11 Kasım 2024 - 9 Cemaziye'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Ra’d Suresi 5. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-in ta’ceb fe’acebun kavluhum e-iżâ kunnâ turâben e-innâ lefî ḣalkin cedîd(in)(k) ulâ-ike-lleżîne keferû birabbihim(s) veulâ-ike-l-aġlâlu fî a’nâkihim(s) veulâ-ike ashâbu-nnâr(i)(s) hum fîhâ ḣâlidûn(e)

Şaşıyorsan asıl şaşılacak şey, toprak olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız diyenlerin sözü. Onlar, öyle kişilerdir ki Rablerine kafir olmuşlardır. Onlar, öyle kişilerdir ki boyunlarında demir zincirler var ve onlar, cehennem ehlidir; onlar, orada ebedi kalırlar.

Şayet şaşıracaksan, asıl hayret edilmesi gereken onların (hâlâ) şöyle söylemeleridir: "Biz toprak iken mi, gerçekten biz mi yeniden yaratılacağız?" İşte onlar Rablerine karşı inkâra sapanlardır. İşte onlar boyunlarına (ateşten) halkalar takılanlardır ve işte onlar -içinde ebedi kalacakları- ateşin ashabı (sürekli yanıcıları) olanlardır.

Eğer Allah'ın yarattığı bunca harikalara hayret ediyorsan asıl hayret edilecek şey, inkârcıların şu sözleridir: “Nasıl yani! Biz toprağa karıştıktan sonra, yeniden hayata dönmek üzere, yeniden mi yaratılacağız?” İşte bunu söyleyenler, Rablerini tanımayıp, inkâra kalkışan kimselerdir. İşte böyleleri boyunlarında, kendi davranışlarının bir sonucu olarak, demir halkalar taşıyacaklardır. Ve işte böyleleri ebedi olarak ateşte kalacak kimselerdir.

Kâfirlerin seni yalanlaması, putlara tapması, kâinattaki hârikulâde oluşlar hayretini mucip olsa da, asıl şaşılacak şey onların,
“Biz toprak olduğumuz zaman mı, yeniden mi yaratılacağız?” demeleridir. İşte onlar Rablerini inkârda ısrar edenlerdir. İşte onlar boyunlarına tasmalar takılacak olanlardır. Onlar ateş ehli, cehennemliktirler. Orada ebedî kalacaklar.

Eğer şaşacaksan asıl şaşılacak şey onların: "Biz toprak olduğumuzda mı, biz mi yeniden yaratılacağız?" demeleridir. İşte onlar Rabblerini inkâr edenlerdir. İşte onlar boyunlarında halkalar olanlardır. Ve işte onlar cehennemliktirler. Onlar orada sürekli kalacaklardır.

Eğer şaşıracaksan, asıl şaşkınlık konusu onların şöyle söylemeleridir: 'Biz toprak iken mi, gerçekten biz mi yeniden yaratılacağız?' İşte onlar Rablerine karşı inkâra sapanlar, işte onlar boyunlarına (ateşten) halkalar geçirilenler ve işte onlar -içinde ebedi kalacaklarıateşin arkadaşları olanlardır.

Ey Rasûlüm, eğer kâfirlerin seni yalanlamasına şaşıyorsan, asıl şu sözleri şaşılacak şeydir: “- Biz bir toprak olduğumuz zaman mı cidden yeni bir yaratılışta olacağız (öldükten sonra yeniden mi dirileceğiz)?” İşte bunlar, Rablerini (hükümlerini) inkâr etmiş olanlardır; bunlar, boyunlarında (kıyamet gününde) demir halkalar bulunanlardır. Bunlar, Cehennemliktirler; ebedî olarak orada kalacaklardır.

Şaşacaksan, onların: “Biz toprak olacağımız zaman mı yeniden yaratılacağız?” demelerine şaşman lazım! İşte onun için onlar, kendilerini yaratıp büyüten Allah’ı yalanlayanlardır. Çünkü onların boyunlarına (kibir ve azap) tasmaları geçirilmiştir. (Artık düşünüp inanmazlar.) Çünkü onlar Cehenneme ehildirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

[İnsan gibi bir yaratığın en şaşılacak yönü, ebediyet hissini ve fikrini ruhundan atmasıdır.]

Şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey onların, “Biz toprak olduğumuz zaman yeniden mi yaratılacağız?” demeleridir. İşte onlar, Rabblerine nankörlük edenlerdir. Onlar, boyunlarında tasmalar bulunanlardır. Onlar ateş ehlidir. Onlar orada uzun süreli kalacaklardır.

Eğer sen şaşıyorsan, şaşılacak şey onların: «Toprak olduktan sonra, yeniden mi diriliriz» demiş olmalarıdır İşte bunlar, küfredenler Tanrılarına; işte bunlar boyunları halkalı, cehennemlik işte bunlar, orda sonsuz kalırlar

Eğer (Allah'ın yarattığı bu harikalara) şaşıyorsanız inkârcıların şu sözlerine de şaşın: “Nasıl yani! Biz toprak olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?” İşte (bunu söyleyenler) Rablerini inkâra kalkışan kimselerdir. İşte böyleleri (kıyamet gününde) boyunlarında (kendi davranışlarının bir sonucu olarak) demir halkalar (tasmalar) bulunan kimselerdir. İşte böyleleri yerleşip kalmak üzere ateşe giren kimselerdir!

Toprak olduktan sonra yeniden dirilmek inkârcılara inandırıcı gelmiyor. Onlar bu işin olamayacağını düşünüyorlar. “Sizi (yeniden) yaratmak mı daha zor... Devamı..

Müşriklerin îmân itmediklerine ta’accüb idersin ânlar : "Toprak oldukdan sonra yeni bir mahlûk olmak mümkün müdür?" dirler. Ânlar rablerine karşu küfürde bulunuyorlar boğazlarına zincirler geçecek ateşe atılacaklar ve orada ilelebed kalacaklar.

Şaşacaksan, onların: "Biz toprak olunca mı yeniden yaratılacağız?" demelerine şaşmak gerekir. İşte onlar Rablerini inkar edenlerdir. İşte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır. İşte onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardır.

Eğer şaşacaksan, asıl şaşılacak olan onların, “Biz toprak olunca yeniden mi yaratılacakmışız?” demeleridir. İşte bunlar Rablerini inkâr edenlerdir. İşte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

Eğer şaşacağın bir şey varsa o da onların, “Biz toprak olduğumuz zaman gerçekten yeniden mi yaratılacakmışız?” demeleridir. Onlar, rablerini inkâr edenlerdir; onlar boyunlarında demir halkalar bulunanlardır; onlar cehennemliklerdir; orada ebedî kalacaklardır!

(Resûlüm! Kâfirlerin seni yalanlamalarına) şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey onların: «Biz toprak olduğumuz zaman yeniden mi yaratılacağız?» demeleridir. İşte onlar, Rablerini inkâr edenlerdir; işte onlar (kıyamet gününde) boyunlarında tasmalar bulunanlardır. Ve onlar ateş ehlidir. Onlar, orada ebedî kalacaklardır!

Şaşacaksan, onların şu sözlerine şaşmalısın: "Biz toprak olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?" İşte onlar, Rab'lerini inkar edenlerdir. Onlar, boyunlarına prangalar hakedenlerdir. Onlar ateşin halkıdır; nitekim orada ebedi kalıcıdırlar.

Eğer şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey onların şu sözleridir: "Biz toprak olup gittikten sonra mı, yani biz gerçekten yeniden mi yaratılacağız?" İşte bunlar Rablerini inkâr etmişlerdir. Bunlar boyunlarında demir halkalar bulunanlardır. Ve işte bunlar cehennemliktirler, orada ebedî kalacaklardır.

Eğer teaccüb edeceksen işte teaccüb edilecek şey: onların şu lâkırdısı: biz bir toprak olduğumuz vakıt mı, hele hele biz mi mutlaka yeni bir hılkat içinde bulunacağız!... İşte bunlar rablarına küfretmiş olanlar ve işte bunlar tomrukları boyunlarında ve işte bunlar eshabı nar, hep onda kalacaklardır

(Resûlüm! Müşriklerin, senin peygamberliğini yalanlamalarına) taaccub ediyorsun, velâkin, asıl taaccub edilecek şey, onların, (Allah’ın kudretini hiçe sayarak) “Biz (öldükten sonra, kabirde) toprak olduğumuz zaman, gerçekten yeniden mi yaratılacağız?” demeleridir. İşte onlar, Rablerin (in kendilerini tekrar diriltmeye kadir olduğunu inkâr etmekle birlikte, ahireti de) inkâr edenlerdir. Onlar (hesap gününde) boyunlarında (demir) halkalar olanlardır. Ve onlar cehennemliktirler. Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır.

Eğer şaşırıyorsan, asıl şaşılacak şey, onların, “Biz toprak olduğumuz zaman mı, gerçekten biz bir kez daha mı yaratılacağız?” sözleridir. İşte onlar, Rabb'lerini küfreden¹ kimselerdir. İşte onlar, boyunlarında halkalar olanlardır. Ve işte onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada sürekli kalacaklardır.

1- Rabb\lerinin yeniden yaratmasını yalanlayan.

Eğer (kâfirlerin seni yalana çıkardıklarına) şaşıyorsan asıl şaşılacak olan onların: «Biz toprak oldukdan sonra mı ve yeniden mi muhakkak yaratılacağız?» demeleridir,İşte bunlar Rablerini tanımayanlardır, işte boyunlarında lâleler bulunanlar bunlar ve işte içinde müebbed kalacakları ateşin yârânı da yine bunlar, bunlardır.

Buna rağmen (kâfirlerin yalanlamalarına) şaşıracaksan, asıl şaşılacak şey, onların: “Bir toprak olduğumuz zaman mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışta olacağız?” sözleridir. İşte onlar, Rablerini inkâr edenlerdir. Hem yine onlar (âhiret gününde)boyunlarında (demir) halkalar bulunanlardır. Ve onlar ateş ehlidirler. Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar.

Ve eğer şaşacaksan, onların şu sözlerine şaşmak lazım: Biz toza toprağa karıştıktan sonra (yeniden hayata dönmek üzere) bir kez daha mı yaratılacağız? İşte (bunu söyleyen kimseler) Rablerini inkâr etmiş kimselerdir; işte onlar (ahiret günü) boyunlarında halkalar (gibi kötü amellerini) taşıyan kimselerdir ve işte onlar, (Allah’ın dilediği vakte kadar) yerleşip kalmak üzere ateşe girecek olan kimselerdir. *

(*) Yani hayat belirtisi gösteren bütün olay ve olgularda belli bir amaçlılığın gözetildiğine ve dolayısıyla üstün kudret ve ilim sahibi yaratıcı bir ... Devamı..

Eğer şaşıracaksan, onların “Biz toprak haline gelmişken, yeniden mi yaratılacağız?” diye söylediklerine şaşmalısın. Zira bunları söyleyenler, Rablerini inkâr eden kimselerdir. İşte bunlardır boyunlarında halkalar olan ve sürekli kalmak üzere, ateşin içinde kalacak olanlar.

Eğer şaşacaksan onların şu sözlerine şaş: "Biz toprak olduktan sonra gerçekten yeni baştan diriltilecek miyiz?" Çalaplarını tanımıyanlar işte bunlardır. Boyunlarına kangallar geçirilecek olanlar da bunlardır. Ateşlik olanlar yine bunlardır. Hep orada kalacaklardır.

Kâfirlerin seni tekziplerinden taaccüp ediyorsan asıl taaccübe şayan onların «— Biz toprak olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?» sözleridir. Rablerini tanımayanlar bunlardır. Onların boyunlarına bukağılar takılacaktır. İşte onlar ateşliktir, orada daim kalacaklardır.

(Ey Peygamber!) Eğer şaşacaksan asıl onların, “Toprak olunca mı şüphesiz yeniden yaratılacağız?” demelerine şaşmak gerekir. İşte onlar Rablerini inkâr edenlerdir. İşte onlar boyunlarında demir halkalar olanlardır ve işte onlar ateş ehlidirler, orada sürekli kalırlar.

Eğer şaşıracaksan, asıl şaşkınlık konusu onların, “Biz toprak olduktan sonra mı, gerçekten biz yeniden mi yaratılacağız?” diye söylemeleridir. İşte onlar Rablerini inkâr edenler, işte onlar boyunlarına (ateşten) halkalar geçirenler ve işte onlar içinde temelli kalıcılar oldukları ateşin yarenleri olanlardır.

Nasıl, bu muhteşem güzellikler karşısında hayrete düştün, değil mi? Fakat bunlarne kadar hayranlık vericiyse, inkârcıların, “Ne yani, biz mezarlarda çürüyüp toprak olduktan sonra mı yeniden diriltilecekmişiz? Hiç öyle şey olur mu?” şeklindeki iddiaları da en az bunun kadar hayret ve dehşet vericidir.
İşte bu iddiada bulunanlardır, sonsuz hikmet, adâlet ve kudret sahibi olan Rab’lerini inkâr edenler; işte bunlardır, boyunlarına kibir, cehâlet, ihtirâs, inat ve önyargı kelepçelerivurulmuş olanlar ve işte bunlardır, günahlarının cezasını çekmek üzere ebediyen cehennemde kalacak olanlar!

Eğer hayret edeceksen, onların:
“Toprak olduğumuz zaman mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılış içindeyiz?” demelerine hayret etmek gerekir. İşte onlar rabb’lerini inkâr etmiş olanlardır. Boyunlarında Demir Halkalar vardır. İşte onlar Ateş arkadaşlarıdır. İçinde sürekli kalacaklardır.

Resulüm! Sen şaşırıyorsun ama, asıl şaşılası iş onların. Yani: " biz toprak olduktan sonra mı sil baştan dirileceğiz " demeleri. Bunlar Tanrı'yı inkar etmekle boyunlarına demir halkayı taktılar ve cehennemlik oldular. Artık sonsuza kadar orada kalacaklar.

Eğer şaşacaksan asıl şaşılacak olan inkâr edenlerin; "Biz toprak olunca yeniden mi yaratılacakmışız?" demeleridir. İşte bunlar Allah’ı inkâr edenlerdir. Hesap günü onların boyunlarına demir halkalar vurulur. Cehenneme sürüklenerek atılırlar. Onlar cehennemde ebedi kalacaklardır. Zannettikleri gibi günahları kadar ceza çekip çıkmayacaklar, cennete hiçbir zaman giremeyeceklerdir. Onların bu yorumu şeytanın kuruntuya sokmasındandır.

(Kâfirlerin seni yalanlamalarına) şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey, onların “Biz toprak olduğumuz zaman yeni bir yaratılışta mı olacağız!” demeleridir. İşte onlar, Rablerini inkâr edenlerdir; işte onlar (kıyamet gününde) boyunlarında halkalar bulunanlardır. [*] İşte onlar ateş halkıdır. Onlar orada [ebedî] kalacaklardır!

Benzer mesajlar: Hacc 22:21; Sebe’ 34:33; Mü’min 40:71; Hâkka 69:32; Müzzemmil 73:12; İnsân 76:4.

(Ey Muhammed!) Eğer şaşacaksan, asıl onların: “Biz toprak olduktan sonra gerçekten yeniden mi yaratılacağız?” demelerine şaş. İşte onlar hem Rablerini inkâr eden, hem boyunlarına (ateşten) halkalar geçirilen ve hem de içerisinde ebedî kalacakları cehennemin dostları olanlardır.

FAKAT eğer [Allah’ın yarattığı bu harikalara] şaşıyorsanız inkarcıların şu sözlerine de şaşın: “Nasıl yani! Biz toza toprağa karıştıktan sonra [yeniden hayata dönmek üzre] bir kez daha mı yaratılacağız?” ¹¹ İşte (bunu söyleyenler) Rablerini inkara kalkışan kimselerdir; ¹² işte böyleleri boyunlarında [kendi davranışlarının bir sonucu olarak] bukağılar taşıyan kimselerdir; ¹³ ve işte böyleleri, yerleşip kalmak üzere ateşe girecek olan kimselerdir.

11 Yani, hayat belirtisi gösteren bütün olay ve olgularda belli bir amaçlılığın gözetildiğine ve dolayısıyla üstün kudret ve ilim sahibi yaratıcı bir ... Devamı..

Eğer şaşıyorsan, asıl sen onların: “Biz toprak olduktan sonra yeniden mi diriltileceğiz?” demelerine şaş! İşte onlar, Rablerinden gelen gerçekleri örtbas edenlerdir. İşte onlar, boyunlarında tutsaklık tasması taşıyanlardır. İşte onlar ateş halkıdır. Orada kalıcıdırlar. 17/49-97-98 19/66, 23/33...35

İLLE de (hâlâ nasıl inkâr edebildiklerine) şaşacaksan, asıl onların şu sözüne şaş: “Ne yani, şimdi biz toprak olup gittikten sonra yeni bir yaratılışın muhatabı mı olacağız?!” İşte bunlar, Rablerine nankörlük etmede direnen kimselerdir.[¹⁹⁴¹] Ve işte boyunlarında tutsaklık tasması taşıyanlar da, (hesap verme sorumluluğunu reddeden) bu tiplerdir: İşte onlardır ateş yaranı; onlar orada yerleşip kalacak olanlardır.

[1941] Zımnen: Her tür nankörlüğün temelinde, Allah’ın hayata ve eşyaya müdahâlesinin tümünü ifade eden “Rububiyyetini” inkâr yatar.... Devamı..

(Ey Muhammed, sen en çok o müşriklerin senin peygamberliğini yalan saymalarına) Hayret edersin, oysa onların en çok şaşılacak sözleri "Biz toprak olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?'' demeleridir. (*) İşte onlar Rablerini inkar edenlerdir, İşte onlar (kıyamet gününde) boyunlarına demir halkalar vurulacak olanlardır ve işte onlar cehennem ehlidirler ki, orada sonsuza dek kalacaklardır!

(*) Onlar akıllarınca öldükten sonra tekrar diriltmeyi zor ve hatta imkansız görürler.. oysa Ahkaf suresinin 33. ayetinde 'Onlar görmüyorlar mı ki gök... Devamı..

Eğer şaşacaksan, onların şu sözlerine şaşmak lâzım: "Biz toprak olduğumuz zaman mı, biz mi yeniden yaratılacağız?" İşte onlar, Rablerini bununla inkâr edenlerdir. Ve Onlar, boyunlarında demirden halkalar bulunan kimselerdir, onlar ateş halkıdır. Onlar orada sürekli kalacaklardır.

Eğer taaccüb edecek isen işte asıl teaccüb edilecek şey, onların «Biz toprak kesildikten sonra mı mutlaka yeniden yaratılacağız?» demeleridir. Onlar o kimselerdir ki, Rablerini inkâr etmişlerdir ve boyunlarında demir zincirler bulunan da onlardır ve onlar ateşin yârânıdırlar, onlar orada müebbeden kalacak kimselerdir.

Eğer onların iman etmemelerine şaşırıyorsan bil ki asıl şaşılacak olan, onların: “Ölüp toprak olduktan sonra biz yeniden mi yaratılacakmışız? ” demeleridir. İşte onlardır Rab'lerini inkâr edenler. İşte onlardır boyunları tasmalı olanlar. Ve işte onlardır, hem de ebedî kalmak üzere cehennemlik olanlar. [17, 49; 34, 33; 46, 33; 50, 15]

Dünyada, küfür ve dalâlet tasması, kıyamette de ateşten tasmalar takılacaktır. Tasma mahkûm ve esir olmanın alâmetidir. Bunlar da kendi alışkanlık ve ... Devamı..

Eğer şaşacaksan, onların şu sözlerine şaşmak lazım: "Biz toprak olduğumuz zaman mı, biz mi yeniden yaratılacağız?" İşte onlar, Rablerine karşı nankörlük edenlerdir. Ve Onlar, boyunlarında halkalar bulunan kimselerdir, onlar ateş halkıdır. Onlar orada sürekli kalacaklardır.

(Yâ Muhammed) Ne kadar ta'acüb itsen hakdır. Müşriklerin: "Biz ölerek toprak oldukdan sonra yeniden bir halk olarak dirilir miyiz?" dimeleri şâyân-ı ta'acübdür. Bunlar rablerini inkâr idenlerdir. Boyunlarında zincirler (la'net halkaları) vardır. Orada dâimî kalacak olan cehennemliklerdir.

Hayret ediyorsan asıl hayret onların şu sözlerinedir: “Toprak olduğumuz zaman mı? Biz gerçekten yeni yaratılmış bir bedende mi olacağız?” Rablerini görmezlikten gelenler işte onlardır. Halkalar onların boyunlarında olacaktır. Onlar o ateşin ahalisidir. Hep orada kalacaklardır.

Eğer şaşacaksan, onların:-Biz toprak olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız? demelerine şaşman gerekir. İşte onlar Rablerini tanımayanlardır. İşte onlar, boyunlarına zincir vurulanlardır. Onlar, ateş halkıdır. Orada temelli kalacaklardır.

Şaşacaksan, “Toprak olduktan sonra yeniden yaratılacak mıyız?” diyenlerin sözüne şaş. Onlar Rablerine nankörlük edenlerdir. Onların boyunlarında bukağılar vardır. Onlar ateş ehlidir ve orada sürekli kalacaklardır.

Eğer şaşıyorsan, esas şaşılacak olan onların şu sözüdür: "Biz toprak olunca mı ve gerçekten mi yeni bir yaratılış içinde bulunacağız?" Bunlar Rablerini inkâr edenlerdir. Ve bunlar boyunlarına bukağılar vurulanlardır. Bunlar ateşe dost olanların ta kendileridir; orada uzun süre kalacaklardır.

daħı eger ŧanlayasın, ŧañdur sözi anlaruñ: “ol vaķt kim olduķ mı ŧopraķ bayıķ biz mi yaratmaķdavuz yiñi ya'nį girü dirile mivüz? şunlar, anlardur kim kāfir oldılar çalabı’larına daħı şunlar bendlerdür [127a] boyunlarında daħı şunlar od isleridür anlar anuñ içinde ebed ķalıcılardur.

Daḫı eger ṭañlasañ ṭañdur anlaruñ sözi, ol vaḳt kim olduḳ mı ṭopraḳ,bayıḳ biz mi yaratmaḳdavuz yiñi? Şunlar anlardur ki kāfirler oldılar Çalapla‐rına. Daḫı şunlar bendlerdür boyunlarında, daḫı şunlardur od issileri. An‐lar içinde anuñ ebed ḳalıcılardur.

(Ya Rəsulum!) Əgər (müşriklərə) təəccüblənirsənsə, əsl təəccübləniləsi (əsl təəccüb doğuran şey) onların: “Biz torpaq olduqdan sonra yenidənmi yaradılacağıq?” – söyləməsidir. Onlar Rəbbini inkar edənlərdir. Boyunlarında zəncir olanlar da (boyunlarına zəncir vurulacaq kəslər də) onlardır. Onlar cəhənnəmlikdirlər, özü də orada əbədi qalacaqlar.

And if thou wonderest, then wondrous is their saying: When we are dust, are we then forsooth (to be raised) in a new creation? Such are they who disbelieve in their Lord; such have carcans on their necks; such are rightful owners of the Fire, they will abide therein.

If thou dost marvel (at their want of faith), strange is their saying: "When we are (actually) dust,(1808) shall we indeed then be in a creation renewed?" They are those who deny their Lord! They are those round whose necks will be yokes (of servitude):(1809) they will be Companions of the Fire, to dwell therein (for aye)!

1808 After seeing the Signs in nature and the Signs in revelation, it is indeed strange that people should deny their Creator. But if they admit the S... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.