11 Eylül 2024 - 7 Rebiü'l-Evvel 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Hicr Suresi 17. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vehafiznâhâ min kulli şeytânin racîm(in)

Ve onu, bütün taşlanmış Şeytanlardan koruduk.

Ve onu kovulan her şeytandan koruyuverdik. (Kulak hırsızlığı yapmak ve kader programının günlük taksimindeki bazı sırları kapmak üzere şeytanların burçlara çıkmasını engelledik.)

Ve onları kovulmuş her türlü şeytani güce karşı, koruma altına aldık.

Onları, kovulmuş, itaat dışına çıkmış bütün şeytanlardan, şeytanî güçlerden, şeytanların yaklaşıp zarar vermesinden koruduk.

Ve onu, her kovulmuş şeytandan koruduk.

Ve onu her kovulan şeytandan koruduk.

Ve göğü, taşlanan (Allah'ın rahmetinden koğulan) her Şeytandan koruduk.

Onları her nevi kovulmuş şeytandan koruduk.

Onu kovulmuş her türlü şeytana karşı koruduk.

Kovulan her şeytandan, koruduk onu

16-17. Andolsun ki, biz gökyüzüne burçlar (yıldız kümeleri) serpiştirdik ve onları (ibret nazarıyla) bakanlar için süsledik. Biz onları kovulmuş her şeytandan koruduk (oraya yaklaşamazlar).

Bkz. 25/61, 26/212, 37/8-10, 85/1 Ayette sözü edilen burçların astroloji burçlarıyla, hele o burçlara izafe edilen esrarengiz güçlerle bir alakası yok... Devamı..

Gökleri taşa tutulmuş şeytânın te’sîrinden hıfz eyliyoruz.

Onları, kovulmuş her şeytandan koruduk.

Onu kovulmuş her şeytandan koruduk.

Onları her kovulmuş şeytana karşı koruduk.

Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk.

Ve onları her kovulmuş şeytandan koruduk.

Ve göğü taşlanan bütün şeytanlardan koruduk.

Hem onu her «şeytanir racîm»den hıfz ettik

Ve onu (göğü) taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk.

Onu her racim¹ şeytandan² koruduk.

1- Taşlanmış. Lanetlenmiş, kovulmuş. 2- Şeytani güçlerden.

Biz onları taşlanan (sürülen, koğulan) her şeytandan koruduk.

Hem onu, her kovulmuş olan şeytandan koruduk.

Hem de orayı (semayı) kovulmuş (rahmetten dışlanmış) her şeytandan koruduk. *

(*) Yani hiçbir şeytan, evrenin boyutlarını aşıp melekler katına yükselemez, gayble ilgili bilgiler çalmak üzere burçlara yükselip melekler arasındaki... Devamı..

Göklerin bu düzenini her türlü kovulmuş bozguncu güçlerden de koruduk.

Biz gökyüzünü bütün o taşlanan şeytanlardan koruduk.

Onu her sürgün şeytandan sakladık,

Onları kovulmuş her türlü şeytandan⁶ koruduk.

6 Şeytan kelimesi, Arapçada “şetane” kökünden gelir. “Uzaklaşan, uzak olan” anlamındadır. Doğru ve hak olan her şeye uzak ve yabancı olan veya karşı ç... Devamı..

Ve onu her kovulan şeytandan koruduk.

Ve göğü, bütün lânetli şeytanların istilâsından koruduk. Dolayısıyla, ister cin ister insan olsun, hiçbir şeytan, evrenin boyutlarını aşıp melekler katına yükselemez, gayble ilgili bilgiler çalmak üzere burçlara yükselip melekler arasındaki konuşmaları dinleyemez.

Onu her bir kovulmuş (düzenbaz) şeytan’dan koruduk.

Gökler âlemini, her türlü şeytanî tehlikelere karşı korumaya aldık. Buna rağmen

Onlar gökyüzüne bakarlar. Gökyüzünün sırlarını yorumlamaya çalışırlar. Onlara göre gökyüzü şeytanlar ve bilinmeyen varlıklarla doludur. Elçilerimiz vahiy getirirken gökyüzündeki bilinmeyen varlıklar musallat olur. Ayetleri değiştirirler. Hayır! Andolsun ki hayır! Biz gökyüzünü, gökyüzünde gördükleri burçları; kovulmuş, lanetlenmiş, taşlanmış şeytandan ve bilmedikleri varlıklardan koruduk. Onlar hiçbir şeye musallat olamazlar. Vahiy getiren elçimize, vahyimize dokunamazlar! Zaten onların vahyin gökyüzünden geldiği düşüncesi bile zanlarından ibarettir. Vahyimizin elçilere nereden geldiğini bilmezler.

Onu (göğü), taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk. [*]

Benzer mesajlar: Sâffât 37:7-9; Mülk 67:5; Cinn 72:8-9.

Ve onu bütün¹ lânetlenmiş² şeytanlardan koruduk.³

1 Buradaki (كُلِّ) kelimesi hem şeytan, hem de racîm kelimelerini kapsar ve; “her tür şeytanların her tür atmalarından” demektir. 2 Racîm: Taşlanmış d... Devamı..

Ve onları kovulmuş her türlü şeytanî güce ¹⁶ karşı koruma altına aldık;

16 Şetane (“uzak oldu [ya da uzaklaştı]” yahut “yâdlaştı, yabancılaştı”) fiilinden türeyen şeytân terimi Kur’an’da sık sık, doğru ve iyi olan her şeye... Devamı..

Ve biz bu vahyi, ilahi rahmetten dışlanmış her şeytani güçten muhafaza ettik. 37/1...10, 72/26...28

Ve onları (bilir bilmez) atan[²⁰³⁴] her tür şeytanî güçten koruduk.[²⁰³⁵]

[2034] Racîm, hem fail hem de mef’ul manasına gelir. Burada “asılsız söz söyleyen, bol keseden atan, iftira atan, sıkan” anlamına. [2035] “Büyülend... Devamı..

Ve onu (melekut alemini) taşlanmış (ilahi rahmetten kovulmuş) şeytandan (ve tayfalarından) koruduk. ("Artık o şeytanlar melekler alemini dinleyemezler!" -Saffat/8-)

Onu (burçları) taşlanarak kovulmuş her şeytandan koruduk.

Ve onu her bir taşlanmış şeytandan koruduk.

16, 17, 18. Gerçekten Biz, gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için yıldızlarla süsledik. Hem onu kovulmuş her şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı edenler olursa, onu da parlak bir ışık kovalar. [25, 61; 85, 1; 26, 212; 37, 8-10] {KM, Luka 10, 18}

Burç: Kale, hisar, yüksek köşk mânalarına gelir. Gökyüzünde özel bir şekilde toplanmış olan birtakım yıldız kümelerine de burç denilmiştir. Bu kümeler... Devamı..

Ve onu, her recim (taşlanmış, kovulmuş uydurma sözler atan) şeytandan koruduk.

O semâyı, rahmet-i Hak'dan matrûd şeytânlardan hıfz itdik.

(Birinci kat) Göğü, taşlanmış şeytanların hepsinden koruduk.[*]

[*] Türkçeye "korumak" olarak çevirdiğimiz kelime "حَفِظْنَا : hafıznâ" dır. Muhafaza etmek anlamına gelir. Örneğin bir şeyi elinizde muhafaza etmeniz... Devamı..

Onu lanetlenmiş şeytanlardan koruduk.

Ve onu kovulmuş herbir şeytandan koruduk.

Ve onu/onları, her kovulup taşlanmış şeytandan koruduk.

17-18. daħı śaķladuķ anı her dįvden sürilmiş lįkin ol kim uġurlayın duttı ķulaķ ardınca oldı anuñ bir pāre od bellü.

Daḫı ṣaḳladuḳ anı her oda atılmış şeyṭān[dan].

Onları hər bir məl’un (Allahın dərgahından qovulmuş, rəhmətindən kənar edilmiş, daşqalaq olunmuş) Şeytandan qoruduq.

And We have guarded it from every outcast devil,

And (moreover) We have guarded them(1951) from every evil spirit accursed:(1952)

1951 Taking the physical heavens, we can imagine the supreme melody or harmony-the Music of the Spheres-guarded from every disturbing force. If by any... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.