaman o?" De ki: "Çok yakın olabilir!"
50-51. eyit “oluñ ŧaş yā demür yā yaradılmış andan kim ulu olur gögüzlerüñüz içinde” pes eyideler “kim girü döndüre bizi?” eyit “ol kim yarattı sizi ilk gez.” pes depredeler senüñ dapa işlerini daħı eyideler “ķaçandur ol?” eyit' “ola kim ola yaķın.”
Yā bir ḫalḳ oluñuz ki yüregüñüzde uluraḳdur. Eydürler: Kim dirildür biziöldükden ṣoñra? Eyit yā Muḥammed: Ol Tañrı ki sizi yaratdı evvelde. Pes aşaġa idüp ṣalarlar saña ‘aceblemekden başlarını ve eydürler: Ne vaḳtolur ol? Eyit. Ola kim yaḳında ola.
Və ya ürəyinizdə (özünüzü dağlar, göylər kimi) böyük bir məxluq bilin! (Yenə diriləcəksiniz!)”. Onlar deyəcəklər: “O halda bizi kim (yenidən dirildib həyata) qaytaracaqdır?” (Ya Rəsulum!) De: “İlk dəfə sizi yoxdan yaradan (Allah)!” Onlar (istehza ilə) sənə başlarını bulayıb: “Bu nə vaxt olacaqdır?” – deyə soruşacaqlar. De: “Bəlkə də, bu yaxın zamanda!”
Or some created thing that is yet greater in your thoughts! Then they will say: Who shall bring us back (to life). Say: He who created you at the first. Then will they shake their heads at thee, and say: When will it be? Say: It will perhaps be soon;
"Or created matter which, in your minds, is hardest (to be raised up),- (Yet shall ye be raised up)!" then will they say: "Who will cause us to return?" Say: "He who created you first!" Then will they wag their heads towards thee,(2235) and say, "When will that be?" Say, "May be it will be quite soon!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |