İnna(A)llâhe ye/muru bil’adli vel-ihsâni ve-îtâ-i żî-lkurbâ veyenhâ ‘ani-lfahşâ-i velmunkeri velbaġy(i)(c) ya’izukum le’allekum teżekkerûn(e)
Şüphe yok ki Allah, adaleti, lütuf ve keremde bulunmayı ve yakınlara ihtiyaçları olan şeyleri vermeyi emreder ve çirkin olan, kötü görünen şeylerle haksızlığı nehyeder; öğüt alasınız diye de size öğüt vermededir.
Şüphesiz Allah, adaleti (hâkim kılmayı ve uygulamayı), ihsanı (görevini tastamam yapmayı ve iyilik ehli olmayı), yakınlara (ihtiyaçlarını karşılayacak oranda) bağışta bulunup bakmayı emreder; çirkin hayâsızlıktan (fahşadan), kötülük ve fenalıklardan, azgınlık ve zorbalıklardan (ise yasaklayıp) sakındırır. Umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz diye size öğüt vermektedir.
Şüphe yok ki, Allah adaleti ve iyilik yapmayı, yakınlara karşı cömert olmayı emredip, çirkin olan kötü görünen şeylerle, haksızlığı ve taşkınlığı yasaklıyor ve size böylece düşünesiniz diye öğüt veriyor.
Allah adâletli, mûtedil davranmayı, adâleti gerçekleştiren, hak sahibine hakkını sağlayan, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî bir düzen kurmayı, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman önderler, idareciler, askerî erkân ve müslümanlar olmayı, yakınınızda olanların, akrabaların ihtiyaçlarını görmeyi emreder. Meşrû olmayan şehevî fiilleri, gayri meşrû ilişkileri, zinayı, haddi aşmayı, cimriliği, ahlâksızlığı, şeriatın suç saydığı ve haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği şeyleri, haksızlığı, saldırıyı, baskı ve zulmü, bozgunculuğu, şeriata karşı çıkmayı, kural tanımamayı, bunların savunuculuğunu, sözcülüğünü yapmayı ilminin-hikmetinin gereği yasaklayarak, önleyici tedbirler alarak kamu güvenliği sağlar. Size, düşünüp ibret almanıza vesile olur diye öğüt veriyor, sorumluluklarınızı hatırlatıyor, uyarıyor.
Şüphesiz Allah adaleti, ihsanı ve yakınlara vermeyi emreder, hayasızlıktan, kötülükten ve zorbalıktan da nehyeder. Olur ki öğüt alırsınız diye size öğüt veriyor.
Şüphesiz Allah, adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder; çirkin utanmazlıklardan (fahşadan), kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz.
Muhakkak ki Allah, adaleti, ihsanı ve akrabaya vermeyi emrediyor. Zinadan, fenalıklardan ve insanlara zulüm yapmaktan da nehyediyor. Size böyle öğüd veriyor ki, benimseyip tutasınız. (ADÂLET: Her şeyi yerli yerine koymak demektir. Zulmün zıddıdır. Her hakkın başı, Allah hakkı olduğundan ona ortak koşmamak, tevhide iman etmek esastır. Bundan sonra ilâhi ölçülere göre her şeyin hakkını vermek adalettir. İHSAN: Farzları yerine getirmek, Allah'ı görür gibi kendisine ibadet etmek, bir şeyi güzel ve iyi yapmak mânâlarına gelir.)
Muhakkak Allah, adaleti, iyiliği ve akrabalara yardım etmeyi emreder; fahiş şeyleri, iğrenç şeyleri ve zulmü yasaklar. Size öğüt veriyor ki hatırlayasınız.
Gerçek şu ki, Allah adâleti, iyiliği ve akrabaya yardım etmeyi emreder; yüz kızartıcı işleri, fenalığı ve azgınlığı yasaklar. O, düşünüp öğüt alasınız diye size öğüt veriyor.[274]
Allah adaletle, iyilikle, yakınlara bakmanızla emir buyurur, fuhuşa, kötülüğe, azgınlığa gitmeyi yasak etmekte, size öğüt veriyor; olur ki siz öğütlenirsiniz
Muhakkak ki Allah adaleti, iyilik yapmayı, akrabaya/yakınlara bakmayı emreder; ahlaksızlığı/hayasızlığı, fenalığı ve azgınlığı da yasaklar. İyice anlayıp tutasınız diye size öğüt verir.
Allâh ’adl ve ihsân ile emr ider ve akrabâdan muhtâc olanlara mu’âveneti emr ider. Fuhşı, münkerliği ve haksızlığı men’ ider. belki teemmül idersiniz.
Allah şüphesiz adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara bakmayı emreder; hayasızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı yasak eder. Tutasınız diye size öğüt verir.
Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor.
Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
ALLAH adaleti, iyilik yapmayı ve akrabaya yardım etmeyi emreder. Kötülükten, fenalıktan ve azgınlıktan ise sizi meneder. Öğüt almanız için sizi böyle aydınlatır.
Şüphesiz ki Allah, size adaleti, iyilik yapmayı ve yakınlara bakmayı emreder; hayasızlıktan, fenalıktan ve azgınlıktan nehyeder. Öğüt almanız için size böyle öğüt verir.
Haberiniz olsun ki Allah size adli, ihsanı ve yakınlığı olana atâyı emrediyor ve fuhşiyyâttan, münkerden, bagiyden nehyediyor, size va'zediyor ki dinleyip anlayıp tutasınız
Şüphesiz Allah; adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder, hayâsızlığı, kötülük ve azgınlığı/zorbalığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız, diye size öğüt veriyor.
Allah; adaleti, ihsanı¹ ve yakınlarınızda olanlara yardım etmeyi, buyurmakta; fahşadan², münkerden³ ve beğyiden⁴ men etmektedir. İyice anlayıp tutmanız için size öğüt veriyor.
Şübhesiz ki Allah adaleti, iyiliği, (hususiyle) akrabaya (muhtâc oldukları şeyleri) vermeyi emr eder. Taşkın kötülük (ler) den, münkerden, zulm ve tecebbürden nehyeder. Size (bu suretle) öğüd verir ki iyice dinleyib ve anlayıb tutasınız.
Şübhesiz ki Allah, adâleti, iyiliği ve akrabâya (muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emreder; fuhşiyâttan, kötülükten ve azgınlıktan da men' eder. İbret alasınız diye size(Allah, böyle) nasîhat eder.
Muhakkak ki Allah, adaleti, (tüm insanlığa) iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; her türlü hayasızlığı (zina, eşcinsellik, tecavüz, taciz, ahlaksızlık, edepsizlik), fenalık ve azgınlığı da şiddetle yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.*
Allah, adaletli olmayı, insanlara iyilikler yapılmasını, akrabalara ihtiyaçlarını karşılayacak şeylerin verilmesini emrediyor. Hayâsızlığın, çirkin şeylerin yapılmasını ve (Allah’a) isyan etmeyi yasaklıyor. Düşünesiniz diye Allah size böyle öğütler veriyor.
Gerçekten Allah tüzlüğü, iyiliği yakınlara karşı elaçıklığı buyurur, çirkinliği, yozluğu, uygunsuzu, zorbalığı yıgayor. Allah sizi öğütlüyor, düşünesiniz diye.
Şüphesiz ki Allah adli, ihsanı, akrabadan muhtaçlara vermeyi emreder. Hayasızlığı, kötü olan işi, yolsuzluğu nehiy eyler. Size, nasihat kabul edesiniz diye emir ve nehiy ile öğüt verir.
Muhakkak ki Allah adaleti, iyiliği, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı/fuhşu, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.³¹
Şüphe yok Allah adaleti, ihsanı ve yakınlara vermeyi emreder; çirkinliklerden, kötülüklerden ve taşkınlıklardan ise sakındırır. Size öğüt vermektedir; umulur ki kendinize gelirsiniz.
Hiç kuşkusuz Allah, insanlara karşı âdil davranmayı, olabildiğince merhametli, güler yüzlü, nazik ve lütufkâr davranarak dâimâ iyilik yapmayı ve özellikle yakınakrabaya, komşulara, dost ve arkadaşlaracömertçe ikramda bulunmayı ve acılarını, mutluluklarını paylaşarak onlarla sürekli ve samîmî bir dostluk ortamında olmayı emrediyor.
Buna karşılık; zina, fuhuş, cinsel sapıklık, çıplaklık gibi yüz kızartıcı ve utanç verici hareketleri, gerek Kur’an’ın, gerekse sünnetin asla onaylamayacağı görgüsüzlük, edepsizlik, terbiyesizlik türünden çirkinlikleri ve hak ve hukuka aykırı, onur kırıcı, saldırganca tutum ve davranışları yasaklıyor!
Bakın, Allah size böyle güzelce öğütler veriyor ki, düşünüp ibret alasınız:
Allah, Yakın (Akraba)lığı olana vermeyi, İhsan’ı ve Adalet’i emrediyor. Fahşâ’yı (Ahlâksızlığı / Çirkin İşler’i), Münker’i (Bilinmedik Olan’ı) ve Taşkınlığı yasaklıyor. Düşünmeniz için size öğüt veriyor.
Allah, adaleti, iyiliği ve akrabaya yardımı emrediyor. Her türlü kabalığı, çirkinliği ve aşırılığı yasaklıyor. Bu öğütler, kulağınıza küpe olsun istiyor.
Muhakkak ki; Allah adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder. Çirkin işleri, fenalığı, azgınlığı yasaklar. Belki düşünüp öğüt alırsınız. Denilenleri yaparak kurtulursunuz.
Şüphesiz ki Allah adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder; çirkinliği, fenalığı ve azgınlığı da yasaklar. (O, gerçekleri) hatırlayasınız diye size öğüt vermektedir. [*]
Şüphesiz Allah, adaleti,¹ iyilik yapmayı,² akrabaya vermeyi³ emreder; her türlü aşırılığı,⁴ gayr-ı meşru işleri⁵ ve zorbalıkları⁶ yasaklar. O düşünüp tutasınız diye size (işte böyle) öğüt verir.
GERÇEK ŞU Kİ, Allah adaleti ve iyilik yapmayı, yakınlara karşı cömert olmayı ¹⁰⁸ emredip utanç verici ve arsızca olanı, akıl ve sağduyuya aykırı olanı ¹⁰⁹ ve azgınlığı, taşkınlığı yasaklıyor; ve size [böyle tekrar tekrar] öğüt veriyor ki, böylece [bütün bunları] belki aklınızda tutarsınız.
Hiç şüphe yok ki Allah, adil olmayı,1 iyilik yapmayı2 ve akrabaya yardım etmeyi emreder.3 Her türlü ahlaksızlığı, çirkin işleri ve haddi aşmayı da yasaklar.4 Düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.5, 14/58-135, 5/8, 6/152, 27/29, 22/177, 9/112, 16/30, 27/89, 32/215, 4/36, 17/26, 24/22, 30/38, 44/15, 7/33, 17/32, 27/54, 33/30, 510/57, 39/27, 54/17, 68/52
HİÇ şüphe yok ki Allah âdil davranmayı, iyilik yapmayı ve yakınlara karşı cömert olmayı[²¹⁸²] emreder; ve her türlü utanç verici hayasızlığı, selim akla ve sağduyuya aykırı çirkinliği ve sınırları hiçe sayan taşkınlık ve azgınlığı yasaklar: size (bu) öğütleri verir ki, sorumluluklarınızı hatırlayabilesiniz.[²¹⁸³]
(Ey iman edenler) Kuşkusuz Allah size; adaleti, iyilik yapmayı ve yakınlarına yardım etmeyi emreder.. hayasızlığı, fenalığı ve azgınlığı (başkasının hakkını çiğnemeyi) ise yasaklar. (Rabbiniz) bunları yerine getirmeniz için size öğüt veriyor.
Kesinlikle Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalığı ve azgınlığı da yasaklar. O, bunları hatırlayın diye size öğüt veriyor.
Muhakkak ki, Allah Teâlâ adâleti, iyiliği ve karabet sahiplerine (muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emrediyor ve fuhşiyattan, münkerden, hukuka tecavüzden de nehyediyor. Düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
Allah adaleti, hatta adaletten de fazla olarak ihsanı, en güzel davranışı ve muhtaç oldukları şeyleri yakınlara vermeyi emreder. Hayasızlığı, çirkin işleri, zulüm ve tecavüzü yasaklar. Düşünüp tutasınız diye size öğüt verir. [16, 126; 5, 8; 17, 26; 7, 33]
Allah adaleti, ihsanı, akrabaya vermeyi emreder, fahşa(edepsizlikten)dan, münker(fenalık)den ve bağy(azgınlık)den meneder. Öğüt almanız için size böyle öğüt verir.
Allâh Te'âlâ 'adl ve ihsân ile ve akrabâya i'tâ ile emir ve fâhiş günâhlardan, münkerden ve zulümden nehy ider. Ve belki tezekkür idersiniz diye size vaz' iyler.
Allah, adaleti, iyiliği ve yakınlara vermeyi emreder. Ahlaksızlığı, kötülüğü ve taşkınlığı yasaklar. Düşünesiniz diye size öğüt verir.
Şu bir gerçek ki; Allah; adaleti, iyi ve güzel davranmayı, akrabaya vermeyi emreder. Tüm pisliklerden/edepsizliklerden, kötülükten, azgınlık-doymazlık ve kıskançlıktan yasaklar. Düşünüp ibret alırsınız ümidiyle size öğüt veriyor.
bayıķ Tañrı buyurur 'adl eylemegi tā tevhįdi daħı eylüķ eylemegi yā farįżalar eylemegi daħı virmegi ħıśımlıķ issine ya'nį ħıśımlıķ śaķlamaķ, daħı yıġmaķ zişt işden, daħı şerį'atde bulınmaz işden, daħı sulumdan. ögütler sizi, anuñ-içün kim siz ögütlenesiz.
Taḥḳīḳ Tañrı Ta‘ālā buyurur ‘adl eylemegi ve eylük eylemegi, daḫı ḳarāyi‐be yaḫşı baḳmaġı. Daḫı ḳaytarur sizi yaman işlerden ve ma‘ṣiyetler veẓulmden. Ögüt virür size, ola kim ögüt dutasız.
Həqiqətən, Allah (Qur’anda insanlara) ədalətli olmağı, yaxşılıq etməyi, qohumlara (haqqını) verməyi (kasıb qohum-əqrabaya şəriətin vacib bildiyi tərzdə əl tutmağı) buyurar, zina etməyi, pis işlər görməyi və zülm etməyi isə qadağan edir. (Allah) sizə düşünüb ibrət alasınız deyə, belə öyüd-nəsihət verir!
Lo! Allah enjoineth justice and kindness, and giving to kinsfolk, and forbiddeth lewdness and abomination and wickedness. He exhorteth you in order that ye may take heed.
Allah commands justice, the doing of good, and liberality to kith and kin, and He forbids all shameful deeds, and injustice and rebellion: He instructs you, that ye may receive admonition.(2127)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |