Vehafiznâhâ min kulli şeytânin racîm(in)
Ve onu, bütün taşlanmış Şeytanlardan koruduk.
Ve onu kovulan her şeytandan koruyuverdik. (Kulak hırsızlığı yapmak ve kader programının günlük taksimindeki bazı sırları kapmak üzere şeytanların burçlara çıkmasını engelledik.)
Ve onları kovulmuş her türlü şeytani güce karşı, koruma altına aldık.
Onları, kovulmuş, itaat dışına çıkmış bütün şeytanlardan, şeytanî güçlerden, şeytanların yaklaşıp zarar vermesinden koruduk.
Ve onu, her kovulmuş şeytandan koruduk.
Ve onu her kovulan şeytandan koruduk.
Ve göğü, taşlanan (Allah'ın rahmetinden koğulan) her Şeytandan koruduk.
Onları her nevi kovulmuş şeytandan koruduk.
Onu kovulmuş her türlü şeytana karşı koruduk.
Kovulan her şeytandan, koruduk onu
16-17. Andolsun ki, biz gökyüzüne burçlar (yıldız kümeleri) serpiştirdik ve onları (ibret nazarıyla) bakanlar için süsledik. Biz onları kovulmuş her şeytandan koruduk (oraya yaklaşamazlar).
Gökleri taşa tutulmuş şeytânın te’sîrinden hıfz eyliyoruz.
Onları, kovulmuş her şeytandan koruduk.
Onu kovulmuş her şeytandan koruduk.
Onları her kovulmuş şeytana karşı koruduk.
Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk.
Ve onları her kovulmuş şeytandan koruduk.
Ve göğü taşlanan bütün şeytanlardan koruduk.
Hem onu her «şeytanir racîm»den hıfz ettik
Ve onu (göğü) taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk.
Biz onları taşlanan (sürülen, koğulan) her şeytandan koruduk.
Hem onu, her kovulmuş olan şeytandan koruduk.
Hem de orayı (semayı) kovulmuş (rahmetten dışlanmış) her şeytandan koruduk. *
Göklerin bu düzenini her türlü kovulmuş bozguncu güçlerden de koruduk.
Biz gökyüzünü bütün o taşlanan şeytanlardan koruduk.
Onu her sürgün şeytandan sakladık,
Onları kovulmuş her türlü şeytandan⁶ koruduk.
Ve onu her kovulan şeytandan koruduk.
Ve göğü, bütün lânetli şeytanların istilâsından koruduk. Dolayısıyla, ister cin ister insan olsun, hiçbir şeytan, evrenin boyutlarını aşıp melekler katına yükselemez, gayble ilgili bilgiler çalmak üzere burçlara yükselip melekler arasındaki konuşmaları dinleyemez.
Onu her bir kovulmuş (düzenbaz) şeytan’dan koruduk.
Gökler âlemini, her türlü şeytanî tehlikelere karşı korumaya aldık. Buna rağmen
Onlar gökyüzüne bakarlar. Gökyüzünün sırlarını yorumlamaya çalışırlar. Onlara göre gökyüzü şeytanlar ve bilinmeyen varlıklarla doludur. Elçilerimiz vahiy getirirken gökyüzündeki bilinmeyen varlıklar musallat olur. Ayetleri değiştirirler. Hayır! Andolsun ki hayır! Biz gökyüzünü, gökyüzünde gördükleri burçları; kovulmuş, lanetlenmiş, taşlanmış şeytandan ve bilmedikleri varlıklardan koruduk. Onlar hiçbir şeye musallat olamazlar. Vahiy getiren elçimize, vahyimize dokunamazlar! Zaten onların vahyin gökyüzünden geldiği düşüncesi bile zanlarından ibarettir. Vahyimizin elçilere nereden geldiğini bilmezler.
Ve onu bütün¹ lânetlenmiş² şeytanlardan koruduk.³
Ve onları kovulmuş her türlü şeytanî güce ¹⁶ karşı koruma altına aldık;
Ve biz bu vahyi, ilahi rahmetten dışlanmış her şeytani güçten muhafaza ettik. 37/1...10, 72/26...28
Ve onları (bilir bilmez) atan[²⁰³⁴] her tür şeytanî güçten koruduk.[²⁰³⁵]
Ve onu (melekut alemini) taşlanmış (ilahi rahmetten kovulmuş) şeytandan (ve tayfalarından) koruduk. ("Artık o şeytanlar melekler alemini dinleyemezler!" -Saffat/8-)
Onu (burçları) taşlanarak kovulmuş her şeytandan koruduk.
Ve onu her bir taşlanmış şeytandan koruduk.
16, 17, 18. Gerçekten Biz, gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için yıldızlarla süsledik. Hem onu kovulmuş her şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı edenler olursa, onu da parlak bir ışık kovalar. [25, 61; 85, 1; 26, 212; 37, 8-10] {KM, Luka 10, 18}
Ve onu, her recim (taşlanmış, kovulmuş uydurma sözler atan) şeytandan koruduk.
O semâyı, rahmet-i Hak'dan matrûd şeytânlardan hıfz itdik.
(Birinci kat) Göğü, taşlanmış şeytanların hepsinden koruduk.[*]
Onu lanetlenmiş şeytanlardan koruduk.
Ve onu kovulmuş herbir şeytandan koruduk.
Ve onu/onları, her kovulup taşlanmış şeytandan koruduk.
17-18. daħı śaķladuķ anı her dįvden sürilmiş lįkin ol kim uġurlayın duttı ķulaķ ardınca oldı anuñ bir pāre od bellü.
Daḫı ṣaḳladuḳ anı her oda atılmış şeyṭān[dan].
Onları hər bir məl’un (Allahın dərgahından qovulmuş, rəhmətindən kənar edilmiş, daşqalaq olunmuş) Şeytandan qoruduq.
And We have guarded it from every outcast devil,
And (moreover) We have guarded them(1951) from every evil spirit accursed:(1952)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |