12 Eylül 2024 - 8 Rebiü'l-Evvel 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûsuf Suresi 97. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâlû yâ ebânâ-staġfir lenâ żunûbenâ innâ kunnâ ḣâti-în(e)

Babamız dediler, suçlarımızın yarlıganmasını dile, gerçekten de yanlış bir harekette bulunduk biz.

(Çocukları da:) "Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten (nefsimizin şeytani dürtüleriyle büyük) hataya düşenler (ve hıyanete yönelenler) oluverdik!" deyip (kötülüklerini itiraf etmişlerdi).

Oğulları: “Ey babamız! Bizim için Allah'tan günahlarımızın bağışlanmasını dile. Çünkü biz gerçekten günahkar kimseler olmuştuk.”

Oğulları:
“Ey babamız, bizim günahlarımızın bağışlanmasını dile. Çünkü biz gerçekten günahkâr idik.” dediler.

(Oğulları): "Ey babamız! Bizim için günâhlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hata ettik" dediler.

(Çocukları da:) 'Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hataya düşenler idik' dediler.

Oğulları kendisine; “- Ey babamız! Günahlarımız için bize mağfiret dile, doğrusu biz günah işlemiştik.” dediler.

Onlar: “Ey babamız! Bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Çünkü biz, çok yanlış bir iş yaptık..” dediler.

Oğulları dediler ki: “Ey babamız! Allah'tan bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik.”

Dediler: «Ey babamız! Bizim suçlarımızçin yarlıganmak dileyesin, evet bizler yanılmışız»

(Oğulları) dediler ki: “Ey babamız! Allah'tan suçlarımızın bağışlanmasını dile. Biz, gerçekten suçluyduk.”

Ya’kûb: "Ben size sizin bilmediğinizi bilürim dimedim mi?" didi. Oğulları "Pederimiz Allâh’dan bizim ’afvımızı taleb it biz hatâ itdik" didiler.

Oğulları: "Ey Babamız! Suçlarımızın bağışlanmasını dile, bizler hiç şüphesiz suçluyuz" dediler.

Oğulları, “Ey babamız! Allah’tan suçlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten suçlu idik” dediler.

“Ey babamız! Bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten hata ettik” dediler.

(Oğulları)  dediler ki: Ey babamız! (Allah'tan) bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik.

Dediler ki: "Ey babamız, günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten yanlış davrandık."

Dediler ki: "Ey babamız, bizim için Allah'a istiğfar eyle. Biz gerçekten büyük günah işlemiştik."

Dediler, ey bizim şefakatli pederimiz, bizim için günahlarımızı istiğfar ediver, bizler hakıkaten büyük günah işlemiştik

(Derken oğulları, tüm olup bitenleri anlatıp suçlarını itiraf ettikten sonra,) “Ey babamız! Bizim için (Allah’tan) günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hata ettik!” dediler.

“Ey babamız! Suçlarımız için bağışlama dile. Gerçekten bizler hata¹ yaptık.” dediler.

1- Hata sözcüğünün birkaç anlamı bulunmaktadır. Yanlışlıkla, istemeyerek yapılan bir şey için de büyük bir günah için de kullanılmaktadır.... Devamı..

(Mısırdan gelen evlâdları) dediler: «Ey pederimiz, bizim için (günâhlarımıza) istiğfar ediver. Biz hakıykaten suçlular idik».

(Oğulları:) “Ey babamız! Bizim için (Allahdan) günahlarımıza mağfiret dile; biz gerçekten hatâ eden kimseler idik” dediler.

(Oğulları, tüm olup bitenleri anlatıp suçlarını itiraf ettikten sonra) “Ey babamız! Suçlarımızın bağışlanmasını dileyiver, bizler hiç şüphesiz (nefsimizin şeytani dürtüleriyle büyük) hata edenlerden idik.” dediler.

Çocukları “Ey Babamız! Bizim sana karşı yaptığımız hatalarımızdan dolayı Allah’dan bağışlama dile. Biz gerçekten çok hatalı davrandık” dediler.

Dediler: "Ey babamız! Allah’tan dile, bizim günahlarımızı yarlıgasın. Çünkü bizler suç işlemiştik."

Onlar: «— Baba! Allah/tan günahlarımızın yarlıganmasını iste; çünkü biz suçlu imişiz» dediler.

Oğulları: “Ey Babamız! Bizim günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten günahkârız! [hâtı’în]” dediler.

(Oğulları,) “Ey Babamız! Suçlarımızın bağışlanmasını dile, biz gerçekten hataya düşenler idik” dediler.

Derken oğulları, tüm olup bitenleri anlatıp suçlarını itiraf ettikten sonra, “Ey babamız!” dediler, “Günahlarımızdan dolayı bizim için Allah’tan bağışlanma dile, çünkü biz gerçekten büyük bir günah işledik.”

-“Ey babamız! Bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile! Biz, yanlış yapmaktaydık / suç işlemekteydik” dediler.

Çocukları: " Sevgili babamız. N'olur affet bizi, çünkü biz, çok büyük bir suç işledik. "

Oğulları; "Ey babamız! Bizim için günahlarımızın bağışlanmasını Rabbimizden dile! Gerçekten büyük bir günah işledik!" Dediler.

(Oğulları:) “Ey babamız! (Allah’tan) bizim günahlarımızın affını dile! Doğrusu günahkârlardık.” demişlerdi.

(Çocukları da): “Ey babamız! Bizim günâhlarımızın bağışlanmasını (Allah’tan) dile, çünkü biz gerçekten suçluyduk.” dediler.

[Oğulları:] “Ey babamız!” dediler, “Bizim için Allah’tan günahlarımızı bağışlamasını dile; çünkü biz gerçekten günahkar kimseler olmuştuk”.

Oğulları: “Ey babamız! Günahlarımızın bağışlanması için Allah’tan bizim için af dile; zira biz gerçekten, yanlış işler yaptık.” dediler. 3/135, 7/23, 20/82

“Ey babamız!” dediler; “Günahlarımız bağışlansın diye bizim için Allah’tan af dile! Evet biz, elbette bizdik hatalı olup yanlış yapanlar.”[¹⁹¹⁶]

[1916] Elçilerin görev alanına ümmetleri için Allah’tan mağfiret dilemek de girer (Krş: 3:159).

Bunun üzerine onlar: "Ey babamız, (Allah'tan) bizim günahlarımızın bağışlanmasını dile, çünkü biz gerçekten günahkar olmuştuk" diye yalvardılar.

Oğulları, "Ey babamız! Allah’tan suçlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hatalı idik" dediler.

Dediler ki: «Ey babamız! Bizim için günahlarımız hakkında istiğfarda bulun, muhakkak ki biz hata ediciler olmuşuzdur.

Evlatları ise şöyle dediler: “Ey bizim şefkatli babamız! Bizim günahlarımız için Allah'tan mağfiret dile. Doğrusu biz günahkârız. ”

(Oğulları): "Ey babamız, bizim günahlarımızın bağışlanmasını dile. Gerçekten biz günah işledik." dediler.

Evlâdları: "Ey Pederimiz! Günâhlarımız içün mağfiret taleb it. Çünki biz hatâkârlardan idik." didiler.

Oğulları dediler ki “Babamız! Günahlarımızın bağışlanması için dua et. Çünkü bizler hatalıydık.”

Oğulları: -Ey Babamız! Günahlarımızın bağışlanmasını dile, biz gerçekten günahkarız, dediler.

“Baba, bizim için Allah'tan af dile,” dediler. “Çünkü biz günahkârız.”

Oğulları dediler: "Ey babamız! Günahlarımızın affını dile. Gerçekten biz hata işledik."

[125b] eyittiler “iy atamuz! yarlıġamaķ dile bizüm içün yazuķlarumuzı bayıķ biz olduġıdı ķaśdıla yazuķ eyleyiciler.”

Eyitdiler: Yā atamuz, istiġfār eyle bizüm yazuḳlarumuza, eger biz ḫaṭāişledüg‐ise daḫı.

(Oğlanları ona: ) “Ata! Bizim üçün günahlarımızın bağışlanmasını dilə. Biz, doğrudan da, günahkar olmuşuq!” dedilər.

They said: O our father! Ask forgiveness of our sins for us, for lo! we were sinful.

They said: "O our father! ask for us forgiveness for our sins, for we were truly at fault."


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.