Vemen erâde-l-âḣirate vese’â lehâ sa’yehâ vehuve mu/minun feulâ-ike kâne sa’yuhum meşkûrâ(n)
Ve kim, inanarak ahireti diler ve bu hususta adamakıllı çalışıp çabalarsa bu çeşit kimseler, çalışmalarının mükafatını mutlaka görürler.
Kim de (gelip geçici dünyalık heves ve hesaplardan sıyrılarak, sonsuz) ahireti (önceleyip) irade eder ve bir mü’min olarak (Allah’ın rızasına ve ahiret arzusunayakışır bir ciddiyet ve) gayretle çalışırsa, işte bunların çalışmaları da meşkûr (ve makbul) olacaktır (ödüle, tebrik ve teşekküre layık bulunacaktır).
Fakat ahiret hayatının güzelliğini isteyen ve bunun için gösterilmesi gereken çabayı gösterenlere gelince, gerçek mü'minler bunlardır. Çabalarına Allah katında değer verilen kimseler de, işte böyleleridir.
Kim de, âhireti, ebedî yurdu isterse, mü'min olarak kendine yaraşır bir çaba ile âhireti kazanmak için gayret gösterirse, işte onların niyetleri, çabaları, emekleri makbuldür, mükâfatlandırılacaktır.
Kim de ahireti ister ve mü'min olarak onun için gereken çabayı gösterirse işte onların çabaları kabul görür.
Kim ahireti ister ve bir mü'min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır.
Kim de mümin olduğu halde ahireti ister ve çalışmasını da onun için yaparsa, işte bunların çalışmaları makbul olur.
Kim de, sonra olan ahiret hayatını istese ve mümin olarak onun için gereği gibi çalışırsa, işte onların çalışmaları karşılıksız kalmayacaktır.
Kim de âhireti diler ve bir mümin olarak ona yaraşır bir çaba ile çalışırsa, işte bunların çalışmaları kabul edilir.
İnanlı bulunarak, yolunda çalışarak, ahret için uğraşanın çalışması beğenilir
Kim(ler) de inanmış olarak ahireti ister ve orası için gereği gibi çalışırsa, işte onlar da çalışmalarının karşılığını tam olarak göreceklerdir!
Âhiret hayâtını tercîh iden mü’minlerin ânı istihsâl içün vâki’ olan sa’yleri ’ind(A)llah makbûldür.
Ahireti isteyip, inanmış olarak onun için gerekli çalışmada bulunan kimselerin, işte onların çalışmaları şükre değer.
Kim de mü'min olarak ahireti ister ve ona ulaşmak için gereği gibi çalışırsa, işte bunların çalışmalarının karşılığı verilir.
Kim de âhireti ister ve bir mümin olarak âhiret için ona yaraşır bir çabayla çalışırsa işte böylelerinin çabaları karşılık görecektir.
Kim de ahireti diler ve bir mümin olarak ona yaraşır bir çaba ile çalışırsa, işte bunların çalışmaları makbuldür.
Kim ahireti seçer ve mümin olarak gereken çabayı gösterirse, işte onların çabası takdir edilir.
Kim de ahireti isterse ve mümin olarak kendine yaraşır bir çaba ile onun için çalışırsa, öylelerinin çalışmalarının karşılığı verilir.
Her kim de Âhıreti ister ona lâyık bir sa'yiıne onun için mü'min olarak çalısırsa işte bunların sa'ıyleri meşkûr olur
Kim de âhireti ister ve mü’min olarak onun için gereken çabayı gösterirse, işte bunların çalışmalarının karşılığı (bizim tarafımızdan tam olarak) verilir.
Kim de âhireti isterse ve mümin olarak onun gerektirdiği şekilde çalışırsa, işte onların çalışmaları meşkûrdur.¹
Kim de mü'min olarak âhireti diler, onun için (ona gereken) bir sa'y ile çalışırsa işte onların (bu) çalışmaları meşkûr (ve makbul) olur.
Kim de âhireti ister ve mü'min olarak ona lâyık bir gayretle çalışırsa, işte onların çalışmaları (Allah katında) makbûldür.
Kimde yaptıklarının karşılığını ahirette almayı ister ve inanmış olarak, çabasını ahiret için sarf ederse, onun çabalarının karşılığı ahirette memnuniyet içerisinde verilir.
Herkim de inanarak öbür dünyayı diler, bunun için de gereği gibi çalışacak olursa, işte bu gibilerin bu çalışması değerlenmiş olur.
Her kim mü/min olduğu halde âhireti ister, ona da gereği gibi çalışırsa işte onların çalışmaları meşkûr ve makbul olur.
Kim de ahireti ister ve mü’min olarak ona yaraşır biçimde gayret ederse/çalışırsa, işte onların gayretleri şükür olarak kabul görür [meşkûren].
Kim de ahireti ister ve bir mümin olarak ciddi bir çaba ile ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre (takdire) değerdir.
Ve kim de âhiretin sonsuz nîmet ve mutluluğunu arzu eder ve Allah’a ve ayetlerine iman etmiş olarak, onu kazanmak için gereken çabayı gösterirse, işte onlar da, çalışmalarının karşılığını tam olarak göreceklerdir! Dünya için çalışanlara dünyalıkları verilirken, âhiret için çalışanlar dünya nîmetlerinden mahrum kalacak zannedilmesin:
Kim de bir mümin olarak Âhiret’i istediyse, tüm çabasıyla onun için çalıştıysa, artık onların çaba ve çalışmaları şükranla karşılanmıştır.
Ahreti yürekten isteyenlerin, ve ahret için var gücüyle çalışanların ise çabalarına teşekkür edilecektir.
Kim ahireti isteyerek yasalarımıza göre yaşarsa; mutlaka yaptıklarının karşılığı kat kat verilir.
Kim de ahireti ister ve mümin olarak çalışırsa, işte bunların çalışmaları değerlidir.
Kim de âhireti ister ve tam inanmış olarak orası için gerekli çalışmayı yaparsa, işte böylelerinin çabaları da takdir edilir.
Fakat ahiret hayatını[n güzelliğini] isteyen ve bunun için gösterilmesi gereken çabayı gösterenlere gelince, [gerçek] müminler bunlardır; ²⁴ çabalarına [Allah katında] değer verilen kimseler de işte böyleleridir!
Kim de ahireti tercih eder ve tüm çabasıyla orası için çalışırsa, o mümindir işte bunların gayret ve çabası en güzel şekilde karşılık bulacaktır. 4/124, 16/97, 40/40
Kim de mümin olarak ahireti diler ve ona yaraşır şekilde gayret sarfeder (salih ameller işler)se muhakkak ki o gibi kimselerin amelleri (Rableri indinde) makbul olur.
Kim de bir mümin olarak âhireti ister ve onun için çalışırsa, öylelerinin çalışmaları da teşekkürle karşılanır.
Ve her kim mü'min olduğu halde ahireti diler ve onun için (layık-ı veçhile) çalışmasıyla çalışırsa işte o gibi kimselerin çalışmaları şayan-ı şükran bulunur.
Kim de âhireti ister ve ona lâyık bir biçimde mümin olarak gayret gösterirse, işte bunların çalışmaları makbul olur.
Kim de ahireti ister ve inanarak ona yaraşır biçimde çalışırsa, öylelerinin çalışmalarının karşılığı verilir.
Âhireti isteyen, mü'min oldığı halde ona tekmîl cehdi ile sa'y iden kimsenin sa'yi meşkûrdur.
Kim de ahireti isterse ve tüm çabasıyla onun için çalışırsa, o mümindir ve böyle yapanların çalışması övülmeye değerdir.
Kim de âhireti ister ve inanmış olarak ona lâyık bir çabayla çalışırsa, işte öylelerinin çabaları karşılık görür.
Kim de âhireti ister ve inanmış olarak ona yaraşır bir gayretle çalışırsa, böylelerinin gayretleri teşekkürle karşılanır.
daħı her kim dileye āħireti daħı dürişe aña dürişmegini daħı ol mü’min iken şunlar oldı dürişmegi anlaruñ şükr olınmış.
Daḫı kim ki āḫireti dilese çalışsa yirince çalışmaḳ, taḳṣīrsüz özi mü’min‐iken, pes anlaruñ sa‘yi ḳabūl olunur.
Mö’min olub axirəti istəyən və onun uğrunda (can-başla) çalışanların zəhməti (Allah dərgahında) qəbul olunar.
And whoso desireth the Hereafter and striveth for it with the effort necessary, being a believer; for such, their effort findeth favour (with their Lord).
Those who do wish for the (things of) the Hereafter,(2198) and strive therefor with all due striving, and have Faith,-(2199) they are the ones whose striving is acceptable (to Allah..
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |