9 Ekim 2024 - 6 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nahl Suresi 121. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

şâkiran li-en’umih(i)(c) ictebâhu vehedâhu ilâ sirâtin mustekîm(in)

Onun nimetlerine şükrederdi. Tanrı onu seçmiş ve doğru yola sevketmişti.

(Hz. İbrahim) O’nun nimetlerine şükrediciydi. (Allah da) Onu seçti ve doğru yola iletti.

O Allah'ın nimetlerine şükrederdi, Allah da onu seçmiş ve dosdoğru yoluna iletmişti.

Allah'ın nimetlerine şükrederdi. Allah, dinini tebliğ için onu seçmiş ve onu doğru muhkem, güvenli, mutedil yola, islâmî hayata iletmişti.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 4/125; 21/51; 53/37.

(Allah'ın) nimetlerine şükredendi. (Allah) onu seçti ve doğru yola iletti.

O'nun nimetlerine şükrediciydi. (Allah) Onu seçti ve doğru yola iletti.

Allah'ın nimetlerine şükredendi. Allah da onu seçmiş, doğru bir yola iletmişti.

O, Allah’ın bütün nimetlerine şükrederdi. Allah onu seçti ve ona doğru yolu gösterdi.

Allah'ın nimetlerine şükredici idi. Çünkü Allah, onu seçmiş ve doğru yola iletmişti.

Şükrederdi verdiği nimetlerine, Allah onu seçkin kıldı, onu doğru yola iletti

O, kendisini (peygamber) seçip dosdoğru bir yola yönelten (Allah'ın) nimetlerine (söz ve davranışlarıyla) şükreden bir kuldu.

Allâh’ın ni’metlerine şükür ider idi Allâh ânı intihâb ve tarîk-i tevhîde hidâyet itmiş idi.

Rabbinin nimetlerine şükrederdi; Rabbi de onu seçti ve doğru yola eriştirdi.

O’nun nimetlerine şükreden bir önderdi. Allah, onu seçmiş ve doğru yola iletmişti.

Allah’ın nimetlerine şükrederdi; Allah onu seçkin kılmış, doğru yola yöneltmişti.

Allah'ın nimetlerine şükrediciydi. Çünkü Allah, onu seçmiş ve doğru yola iletmişti.

O'nun nimetlerine şükredici idi. Onu seçti ve onu doğru yola iletti.

Allah'ın nimetlerine şükredendi. Allah onu seçmiş ve doğru yola iletmişti.

Onun ni'metlerine şâkir idi, o onu seçmiş ve doğru bir yola hidayet buyurmuştu

120-121. Şüphesiz ki İbrâhîm, (tek başına) bir ümmetti (bütün güzel hasletlere sahip bir önderdi), O, Allah’a itaat eden bir muvahhiddi (her daim tevhid inancı üzere olan bir kimseydi). Ve o, (hayatının hiçbir döneminde) Allah’a ortak koşanlardan olmadı. (İbrâhîm,) kendisini (peygamber olarak) seçip dosdoğru bir yolda sebat ettiren Rabbinin nimetlerine (her hali ile) şükreden bir kuldu.

Allah'ın nimetlerine şükrediciydi. Onu seçti ve dosdoğru yola iletti.

O, (Allahın) ni'metlerine şükredendi. (Allah) onu beğenib seçmiş, kendisini doğru bir yola iletmîşdi.

O'nun ni'metlerine şükrediciydi. (Allah da) onu (peygamberliğe) seçmiş ve onu dosdoğru bir yola hidâyet etmişti.

Allah’ın nimetlerine (söz ve davranışlarıyla) şükredici idi. (Allah, dinini tebliğ için) onu seçmiş ve onu dosdoğru (muhkem, güvenli) yola, (islami hayata) iletmişti. *

O’nun nimetine şükreden bir kul oldu. Rabbi onu seçti ve dosdoğru bir yola iletti.

İbrahim Allah’ın iyiliklerine karşı şükredici idi. Allah onu beğenip seçmişti, doğru yola iletmişti.

120, 121. Şurası muhakkak ki İbrahim tek başına bir ümmetdi [¹]. Allah/a muti/ idi, muvahhid-i pâk idi, müşriklerden değildi, Allah/ın nimetlerine şakirdi, Allah onu nübüvvet için seçti, doğru yola götürdü.

[1] Bütün halk kâfir iken o muvahhit idi, ümmetteki kemâl onda toplanmıştı. Muvahhitler reisiydi, muailim-i hayır idi, pişüva idi.

O’nun nimetlerine şükreden idi. Allah onu seçmiş ve dosdoğru yola iletmişti.

O'nun nimetlerine şükrediciydi. (Allah) Onu seçti ve doğru yola hidayet etti.

Kendisini seçip yücelterek dosdoğru yola ileten Rabb’ine, bağışladığı nîmetlerden dolayı söz ve davranışlarıyla dâimâ şükrederdi.

Onu, nimetlerine şükredici olarak eleyerek seçti. Onu doğru yola eriştirdi.

Haline şükrederdi. Zaten Allah onu, bu özelliği sebebiyle tutup düze çıkarmıştı.

Allah’ın nimetlerine şükreder, Allah’ın yasalarından bir karış dahi ayrılmazdı. Allah O’nun samimiyetle Rabbine teslim oluşunu görmüş, O’nu yolunun önderi seçerek doğru yola iletmişti.

Allah’ın nimetlerine şükrediciydi. (Allah) onu seçmiş ve doğru yola ulaştırmıştı.

O, Allah’ın nîmetlerine şükredendi. (Çünkü Allah) onu (peygamber olarak) seçti ve hak yola iletti.

[Çünkü] o, kendisini seçip doğru yola yönelmesini sağlayan (Allah’a), nimetlerinden ötürü her zaman şükranla doluydu.

O, her daim Allah’ın nimetlerine şükreden biri idi. Allah da onu seçti ve onu dosdoğru yola yöneltti. 2/124...135, 6/74...83,

Daima O’nun nimetlerine minnettar idi. Çünkü onu O derleyip toparlamış; ve onu dosdoğru bir yola yöneltmişti.

Allah’ın nimetlerine şükreden bir kuldu; Allah onu (peygamber olarak) beğenip seçmiş ve doğru yola iletmişti.

O, onun (Rabbinin) ni’metlerine şükredici idi. (Allâh) onu seçmiş ve doğru yola iletmişti.

O'nun nîmetlerine şükredici idi. (Cenâbı Hak da) O'nu mümtaz kıldı. Ve O'nu dosdoğru bir yola hidâyet buyurdu.

Allah'ın nimetlerine şükreden bir zat idi. Çünkü Allah onu seçmiş ve doğru yola iletmişti. [4, 125; 21, 51; 53, 37]

O'nun ni'metlerine şükredici idi. (Allah) onu seçmiş ve doğru yola iletmişti.

Allâh'ın ni'metlerine şükür idici idi. Allâh onı nübüvvetle mümtâz kıldı ve doğrı yola hidâyet buyurdı.

Allah’ın nimetlerine teşekkür ederdi. Allah ona fırsat verdi ve doğru bir yola yöneltti.

Allah'ın nimetlerine şükredici idi. Allah, onu seçti ve onu dosdoğru yola iletti.

O, Allah'ın nimetlerine şükredici idi. Allah da onu seçkin kıldı ve dosdoğru bir yola iletti.

O'nun nimetlerine şükrediyordu. Allah onu seçip yüceltti ve dosdoğru bir yola kılavuzladı.

şükr eyleyici ni'met leri içün. üyürdi anı daħı ŧoġru yol gösterdi aña aña yol dapa ŧoġru.

Şükr eyleyici‐y‐idi Allāh ni‘metlerine, anı ḫalīl idindi Allāh ve gösterdiözine doġru yol.

O, (Allahın) ne’mətlərinə şükür edən idi. (Allah da) onu (sədaqətinə, səmimiliyinə görə peyğəmbərlik üçün) seçmiş və düz yola yönəltmişdi.

Thankful for His bounties; He chose him and He guided him unto a straight path.

He showed his gratitude for the favours of Allah, who chose him, and guided him to a Straight Way.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.