Velâ takrabû mâle-lyetîmi illâ billetî hiye ahsenu hattâ yebluġa eşuddeh(u)(c) veevfû bil’ahd(i)(s) inne-l’ahde kâne mes-ûlâ(n)
Ergenlik çağına erişinceye dek yetimin malına yaklaşmayın, ancak çok güzel bir tarzda o malı idare edebilirsiniz ve ahitlerinizde durun, şüphe yok ki ahitlerden sorumlusunuz siz.
Ergenlik çağına (kârını ve zararını bilecek akli ve bedeni olgunluğa) erişinceye kadar, yetimin malına yaklaşmayın; ancak (o malı bereketlendirmek ve yetimleri besleyip büyütmek gibi) en güzel bir niyet ve gayretle olması başkadır. Ahde (verdiğiniz sözlere, biat ve itaat akdine) vefa gösterin. Çünkü ahit bir sorumluluktur.
Yetimin malına, kendisi ergenlik çağına varıncaya kadar, onu değerlendirmek amacı dışında, sakın yaklaşmayın. Verdiğiniz her sözü yerine getirin; çünkü verdiğiniz her sözden, hesap gününde mutlaka sorguya çekileceksiniz.
Erginlik çağına erişinceye kadar, en güzel bir şekil dışında yetimin malına yaklaşmayın. Sözü de yerine getirin. Çünkü verilen sözden sorulacaktır.
Erginlik çağına erişinceye kadar, -o da en güzel bir tarz olmasıdışında yetimin malına yaklaşmayın. Ahde vefa gösterin. Çünkü ahid bir sorumluluktur.
Yetimin malına da yaklaşmayın. Ancak rüşdüne (yaşına) erişinceye kadar en güzel şekilde (malını koruyup çoğaltmak için) yaklaşabilirsiniz. Bir de ahdi (yapılan sözleşmeyi) yerine getirin, çünkü verdiği sözden cayan (kıyamet günü) sorumludur.
Yetimin malına da, buluğ yaşına erişecekleri zamana kadar, güzel bir yolun dışındaki yollarla yanaşmayın. (Nemalandırmak ve muhafaza etmek dışında, yetimin mallarına el sürülmez.) Ve sözünüzü yerine getirin. Çünkü her söz, mutlaka sorulacaktır.
Yetimin malına, kendisi ergenlik çağına varıncaya kadar, onu değerlendirmek niyeti dışında sakın yaklaşmayınız! Verdiğiniz sözü yerine getiriniz! Çünkü verdiğiniz sözden mutlaka sorguya çekileceksiniz.
En güzel bir yola girilmedikçe, erginlik çağına varmamış olan öksüzün malına yaklaşmayınız; sözünüzde durasınız, verilen söz sorulur
Erginlik çağına erişinceye kadar yetimin malına ancak (o malı koruyup çoğaltmak için) niyetlerin en güzeli ile yaklaşın. Ahde vefa gösterin (sözünüzü tutun ve yapılan sözleşmelere uyun)! Çünkü (verdiğiniz sözlerden, yaptığınız sözleşmelerden) muhakkak sorguya çekileceksiniz.
Sinn-i rüşde vâsıl oluncaya kadar yetimlerin emvâline hayra masrûf olmaksızın dest-i tecâvüz uzatmayınız ve ta’ahhüdâtınızı îfâ idiniz. Çünki mes’ûlsünüz.
Yetimin malına ergin çağa ulaşana kadar en güzel şeklin dışında yaklaşmayın. Ahdi de yerine getirin, doğrusu verilen ahidde sorumluluk vardır.
Rüştüne erişinceye kadar, yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın, verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü söz (veren sözünden) sorumludur.
Rüşdüne erinceye kadar yetimin malına, onun yararına olmadıkça el sürmeyin. Ahde vefa gösterin; çünkü ahid sorumluluk doğurur.
Yetimin malına, rüşdüne erinceye kadar, ancak en güzel bir niyetle yaklaşın. Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.
Öksüzlerin malına, erginlik çağına ulaşıncaya kadar dokunmayın; yararlarına olursa başka
Yetimin malına da yaklaşmayın. Ancak rüşdüne erinceye kadar en güzel bir şekilde yaklaşabilirsiniz. Ahdi de yerine getirin. Çünkü verilen sözde elbette sorumluluk bulunuyor.
Yetîm malına da yaklaşmayın ancak rüşdüne irinciye kadar en güzel olan suretle başka, ahdi de yerine getirin, çünkü ahidden mes'uliyyet muhakkak bulunuyor
Ergenlik çağ (lar) ına ulaşıncaya kadar, (himâyeniz altında bulunan) yetim (ler) in malına, en güzel bir şekilde (koruyup, mallarını çoğaltmak hizmetinden başka bir gayeniz) olmadıkça yaklaşmayın. Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen her söz, sorumluluk gerektirir.
Yetimin, erginlik çağına erişinceye kadar, malına yaklaşmayın. Meğer ki bu, en iyi bir suretle ola. Bir de ahdi yerine getirin. Çünkü ahid (den cayanlar) sorumludur.
Ve rüşdüne erinceye kadar yetîmin malına, en güzel bir şekilde (onu muhâfaza maksadıyla) olması müstesnâ, yaklaşmayın! Verilen sözü de yerine getirin! Çünki verilen sözde bir mes'ûliyet vardır.
Olgunluk çağına (kârını ve zararını bilecek akli ve bedeni olgunluğa) varıncaya kadar (onu değerlendirmek amacı dışında) yetimin malına da sakın yaklaşmayın (nemalandırmak ve muhafaza etmek dışında, yetimin mallarına dokunmayın.) Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Şüphesiz verdiğiniz sözden (hesap gününde) mutlaka sorguya çekileceksiniz!
Yetimlerin mallarına erişkenlik çağına gelinceye kadar en güzel (yemek için değil de) biçimde yaklaşın. Sözleşmelerinize uyun. Zira verdiğiniz sözlerden (yaptığınız ahitlerden) sorumlusunuz.
Öksüz erginlik çağına varıncaya kadar onun malına el sürmeyin. Meğer ki iyilik için ola. Bir de verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü söz vermek sorumlu olmak demektir.
Yetimin malına, o ergenlik çağına erişene kadar en güzel şeklin dışında sakın yaklaşmayınız! Verdiğiniz sözü de yerine getiriniz. Muhakkak ki (söz veren) sözünden sorumludur.
Erginlik çağına erişinceye kadar, o da en güzel bir tarz olması dışında yetimin malına yaklaşmayın. Ahde vefa edin. Çünkü ahit bir sorumluluktur.
Yasal olarak korumanız altında bulunan yetimler ergenlik çağına ulaşıncaya dek, onların mal varlığına, ancak onu en âdil ve en güzel biçimde değerlendirmek amacıyla yaklaşabilirsiniz, çarçur etmek amacıyla değil. Onlara ait malı, yatırıma dönüştürüp, onlar adına değerlendirebilirsiniz. Fakat gerekli yaş ve olgunluğa ulaştıklarında, onlara mallarını geri vermek zorundasınız. Bir de, verdiğiniz her sözü yerine getirin; çünkü verilen sözlerden, Hesap Gününde mutlaka sorguya çekileceksiniz!
Yetişkinliğine erişinceye kadar Yetim’in malına en güzel (en iyi) dışında yaklaşmayın! Ahd’e vefa gösterin! Gerçekten Ahd, bir sorumluluktur.
Rüştünü ispat edene kadar, yetim malını çok dikkatli bir şekilde koruyup geliştirin. Verilmiş sözünüzün gereğini yapın. Çünkü sözler de sorgulanacaktır.
Yetimlerinizin mallarını haksızlıkla yemeyin! Yetimleriniz büyüyünceye kadar servetlerini sahip çıkıp yönetiyorsanız: Karşılığında usulüne uygun ücret alın! Verdiğiniz sözlere aykırı davranmayın! Eğer sözlerinizi yerine getirmezseniz zulme saparak haksızlık yaparsınız. Haksızlık yapanların cezası çetindir.
Yetimin malına, yetişkinlik zamanına ulaşıncaya kadar en güzel olanın dışında sakın yaklaşmayın! [*] Verdiğiniz sözü de yerine getirin! [*] Şüphesiz ki verilen söz sorumluluğu gerektirir.
Ergenlik çağına erişinceye kadar, yetimin malına sadece en güzel şekilde¹ yaklaşın. Sözünüzde durun, çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.
Yetimin malına, kendisi erginlik çağına varıncaya kadar, onu değerlendirmek amacı dışında sakın yaklaşmayın. ⁴² Verdiğiniz her sözü yerine getirin, çünkü verdiğiniz sözden [Hesap Günü’nde] mutlaka sorguya çekileceksiniz! ⁴³
İyilik ve değerlendirme amacı dışında, reşit oluncaya kadar yetimin malına yaklaşmayın.1 Verdiğiniz ahde/söze sadık kalın. Çünkü verilen ahit/söz sorumluluk gerektirir.2 14/5-6, 6/152, 22/177, 3/76, 5/1, 7/102, 23/8, 61/2-3
Erginlik çağma gelinceye (kendi malına tasarrufa kâdir oluncaya) kadar yetimin malına yaklaşmayın. (Onun malını olduğu gibi koruyun, kendi malınıza katıp harcamada bulunmayın) Meğer ki (artırma ve verimli hale getirme gibi) güzel bir maksatla ola! (Nitekim Nisa suresinin 2. ayetinde "Yetimlerin mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin. Çünkü bu büyük bir günahtır ” buyurulmuştur) Ahde vefa edin (yaptığınız andlaşmalarda verdiğimiz sözü yerine getirin) Çünkü verilen söz sorumluluk getirir. (Sözlerinde durmayan, yaptıkları andlaşma hükümlerine riayet etmeyen kimseler, insanlık şerefini yitirmiş sayılırlar)
Rüştüne erişinceye kadar, yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın, verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü söz veren sözünden sorumludur.
Ve yetimin malına sinn-i rüşte yetişinceye kadar yaklaşmayınız, meğer ki güzel bir veçhile olsun. Ve ahde vefa ediniz, şüphe yok ki ahdden dolayı mes'uliyet vardır.
Büluğ çağına ermeyen yetimin malına, en güzel tarzdan başka bir şekilde yaklaşmayın. Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluk gerektirir. [4, 2-6; 6, 152; 81, 8]
Yetimin malına yaklaşmayın, ancak erginlik çağına erişinceye kadar en güzel bir tarzda (onun malını kullanıp geliştirebilirsiniz). Ahdi de yerine getirin, çünkü ahd'den sorulacaktır.
Bâliğ oluncaya kadar hıfz ve sıyânet ve hüsn-üü idâre içün olmakdan gayrı bir sûretle mâl-ı yetîme yaklaşmayın, 'ahdinize vefâ idin. 'Ahid sâhibi 'ahdinden mes'ûldür.
Ergenlik çağına gelinceye kadar, en güzel tarzda olmadıkça yetimin malına yaklaşmayın. Sözleşmeye de bağlı kalın. Çünkü söz vermek sorumluluktur.
Yetimin malına yaklaşmayın. Ancak rüştüne erişinceye kadar, güzel bir yolla ilgilenebilirsiniz. Ahdinize vefalı olun çünkü verilen söz sorumluluk gerektirir.
daħı yaķın gelmeñ yetįm malına illā anuñ-ile kim ol görklürekdür tā ire resįdeligine. daħı yirine getürüñ 'ahdı ķavlı bayıķ 'ahd oldı śorınılmış.
Daḫı yimeñüz öksüz mālını illā ol yol bile kim yaḫşılıḳdur. Ḥattā bāliġolınca daḫı yirine getürüñüz. ‘Ahdi ya‘nī andı bozmañuz. Taḥḳīḳ ‘ahd ṣorula‐caḳdur size.
Yaxşı niyyət istisna olmaqla, yetimin malına həddi-büluğa çatana qədər yaxın düşməyin. (Bu mala ancaq onu qorumaq, artırıb çoxaltmaq və yetimin öz xeyrinə istifadə etmək məqsədilə əl vurmaq olar). Əhdə vəfa edin. Çünki (insan) əhd barəsində (qiyamət günü) cavabdehdir. (İnsan verdiyi əhdi yerinə yetirib-yetirmədiyi haqda sorğu-suala tutulacaqdır).
Come not near the wealth of the orphan save with that which is better till he come to strength; and keep the covenant. Lo! of the covenant it will be asked.
Come not nigh to the orphan´s property except to improve it,(2217) until he attains the age(2218) of full strength; and fulfil (Every)(2219) engagement, for (every) engagement will be enquired into (on the Day of Reckoning).(2220)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |