9 Eylül 2024 - 5 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nahl Suresi 33. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Hel yenzurûne illâ en te/tiyehumu-lmelâ-iketu ev ye/tiye emru rabbik(e)(c) keżâlike fe’ale-lleżîne min kablihim(c) vemâ zalemehumu(A)llâhu velâkin kânû enfusehum yazlimûn(e)

Kafirler, meleklerin gelip çatmasından, yahut Rabbinin emrinin gelmesinden başka bir şey mi beklerler? Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı ve onlara Allah zulmetmedi, fakat onlar, kendi kendilerine zulmettiler.

(O inkârcılar ve münafıklar hâlâ) Kendilerine ille de meleklerin gelmesini veya Rabbinin (başka azap) emrinin inmesini mi beklemektedirler? Onlardan öncekiler de böyle yapmış (ve helak olup gitmişlerdi.) Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmetmişlerdi.

Gerçekleri örtbas edenler, meleklerin gelip çatmasından yahut Rabbinin azap emrinin gelmesinden başka birşey mi beklerler? Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı. Helak edildikleri zaman, onlara haksızlık eden Allah değildi; fakat onlar kendi kendilerine haksızlık edip, yaratılış gayesi dışına çıkarak yaşamışlardı.

Kâfirler, ille meleklerin, köklerini kazıyacak bir ceza ile gelmesini, canlarını almalarını, ya da, Rabbinin planının icrasını mı bekliyorlar? Onlardan öncekiler de, böyle bekleyerek cezalandırılmalarına sebep olmuşlardı. Allah onlara zulmetmedi. Fakat onlar kendilerine yazık etmeyi, birbirlerine zulmetmeyi alışkanlık haline getirdiler.

Onlar kendilerine meleklerin gelmesinden yahut Rabbinin emrinin gelmesinden başka bir şey mi gözlüyorlar? Onlardan öncekiler de öyle yapmışlardı. Allah onlara zulmetmedi ancak onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.

(Küfre sapanlar) Kendilerine meleklerin gelmesinden veya Rabbinin emrinin gelmesinden başka bir şey mi gözlüyorlar? Onlardan öncekiler de öyle yapmıştı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.

Şu kâfirler, ancak kendilerine, ruhlarını alacak o meleklerin gelmesini veya Rabbinin azap emrinin (kıyametin) gelip çatmasını beklerler. Bunların işlediği küfür gibi, kendilerinden önce gelen ümmetler de işledi. (Kendilerini helâk etmekle) Allah onlara zulüm yapmadı; fakat onlar (küfretmekle) kendi nefislerine zulmetmişlerdi.

O kâfirler, meleklerin gelmesinden veya Rabbinin azabının inmesinden başka bir şey beklemiyorlar. Onlardan öncekiler de böyle yaptılar. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler.

İlle kendilerine meleklerin gelmesini, yahut Rabbinin buyruğunun gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de öyle yapmıştı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.

Onlar, ancak ya melekler, ya da Tanrının buyrumu gelmesini mi beklemekteler? Bunlardan önce gelmiş olanlar da böyle yapmışlardı, Allah zulmetmedi o kimselere, onlarsa zulmetti kendilerine

(O inkârcılar) yalnızca meleklerin kendilerine gelmesini ya da Rabbinin nihai yargısının (azap emrinin) gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan önce gelip geçen toplumlar da böyle yapmışlardı. Allah (hak etmiş oldukları cezayı vermekle) onlara zulmetmedi, fakat onlar (bile bile kötülüğü tercih ederek) kendilerine zulmettiler. 

Bkz. 3/117, 9/70, 10/44 ve dipnotu 29/40, 29/40

Kâfirler meleklerin kendilerine apansızın gelmesini ve rabbin emirlerinin icrâsını bekliyorlar mı? Kendilerinden evvelkiler de öyle yapdılar. Allâh’a değil kendi nefislerine zulüm itdiler.

Onlar kendilerine yalnız meleklerin veya senin Rabbinin buyruğunun gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı. Allah onlara zulmetmemişti, ama onlar kendilerine yazık ediyorlardı.

(O kâfirler) kendilerine ancak meleklerin veya senin Rabbinin helâk emrinin gelmesini bekliyorlar. Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.

O inkârcılar, ille de kendilerine meleklerin gelmesini, yahut rabbinin emrinin gerçekleşmesini mi bekliyorlar! Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Allah onlara haksızlık etmemişti, fakat onlar kendilerine haksızlık etmişlerdi.

(Kâfirler) kendilerine meleklerin gelmesinden veya Rablerinin emrinin gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.

Kendilerine meleklerin gelmesini, yahut Rabbinin emrinin gelmesini mi bekliyorlar? Kendilerinden öncekiler de aynı şekilde davranmışlardı. Onlara ALLAH zulmetmedi, onlar kendi kendilerine zulmettiler.

Ancak kendilerine, ruhlarını alacak meleklerin gelmesini veya Rabbinin azab emrinin (kıyametin) gelip çatmasını bekliyorlar! Kendilerinden öncekiler de böyle yapmışlardı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmetmişlerdi.

O kâfirler başka değil ancak kendilerine o meleklerin gelmesine veya Rabbının emri gelmesine bakarlar, onlardan evvelkiler de böyle yaptılar ve onlara Allah zulmetmedi ve lâkin kendileri nefislerine zulmediyorlardı

(Kâfirler) kendilerine ille de (ölüm) meleklerin (in) gelmesini veya Rabbinin (azap) emrinin gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Hâlbuki Allah, onlara zulmetmedi fakat onlar (helâklerine sebebiyet verecek işleri yapmakla) kendi kendilerine zulmediyorlardı.

Kendilerine meleklerin gelmesinden veya Rabb'inin emrinin gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı. Allah onlara haksızlık yapmadı. Fakat onlar kendilerine haksızlık yapıyorlardı.

(Kâfirler) kendilerine o meleklerin gelmesinden, yahud Rabbinin emri (erişib) çatmasından başka bir şey mi beklerler? (Buna hakları var mı?) Onlardan evvelkiler de böyle yapdı (idi). Onlara Allah zulm etmedi. Fakat kendi kendilerine zulm etdiler onlar.

(Kâfirler) kendilerine (ölüm) meleklerin(in) gelmesinden veya Rabbinin (azab)emrinin gelivermesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Hâlbuki Allah onlara zulmetmedi; fakat onlar (helâklerine sebebiyet verecek işleri yapmakla) kendilerine zulmediyorlardı.

Onlar (o hakkı inkâr edenler, canlarını almak için) yalnızca meleklerin kendilerine gelmesini ya da Rabbinin nihai yargısının (azap emrinin) gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan önce gelip geçen toplumlar da böyle yapmıştı. Oysa Allah onlara (yaptıkları yüzünden hak ettikleri cezayı vermekle) zulmetmemişti, fakat (azgınlık, inkâr ve inatları yüzünden) onlar kendilerine zulmediyor (yazık ediyor)lardı.

Onlar, meleklerin kendilerine gelmelerini veya Senin Rabbinin emrinin gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan öncekilerde böyle yapmışlardı. Allah, onlara haksızlık yapmadı. Ancak onlar kendi kendilerine haksızlık yaptılar.

Tanımazlar meleklerin gelmesinden yada çalaplarının buyruğunun gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Gerçi onlardan öncekiler de böyle yapmışlardır. Allah onlara kıymadı, onlar kendilerine kıydılar.

O kâfirler kendilerine meleklerin canları almaya gelmesinden veya Rabbinin fermanı gelmesinden başka bir şey beklemezler. Kendilerinden evvel gelenler de böyle yapmışlardı. Allah onlara zulüm etmemiştir. Fakat onlar masiyetle öz nefislerine zulüm etmişlerdir.

Onlar ille de meleklerin kendilerine gelmesini yahut Rabbinin emrinin gelmesini mi bekliyorlar? Kendilerinden öncekiler de aynen böyle yapmışlardı. Allah onlara asla zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.

(Küfre sapanlar) Kendilerine meleklerin gelmesinden veya Rabbinin emrinin gelmesinden başka bir şey mi gözlüyorlar? Onlardan öncekiler de öyle yapmıştı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.

Canlarını alacak azap meleklerinin karşılarına çıkagelmesini ya da Rabb’inin azap emrinin gerçekleşmesini mi bekliyorlar? Oysa geçmiş toplumları ibretle incelemiş olsalardı, kendilerini ne büyük bir felâketin beklediğini anlayacaklardı. Çünkü onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı ve yaptıklarının cezasını en ağır biçimde ödemişlerdi! Allah,hak ettikleri cezayı vermekle onlara zulmetmiş değildi; ne var ki, onlarbile bile kötülüğü tercih ederek kendilerine zulmediyorlardı.

Onlar ancak Melekler’in gelmesini veya senin rabbinin emrinin gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yaptı. Allah onlara zulmetmedi; ama onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.

Herhalde bu insanlar, iş bitirici meleklerin gelmesini bekliyorlar? Yoksa ilahî bir felaket mı? Nitekim eskiler de hep böyle yapmışlardı. Halbuki Allah onlara zulmetmemiş, bilakis onlar kendi kendilerine saygısızlık etmişlerdi.

İnkâr edenler; kendilerine cezalandırıcı meleklerin gelmesinden veya Rabbinin cezalandırma emrinin gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı. Allah onlara zulmetmedi. Fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.

(Kâfirler) ille de kendilerine meleklerin gelmesini veya Rabbinin (azap) emrinin gelmesini mi bekliyorlar! [*] Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı. Allah onlara haksızlık etmedi fakat onlar kendilerine haksızlık ediyorlardı. [*]

Benzer mesajlar: Bakara 2:210; En‘âm 6:158 Benzer mesajlar: Bakara 2:57; Âl-i İmrân 3:117; A‘râf 7:160, 177; Tevbe 9:70; Yûnus 10:44; Hûd 11:101; Nah... Devamı..

(O kâfirler) kendilerine meleklerin (canlarını almak için) gelmesinden veya Rabbinin (helâk) emrinin ulaşmasından başka bir şey mi bekliyorlar? Zâten onlardan öncekiler de öyle yapmıştı. Allah onlara asla zulmetmedi, fakat onlar (kâfirlik yaparak) kendi kendilerine zulmediyorlardı.

[HAKKI inkar edenler] yalnızca meleklerin kendilerine görünmesini ya da Allah’ın nihaî yargısının gerçekleşmesini mi bekliyorlar? ²⁹ Onlardan önce gelip geçen [günahkar] toplumlar da böyle yaptı; ve [helak edildikleri zaman] onlara zulmeden Allah değildi; tersine onlar kendi kendilerine zulmettiler:

29 Lafzen, “meleklerin kendilerine gelmesini, yahut Allah’ın hükmünün (emr) gelmesini mi bekliyorlar?” -yani, Kıyamet Günü’nü mü bekliyorlar? Bu pasaj... Devamı..

Şimdi onlar meleklerin gelmesini veya Rabbinin azap emrinin gelmesini mi bekliyorlar? İşte onlardan öncekiler de aynen böyle davranmışlardı. Oysa Allah, onlara haksızlık yapmıyordu ama onlar kendilerine zulmedip yazık ediyorlardı. 9/24, 11/101, 16/1, 40/78, 6/78-100, 9/31, 16/3, 30/40, 59/23

ŞU BERİKİLER başka değil, sadece meleklerin ya da Rablerinin (helâk) emrinin kendilerine gelmesini bekliyorlar, öyle mi?[²¹¹⁶] Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Onlara zulmeden Allah değildi; aksine onlar kendi kendilerine zulmetmiş oldular.

[2116] Sûrenin ilk âyetinde değinilen hakikat, burada daha bir ayrıntılı olarak dile getiriliyor.

(Ey Muhammed) Onlar (o müşrikler imana gelmek için) kendilerine meleklerin gelmesinden (meleklerin gelip, canlarını acı bir şekilde almasından) veya Rabbinin (azap) emrinin gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? (Oysa o zamanki pişmanlıkları ve imana gelmeleri kendilerine hiçbir yarar sağlamaz, nitekim) Onlardan öncekiler de aynı şekilde davrandılar, (da helâke uğradılar) Allah, elbette onlara zulmetmedi, onlar kendilerine yazık ettiler. (Şirk ve küfürde direndiler, peygamberlerini yalancı saydılar)

(O kafirler) İlle de kendilerine meleklerin gelmesini, yahut Rabbinin (azâb) emrinin gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de öyle yapmıştı. Allâh onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.

(O münkirler) Kendilerine meleklerin gelmesinden veya Rabbin emrinin gelmesinden başka bir şey mi beklerler? Onlardan evvelkiler de öylece yapmışlardı ve onlara Allah zulmetmedi, velâkin onlar kendi nefislerine zulmeder oldular.

33, 34. Dini inkâr edenler ille kendilerine meleklerin gelmesini, yahut Rabbinin azap emrinin gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yaptılar. Allah zulmetmedi onlara, kendi canlarına zulmediyordu onlar! Kendilerini buldu, yaptıkları kötü işler. Sarıp kuşatıverdi onları alay ettikleri şeyler. [52, 14]

(İnkar edenler) İlle kendilerine meleklerin gelmesini, yahut Rabbinin (azab) emrinin gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de öyle yapmıştı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.

Müşrikler, rûhlarının kabzı içün meleklerin vurûdına veyâhud rabbinin 'azâb emri gelmesine mi intizâr iderler? Onlardan evvel gelenler de böyle yapdılar. Allâh onlara zulüm itmedi ve lâkin kendi nefislerine iylediler.

Bunlar ne bekliyorlar? Meleklerin gelmesini veya Rablerinin (Sahiplerinin) emrinin gelmesini mi? Onlardan öncekiler de böyle yaptılar. Allah onlara karşı bir yanlış yapmadı ama onlar yanlışı kendilerine yapıyorlardı.

Onlar, kendilerine meleklerin veya Rabbinin emrinin gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Onlara Allah zulmetmedi. Onlar, kendi kendilerine zulmettiler.

Yoksa onlar kendilerine melekler gelsin yahut Rabbinin emri erişsin diye mi bekliyorlar? Daha öncekiler de böyle yapmıştı. Allah onlara bir haksızlık etmedi; onlar kendilerine yazık ettiler.

Neyi bekliyorlar? Kendilerine meleklerin gelmesini mi, yoksa Allah'ın emrinin gelmesini mi? Onlardan öncekiler de aynen böyle yapmışlardı. Allah onlara zulüm etmemişti. Tam aksine, onlar kendi kendilerine zulüm ediyorlardı.

hįç güyerler mi illā kim gele anlara firişteler tā gele. çalabuñ buyruġı ancılayın işledi anlar kim anlardan ilerü-di. daħı žulm eylemedi anlara daħı velįkin oldılar gendüzilerine žulm eylerler.

Kāfirler muntaẓır olmazlar, illā özlerine gelmegi feriştehler cānların almaġ‐ıçun yā Tañrı Ta‘ālā buyruġı gelmegine. Anuñ gibi işledi‐y‐idi özlerinden bu‐run geçen ümmetler. Daḫı anlara Tañrı Ta‘ālā ẓulm eylemedi, lākin kendünefslerine ẓulm iderlerdi.

O kafirlər (canlarını almaq üçün) yalnız mələklərin onların yanına gəlməsini, yaxud sənin Rəbbinin (əzab) əmrinin gəlib çatmasınımı gözləyirlər? Onlardan əvvəlkilər də belə etmişdilər. Allah onlara zülm etmədi. Onlar özləri özlərinə zülm edirdilər.

Await they aught save that the angels should come unto them or thy Lord's command should come to pass? Even so did those before them. Allah wronged them not, but they did wrong themselves,

Do the (ungodly) wait until the angels come to them, or there comes the Command of thy Lord (for their doom)?(2056) So did those who went before them. But Allah wronged them not: nay, they wronged their own souls.

2056 That is, until death comes to them, or some Punishment in this life, itself, which precludes them from repentance and the Mercy of Allah.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.