Liyekfurû bimâ âteynâhum(c) fetemette’û(s) fesevfe ta’lemûn(e)
Kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etmek için. Geçine durun, yakında bilir, anlarsınız.
(Bunlar bozuk fıtratları nedeniyle) Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etmek için (şirke yönelirler). Öyleyse (şimdilik dünyada geçici bir süre) yararlanın (ve keyfinize bakın), ileride bileceksiniz.
Adeta kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etmek için, bu geçici dünya hayatıyla avunup, geçinedurun bakalım, yakında bilir anlarsınız.
Bunu kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etmek için yaparlar. Şimdi zevk ü sefa sürün. Fakat yakında başınıza gelecek felâketi, akıbetinizi öğreneceksiniz.
Kendilerine verdiğimize karşı nankörlük etmek için (böyle yaparlar). Yararlanın bakalım. Yakında bileceksiniz.
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etmek için. Öyleyse yararlanın, ilerde bileceksiniz.
Bunu, kendilerine verdiğimiz nimete nankörlük etmek için yaparlar. Şimdi zevk edip keyfinize bakın; fakat pek yakında (başınıza gelecek akıbeti) bileceksiniz.
Nihayet onlara verdiğimiz nimetleri inkâr ederler… Artık eğlenip dilediğiniz gibi yaşayın. İlerde (neyin ne olduğunu) bileceksiniz.
Kendilerine verdiklerimize karşılık nankörlük etmeleri için böyle yaptılar. O halde bir süre daha faydalanınız, fakat yakında hakikati bileceksiniz.
Verdiğimiz şeyi, varsın tanımasınlar, metahlanınız, yakında bileceksiniz
(Böyle yapmaları) kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etmelerindendir. O halde bir süre daha (dünyalıklardan) faydalanın bakalım; yakında başınıza gelecekleri göreceksiniz!
54, 55. Lâkin Allâh fenâlıkdan sizi tahlîs idince içinizden bir kısmı şerîk koşuyor ve itdiğimiz iyilikleri inkâr idiyor. Ey kâfirler! Devâm idiniz yakında hakîkati öğrenirsiniz.
54,55. Sıkıntılarınızı giderince de, içinizden bazıları kendilerine verdiğimize nankörlük ederek Rablerine eş koşarlar. Geçinin bakalım, yakında öğreneceksiniz.
Kendilerine verdiğimiz nimetlere karşı nankörlük etmek için böyle yaparlar. Bir süre daha faydalanın bakalım! Yakında bileceksiniz!
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etmek için (böyle yaparlar). Yiyip için bakalım, ama yakında anlayacaksınız!
Kendilerine verdiklerimize karşılık nankörlük etmeleri için (öyle yaparlar). O halde bir süre daha faydalanın; fakat yakında hakikati bileceksiniz!
Kendilerine verilene nankörlük ederek... Keyfinize bakın; yakında mutlaka bileceksiniz!
Bunu kendilerine verdiğimiz nimete nankörlük etmek için yaparlar. Şimdi eğlenin bakalım! Fakat yakında bileceksiniz.
Kendilerine verdiğimiz ni'meti küfrân ile karşılamak için şimdi zevk edin bakalım fakat yarın bileceksiniz
(Böyle yapmaları) kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etmelerindendir. Bir süre daha (nimetlerimizden) faydalanın bakalım! Yakında (başınıza gelecekleri) bileceksiniz!
Kendilerine verdiklerimize nankörlük ediyorlar. Şimdilik faydalanın bakalım! Yakında göreceksiniz!
(Bunu) kendilerine verdiğimiz (nimetler) e karşı nankörlük etmeleri için (yaparlar). Öyle ise eğlenedurun! Yakında (akıbetinizi) bileceksiniz.
(O müşrikler,) kendilerine verdiğimiz (ni'metler)e nankörlük etmeleri için (böyle yaparlar). Şimdilik eğlenin bakalım; fakat (yaptıklarınızın âkıbetini) ileride bileceksiniz!
Böylece, kendilerine verdiğimiz nimetlere karşı nankörlük ederler. O hâlde (ey nankörlük edenler,) bir süre daha faydalanınız, fakat yakında (hakikati) bileceksiniz.*
Onlara verdiğimiz nimetleri inkâr etsinler ve sonra bir süre yaşayın. Ama sonra (inkâr etmenizin) karşılığını öğreneceksiniz.
Bunu da kendilerine verdiklerimizi tanımamak için yaparlar. Şimdi gönenip durun. Ancak, yakında göreceksiniz.
Varsınlar, verdiklerimize karşı nankörlük etsinler. Haydi dünyada zevk ve safa ile geçinin, yakında akıbetinizi bileceksiniz.
Böylece kendilerine verdiğimiz şeyleri de inkâr etmiş olurlar. Nimetlenin bakalım! Yakında bileceksiniz!
Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler (bakalım)! Öyleyse faydalanıp yararlanın; artık yakında bileceksiniz!
Böylece, kendilerine bahşettiğimiz nîmetlere nankörlük etmiş olurlar. Ey nankörler, şimdilik keyfinize göre yaşayın bakalım; yakında başınıza neler gelecek, göreceksiniz!
Müşrikler, ekinlerinden ve hayvanlarından bir kısmını (6. En’âm: 136) Allah ile putları arasında bölüştürürlerdi:
Onlara verdiğimiz şeyleri inkâr etmeleri için! Geçinin bakalım! İlerde bileceksiniz.
54,55. Ama sıkıntınız geçer geçmez, bazılarınız verdiğimiz nimete küfredercesine hemen kendisi ile Allah arasına birini sokuverir. Şimdi keyfinize bakın, yakında göreceksiniz.
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük ettikleri için ortak koşarlar. Öyleyse oyalanın; yakında bileceksiniz.
(Onlar, bunu) kendilerine verdiğimiz (nîmetlere karşı) nankörlük etmek için (yaparlar). (Ey kâfirler! Dünya nîmetleri ile biraz) oyalanın (bakalım) yakında gerçeği öğreneceksiniz.
[adeta] kendilerine bahşettiğimiz nimetler için nankörlüklerini gösterircesine! [Bu geçici] dünya hayatıyla böylece avunun bakalım: nasıl olsa [gerçeği] er geç öğreneceksiniz!
Böylece verdiklerimize nankörlük etmiş olurlar. Bir süre daha nimetlerin keyfini sürün bakalım, nasıl olsa bir gün gerçeği öğreneceksiniz! 2/267, 16/5...17, 11/9-10, 18/32...43, 28/76...78
adeta kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük edercesine… Haydi, tadımlık lezzetlerle oyalanın bakalım: gün gelecek nasıl olsa (gerçeği) öğreneceksiniz.
Kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük ederler ve bunu bile bile yaparlar. (Puta tapmayı terk ettikleri takdirde dünya saltanatlarının sona ereceğinden korkarlar) Ey müşrikler, şimdi eğlenin bakalım yakında (azap başınıza çökünce, gerçeğin ne olduğunu) bileceksiniz.
Kendilerine verdiğimiz (nimetlere karşı) nankörlük etsinler ve bir süre daha nimetlenin bakalım! Yakında bileceksiniz!
Kendilerine verdiğimiz şeylere karşı nankörlükte bulunmak için (öyle harekette bulunurlar) Artık bir mühlet menfaatlenedurunuz; fakat yakında bileceksiniz.
İşte verdiğimiz bunca nimete şükür yerine neticede, böyle nankörlük ederler. Şimdi bir süre eğlenin bakalım, yakında başınıza gelecek âkıbeti öğrenirsiniz.
Ki kendilerine verdiğimiz (ni'metlere ve yaptığımız iyiliğ)e karşı nankörlük etsinler. Öyleyse eğlenin, yakında bileceksiniz!
Ni'met ve ihsânımıza küfr iderler. Ey Kâfirler! Hayât-ı dünyâdan istifâde idiniz. Yakında 'âkıbetinizi anlarsınız.
Bunu, bizim verdiğimizi gizlemek için yaparlar. Keyfini sürün bakalım; yakında öğrenirsiniz.
Onlara verdiğimize nankörlük etsinler bakalım, şimdilik yaşayın, nasıl olsa anlayacaksınız.
Bunu yapmakla, kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük ederler. Nasiplenedurun; nasıl olsa yakında bileceksiniz.
Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Hadi, zevklenin/nimetlenin, yakında bileceksiniz.
tā nā-sıpāslıķ eyleyeler aña kim virdük anlara. pes gönenüñ śoñra bilesiz.
Ḥattā kāfir olmaġ‐ıçun özlerine virdügümüz ni‘metlere. Pes gönenelerdünyāda, pes göreçeksiz ne olduġını.
Onlar bunu özlərinə verdiyimiz ne’mətlərə nankorluq etmək üçün edirlər. Hələ ki (dünyada) kef çəkib ləzzət alın. (Başınıza gələcək müsibəti) sonra biləcəksiniz!
So as to deny that which We have given them. Then enjoy life (while ye may), for ye will come to know.
(As if) to show their ingratitude for the favours we have bestowed on them! then enjoy (your brief day): but soon will ye know (your folly)!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |