Velekad ce’alnâ fî-ssemâ-i burûcen vezeyyennâhâ linnâzirîn(e)
Andolsun ki gökte burçlar halkettik ve göğü, seyredenlere bezedik.
Andolsun, gökte bazı burçlar (büyük yıldız durakları) kıldık ve onu gözleyenler (dikkatle izleyenler) için süsledik (cezbedici yorumlara müsait hale getirdik).
Gerçekten de biz, gökyüzüne takım halinde yıldızları yerleştirdik ve onları seyredenler için süsleyip bezedik.
Andolsun, biz gökte bir takım burçlar planlayıp yerleştirdik. Göğü, baktığını görebilenler için süsledik.
Andolsun, biz gökde burçlar oluşturduk ve onu bakanlar için süsledik.
Andolsun, gökte burçlar kıldık ve onu gözleyenler için süsledik.
Gerçekten biz, gökte burclar yarattık ve göğü, bakan kimseler için yıldızlarla süsledik;
Andolsun! Biz gökte burçlar kıldık, onları ibretle bakanlar için süsledik.
Gökte burçlar yapıp, görenlerçin bezedik
16-17. Andolsun ki, biz gökyüzüne burçlar (yıldız kümeleri) serpiştirdik ve onları (ibret nazarıyla) bakanlar için süsledik. Biz onları kovulmuş her şeytandan koruduk (oraya yaklaşamazlar).
Semâda burclar halk itdik nazar-ı ’ibretle bakanlar içün tezyîn iyledik.
And olsun ki, gökte burçlar meydana getirdik, onları bakanlar için donattık.
Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik.
Andolsun biz gökte yıldız kümeleri oluşturduk ve seyredenler için ona güzel bir görünüm verdik.
Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve seyr edenler için onu süsledik.
Gökte galaksiler yerleştirdik, ve gözleyenler için onları süsledik.
Andolsun biz, gökte birtakım burçlar yarattık ve bakanlar için onu süsledik.
Şanım hakkı için biz Semâda burclar yaptık ve onu ehli nazar için tezyin eyledik
Kasem olsun ki biz, gökte (birtakım) burçlar (yıldız kümeleri) yarattık ve (ibretle) bakanlar için onu (göğü) süsledik.
Ant olsun, Biz, semada burçlar yaptık ve bakanlar için onu donattık.
Andolsun, biz gökde burçlar yapmış, onları (ibretle) temâşâ edenler için süslemişizdir.
And olsun ki (biz), gökte burçlar yaptık ve onu, seyreden kimseler için süsledik!
Ve gerçekten gökte (uzayda) burçlar (yıldız kümeleri) var ettik ve seyredenler için ona güzel bir görünüm verdik. *
Biz göklerde takım yıldızlar (burçlar) ile donatarak, bakanlar için göğü süslemiş olduk.
İşte Biz gökyüzünde burçlar yaptık. Onları süsledik de, bakanlara güzel görünsünler diye.
* Biz, gökte burçlar yaptık, onları temaşa edenler için donattık.
Andolsun Biz gökte burçlar/yıldız kümeleri var ettik ve onları bakanlar için süsledik.
Şüphesiz biz gökte burçlar kıldık ve onu bakanlar için süsledik.
Şüphesiz Biz, uzayın derinliklerine büyük takım yıldızları serpiştirerek, göğe muazzam burçlar yerleştirdik ve onu, hayranlık ve ibretle seyredenleriçin, parlak birer inci demeti gibi ışıldayan gökcisimleriyle süsleyipgüzelleştirdik.
And olsun Gök’te burçlar yaptık! Onu Bakanlar için süsledik.
Gök yüzünü, burçlarla donattık, göz zevkine uygun düzenlemeler yaptık.
Andolsun! Gökyüzünde burçlar yaptık. Gökyüzünü bakanlar için süsledik.
Yemin olsun (bir de) Biz, gökte burçlar¹ yarattıkve o (göğü) seyredenler için süsledik.²
GERÇEKTEN DE, Biz gökyüzüne büyük takım yıldızları ¹⁵ serpiştirdik ve onları, seyredenler için süsleyip bezedik:
Oysa biz, uzayda yıldız kümeleri var ettik ve onları seyredenler için süsledik. 37/6, 67/5
DOĞRUSU Biz, gökyüzünde yıldız kümeleri[²⁰³³] var ettik; ve onları (ibret nazarıyla) bakanlar için süsledik.
Andolsun ki biz gökte (yıldız kümelerinden) bir takım burçlar yarattık ve göğü (ibret gözü ile) seyredenler için süsledik.
Ve biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik
Andolsun ki, Biz gökte burçlar yaptık ve onu nazar edenler için tezyin ettik.
16, 17, 18. Gerçekten Biz, gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için yıldızlarla süsledik. Hem onu kovulmuş her şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı edenler olursa, onu da parlak bir ışık kovalar. [25, 61; 85, 1; 26, 212; 37, 8-10] {KM, Luka 10, 18}
Andolsun biz, gökte burçlar yaptık. Ve onu bakanlar için süsledik.
Biz semâda burclar yaratdık ve onları, görenleri hayrete düşürecek yıldızlarla süsledik.
(Birinci kat) Gökte[*] yıldızlar (burçlar) oluşturduk. Seyredenler için onları süsledik.
Gökte burçlar varettik ve onları bakanlar için süsledik.
Biz gökyüzünde burçlar(1) yaptık ve seyredenler için onu süsledik.
Yemin olsun, biz gökte burçlar oluşturduk ve onu/onları, seyredenler için süsledik.
[134a] daħı bayıķ ķılduķ gökde burçlar daħı bezedük anı baķıcılar içün.
Taḥḳīḳ biz yaratduḳ gökde on iki burc, daḫı bezedük anları yılduzlar‐ıla gören kişilere.
Biz səmada bürclər yaratdıq, onlara baxanlar üçün (ulduzlarla) bəzədik.
And verily in the heaven We have set mansions of the stars, and We have beautified it for beholders.
It is We Who have set out(1949) The Zodiacal Signs(1950) in the heavens, and made them fairseeming to (all) beholders;
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |