Velekad erselnâ rusulen min kablike vece’alnâ lehum ezvâcen veżurriyye(ten)(c) vemâ kâne lirasûlin en ye/tiye bi-âyetin illâ bi-iżni(A)llâh(i)(c) likulli ecelin kitâb(un)
Kesinlikle, Senden önce de elçiler gönderdik, onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmaksızın (hiç) bir elçiye herhangi bir ayeti (mucizeyi) getirmek olacak iş değildir. Her ecel (her varlığın hayat serüveni ve belirlenmiş süresi) için bir kitap (yazılmış ve karar kılınmış bir kader kaydı) vardır.
Andolsun ki senden önce de peygamberler gönderdik, onlara eşler ve soysop verdik. Hiçbir peygamber yoktur ki Allah'ın izni olmadıkça bir mucizeyle gelsin. Her mukadder zaman, tespit edilmiştir.
Hiç şüphesiz senden önce de peygamberler gönderdik, onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadıkça, hiçbir peygamberin bir ayet veya mucize getirmesi düşünülemez. Her çağın, ihtiyacı için vahye dayanan bir yazgı vardır.
Andolsun, senden önce de özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere Rasuller görevlendirip gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamberin maddî bir mûcize getirmesi mümkün değildir. Her olayın gerçekleşme zamanının kaydı, her sonuçlanacak işin, her ömrün yazılı bir vâdesi vardır.*
Andolsun senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber bir mucize getiremez. Her ecelin yazılı bir kaydı vardır.
Andolsun, senden önce de elçiler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmaksızın (hiç) bir elçiye herhangi bir ayeti (mucizeyi) getirmek olacak iş değildi. Her ecel (tesbit edilmiş süre) için bir kitap (yazı, hüküm, son) vardır.
And olsun ki, biz, hakikaten senden önce de Peygamberler gönderdik; onlara da zevceler ve evlâd verdik. Allah'ın izni olmadıkça hiç bir Peygamberin bir âyet (mûcize) getirmeğe kudreti yoktur ve her vakit için, Allah'ın hikmeti icabı, kullar üzerine farz kılınan hüküm vardır.
Senden önce nice peygamberler gönderdik. Onlara hanımlar ve çocuklar verdik. Allah’ın izni olmadan hiçbir peygamber, hiçbir ayet getiremez. Her süre (ecel) için, bir kitap (yasa ve yazgı) vardır.
Andolsun, biz senden önce de peygamberler gönderdik; onlara da eşler ve çocuklar verdik. Hiçbir peygamber Allah'ın izni olmadıkça herhangi bir mucize getiremez. Her ecel için bir yazı/belirlenmiş bir vakit vardır.
Senden önce, nice nice peygamberler gönderdik; onların da eşleri, oğulları var idi; Allahın izni bulunmadıkça, hiçbir peygamber, hiçbir âyet getiremez, her zamanın bir kitabı vardır
Andolsun ki, (biz) senden önce birçok resul göndermiş, onlara da (peygamberliğe mâni olmayan) eşler ve çocuklar vermiştik. Allah'ın izni olmadıkça hiçbir resulün bir mucize göstermesi mümkün değildir. Her şeyin vakti ve süresi yazılıdır (her olayın gerçekleşme zamanı ve her ömrün yazılı bir vadesi vardır).*
And olsun ki, senden önce nice peygamberler gönderdik; onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber bir ayet getiremez. Her şeyin vakti ve süresi yazılıdır.
Andolsun, senden önce de peygamberler gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah’ın izni olmadan hiçbir peygamber bir mucize getiremez. Her ecelin (vadenin) bir yazısı vardır.
Andolsun senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber için mucize getirme imkânı yoktur. Her müddetin (yazıldığı) bir kitap vardır. *
Senden önce elçiler gönderdik ve onlara eşler ve çocuklar verdik. ALLAH'ın izni olmadan hiç bir elçi bir mucize getiremez. Her dönemin bir yazgısı vardır.
Andolsun ki, biz senden önce de peygamberler gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan herhangi bir âyet getirmek ise hiçbir peygamberin haddi değildir. Her ecel için bir yazı vardır.
Kasem olsun ki biz senden evvel de Resuller gönderdik, onlara da hem zevceleri verdik hem zürriyyet, hiç bir Resulün ise Allahın iznine iktiran etmedikçe bir âyet getirmek haddi değildir, her ecel için bir yazı vardır
Ant olsun ki senden önce de resuller gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Bir resûl için Allah'ın izni olmadan bir âyet¹ getirmesi mümkün değildir. Her ecelin² bir kitabı³ vardır. *
Andolsun ki biz senden önce de peygamberler göndermişiz, onlara da zevceler ve evlâdlar vermişizdir. Allahın izni olmadıkça her hangi bir âyeti (bir mu'cizeyi) getirmek hiçbir peygamberin haddi değildir. Her zamanın (kulların maslahatlarına göre) yazılmış hükmü vardır.
(Habîbim, yâ Muhammed!) Celâlim hakkı için, senden önce de nice peygamberler gönderdik; onlara da zevceler ve çocuklar verdik. Hâlbuki Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamberin bir mu'cize getirmesi mümkün değildir!(1) Her zamânın yazılmış bir hükmü vardır.*
Senden öncede elçiler gönderdik, onlara eşler ve zürriyetlerini devam ettirecek çocuklar verdik. Allah izin vermedikçe hiçbir elçi kendiliklerinden mucize getiremez. Her şeyin olacağı vaktin kayıdı, bir kitapta yazılıdır.
* Senden evvel birtakım peygamberler gönderdik, onları zevce, zürriyet sahibi kıldık. Allah/ın izni olmaksızın bir âyet ve mucize getirmek hiçbir peygamberin elinde değildir. Her bir vakit için yazılmış muayyen bir hüküm vardır.
Şüphesiz senden önce de biz peygamberler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmaksızın (hiç) bir peygambere herhangi bir ayeti getirmek olacak iş değil. Her ecel (tespit edilmiş süre) için bir kitab (yazılmış hüküm) vardır.
Gerçek şu ki, senden önce de niceelçiler göndermiş ve onlara da eşler ve çocuklar vermiştik. Dolayısıyla, bütün Peygamberler sizin gibi ölümlü birer beşerdir ve hiçbiri, insanüstü niteliklerle donatılmış değildir. Öyle ki, Allah izin vermedikçe, hiçbir Peygamberin kendiliğinden mûcize gösterme gücü ve yetkisi yoktur. Mûcizeler, ancak ilâhî hikmet uyarınca, ezelden takdir edilmiş plân çerçevesinde gerçekleşir. Çünkü her ecelin bir yazgısı vardır. Allah tarafından haber verilen tehdit ve müjdelerin her birinin ezelden belirlenmiş bir vakti, bir saati vardır. Bu süre içinde kurtuluş yollarını araştırmaları ve kendilerini düzeltmeleri için insanlara bir mühlet tanınmış, birtakım imkânlar sunulmuştur.
Yemin olsun Biz, senden önce de Peygamberler gönderdik. Onlara eşler ve çocuklar1 verdik. Bütün Peygamberler ancak Allah’ın izni ile mûcize getirirler. Her işin (Allah katında) belirlenmiş bir vakti vardır.2 *
Ant olsun ki biz, senden öncede elçiler göndermiş; onları da eşler ve çocuklar sahibi yapmıştık.1 Kaldı ki hiçbir elçi, Allah’ın izni/ilahi yasa dışında bir ayet getiremez.2 Zira her dönemin kendine has bir mesaj şekli vardır.3, 114/10, 18/110, 41/6, 213/7, 20/133-134, 29/50-51, 40/78, 35/48, 42/13
Doğrusu, senden önce de elçiler göndermiş, onlara da eşler ve çocuklar vermiştik. Allah’ın izni olmaksızın bir elçinin ilâhi kudret delîli getirmesi mümkün değildir; (kaldı ki) her devrin, (kendine has) bir kudret delîli vardır.[1978]*
Andolsun ki senden evvel de peygamberler gönderdik, onlara da zevceler ve zürriyet verdik ve Allah'ın izni olmadıkça hiçbir peygamber için bir âyet getirmek kabil değildir. Ve bir müddet için bir yazılış vardır.
Senden önce birçok peygamber göndermiş, onlara da eşler ve evlatlar vermiştik. Bunlar peygamberliğe aykırı değil ki? Mûcize iddialarına gelince Allah'ın izni olmadıkça, hiçbir resul mûcize gösteremezdi. Her devrin bir hükmü vardır. Her işin bir vâdesi vardır. [18, 110]*
Andolsun, biz senden önce de elçiler gönderdik, onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir elçi, bir ayet (mu'cize) getiremezdi. Her sürenin bir yazısı vardır (herşeyin zamanı yazılıp tesbit edilmiştir).
Senden önce de elçiler gönderdik. Onlara eşler, evlatlar vermiştik. Hiçbir elçi, Allah’ın izni olmadan bir ayet (belge, mucize) getiremez. Her çağın (dönemin) bir Kitap’ı vardır.
Senden önce de peygamberler göndermiştik; onları eş ve çocuk sahibi kılmıştık. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamberin bir ayet getirmesi mümkün değildir. Her ecel bir yazgıdır.
Biz senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara eşler ve evlâtlar verdik. Hiçbir peygamber, Allah'ın izni olmadan bir mucize getiremez. Herşeyin yazılı bir vakti vardır.
Yemin olsun, biz senden önce de resuller gönderdik, onlara da eşler ve evlatlar verdik. Hiçbir resul, Allah'ın izni olmadıkça herhangi bir mucize getiremez. Her süre/süreç için bir kitap vardır.
daħı bayıķ viribidük yalavaçlar senden ilerü daħı eyledük anlar içün 'avratlar daħı nesl daħı olmadı hįç yalavaç kim getüre bir nişān illā Tañrı destūrıyıla. her bir zamānuñ yazılmışı var.
(Ya Rəsulum!) Biz səndə əvvəl də Peyğəmbərlər göndərdik, onlara zövcələr, övladlar verdik. Allahın izni olmadıqca heç bir peyğəmbər heç bir mö’cüzə gətirə bilməz. Hər dövrün bir kitabı (lövhi-məhfuzda yazılmış hökmü) var. (İlahi kitablardan hər birinin öz nazil olma vaxtı var. Bunlar zamanın, dövrün tələbinə və ehtiyacına görədir).
And verity We sent messengers (to mankind) before thee, and We appointed for them wives and offspring, and it was not (given) to any messenger that he should bring a portent save by Allah's leave. For everything there is a time prescribed.
We did send messengers before thee, and appointed for them wives and children:(1861) and it was never the part of a messenger to bring a sign except as Allah permitted(1862) (or commanded). For each period is a Book (revealed).(1863)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |