28 Nisan 2025 - 30 Şevval 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
İsrâ Suresi 47. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Nahnu a’lemu bimâ yestemi’ûne bihi iż yestemi’ûne ileyke ve-iż hum necvâ iż yekûlu-zzâlimûne in tettebi’ûne illâ raculen meshûrâ(n)

Biz, seni dinleyecekleri zaman asıl neyi dinliyeceklerini ve birbirleriyle gizlice konuşurlarken o zalimlerin, siz ancak büyülenmiş bir adama uymuşsunuz diyeceklerini pek iyi biliriz.

Biz onların (marazlı münafıkların ve müşrik takımının) Senin (yanına gelip ve cemaatine girip konuşmalarına) kulak verdiklerinde ne (kasıtla) dinlediklerini, (arkandan kendi aralarındaki) gizli konuşmalarında ise o zalimlerin: "Siz büyülenmiş (mümkün olmayacak hayal ve kuruntuların etkisine girmiş) bir adamdan başkasına uymuyorsunuz" dediklerini de çok iyi biliriz.

Biz onların seni dinlerken, ne sebeple dinlediklerini kendi aralarında gizlice konuşurlarken, o varoluş gayesine aykırı hareket edenlerin: “Siz eğer Muhammed'e uyarsanız, düpedüz büyülenmiş bir adama uymuş olacaksınız” dediklerini de çok iyi biliyoruz.

Biz, onların, seni dinlerken ne maksatla dinlediklerini, ortalık bulandırmak için Kur'ân'ı yalanlayan ve alaya alan fısıltılar yaydıklarını; isyan ile, inkâr ile baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimlerin:
“Siz, büyülenerek aklı etki altına alınmış bir adama tâbi oluyorsunuz” dediklerini çok iyi biliyoruz.

Onların seni dinlediklerinde neye kulak verdiklerini ve gizli konuşmaları esnasında da o zalimlerin: "Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediklerini biz çok iyi biliriz.

Biz onların seni dinlediklerinde ne için dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o zalimlerin: 'Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz' dediklerini çok iyi biliriz.

Onlar senin okuyuşunu dinlerken nasıl (alay ederek) dinlediklerini, birbirleriyle fısıldaşırlarken de o zalimlerin: “- Siz ancak büyülenmiş bir adama tabi oluyorsunuz.” demekte olduklarını biz çok iyi biliyoruz.

Biz onların seni dinlerlerken ve bu iş için gizli toplantılar yaparlarken nasıl dinlediklerini ve zalimlerin “siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz” dediklerini çok iyi biliyoruz.

Seni dinlerlerken niye dinlediklerini de, gizli toplantılarında haksızlık yapanların, “Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz” dediklerini de biliyoruz.

Seni dinlerken, neyi dinlediklerin biz pek iyi biliriz, hem de gizli olarak zalimlerin «Siz ancak büyülü bir adama uymuşsunuz!» dediklerin iyi biliriz

Onlar seni dinlerlerken hangi maksatla dinlediklerini, kendi aralarında konuşurlarken de o zalimlerin (senin hakkında): “Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz” dediklerini çok iyi biliyoruz.

Bkz. 21/3, 41/26

Kâfirlerin seni dinlemeğe geldikleri vakit maksadlarının ne oldığını herkesden iyi bilüriz, biri birilerinin kulaklarına ne söylediklerinden ve zâlimler beynlerinde "Bir sihirbaz âdeme ittibâ’ idiyorsınız" didiklerinden haberdârız.

Seni dinledikleri zaman neye kulak verdiklerini ve gizli toplantılarında zalimlerin: "Siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediklerini Biz çok iyi biliriz.

Onlar seni dinlerlerken hangi maksatla dinlediklerini, kendi aralarında konuşurlarken de o zalimlerin, “Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz” dediklerini çok iyi biliyoruz.

Biz onların seni dinlerken neye kulak verdiklerini, kendi aralarında fısıldaşırken de o zalimlerin, “Siz, sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz!” dediklerini çok iyi biliyoruz.

Biz, onların seni dinlerken ne maksatla dinlediklerini, kendi aralarında fısıldaşırlarken de o zalimlerin: «Siz, büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz!» dediklerini çok iyi biliriz.

Seni dinlerlerken nasıl işittiklerini ve kendi aralarında konuşurlarken zalimlerin, "Siz sadece büyülenmiş bir adamı izliyorsunuz," dediklerini iyi biliyoruz.

Biz onların, seni dinlerken nasıl dinlediklerini çok iyi biliriz. Birbiriyle fısıldaşırlarken de o zalimlerin: "Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz!" dediklerini biz çok iyi biliriz.

Biz pek âlâ biliyoruz seni dinlerken ne suretle dinliyorlar? Birbirleriyle fısıldaşırlarken de ve o zalimler derlerken de: başka değil, sırf bir sihirli adama tâbi' oluyorsunuz

Biz, onların seni dinlerken ne maksatla dinlediklerini, kendi aralarında fısıldaşırlarken de o zâlimlerin/kâfirlerin, “Siz, büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz!” dediklerini gayet iyi biliyoruz.

Biz onların seni ne amaçla dinlediklerini ve kendi aralarında fısıldaştıklarında da, o zalimlerin: “Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz.” dediklerini çok iyi biliyoruz.

Onlar seni dinleyecekleri zaman (hakıykatde) neyi dinleyeceklerini, gizli (ve sinsi) konuşurlarken o zalimlerin (nasıl) «Siz büyülenmiş bir kimseden başkasına tâbi' olmuyorsunuz» diyeceğini biz pek iyi bileniz.

Seni dinlerken ne maksadla dinlemekte olduklarını ve onlar (kendi aralarında)fısıldaşırlarken o zâlimleri: “(Siz) ancak sihirlenmiş bir adama tâbi' oluyorsunuz!” diyorlarken en iyi bilen biziz!

Onların (görünürde) seni dinledikleri zaman niçin dinlemek istediklerini biz çok iyi biliyoruz. Ve o zalimlerin (iftiracıların) kendi aralarında yaptıkları kulislerde, (müminlere): “Siz büyülenmiş (büyü etkisi altında kalmış) bir şahıstan başkasına uymamaktasınız!” dediklerini de (çok iyi biliyoruz). *

(*) Eğer Hz. Peygamber büyülenmiş olsaydı, bunu iddia edenler için yüce Allah hem burada hem de Furkan/8. ayette ‘’zalimler’’ ifadesini kullanır mıydı... Devamı..

Onların Kur’an’ı dinledikleri zaman niçin dinlemek istediklerini biz en iyi bileniz. Seni dinlediklerinde, hemen kendi aralarında gizli toplantı yaparlar ve o zalimlerin Kur’an’ı dinleyen insanlara “Siz başkasının etkisi altında kalmış bir adama itaat ediyorsunuz” demek için karar aldıklarını çok iyi biliyoruz.

Onların seni dinlerken neyi dinlediklerini, gizli gizli konuşan bu kıyıcıların: "Doğrusuo, sizin uydurduğunuz büyülenmiş bir kimseden başkası değildir" dediklerini Biz çok iyi biliriz.

Biz, sana Kur/an okurken kulak verdikleri, zalimler, «— Siz ancak büyülü [⁵] bir adama tâbi olursunuz». Diye aralarında gizli gizli söyleştikleri vakit neye kulak verdiklerini [⁶] daha iyi biliriz.

[5] Veya cinirli, yani melek değil insan.[6] İstihza ettiklerini, aralarında konuştuklarını.

Onlar seni dinlerken hangi maksatla dinlediklerini, kendi aralarında konuşurlarken de o zâlimlerin, “Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına tabi olmuyorsunuz” dediklerini Biz çok iyi biliyoruz.

Biz onların seni dinlediklerinde niçin dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o zalimlerin, “Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz” dediklerini çok iyi biliriz.

Biz müşriklerin, seni dinledikleri zaman ne amaçla dinlediklerini ve kendi aralarında gizli gizli konuşurlarken o zâlimlerin, Kur’an’dan etkilenen insanlara, “Siz ancak büyülenmiş bir adamın peşinden gidiyorsunuz!” dediklerini gâyet iyi biliyoruz. Sana “büyülenmiş” diyorlardı; çünkü okuduğun Kur’an’dan etkileniyor, vicdanları sarsıp derinden etkileyen bu sözlerin beşer kaynaklı olmadığını, olamayacağını hissediyorlardı. Öyleyse Muhammed, “insanüstü” bir güce dayanarak konuşuyordu ve onlara göre bu güç, sihirden başka bir şey değildi.

Sana gizlice kulak veriyorlarken, ne sebeple dinleyeceklerini biz çok iyi biliriz. Onlar gizli gizli fısıldaştıklarında Zâlimler diyor ki:
”Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz”.

Biz, kendi aralarında fısıldaşarak sana kulak verirlerken, onların neyi duymak istediklerini pekâla biliyoruz. İnsafsızların: " Yahu siz, büyülü bir adama takılıyorsunuz " dediklerini de duyuyoruz.

İnkâr edenlerin seni dinlerken hangi sebeple dinlediklerini, kendi aralarında gizlice neleri konuştuklarını biliyoruz. Onların: "Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz." diyerek inanmaya yönelmiş insanları kandırmaya çalıştıklarını biliyoruz.

Biz onların seni dinlerken onu (Kur’an’ı ne amaçla) dinlediklerini, kendi aralarında fısıldaşırlarken zalimlerin “Siz büyülenmiş [*] bir adamdan başkasına uymuyorsunuz!” dediklerini çok iyi bileniz.

Benzer mesaj: Furkân 25:8.

Biz onların seni dinledikleri zaman neye kulak verdiklerini ve o zâlimlerin kendi aralarında fısıldaşırlarken de: “siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz.” dediklerini çok iyi biliyoruz.

Seni dinledikleri zaman, Biz onların aslında neye kulak kesildiklerini ⁵⁷ ve kendi aralarında görüştükleri zaman, bu zalimlerin [birbirlerine]: “[Eğer Muhammed’e uyarsanız,] düpedüz büyülenmiş bir adama uymuş olacaksınız!” dediklerini çok iyi biliyoruz.

57 Yani, Kur’an mesajına kusur bulmak için.

Çünkü biz, onların sen Kuran okurken seni ne maksatla dinlediklerini de, aralarında fısıldaşırken o zalimlerin “Siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz” dediklerini de çok iyi biliyoruz. 7/184-185, 34/46, 43/31

(Ey Muhammed!) Sana kulak verdiklerinde, aslında onların neye kulak kabarttıklarını ve kendi aralarındaki gizli kapaklı görüşmeleri sırasında, “Eğer (ona) uyarsanız yalnızca büyülenmiş bir adama uymuş olursunuz” diyen zalimlerin de olduğunu, Biz çok iyi biliyoruz.

(Evet, biz böyle tedbir alırız, çünkü) Biz onların seni ne maksatla dinlediklerini ve o zalimlerin (müminleri Allah yolundan alıkoymak için) onlara "Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına tabi olmuyorsunuz" diyerek fısıldaştıklarını elbette biliriz.

Onlar seni dinlerlerken hangi maksatla dinlediklerini, kendi aralarında konuşurlarken de o zalimlerin, "Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediklerini çok iyi biliyoruz.

Biz pek iyi biliriz, seni dinleyecekleri zaman onların neyi dinleyeceklerini. Onlar o zaman bir gürûhturlar, o zaman o zalimler derler ki: «Başka değil, büyülenmiş bir erkeğe tâbi oluyorsunuz.»

Onlar senin okuyuşunu dinlerken ne maksatla dinlediklerini, kulis yaparken insanlara: “Siz, sadece sihir tesirinde kalmış birinin peşinde gidiyorsunuz, aklınızı kullanın! ” diye fısıldaşarak vesvese verdiklerini pek iyi biliyoruz.

Biz onların, seni dinlerken ne sebeple dinlediklerini, kendi aralarında gizli konuşurlarken de o zalimlerin: "Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz!" dediklerini gayet iyi biliyoruz.

Onların işitmesini istedikleri şeyi biliriz. Kur'ân okundığını işitdiklerinde hakkında dedikodı iderler. Zâlimler de mü'minlere: "Siz sihirli bir adama tâbi' oluyursunuz" dirler.

Seni dinledikleri sırada neye kulak verdiklerini iyi biliriz. Aralarında fısıldaştıkları sırada da yanlışlar içindeki bu kimselerin: “Peşinden gittiğiniz büyülenmiş[*] bir adamdan başkası değildir” dediklerini de iyi biliriz.

[*] Kendi büyüsüne inanmış bir büyücü.

Biz, onların seni dinlerken ne maksatla dinlediklerini ve gizli konuşmalarında zalimlerin ”Siz büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz.” dediklerini de çok iyi biliyoruz.

Onların seni dinlerken ne niyetle dinlediklerini ve aralarında fısıldaştıkları zaman o zalimlerin “Siz ancak büyülenmiş bir adamın peşine takılıyorsunuz” dediklerini Biz biliyoruz.

Onların seni dinlerken, neye kulak verdiklerini biz daha iyi biliriz. Aralarında fısıldaşırlarken de şöyle konuşur o zalimler: "Büyülenmiş bir adamdan başkasının ardı sıra gitmiyorsunuz!"

biz bilüriregüz anı kim işidürler anı ol vaķt kim ķulaķ dutarlardı senüñ dapa daħı ol vaķt kim anlar gizlü söyleyicilerdi ol vaķt kim eydürlerdi žālimler “uymazsız illā bir ere bügülenmiş.”

Biz bilür‐biz anlar işitdügi nesneyi. Ol vaḳt ki ḳulaḳ dutarlar ol vaḳtda.Anlar sır bile söyleşürler. Ol eydür: Ẓālimler uyar mısız bir kişiye ki mesḥūrdur?

(Sən Qur’an oxuyanda) onlar sənə qulaq asdıqları zaman nəyi dinlədiklərini və zalımların (Dərünnədvədə) öz aralarında gizli-gizli danışıb: “Siz ancaq ovsunlanmış bir adama uyursunuz!” – dediklərini də bilirik.

We are best aware of what they wish to hear when they give ear to thee and when they take secret counsel, when the evil doers say: Ye follow but a man bewitched.

We know best why it is they listen, when they listen(2232) to thee; and when they meet in private conference, behold, the wicked say, "Ye follow none other than a man bewitched!"

2232 See last note. That being so, the only motive for the ungodly to listen to Allah's Truth is to scoff at it instead of to be instructed by it. The... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.