Vetahmilu eśkâlekum ilâ beledin lem tekûnû bâliġîhi illâ bişikki-l-enfus(i)(c) inne rabbekum leraûfun rahîm(un)
Kendinize meşakkatler vererek ancak varabileceğiniz şehirlere de yüklerinizi taşırlar; şüphe yok ki Rabbiniz mutlaka esirgeyicidir, rahimdir.
(Yolculukta) Kendisine ulaşmaya (çalıştığınız yerlere varmak konusunda, bedenlerinizin) nefislerinizin fazla meşakkat (büyük zorluklar) çekeceği şehirlere (giderken), onlar (binek hayvanları) sizin ağırlıklarınızı taşımaktadırlar. Şüphesiz sizin Rabbiniz şefkatli ve merhametlidir.
Kendinizi büyük sıkıntılara sokmadan, varamayacağınız nice yerlere, yükünüzü onlar taşır. Rabbiniz gerçekten çok şefkatli ve çok acıyandır.
Yüklerinizi iyice zorlanmadan (yahut canlarınızın yarısı tükenmeden) varamayacağınız yerlere ulaştırırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli, çok merhametlidir.
Kendisine ulaşmadan canlarınızın yarısının telef olacağı şehirlere ağırlıklarınızı taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz şefkatli ve merhametlidir.
Sizin ağırlıklarınızı da yüklenirler ve ancak can zahmeti ile varabileceğiniz bir beldeye de taşırlar. Muhakkak ki Rabbiniz Raûf'dur, Rahîm'dir (çok esirgeyicidir, çok merhametlidir).
Ancak büyük bir meşakkatle kavuşabildiğiniz şehirlere ağırlıklarınızı taşırlar. Şüphesiz Rabbin çok şefkatlidir ve çok acıyandır.
Hayvanlar, kendi kendinize zor varacağınız şehirlere ağırlıklarınızı taşırlar. Doğrusu Rabbiniz affedicidir; merhamet sahibidir.
Kendinize güçlük vererek, ancak varabileceğiniz yere dek, onlar götürür ağırlığınızı, evet Tanrınız esirgeyici, yarlıgayıcı
Bin meşâkkatle gidebileceğiniz yerlere yüklerinizi götürüyorlar, rabbiniz lütufkâr ve rahîmdir.
Kendi kendinize zor varacağınız memleketlere, yüklerinizi taşırlar. Doğrusu Rabbiniz şefkatlidir, merhametlidir.
Onlar ağırlıklarınızı, sizin ancak zorlukla varabileceğiniz beldelere taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok esirgeyicidir, çok merhametlidir.
Bu hayvanlar ancak kendinizi fazlasıyla yorarak ulaşabileceğiniz bir beldeye yüklerinizi taşır. Kuşkusuz rabbiniz çok şefkatli, çok merhametlidir.
Bu hayvanlar sizin ağırlıklarınızı, ancak güçlüklere katlanarak varabileceğiniz bir memlekete taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli, pek merhametlidir.
Ve sizin yüklerinizi de, kendi kendinize ancak zorlukla varacağınız bölgelere taşırlar. Rabbiniz elbette Rauf'tur, Rahimdir.
Bu hayvanlar, ancak güçlükle varabileceğiniz bir memlekete yüklerinizi taşır. Rabbiniz, şüphesiz çok şefkatlidir, çok merhametlidir.
Ağırlıklarınızı da yüklenir, canlarınızın yarısına tüketmeden varamıyacağınız beldelere kadar götürürler, her halde rabbınız size çok re'fetli, çok merhametli
(O hayvanlardan bazıları) ancak güçlükle, meşakkatle varabileceğiniz uzak memleketlere, (sizi ve) ağır yüklerinizi taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli, çok merhametlidir.
Zorlukla ulaşabileceğiniz yerlere yüklerinizi taşırlar. Kuşkusuz, Rabb'iniz Çok Şefkatli'dir, Rahmeti Kesintisiz'dir.
Onlar sizin ağırlıklarınızı yüklenir (ler), yarı canınız tükenmeden varamayacağınız bir memlekete (sizi) götürür (ler). Şüphesiz ki Rabbiniz çok esirgeyicidir, çok merhamet edicidir.
Hem (bunlar sizi ve) yüklerinizi öyle bir beldeye taşır(lar) ki, (onlar olmasaydı)oraya nefislerin(izin) ancak çok meşakkat çekmesiyle varabilirdiniz. Şübhesiz ki Rabbiniz, elbette Raûf (çok şefkat eden)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
Hem de onlar (sizi ve) yüklerinizi taşırlar; öyle uzak diyarlara kadar götürürler ki, onlar olmaksızın, son derece zahmet ve meşakkat çekmeden varamazdınız oralara. Gerçekten, bunları (yaratıp) size âmade kılan Rabbiniz çok şefkatlidir, çok merhametlidir.
Ancak, çok büyük sıkıntılarla zorlanarak ulaşabileceğiniz beldelere yüklerinizi, bu hayvanlar ile taşırsınız. Rabbiniz (size karşı) çok şefkatli ve çok merhametlidir.
Onlar ağırlıklarınızı öyle ülkelere taşırlar ki siz oralara kendinizi tüketmeden varamazdınız. Çünkü çalabınız kesenkes gözeticidir, esirgeyicidir.
Onlar yüklerinizi öyle memleketlere taşırlar ki siz onu oraya kadar ancak can ezici zahmetle taşıyabilirsiniz. Çünkü Rabbiniz gayet esirgeyen, bağışlayan Zat/tır.
Onlar, ancak büyük bir meşakkatle ulaşabileceğiniz bir beldeye yüklerinizi taşırlar. Muhakkak ki Rabbiniz Ra’ûf’tur, Rahîm’dir.
Kendisine ancak ağır sıkıntıya katlanarak varabileceğiniz uzaklıktaki beldelere, yüklerinizi taşırlar. Hiç kuşkusuz Rabbiniz pek şefkatlidir, merhametlidir.
Ve ancak güçlükle varabileceğiniz uzak diyarlara, yüklerinizi onlar taşırlar. Rabb’iniz gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Sizin ancak Nefisler’in meşakkatiyle / paralanmasıyla varabildiğiniz beldeye yüklerinizi taşırlar. Sizin rabbiniz, elbette rahîm raûfdur.
Ayrıca uzaklara yüklerinizi onlar taşır. Yoksa oraya varabilmek için yorgunluktan canınız çıkardı. Rabb'iniz, çok duyarlı ve sevgi doludur.
Hayvanlar sizin yüklerinizi taşır. Yükünüzü taşıyan hayvanlar olmamış olsaydı yüklerinizi zor taşırdınız. Şüphesiz sizlere bu imkânları veren Rabbiniz insanlara karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.
(O hayvanlar) yüklerinizi, (büyük) güçlüklere katlanmadan ulaşamayacağınız şehir(ler)e taşırlar. [*] Şüphesiz ki Rabbiniz çok şefkatlidir, çok merhametlidir.
(O hayvanlar) meşakkat çekerek gideceğiniz memleketlere, sizin bedenlerinizi¹ (zahmetsizce) taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli, pek merhametlidir.
Kendinizi büyük sıkıntılara sokmadan varamayacağınız nice yerlere yükünüzü onlar taşır. Rabbiniz gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Ancak zor bela ulaşabileceğiniz uzak yerlere yüklerinizi onlar taşır. Hiç şüphe yok ki Rabbiniz çok şefkatli ve çok merhametlidir. 43/12-13
Kendinizi sıkıntıya sokmadan ulaşamayacağınız nice mekânlara yüklerinizi onlar taşır. İyi bilin ki Rabbiniz gerçekten çok şefkatli, pek merhametlidir.
Güçlükle varabileceğiniz yere yüklerinizi ve sizi taşırlar, şüphe yok ki Rabbiniz çok şefkatlidir ve çok merhametlidir.
Onlar yüklerinizi, sizin ancak zorlukla varabileceğiniz yerlere taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli, çok merhametlidir.
Ve sizin ağırlıklarınızı yüklenirler, bir beldeye kadar ki, siz o beldeye bir meşakkat-i nefsiye olmaksızın kavuşacak olamazsınız, şüphe yok ki, Rabbiniz elbette çok esirgeyicidir, çok merhametlidir.
Bunlar yüklerinizi taşırlar; öyle uzak diyarlara kadar götürürler ki, onlar olmaksızın, son derece zahmet ve meşakkat çekmeden varamazdınız oralara. Gerçekten, bunları size âmade kılan Rabbiniz pek şefkatlidir, rahmet ve ihsanı boldur. [36, 71-72; 23, 21-22; 40, 79-81; 43, 12-14]
Ağırlıklarınızı öyle (uzak) şehirlere taşırlar ki, (onlar olmasa) canlar(ınız), büyük zahmetler çekmeden oraya varamazdınız. Doğrusu Rabbiniz, çok şefkatli, çok acıyandır.
Onlar, ancak nefsinize büyük meşâkkat virmek sûretiyle vâsıl olabileceğiniz yerlere yüklerinizi taşırlar. Tahkîk rabbiniz, kullarına ra'fet ve şefkat sâhibidir, merhametlidir.
Yüklerinizi öyle yere taşırlar ki yarı canınız gitmeden siz oralara varamazsınız. Rabbiniz çok şefkatlidir ve ikramı boldur.
Çok güçlükle varabileceğiniz bir beldeye yüklerinizi taşırlar. İşte Rabbiniz, böyle şefkatli ve merhametlidir.
Onlar, kendinizi zora sokmadan ulaşamayacağınız uzak beldelere yüklerinizi de taşırlar. Hiç şüphe yok ki Rabbiniz çok şefkatli, çok merhametlidir.
Ve ağırlıklarınızı yüklenir, canlarınızın yarısını tüketmeden varamayacağınız beldelere kadar taşırlar. Hiç kuşkusuz, Rabbiniz gerçekten Raûf'tur, çok acıyıp esirger; Rahîm'dir, sınırsızca merhamet eder.
daħı götürür ķumaşlaruñuzı bir ilden yaña kim olmaduñuz. iriciler aña illā nefsler duşħarlıġı-y-ıla. bayıķ çalabuñuz mihrubandur raḥmet ķılıcı.
Ve götürür aġır yüklerüñüzi bir şehrde ki siz aña yitişmezdüñüz, illā aġırmeşaḳḳatler‐ile. Taḥḳīḳ sizüñ Tañrıñuz şefḳatlüdür, raḥmet idicidür.
Onlar sizin yüklərinizi özünüzü yormadan çata bilməyəcəyiniz bir ölkəyə (bir yerdən başqa yerə) daşıyarlar. Həqiqətən, Rəbbin şəfqətlidir, mərhəmətlidir!
And they bear your loads for you unto a land ye could not reach save with great trouble to yourselves. Lo! your Lord is Full of Pity, Merciful.
And they carry your heavy loads to lands that ye could not (otherwise) reach except with(2026) souls distressed: for your Lord is indeed Most Kind, Most Merciful,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |