Kâle hel ‘alimtum mâ fe’altum biyûsufe veeḣîhi iż entum câhilûn(e)
Dedi ki: Bilgisiz olduğunuz çağlarda Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?
(Bunun üzerine Yusuf onlara:) "Sizler, cahillik (ve hainlik halinde) iken Yusuf’a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor (ve hatırlıyor) musunuz?" diye (sorunca irkilmişlerdi).
Yûsuf dedi ki: “Siz henüz cahil kimseler iken, Yûsuf'a ve kardeşi Bünyamin'e neler yaptığınızı biliyor musunuz?”
Yûsuf:
“Bilgi ve muhakemeden yoksunluğunuz, ihtirasınız, cahilliğiniz yüzünden Yûsuf'a ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz?” dedi.
(Yusuf) dedi ki: "Siz cahil iken Yusuf'a ve kardeşine ne yaptığınızı biliyor musunuz?."
(Yusuf) Dedi ki: 'Sizler, cahiller iken Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?'
Yûsuf, onlara dedi ki; “- Siz, cahil kimselerken Yûsuf'a ve kardeşine ne yaptığınızı biliyor musunuz?”
Yusuf: “Sizler cahiller iken Yusuf ve kardeşine ne yaptığınızı biliyor musunuz?” dedi.
Yûsuf dedi ki: “Sizler cahil iken, Yûsuf'a ve kardeşine yaptıklarınızı hatırlıyor musunuz?”
Yusuf dedi onlara: «Bilgisizlik çağında, Yusuf'la kardeşine nettiniz bildiniz mi?»
(Yusuf kardeşlerinin bu durumunu görünce dayanamayarak ve) onlara dedi ki: “Hani cahillik çağınızda Yusuf'a ve kardeşine neler yapmıştınız, hatırlıyor musunuz?”
Yûsuf: "Câhil oldığınız vakit Yûsuf’ı ve birâderini ne yapdığınızı biliyor mısınız? cevâbını virdi.
"Siz, Yusuf ve kardeşine bilmeden neler yaptığınızın farkında mısınız?" dedi.
Yûsuf dedi ki: “Siz (henüz) cahil kimseler iken Yûsuf ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?”
Yûsuf, “Siz, cahilliğiniz yüzünden Yûsuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz? dedi.
"Sizler cahiller iken, Yusuf ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz," dedi.
O dedi ki: "Siz cahilliğinizde Yusuf'a ve kardeşine ne yaptığınızı biliyor musunuz?"
Siz, dedi, biliyor musunuz? Cahilliğiniz de Yusüfe ve kardeşine ne yaptınız?
(Yûsuf, kardeşlerinin bu hâlini görünce artık dayanamadı ve onlara) dedi ki: “Siz, câhilliğiniz yüzünden Yûsuf ve kardeşine (neler) yaptıklarınızı biliyor musunuz?”
“Yûsuf'a ve kardeşine cahilce ne yaptığınızı biliyor musunuz?” dedi.
(Yuusuf şöyle) dedi: «Siz (henüz) câhil kimseler iken Yuusufa ve kardeşine neler yapdığınız) biliyor musunuz»?.
(Yûsuf) dedi ki: “Siz câhil kimseler iken Yûsuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı bildiniz mi?”
(Bunun üzerine Yusuf onlara) dedi ki: “Siz (henüz) cahil kimseler iken Yusuf ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?”*
Yusuf onlara “Siz bir zamanlar cahiller iken Yusuf ve kardeşine ne yaptığınızı biliyor musunuz?” diye sordu.
Yusuf dedi: "Sizler henüz kendinizi bilmezken Yusuf’la onun kardeşine neler ettiğinizi biliyor musunuz?"
Yusuf «— Siz cahillikle Yusuf/a ve kardeşine ne yaptığınızı biliyor musunuz?» dedi.
(Yûsuf da) dedi ki: “Siz vaktiyle Yûsuf ve kardeşine cahilce neler yaptığınızı biliyor musunuz?”
“Siz cahiller iken, Yusuf ve kardeşine neler yaptığınızın farkında mısınız?” dedi.
Yûsuf, kardeşlerinin bu halini görünce artık dayanamadı ve onlara, “Hani câhillik çağınızda Yûsuf’a ve kardeşine neler yapmıştınız, hatırlıyor musunuz?” diye sordu.
-“Siz câhil / bilgisiz iken, Yûsuf’a ve kardeşine neler yaptığınızı bildiniz mi?” dedi.
Yusuf: " Sizler! Toyluk dönemlerinizde Yusuf ve kardeşine neler yaptığınızı hatırlıyor musunuz? "
Yusuf dedi ki: "Sizler cahil iken Yusuf’a ve kardeşine yaptığınız kötülüğü bildiniz mi? Bundan tövbe ederek pişman oldunuz mu?"
(Yusuf onlara) şöyle demişti: “Siz cahilken Yusuf’a ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor (hatırlıyor) musunuz?”
(Yûsuf kardeşlerine): “Siz, cahilliğiniz yüzünden Yûsuf’a ve kardeşine neler yaptığınızı hatırlıyor musunuz?”¹ dedi.
[Yusuf:] “Hatırlıyor musunuz” ⁹⁰ diye karşılık verdi, “[doğrudan, eğriden] henüz habersiz olduğunuz zaman Yusuf’a ve o’nun kardeşine ⁹¹ neler yapmıştınız?”
Yusuf onlara: “Siz, Yusuf ve kardeşine cahilce neler yaptığınızı hatırlıyorsunuz değil mi?” dedi. 12/9...18
(Yusuf) dedi ki: “Siz henüz cahilken, Yusuf’a ve kardeşine yaptıklarınızı hatırlıyor musunuz?”
(Kardeşlerinin yalvarması karşısında Yusuf sırrını açığa vurdu ve) Siz henüz cahil kimseler iken Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?' dedi. (Böylece 15. ayette yer alan "Sen onlara bu yaptıklarını hiç beklemedikleri bir anda haber vereceksin va'di gerçekleşmiş oluyordu.)
(Yûsuf) Dedi: "Sizler câhil iken Yûsuf’a ve kardeşine neler yaptığınızı bildiniz mi?"
Dedi ki: «Bilmiş oldunuz mu, siz câhil kimseler iken Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı?»
Artık zamanı geldiğini düşünerek Yusuf: “Siz, dedi, cahilliğiniz döneminde Yusuf ile kardeşine yaptığınız muameleyi elbette biliyorsunuzdur değil mi? ”
(Yusuf) Dedi: "Sizler cahil iken Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı bildiniz mi?"
Yûsuf onlara: "Yûsuf'a ve kardaşına yapdığınız şeyi biliyor mısınız? Siz o zamân câhillerden idiniz" didi.
Yusuf dedi ki “Siz Yusuf’a ve kardeşine ne yaptığınızı biliyorsunuz değil mi? O zaman işin nereye varacağını bilmiyordunuz”
-Siz, Yusuf ve kardeşine bilmeden neler yaptığınızı biliyor musunuz? dedi.
Yusuf “Cahilliğiniz zamanında Yusuf'a ve kardeşine ne yaptığınızı biliyor musunuz?” dedi.
Dedi: "O cahil zamanınızda Yûsuf'a ve kardeşine ne yaptığınızı biliyorsunuz, değil mi?"
eyitti “bildüñüz mi anı kim işledüñüz yūsuf’a daħı ķarındaşına ol vaķt kim siz bilmezlersiz?”
Eyitdi: Siz bilmezsiz ne işledüñüz Yūsuf ile ḳardaşına. Siz cāhilleriken, didi.
(Yusif) onlardan: “Siz cahil olduğunuz zaman Yusifə və qardaşına nələr etdiklərinizi bilirsinizmi?” – deyə soruşdu.
He said: Know ye what ye did unto Joseph and his brother in your ignorance?
He said: "Know ye how ye dealt with Joseph(1765) and his brother, not knowing (what ye were doing)?"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |