Kad mekera-lleżîne min kablihim feeta(A)llâhu bunyânehum mine-lkavâ’idi feḣarra ‘aleyhimu-ssekfu min fevkihim veetâhumu-l’ażâbu min hayśu lâ yeş’urûn(e)
Gerçekten, onlardan önce gelip geçenler de düzenler kurdular, Allah, yapılarını temellerinden yıktı da tavan, başlarına yıkılıverdi ve hem de bu azap, anlayamadıkları bir yerden gelip çattı onlara.
Onlardan öncekiler de (böyle), hileli-düzenler tertiplemişlerdi de, Allah(ın azap emri) gelip onların kurdukları (şeytani) yapıların temellerini (yıkıp geçti), bunun üzerine üstlerindeki tavan tepelerine çöküverdi; böylece azap onlara hiç farkında ve şuurunda olmadıkları yerden gelmişti (ve işleri bitirilmişti).
Gerçekten onlardan önce gelip geçenler de, Allah'a karşı düzenler kurmuşlardı. Allah onların yapılarını temelden yıktı da, tavanları başlarına göçüverdi ve hem de bu azap, anlayamadıkları bir yerden gelip çattı onlara.
Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı da Allah'ın emri onların yapılarının temellerine gelmişti ve böylece tavan üstten tepelerine çökmüştü. Azab onlara hiç farketmedikleri bir yönden gelmişti.
Onlardan öncekiler, hileli-düzenler kurmuşlardı da, Allah(ın azab emri) onların kurdukları yapıların temellerine geldi, böylece üstlerindeki tavan tepelerine çöktü; azab onlara şuurunda olmadıkları yerden gelmişti.
Mekke kâfirlerinden önce gelenler de hileler kurmuşlardı. Allah da kurdukları binalara (kudretiyle) temellerinden geldi de, çatı, tepelerinden üzerlerine çöktü. Böylece azap, kendilerine duyamıyacakları yerden geldi.
Onlardan öncekiler de tuzak kurdular. Allah’ın emri, kurdukları binanın temellerine geldi, dam üstten başlarına yıkıldı ve azap, fark edemedikleri bir yerden başlarına geldi.
Onlardan öncekiler de peygamberlere hile yapmışlardı. Sonunda Allah da onların binalarını temellerinden söktü, tavan da tepelerine çöktü. Bu azap onlara, fark edemedikleri bir yerden gelmişti.
Bunlardan önce de al eylediler, temelinden sarstı Allah yapılarını, çatısını da üstlerinden başlarına çökertti, bilinmiyen yönden üzerlerine azap gönderdi
Onlardan öncekiler de (peygamberlerine) hile ve tuzak kurmuşlardı. Bunun üzerine Allah, binalarını temellerinden yıkmıştı da üstlerindeki tavan tepelerine çökmüştü. Azap onlara hiç fark edemedikleri yerden gelmişti.
Evvel gelen kâfirler hîle itdiler. Allâh ânların binâlarını temelinden yıkdı. Sakf başlarına yıkıldı. Hiç intizâr itmedikleri tarafdan dûçâr-ı ’azâb oldılar.
Onlardan öncekiler düzen kurmuşlardı. Bunun üzerine Allah, binalarının temelini çökertti de tavanları başlarına yıkıldı. Azap, onlara farketmedikleri yerden geldi.
Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı. Allah’ın azabı binalarını, temelinden gelip yıktı da tavanları başlarına çöküverdi ve azap kendilerine fark edemedikleri yerden geldi.
Bunlardan öncekiler de tuzak kurmuşlar, ama Allah da onların evlerini temellerinden sökmüş, üstlerindeki tavan tepelerine inmiş, böylece hiç farkında olmadıkları bir yerden kendilerine ceza ansızın gelmişti.
Onlardan öncekiler de (peygamberlere) hile yapmışlardı. Sonunda Allah da onların binalarını temellerinden söktü üstlerindeki tavan da tepelerine çöktü. Bu azap onlara, farkedemedikleri bir yerden gelmişti.
Kendilerinden öncekiler de tuzak kurmuşlardı; ancak ALLAH, binalarını temelinden yıkmış, üzerlerindeki tavan başlarına çökmüştü; azap onlara ummadıkları yerden gelmişti.
Onlardan öncekiler de tuzak kurdular. Fakat Allah onların binalarını temelinden sarstı, çatı tepelerinden üzerlerine çöktü ve azap onlara farkedemedikleri bir yönden geldi.
Evet, onlardan evvelkiler hiyleler kurmuşladı, Allah da kurdukları bünyana kaidelerinden geldi de sekıf, tepelerinden üzerlerine çöktü ve azâb kendilerine duyamıyacakları cihetten geldi
Onlardan önceki (kâfir) ler de (peygamberlerine) tuzak kurmuşlardı. Allah (kudretiyle) onların binalarını temellerinden sökmüş (ve böylece) üstlerindeki tavan tepelerine çökmüştü. Bu azap onlara, fark edemedikleri bir yerden (ansızın) gelmişti.
Kendilerinden öncekiler de (tıbkı müşrikler gibi peygamberleri aleyhine) faasid pilânlar kurmuşlardır. Nihayet Allah, onların binalarını tâ temellerinden (yıkmayı) diledi de üstlerindeki tavan tepelerine göçdü (onları helak etdi). Hem bu azâb onlara şuurlarının eremeyeceği tarafdan gelmişdir.
Şübhesiz onlardan öncekiler de tuzak kurmuştu; fakat Allah('ın emri) binâlarına temellerinden geldi de tavan, tepelerinden üzerlerine çöktü ve azab onlara (böylece)ummayacakları bir yerden geldi.(2)
Onlardan önce gelip geçen (ve onlar gibi inkâr, zulüm ve kibirde ısrar eden)ler de, (elçilere ve tebliğ ettiklerine karşı) düzen kurmaya yeltenmişlerdi. Fakat Allah, onların yapılarını (hile, plan ve düzenlerini) temelden yıktı, çatıları da tepelerine çöktü. Öyle ki, nereden geldiğini daha anlamadan azap apansız yakalayıverdi onları.*
Onlardan öncekiler de pek çok tuzaklar (hileler) hazırladı. Allah da oturdukları binalarına (azap emrini) vermiş, binalarının tavanları da üzerlerine çöküvermiş ve böylece azap, onlara bilmedikleri bir yerden gelivermiştir.
Kendilerinden önce gelenler de böyle düzen kurmuşlardı. Derken Allah onların yapılarını ta temellerinden sarsmayı diledi de üstlerindeki çatı başlarına indi. Hem de bu azap onlara hiç beklemedikleri bir yerden geliverdi.
Onlardan evvelkiler de mekr-ü hilede bulunmuşlardı. Allah onların binalarını tâ temelinden sarstı, hemen tavan başlarına çöktü, farkında olmadıkları cihetten onlara azap geldi.
Andolsun, kendilerinden öncekiler de tuzak kurmuşlardı. Allah da binalarını temellerinden yıkmış [fe-etâ] ve üstlerindeki tavan da başlarına çökmüştü. Çünkü azap farkına varamadıkları yerden gelmişti.
Onlardan öncekiler de düzenler kurmuşlardı; sonunda Allah onların binalarını temellerinden sökmüştü de üstlerindeki tavan tepelerine çökmüştü. Bu azap onlara, farkında olmadıkları bir yerden gelmişti.
Kendilerinden önceki çağlarda hüküm süren kâfirler deinananlara karşı planlar hazırlamış türlü tuzaklar kurmuş, Allah’ın nurunu söndürmek için nice hileler düzenlemişlerdi fakat Allah, onların binalarını temelinden öyle bir sarstı ki, tavanları başlarına yıkılıverdi ve böylece, hiç beklemedikleri bir anda, nereden geldiğini bile anlamadıkları korkunç bir azapla yüz yüze geldiler! Fakat cezaları, yalnızca bundan ibaret kalmayacak:
Onlardan öncekiler tuzak kurdular. Allah onların yapılarına Temeller’den geldi. Üstlerinden Çatı üzerilerine çöktü. Azap onlara fark etmedikleri bir yönden geldi.
Eski kavimler, ne tuzaklar geliştirdiler, Ama Allah, hepsini temelden bozdu, yukarıdan tavan, üslerine çöktü, Felaket, ummadıkları yerden geldi.
Onlardan öncekiler de Allah’ı kandıracaklarını zannederek hilelere başvurdular. İnsanları aldatmak için bizim dediğimizi yapın, bir günahı varsa bizimdir demişlerdi. Kendi günahlarına saptırdıkları insanların günahlarını da eklemişlerdi. Sonunda onların binalarını temellerinden söktük. Gökyüzü bir felaket olarak üzerlerine çöktü. Şimşekler, yıldırımlar, yağmurlar, tsunamiler, hortumlar onları yerle bir etti. Başlarına böyle bir azabın geleceğini düşünmüyorlardı.
Elbette onlardan öncekiler de (peygamberlere) tuzak kurmuşlardı. Sonunda Allah da onların temellerinden binalarına gelmiş, [*] üstlerinden tavan da tepelerine çökmüştü. Bu azap, onlara fark edemedikleri bir yerden gelmişti.
Onlardan öncekiler¹ de (kendilerine göre) tuzaklar kurmuşlardı. (Sonunda) Allah(ın helâk) emri onların ummadıkları bir yerden, yani binalarının temellerinden gelince, üstlerindeki tavan(ları) tepelerine çöküverdi.²
Onlardan önce gelip geçenler de birtakım zındıkça düzenler kurmuşlardı; ¹⁹ ama işte, Allah onların kurduğu yapıları ²⁰ temellerinden çökertti; öyle ki, tavanları başlarına yıkıldı ²¹ ve nereden geldiğini daha anlamadan azap apansız yakalayıverdi onları.
Onlardan öncekiler de tuzaklar kurmuşlardı. Fakat Allah, onların kurdukları o bina gibi sapasağlam tuzakları; ta temelinden çökertmiş ve çatısını da başlarına geçirmişti ve nereden geldiğini anlayamadan azap onları yakalayıvermişti. 10/13, 14/13-14, 22/45, 30/9-42, 41/15-16
Doğrusu, onlardan öncekiler de zaafı ustaca gizlenmiş düzenler kurmuşlardı;[²¹¹⁰] fakat Allah onların kurdukları yapıları temellerinden sarstı ve sonunda üstlerindeki tavan başlarına çöktü: zira daha nereden geldiğini anlayamadan azap onlara ulaşıvermişti.
Onlardan öncekiler de (peygamberlerine) tuzak kurmuşlardı. (Halkı Allah yolundan alıkoymaya çalışmışlardı) Fakat Allah, binalarını temellerinden söküp, tavanlarını başlarına çökertti ki, bu azap onlara fark edemedikleri bir yönden (ansızın) geldi. (Bu azap onlara dünyadayken verilen cezadır, ahirette ise daha beteri vardır, ki)
Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı. Allah’ın azabı geldi, binalarını, temelinden yıktı, tavanlarını da başlarına çökerti ve azap kendilerine fark edemedikleri yerden geldi.
Muhakkak ki, onlardan evvelkiler de hilede (hud'ada) bulunmuşlardı. Nihâyet Allah Teâlâ'nın emri onların binalarının temellerine geldi de artık tavanları yukarılarından üzerlerine çöküverdi ve onlara azap anlayamadıkları bir cihetten gelivermişti.
Kendilerinden önceki kâfirler de peygamberler için hileler, tuzaklar kurmuşlardı. Ama neticede Allah onların binalarını ta temellerinden yıktı da üstlerindeki tavan tepelerine çöktü. Hem de bu azap onlara hiç fark edemedikleri bir yerden geldi. [5, 64; 59, 2]
Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı da Allah, binalarına temellerinden gelmiş, üstlerindeki tavan, başlarına çökmüştü! Ve azab onlara ummadıkları yerden gelmişti.
Onlardan evvelki akvâm da mekr ve hîle itdiler. Allâh Te'âlâ onların temellerini esâsından kazdı ve tavanlarını, üzerlerinden başlarına düşürdi. Ve onlara bilmedikleri yerden 'azâb geldi.
Kendilerinden önce gelenler de oyun kurmuşlardı. Allah yapılarını temellerinden sarsmış ve çatılarını tepelerine yıkmıştı. O azap onlara hiç beklemedikleri yerden gelmişti.
Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı da Allah, bir anda binalarını temellerinden çökertmiş ve çatıları başlarına devrilmişti. Azap, onlara hissetmedikleri bir yönden gelmişti.
Onlardan öncekiler tuzak kurmuşlardı. Bunun üzerine Allah, binalarına temellerinden çarpmış da üstlerindeki tavan tepelerine çökmüştü. Azap onlara hiç fark edemedikleri yerden gelmişti.
bayıķ yavuz śandı anlar kim anlardan ilerü-di pes geldi Tañrı ya'nį buyruġı dįvarlarına temellerinden pes düşdi anlaruñ üzere ŧām örtüsi üstlerinden. daħı geldi anlara 'aźāb ol yirden kim bilmezler.
Taḥḳīḳ mekr eyledi özlerinden burun geçen ümmetler. Pes geldi TañrıTa‘ālā buyruġı anlara altlarından. Daḫı düşdi üstlerine damları yuḳarudan. Daḫı geldi özlerine ‘aẕāb sizmedükleri yirden.
Onlardan əvvəlkilər də hiylə qurmuşdular. Allah onların binalarını təməlindən sarsıtdı, dərhal tavanları başlarına çökdü və heç özləri də (hiss edib) bilmədilər ki, əzab onlara haradan gəldi.
Those before them plotted, so Allah struck at the foundations of their building, and then the roof fell down upon them from above them, and the doom came on them whence they knew not;
Those before them did also plot (against Allah.s Way): but Allah took their structures from their foundations, and the roof fell down on them from above; and the Wrath seized them from directions they did not perceive.(2049)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |