18 Şubat 2025 - 20 Şaban 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nahl Suresi 41. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velleżîne hâcerû fi(A)llâhi min ba’di mâ zulimû lenubevvi-ennehum fî-ddunyâ hasene(ten)(s) veleecru-l-âḣirati ekber(u)(c) lev kânû ya’lemûn(e)

Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda yurtlarından göçenlere mutlaka dünyada güzel yurtlar vereceğiz ve ahiret mükafatıysa elbette bundan da büyüktür bilseler.

Zulme uğratıldıktan sonra, Allah yolunda hicret edenleri (rahatını ve menfaatini feda edip herkesin huzura kavuşacağı Hakk nizam kurulsun diye gayret gösterenleri) dünyada şüphesiz güzel bir biçimde yerleştireceğiz (başarıya eriştireceğiz); ahiret karşılığı ise daha büyüktür. Keşke (insanlar bunu) bilmiş olsalardı (ve ölüm sonrasına hazırlık görselerdi).

Dinini İslâmla değiştirmesinden dolayı, haksızlığa uğrayıp, Allah yolunda yerlerini, yurtlarını terkedenlere gelince, biz onları şüphesiz bu dünyada,  güzel bir yere  yerleştireceğiz  ama ahirette  kazanacakları ödül, daha da büyük olacaktır. Eğer hicretten geri kalanlar ve tüm insanlar bunu bilselerdi, o zulüm yurdunda bir saniye bile kalmak istemezlerdi.

Baskı, zulüm ve işkenceye uğradıktan sonra, Allah yolunda, memleketlerinden, özgürce Allah'a kulluk ve ibadet etmek, güç ve gönül birliği yapmak için hicret edenleri, dünyada güzel bir yere yerleştireceğiz, devlet kurduracağız. Eğer bilmiş olsalardı, âhiretin, ebedî yurdun mükâfatı elbette daha büyüktür.

Zulme uğratıldıktan sonra Allah yolunda hicret edenleri dünyada güzelce yerleştireceğiz. Ahiret karşılığı ise daha büyüktür. Keşke bilselerdi!

Zulme uğratıldıktan sonra, Allah yolunda hicret edenleri dünyada şüphesiz güzel bir biçimde yerleştireceğiz; ahiret karşılığı ise daha büyüktür. Bilmiş olsalardı.

Kendilerine zulüm yapıldıktan sonra Allah yolunda (dinini korumak için) hicret edenleri, elbette dünyada güzel bir şekilde yerleştiririz. (kureyşin zulmünden hicret edenleri, iyi bir surette Medine'de yerleştiririz). Ahiret mükâfatı ise, muhakkak ki daha büyüktür, eğer iman etmiyenler bunu bilseler...

Kendilerine zulmedildikten sonra Allah yolunda hicret edenleri bu dünyada güzelce yerleştireceğiz… Ahiret ücreti ise daha büyüktür. Keşke bilseydiler!

Zulme uğratıldıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, onları dünyada güzel bir şekilde yerleştireceğiz. Eğer bilirlerse, âhiretin ödülü elbette daha büyüktür.

Zulüm gördükten sonra, Allah yolunda, göçmen olanları, dünyada güzelce yerleştiririz; ahretin sevabı da, bilirlerse çok büyük !

Haksızlığa uğradıktan sonra Allah yolunda zulüm diyarını terk edenlere gelince; kesinlikle onları dünyada güzel bir yere yerleştireceğiz. Ama onların ahiretteki mükâfatı çok daha büyük olacaktır. (İman etmeyenler) keşke bunu bilselerdi.

41, 42. Zulüm gördükden sonra Allâh uğrunda hicret idenlere dünyâda güzel bir mekân vireceğiz. Lâkin âhiretde mükâfât daha büyük olacakdır. Âh bilselerdi! Sabır idenler ve Allâh’a tevekkül iylerler idi.

Haksızlığa uğratıldıktan sonra, Allah yolunda hicret eden kimseleri, and olsun ki, dünyada güzel bir yerde yerleştiririz. Ahiret ecri ise daha büyüktür, keşki bilseler!

Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, elbette onları dünyada güzel bir şekilde yerleştiririz. Ahiret mükâfatı ise daha büyüktür. Keşke bilselerdi..

Zulme uğramaları yüzünden Allah uğrunda göç edenleri muhakkak ki biz bu dünyada güzel bir yere yerleştireceğiz; âhiret ecri ise elbette daha büyük olacaktır. Keşke bilseler!

Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, onları dünyada güzel bir şekilde yerleştireceğiz. Eğer bilirlerse ahiretin mükâfatı elbette daha büyüktür.

Zulme uğradıktan sonra ALLAH uğrunda göç edenleri, dünyada güzelce yerleştireceğiz. Ahiret ödüllleri ise daha büyüktür; bir bilseler...

Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, biz dünyada mutlaka onları güzel bir yere yerleştiririz. Halbuki bilirlerse ahiretin mükafatı elbette daha büyüktür.

Allah uğrunda zulme ma'ruz olduktan sonra hicret edenlere gelince de, elbette onları Dünyada güzel bir surette yerleştiririz, maamafih âhıret ecri her halde daha büyüktür, eğer bilseler

Zulme uğradıktan sonra, (zulüm diyarını terk ederek) Allah yolunda hicret eden (mü’min) leri, bu dünyada kesinlikle güzel bir yurda (beldeye) yerleştireceğiz. Eğer bilirlerse âhirette (kendilerine) verilecek olan mükâfat, elbette çok daha büyüktür.

Zulme uğramalarından sonra, Allah yolunda hicret eden kimseleri, kesinlikle dünyada iyi bir yere yerleştiririz. Ahiret ödülü ise daha büyüktür. Keşke hicretten geri kalanlar bunu bilselerdi!

Zulme uğratıldıklarından sonra Allah yolunda hicret edenleri biz dünyâda elbette güzel bir suretde yerleşdiririz. Âhiret mükâfatı ise her halde daha büyükdür. (Kâfirler bunu) bilmiş olsalardı..

Kendilerine zulmedildikten sonra Allah yolunda hicret edenleri, dünyada mutlaka güzelce yerleştiririz. Âhiret mükâfâtı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi!

Ve (inançlarından dolayı her türlü) zulme (haksızlık, baskı ve işkenceye) uğradıktan sonra Allah yolunda (yurdunu terk etmek zorunda kalarak) hicret etmiş olanlara gelince; elbette onları dünyada güzel bir şekilde yerleştiririz. Eğer bilirlerse ahiretin mükâfatı (onlar için) elbette daha büyüktür.

Zulüm ve baskı gördükten sonra, Allah yolunda hicret edenleri, dünyada kesinlikle daha güzel yerlere yerleştiririz. Ahiret yurdundaki karşılıklarının daha büyük olduğunu bir bilseler.

O kimseler ki kendilerine kıyıcılık edildikten sonra Allah için göçmüşlerdir, Biz onları bu dünyada güzel yerlere yerleştiririz. Onların öbür dünyadaki karşılıkları ise ne de olsa daha büyük olacaktır. Tanımazlar bunu bir bilselerdi.

Zulüm gördükten sonra Allah için hicret edenleri dünyada güzel yerlerde barındıracağız. Âhiret mükâfatı ise daha büyüktür. Eğer bilseler [²].

[2] Kâfirler bunu bilseler Müslümanlara veya hicrette geri kalanlar bunu bilseler evvel hicret edenlere muvafakat ederlerdi.

Zulme uğradıktan sonra Allah yoluna hicret edenlere gelince, onları dünyada güzelce yerleştiririz ve ahiret mükâfatı da daha büyüktür. Keşke bilseler!

Zulme uğratıldıktan sonra Allah yolunda hicret edenleri dünyada şüphesiz güzel bir biçimde yerleştireceğiz; ahiret karşılığı ise daha büyüktür. (Keşke) Bilmiş olsalardı!

Zulme uğradıktan sonra, zulüm diyarını terk ederek Allah yolunda hicret edenleri, bu dünyada güzel bir yurda yerleştireceğiz. Ahirette verilecek mükâfat, elbette çok daha büyüktür, bir bilselerdi!

Zulme uğradıktan sonra Allah uğrunda hicret etmiş kimseleri, evet onları Dünya’da bir güzelliğe yerleştiririz. Âhiret’in ödülü ise daha büyüktür. Keşke biliyor olsalardı!

Haksızlığa maruz kalarak Allah için yurdunu yuvasını terk edenleri bu dünyada güzel yerlere konuşlandırıp yerleştireceğiz. Ahret ödülü elbette daha değerlidir. Ancak, bunun değerini bilse bilse

Allah yolunda yürüdükleri için zulme uğrayanlardan hicret edenleri dünyada güzel bir şekilde yerleştireceğiz. Eğer bilirlerse ahiretin mükâfatı daha büyüktür.

Haksızlığa uğratıldıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, onları dünyada güzel bir şekilde yerleştireceğiz. [*] Ahiretin ödülü elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi!

İyiliklerin dünyada da karşılıklarının verileceğiyle ilgili bilgi için bkz. Nahl 16:30, 96, 97; Zümer 39:10.

Zulme uğratıldıktan sonra Allah yolunda hicret edenleri, şüphesiz dünyada güzel bir yere yerleştireceğiz; (onların) âhiret mükâfatları ise çok daha büyüktür.¹ (Ah o kâfirler) bunu bir bilselerdi!²

1 Bu âyet sahabeden Bilâl, Suheyb ve Ammar (r.a) gibiler hakkında nâzil olmuştur. (Vâhidî)2 Bu âyet: “Zulme uğratıldıktan sonra, Allah yolunda hicret ... Devamı..

İMDİ, [benimsediği dinden ötürü] zulme uğradıktan sonra Allah yolunda zulüm diyarını ⁴¹ terk edenlere gelince; Biz onları, şüphesiz, bu dünyada güzel bir yere yerleştireceğiz; ⁴² ama onların ahirette hak ettikleri ödül daha da büyük olacaktır. [Hakkı inkar edenler böylece] bir anlayabilselerdi, ⁴³

41 Ellezîne hâcerû ifadesine ilişkin bu aktarım hk. bir açıklama için bkz. 2. sure 203. not ve 4. sure 124. not: “zulüm diyarını” ya da “zulmün egemen... Devamı..

Beri taraftan, zulme ve işkenceye uğradıktan sonra Allah yolunda yurtlarını terk edip göç edenlere gelince; onları dünya hayatında güzel bir yurt ve imkâna kavuşturacağız. Ahiret ödülü ise, o çok daha büyük olacaktır. İnanmayanlar keşke bunu anlayabilseler. 2/218, 3/195, 4/97-100, 9/20, 16/110

BERİ YANDAN, uğradıkları zulmün ardından Allah yolunda hicret edenlere gelince:[²¹²⁵] kesinlikle onları dünyada güzel bir konuma yerleştireceğiz, fakat öte dünyadaki karşılıkları çok daha büyük olacaktır. (İnkârcılar) keşke kavrayabilselerdi

[2125] Burada kastedilen Habeşistan’a hicret olabileceği gibi, sonradan adı Medine olarak değişecek olan Yesrib’e hicret de olabilir. Sûrenin hicrette... Devamı..

Zulme uğradıktan sonra, Allah uğrunda (yurtlarından) göç edenleri biz elbette dünyada güzel bir yere yerleştireceğiz, ahiret mükafatı ise elbette daha büyüktür. (Daha hayırlıdır)

Kendilerine zulmedildikten sonra Allâh için göç edenleri, dünyâda güzelce yerleştireceğiz, âhiret mükâfâtı ise daha büyüktür. Keşke bilseler!

Ve o kimseler ki, zulme uğratıldıklarından sonra Allah uğrunda hicret ettiler. Elbette onları dünyada güzelce bir surette yerleştireceğiz ve ahiret mükâfaatı ise elbette daha büyüktür. Eğer bilir olsalar.

Zulme mâruz kaldıktan sonra Allah uğrunda hicret edenleri, elbette dünyada güzel bir yere yerleştiririz. Âhiret mükâfatı ise daha büyüktür. Bunu bir bilselerdi!

Kendilerine zulmedildikten sonra Allah uğrunda göç edenleri, dünyada güzelce yerleştireceğiz, (onlara vereceğimiz) ahiret mükafatı ise daha büyüktür. Keşke bilseler!

Dûçâr-ı zulüm oldukdan sonra Allâh içün hicret idenleri dünyâda iyi bir menzile iskân ideriz. Ve âhiret ecri daha büyükdür. Eğer bunı bilseler.

Haksızlığa uğradıktan sonra Allah yolunda hicret[*] edenleri dünyada güzel yerlere yerleştiririz. Bunun öbür dünyadaki ödülü daha büyüktür. Keşke bilebilselerdi.

[*] Hicret: Göç etmek

Zulme uğradıktan sonra Allah için hicret edenleri biz, dünyada güzel bir yere yerleştiririz. Ahiret sevabı ise daha büyüktür. Bir bilseler.

Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda hicret edenleri dünyada güzel bir şekilde yerleştireceğiz. Âhiret ödülü ise hiç kuşkusuz daha büyüktür. Keşke bilmiş olsalardı!

Zulme uğratıldıktan sonra Allah uğrunda hicret edenlere biz, dünyada elbette güzelce mekân tutturacağız. Âhiretin ödülü mutlaka daha büyüktür. Bir bilselerdi!

daħı anlar kim yirlerinden ayrıldılar Tañrı’da ya'nį rıżāsında andan śoñra kim žulm olındılar yirlendürevüz anları dünyede görklü. daħı āħiret müzdi uluraķdur eger oldılar bilürler.

Ol kişiler ki hicret itdiler Allāh yolına, özlerine ẓulm olduḳdan ṣoñra. Vire‐çek‐biz anlara dünyāda eylükler ve āḫiret müzdi. Uluraḳdur eger bilseñüz.

Zülmə mə’ruz qaldıqdan sonra Allah uğrunda hicrət edənləri dünyada gözəl bir yerdə sakin edəcəyik. Axirət mükafatı (Cənnət) isə daha böyükdür. Kaş (kafirlər və hicrətdən geri qalanlar bunu) biləydilər!

And those who became fugitives for the cause of Allah after they had been oppressed, We verily shall give them goodly lodging in the world, and surely the reward of the Hereafter is greater, if they but knew;

To those who leave their homes in the cause of Allah, after suffering oppression-(2067) We will assuredly give a goodly home in this world; but truly the reward of the Hereafter will be greater. If they only realised (this)!

2067 There is no merit in suffering exile (hijrah) in itself. To have any merit, it must be: (1) in the cause of Allah, and (2) after such an oppressi... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.