12 Eylül 2024 - 8 Rebiü'l-Evvel 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nahl Suresi 123. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Śumme evhaynâ ileyke eni-ttebi’ millete ibrâhîme hanîfâ(en)(s) vemâ kâne mine-lmuşrikîn(e)

Sonra sana da, doğru hareket eden İbrahim'in dinine uy diye vahyettik ve o, müşriklerden değildi.

Sonra Sana şöyle vahyettik: Dosdoğru (Hakk ve hayır) yoluna yönelen İbrahim’in (temiz ve aziz) dinine uy! Ki o hiçbir şekilde müşriklerden olmuş değildi. (Ama Hz. İbrahim’in Dini üzere olduklarını söyleyen Yahudi ve Hristiyanların ve hatta Müslümanların bir kısmı şirke düşmüşlerdir.)

Sonra sana: “Yalan ve sahtelik taşıyan herşeyden sakınan ve hiçbir şekilde Allah'tan başkalarına ilahlık yakıştırmayan, İbrahim'in dinine uy” diye vahyettik.

Sonra da, sana:
“Hakka ve tevhide yönelerek İbrâhim'in dinine, sünnetine, İslâm dinine uy. O ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında, Allah'a ortak koşan, gizli şirki yaşayan, başka otoriteler de kabul eden müşriklerden değildi.” diye vahyettik.

Sonra sana: "Hanif (dosdoğru çizgide ve tevhid inancına sahip biri) olarak İbrahim'in dinine uy. O müşriklerden değildi" diye vahyettik.

Sonra sana vahyettik: 'Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in dinine uy. O, müşriklerden değildi.'

Sonra ey Rasûlüm, sana şöyle vahyettik: Doğru yola yönelerek İbrahîm'in dinine uy, o hiç bir zaman müşriklerden olmadı.

Sonra “dosdoğru olarak İbrahim’in dinine uy!” diye sana vahyettik. İbrahim, müşriklerden değildi.

Sonra da sana, “Doğru yola yönelerek İbrâhim'in yoluna uy! O müşriklerden değildi” diye vahyettik.

Daha sonra eş koşanlardan olmayan, özden olan İbrahim'in dinine uy diye, sana vahiy ettik

Sonra da sana da vahyettik ki: “(Her türlü şirkten ve batıl inançtan uzak durarak) Hakka yönelen İbrahim'in dinine uy! Zira o (hiçbir zaman) Allah'tan başkalarına ilâhlık yakıştıranlardan olmadı.”

Sana İbrâhîm’in dinine ittibâ’ iylemeği vahy itdik İbrâhîm hakîki mü’min idi ve müşriklerden değil idi.

Şimdi sana, "Doğruya yönelen, puta tapanlardan olmayan İbrahim'in dinine uy" diye vahyettik.

Sonra da sana, “Hakka yönelen İbrahim’in dinine uy. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi” diye vahyettik.

Sonra sana, “Tevhid önderi olan ve putperestler arasında yer almamış bulunan İbrâhim’in dinine uy” diye vahyettik.

Sonra da sana: «Doğru yola yönelerek İbrahim'in dinine uy! O müşriklerden değildi» diye vahyettik.

Nitekim, İbrahim'in dinini bir monoteist olarak izlemen için sana vahyettik; o asla putperestlerden olmadı.

Bu ayet, dini pratiklerin İbrahim peygamberden bize ulaştığını bildirmektedir. Bak 21:73; 22:78.

Sonra da (ey Muhammed!) sana: "Hakk'a yönelen ve müşriklerden olmayan İbrahim'in dinine tabi ol" diye vahyettik.

Sonra da sana vahyeyledik ki: hakperest (hanîf) olarak İbrahim milletine ittiba' et, o hiç bir zaman müşriklerden olmadı

Nitekim sana: “Hanîf/Muvahhid olan (her daim tevhid inancı üzere bulunan) İbrâhîm’in (ve bütün peygamberlerin, ümmetlerine tebliğ etmiş oldukları, İslâm) dinine ittiba et! O, Allah’a ortak koşanlardan değildi” diye vahyettik.

Âyet-i kerîme, Hz. İbrâhîm’in [aleyhisselâm] inancı üzerine olduklarını iddiâ eden yahûdî ve hıristiyanların, bâtıl iddiâlarını reddeden ikinci bir te... Devamı..

Sonra sana: “Hanif olarak İbrahim'in milletine¹ uy, o müşriklerden değildi.” diye vahyettik.

1- Millet sözcüğü çevirilerde “din” olarak geçmektedir. Oysa bu sözcük din değil; dine dayalı yaşam biçimi, inanç sistemi, uygarlık gibi anlamlara sah... Devamı..

Sonra (Habibim) sana: «Müvahhid bir müslüman olarak Ibrâhîmin dînine uy. O, (hiçbir zaman) müşriklerden olmadı» diye vahyetdik.

Sonra sana: “Hanîf (hakka yönelmiş) olan İbrâhîm'in dînine tâbi' ol! Çünki (o, etrâfındaki kâfirler gibi) müşriklerden değildi!” diye vahyettik.

(Ey Resulüm!) Sonra sana: ‘’Hakka yönelen (doğru ve dürüst hareket eden) İbrâhim’in inanç sistemine uy!’’ diye vahyettik ve o, asla ortak koşanlardan (Allah’tan başkasına tanrısal nitelikler yakıştırınlardan) değildi.

Sonra sana da “Hep doğruları ve gerçekleri araştıran (hanif olan) İbrahim’in dinine uy” diye vahyettik. İbrahim asla müşriklerden değildi.

Sonra da Biz senin gönlüne : "Allah’ı birleyici olan, Allah’a eş koşucu olmıyan İbrahim’in dinine uy" diye bildirdik.

Sonra biz, sana muvahhid-i pâk olan İbrahim/in milletine tâbi ol diye vahyettik. İbrahim müşriklerden değildir.

Sonuç olarak sana (Ey Peygamber!) “Hakka yönelen [hanîfen] İbrahim’in dinine [millet] tabi ol! O, Allah’a ortak koşanlardan değildi” diye vahyettik.

Sonra sana, “Hanif (muvahhit) olan İbrahim'in dinine uy. O müşriklerden değildi” diye vahyettik.

Ve şimdi, ey Muhammed, sana da, “Her türlü bâtıl inançtan, tüm eğri yollardan uzaklaşarak tek Tanrı inancına yönelen ve Allah’tan başka ilâh tanımayan İbrahim’in tebliğ ettiği o mükemmel inanç sistemine tâbi ol!” diye emrettik.

Yine sana vahyettik ki; “hanîf olarak İbrahim’in milletine (dinine) tâbi’ ol!”. Müşrikler’den değildi.

Ardından sana: " İbrahim’in doğa kadar temiz dinine uy " diye vahyettik. " O, aratanrıcılara hiç iltifat etmedi " dedik...

Ey Resulüm; “Doğru yola yönelerek İbrahim’in uyduğu Rabbinin barış, esenlik, huzur dinine uy! İbrahim Rabbinin yasalarını inkâr eden müşriklerden değildi.” diye sana da vahyettik.

Sonra da sana “[hanîf] (Allah’ı birleyen) olarak İbrahim’in milletine (dinine) uy! [*] O müşriklerden değildi!” diye vahyetmiştik.

Benzer mesajlar: Bakara 2:135; Âl-i İmrân 3:95; Nisâ 4:125; En‘âm 6:79, 161; Hacc 22:78.

Sonra da (Ey Muhammed!) sana: “Hakk’a yönelen ve asla müşriklerden olmayan İbrahim’in dinine tabi ol.” diye vahyettik.

Ve sonuç olarak ¹⁴⁶ sana, “Yalan ve sahtelik taşıyan her şeyden sakınan ve hiçbir şekilde Allah’tan başkalarına tanrılık yakıştırmayan İbrahim’in dinine uy!” diye vahyettik,

146 Lafzen, “sonra” yahut “bundan sonra” (sümme): fakat, bu bağlaç burada, Kur’an’da ortaya konan vahyî mesajın en can alıcı noktasına, doruğuna işare... Devamı..

İşte bu nedenle sana da “Her türlü şirkten arınmış olan İbrahim’in inanç sistemine uy!” diye vahyettik. Zira o, asla ortak koşan müşriklerden olmadı. 37/83...110, 43/26...30

Sonuçta (ey Nebî), sana da şöyle vahyettik: “Her türlü şirkten yüz çeviren İbrahim Milleti’ne uy; zira o Allah’tan başkalarına ilâhlık yakıştıranlardan değildi!”

(Ey Muhammed) Sana da: "Hakk'a yönelen ve müşriklerden olmayan İbrahim'in dinine tabi ol" diye vahyettik

Sonra da sana, "Bir Hanif olarak İbrahim’in yoluna tabi ol diye vahyettik. Ve O, Allah’a ortak koşanlardan değildi.

Sonra sana vahyettik ki, İbrahim'in milletine nezih bir muvahhid olarak tâbi ol. Ve (O) asla müşriklerden olmadı.

Sonra da sana vahyettik ki: Doğru yola yönelerek İbrâhim'in dinine tâbi ol; zira o müşriklerden değildi.

Sonra sana: "Allah'ı birleyerek İbrahim'in yoluna uy; o, ortak koşanlardan değildi" diye vahyettik.

Sonra sana, hakka mütemâyil ve bâtıldan müctenib olan millet-i İbrâhîm'e tâbi' ol diye vahy itdik. Ve İbrâhîm müşriklerden değildi.

Sana da şunu vahyettik: “Hep doğruya yönelen ve müşriklere karışmamış olan İbrahim’in dinine uy”

Sonra sana “müşriklerden olmayan İbrahim'in hanif yoluna uy” diye vahyettik.

Sonra sana da “Yüzünü bâtıl dinlerden çevirerek İbrahim'in dinine uy” diye vahyettik. Çünkü o müşriklerden değildi.

Daha sonra sana şunu vahyettik: Bir hanîf olarak İbrahim'in milletine uy! O, müşriklerden değildi.

andan vaḥy eyledük saña kim “uy ibrāhįm dįnine müsülmān iken daħı olma Tañrı’ya ortaķ eyleyicilerden”.

Andan ṣoñra vaḥy eyledük saña ki uy İbrāhīm dīnine aru i‘tiḳād‐ıla, müş‐riklerden daḫı degül‐idi.

Sonra (Ya Rəsulum!) sənə: “Batildən haqqa dönərək müşriklərdən olmayan İbrahimin dininə tabe ol!” – deyə vəhy etdik.

And afterward We inspired thee (Muhammad, saying): Follow the religion of Abraham, as one by nature upright. He was not of the idolaters.

So We have taught thee the inspired (Message), "Follow the ways of Abraham the True in Faith, and he joined not gods with Allah."


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.