Ve’alâ-lleżîne hâdû harramnâ mâ kasasnâ ‘aleyke min kabl(u)(s) vemâ zalemnâhum velâkin kânû enfusehum yazlimûn(e)
Yahudi olanlara da daha önce sana anlattığımız şeyleri haram etmiştik. Onlar, bize zulmetmediler, kendilerine zulmettiler.
Şimdi Sana aktardıklarımızı (ve helâl kıldıklarımızın bir kısmını) daha önce Yahudi olanlara da haram kıldık. (Bunu da aşırılıkları ve azgınlıkları sebebiyle yaptık. Böyle davranarak) Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.
Daha önce sana anlattığımız şeyleri, yani tırnaklı hayvanlar ve iç yağları, Yahudilere haram kılmıştık. Bununla biz, onlara haksızlık etmedik, tersine onlar kendi kendilerine haksızlık yaparak, yaratılış gayesi dışında yaşamaya kalkıştılar.
Yahudilere de daha önce sana anlattıklarımızı haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmedik, ama onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.
Yahudi olanlara da, bundan önce sana aktardıklarımızı haram kıldık. Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.
Daha önce (En'am sûresi, 146. âyet'de) Yahudi'lere haram kıldığımız şeyleri sana (ey Rasûlüm) anlatmıştık. Biz, onlara zulüm yapmadık, fakat onlar kendi nefislerine zulüm yapıyorlardı.
Yahudilere, daha önce sana anlattıklarımızı haram etmiş idik. Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar, kendilerine zulmediyor idiler.
Sana anlattıklarımızı daha önce Yahudilere de haram kılmıştık. Biz onlara haksızlık etmedik; aksine onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.
Sana önce anlattık, Yahudi olanlara, neyi haram kılmışsak, zulmetmedik onlara, onlarsa zulmetti kendilerine
Yahudilere de sana bildirdiğimiz şeyleri haram kılmıştık. Bununla biz onlara zulmetmedik. Lâkin onlar kendilerine zulmettiler.
Sana evvelce bildirdiğimiz yemekleri yahûdîlere harâm itmişdik ânlara böyle tahrîm ile zulm itmedik ânlar bizzat nefîslerine zulm itdiler.
Sana anlattıklarımızı, daha önce, yahudi olanlara da haram kılmıştık; biz onlara zulmetmedik, onlar kendilerine zulmediyorlardı.
Daha önce sana anlattıklarımızı yahudi olanlara da haram kılmıştık. Biz (bununla) onlara zulmetmedik, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.
Yahudilere daha önce sana sözünü ettiğimiz şeyleri haram kılmıştık. Onlara biz haksızlık etmedik, fakat onlar kendi kendilerine haksızlık ediyorlardı.
Sana anlattıklarımızı, daha önce, yahudi olanlara da haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmedik, fakat, onlar kendilerine haksızlık ediyorlardı.
Yahudilere, daha önce sana anlattığımız şeyleri haram kıldık. Biz onlara zulmetmedik; fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı
Sana anlattıklarımızı, daha önce yahudilere de haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmemiştik. Fakat onlar kendi kendilerine zulmetmişlerdi.
Yehudî olanlara ise bundan evvel sana naklettiklerimizi haram kıldık ve onlara biz zulm etmedik ve lâkin kendi kendilerine zulmediyorlardı
Sana anlattıklarımızı daha önce Yahûdîlere de haram kılmıştık. Biz, onlara haksızlık yapmadık. Fakat onlar kendi kendilerine haksızlık ediyorlardı.
Biz sana anlatdığımız şeyleri Yahudilere daha evvel haram kılmışdık. (Bununla) biz onlara zulmetmemişdik. Fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.
Yahudi olanlara ise, daha önce sana anlattıklarımızı(4) haram kılmıştık. Hâlbuki(biz) onlara zulmetmedik, fakat (onlar, kötü amelleriyle) kendilerine zulmediyorlardı.
Daha önce yahudi olanlara da haram kıldığımız şeyleri (En’am-146. Ayet’de) sana anlatmıştık. Hâlbuki (biz) onlara zulmetmedik, fakat onlar, (azgınlık ve kötü amelleriyle) kendilerine zulüm (yazık) ediyorlardı.*
Yahudi olanlara da daha önceden, sana anlattıklarımızı haram etmiştik. Allah onlara zulmetmedi ama (Bu yasaklara uymamalarından dolayı) onlar kendi nefislerine zulüm ettiler.
Bu sana anlattığımız nesneleri daha önce yahudilere haram kılmıştık. Böylelikle Biz onlara kıymış olmadık, belki onlar kendi kendilerine kıymış oldular.
Yahudi olanlara da bundan önce sana aktardıklarımızı haram kıldık. Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.
Yahudilere de, sana daha önce 6. En’âm: 146’da anlattığımız şeyleri haram kılmıştık. Fakat bunlar her çağda geçerli olacak evrensel yasaklar değildi, aksine, azgınlıklarından dolayı Yahudilere verilen ve yalnızca o döneme özgü bir cezaydı. Biz ceza vermekle onlara zulmetmedik, tam tersine, onlar sürekli suç işlemekle kendi kendilerine zulmediyorlardı. Fakat tövbe kapısı her zaman açıktır:
Önceden sana anlattığımız şeyleri Yahudîleşmiş olanlara haram kıldık. Onlara zulmetmedik; ama onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.
Hatırlarsın, Yahudilere de sana daha önce sözünü ettiğimiz bazı şeyleri haram etmiştik. Onlara hiç haksızlık etmemiştik, fakat, saygısızlığı bizzat kendileri yapmışlardı.
Sana anlattıklarımızı daha önce Yahudilere de haram kılmıştık! Biz onlara zulmetmedik! Fakat onlar yasalarımıza aykırı davranarak kendilerine haksızlık ettiler.
Sana daha önce anlattıklarımızı yahudi olanlara da haram kılmıştık. [*] Biz onlara haksızlık etmedik fakat onlar kendilerine haksızlık ediyorlardı. [*]
(Mûsanın dinini terk edip)¹ Yahûdî olanlara da daha önce sana aktardığımız² (yiyecekleri) haram kıldık. Biz, (bu yasakları koyarak) onlara asla zulmetmedik. Ancak onlar, (azgınlıkları sebebiyle) kendi kendilerine zulmediyorlardı.
Ve [yalnız] Yahudi inancına bağlı olanlara sana daha önce sözünü ettiğimiz şeyleri ¹⁴² yasakladık; çünkü onlara Biz haksızlık yapmadık; tam tersine, onlar kendi kendilerine haksızlık yaptılar.
Sana daha önce sözünü ettiğimiz şeyleri Yahudilere de haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmiyorduk. Fakat onlar kendi kendilerine zulmedip yazık ediyorlardı. 3/117, 4/97, 7/22-23, 10/44, 11/101
Ve yalnızca Yahudileşen kimselere[²²⁰⁶] sana daha önce aktardığımız şeyleri yasaklamıştık;[²²⁰⁷] ama onlara zulmeden biz değildik, ne var ki onlar asıl kendi kendilerine zulmettiler.
(Ey Muhammed-En'am suresinin 146. ayetinde-) Sana bildirmiş olduğumuz (müminlere helal kıldığımız) şeyleri; daha evvel, Yahudilere haram kılmıştık. Onlara biz zulmetmedik, (çünkü bu haram kılma, onların hak ettiği bir ceza idi) fakat onlar (Peygamberlerine asi olmakla) kendilerine zulmediyorlardı.
Daha önce sana anlattıklarımızı Yahudi olanlara haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.
Ve sana evvelce hikaye etmiş olduğumuz şeyleri Yahudilere haram kılmış idik. Ve onlara Biz zulüm etmedik velâkin onlar kendi nefislerine zulüm eder oldular.
Yahûdîlere, bundan evvel sana (Sûre-i En'âmda) hikâye iylediğimiz şeyleri harâm kıldık. Bununla onlara biz zulüm itmedik ve lâkin kendi nefislerine kendileri zulüm itdiler.
Sana anlattığımız şeyleri daha önce Yahudilere de haram kılmıştık. Bizim onlara bir yanlışımız olmadı ama onlar, yanlışı kendilerine yapıyorlardı.
Sana anlattıklarımızı daha önce Yahudilere de haram kılmıştık. Onlara biz zulmetmedik, fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.
Yahudilere de, daha önce sana anlattığımız şeyleri haram kılmıştık. Biz onlara haksızlık etmedik; onlar kendilerine zulmedip duruyorlardı.
Sana anlattıklarımızı daha önce, Yahudilere haram kılmıştık. Biz onlara haksızlık etmedik; aksine, onlar kendi benliklerine zulmediyorlardı.
daħı anlara kim cuḥūd oldılar ḥarām eyledük anı kim ḥikāyet eyledük saña ilerüden. daħı žulm eylemedük anlara velįkin oldılar gendüzilerine žulm eylerler.
Daḫı Yehūdiler üstine ḥarām eyledük saña ḫaber virgen nesneleri bundanburun En‘ām sūresinde, biz ẓulm eylemedük anlara. Lākin kendüleri nefs‐lerine ẓulm iderler.
Yəhudilərə haram etdiyimiz şeyləri daha əvvəl sənə xəbər vermişdik. Biz (bunları haram buyurmaqla) onlara zülm etmədik. Onlar (günah işlər görməklə) özləri özlərinə zülm edirdilər. (Buna görə də Allah bir çox ne’mətləri onlara haram buyurdu).
And unto those who are Jews We have forbidden that which We have already related unto thee. And We wronged them not, but they were wont to wrong themselves.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |