3 Aralık 2024 - 2 Cemaziye'l-Ahir 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûsuf Suresi 70. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Felemmâ cehhezehum bicehâzihim ce’ale-ssikâyete fî rahli eḣîhi śümme eżżene mu-eżżinun eyyetuhâ-l’îru innekum lesârikûn(e)

Onların yüklerini hazırlayınca şerbet içtiği bardağı kardeşinin yükünün içine koydurdu, sonra da ey kafile, siz hırsızsınız diye bir münadiye nida ettirdi.

(Hz. Yusuf kardeşlerinin) Erzak yüklerini kendilerine hazırlatınca da, (kıymetli) su kabını kardeşinin yükü içine bırakıp yerleştirmişti. Sonra bir müezzin=ilan edici (şöyle) seslenmişti: "Ey kafile, sizler gerçekten hırsızsınız!" (diyerek onları durduruvermişti.)

Yûsuf onların yüklerini hazırlatırken su kabını öz kardeşi Bünyamin'in yüküne koydurdu ve böylece onlar, bundan habersiz şehirden ayrılırken bir çağırıcı şöyle seslendi, “Ey kervan durun! Siz hırsızlarsınız!”

Yûsuf, onların yüklerini, denklerini hazırlarken altın su tasını kardeşinin yükünün içine koydu. Sonra bir tellal:
“Hey kervancılar, siz hırsızsınız” diye bağırdı.

Onların yüklerini hazırladığında su kabını (öz) kardeşinin yüküne koydu. Sonra bir çağırıcı: "Ey kafile! Siz şüphesiz hırsızsınız" diye seslendi.

Erzak yüklerini kendilerine hazırlayınca da, su kabını kardeşinin yükü içine bıraktı, sonra bir münadi (şöyle) seslendi: 'Ey kafile, sizler gerçekten hırsızsınız.'

Yûsuf, kardeşlerinin zahire yüklerini hazırlayınca, su tasını kardeşinin (Bünyamin'in) yükü içine koydu. Sonra (kâfile yola koyulduktan sonra arkalarından) bir münadî şöyle çağırdı: “- Ey kafile, durun! Muhakkak siz hırsızlarsınız.”

Onlara eşyalarını hazırlatırken, su kabını öz kardeşinin yükünün içine koydu. Sonra bir ses: “Ey kervan, siz hırsızsınız!” dedi.

Yûsuf, onların yüklerini hazırlatırken değerli bir kâseyi, öz kardeşinin yüküne koydu. Sonra da arkadan biri, “Ey kafile, siz mutlaka hırsızlarsınız!” diye bağırdı.

Yüklerini hazırlattı, kardeşinin yüküne bir sürahi koydurdu, az. sonra da «Ey kervan, siz hırsızsınız!» diye tellâl bağırttı

(Yusuf,) onların yüklerini donatıp hazırlarken, su kabını (gizlice öz) kardeşi (Bünyami)n'in eşyaları arasına yerleştirdi. (Kafile hareket ettikten) sonra bir tellal (çağrıcı) şöyle seslendi: “Ey kafile (durun bakalım! Çünkü) siz hırsız(lık yapmış)sınız!”

Ânlara erzâk virdikden sonra birâderinin (Bünyamin’in) torbasına gizlice bir maşraba koydı, sonra bir münâdî arkalarından "Siz sâriksiniz" diyu bağırdı.

Yusuf onların yüklerini yükletirken, bir su kabını kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra bir münadi şöyle bağırdı: "Ey kervancılar, siz hırsızsınız!"

Yûsuf, onların yüklerini hazırlatırken su kabını kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra da bir çağırıcı şöyle seslendi: “Ey kervancılar! Siz hırsızsınız.”

Yûsuf, onlara yüklerini hazırlattığı zaman (saraya ait bir) su kabının kardeşinin yükü içine koydurdu. Sonra bir görevli, “Ey kafile! Siz kesinlikle hırsızsınız!” diye bağırdı.

(Yusuf)  onların yükünü hazırladığı zaman maşrabayı kardeşinin yükü içine koydu! (Kafile hareket ettikten)  sonra bir tellal: Ey kafile! Siz hırsızsınız! diye seslendi.

Onların erzak yükünü hazırlatınca bir su kabını kardeşinin torbasına koydu. Daha sonra bir ünleyici şöyle seslendi: "Ey kervan siz hırsızlarsınız."

Sonra onların bütün hazırlıklarını görünce, su kabını kardeşinin yükünün içine koydu. Sonra bir tellal şöyle bağırdı: "Hey kervan! Siz hırsızsınız, hırsız!"

Sonra onları bütün hazırlıklarıile techiz ettiği vakıt su kabını kardeşinin yükü içine koydu, sonra da bir münâdi bağırdı: ey kârban siz her halde hırsızlık etmişsiniz

(Yûsuf) onların yüklerini hazırlatırken (kardeşi Bünyâmin ile anlaştığı üzere, kıymetli bir) su kabını kardeşinin (Bünyâmin’in) yükünün içine koydu. (Kafile hareket ettikten) sonra bir munâdî (şöyle) seslendi: “Ey kafile (durun bakalım! Çünkü) siz hırsız (lık yapmış) sınız!”

Yüklerini yükletirken su kabını öz kardeşinin yükü içine koydurttu. Sonra bir çağırıcı: “Ey kervancılar! Siz hırsız kimselersiniz.” diye seslendi.

Vaktaki (Yuusuf) onların (zahire) yüklerini hazırladı. Su kabını öz kardeşinin yükü içine koydu! Sonra bir münâdî (arkalarından) şöyle bağırdı: «Ey kaafile (durun), siz şeksiz şübhesiz hırsızlarsınız»!.

Sonunda (Yûsuf) onların yüklerini hazırlayınca, su kabını kardeşinin(Bünyâmin'in) yüküne koydu; sonra bir tellâl (arkalarından): “Ey kafile! Doğrusu siz gerçekten hırsız kimselersiniz!” diye seslendi.

(Yûsuf) onların yükünü hazırlattığı zaman (çok kıymetli) su kabını öz kardeşinin yüküne koydurdu ve böylece onlar, bundan habersiz şehirden ayrılırken (Yusuf’un talimatıyla) bir ilan edici (görevli) şöyle seslendi, “Ey kafile, (durun bakalım!) Sizler gerçekten hırsızsınız!”

Sonra kardeşlerinin yüklerini yüklettiğinde, küçük kardeşinin yüklerinin arasına su tasını koydu. Sonra çağırıcının birisi onlara seslendi “Ey kafile! Sizler hırsızsınız” dediler.

Yüklerini yükletince Yusuf kardeşinin yükü arasına bir tas koydurdu. Sonra bir ünleyici şöyle ünledi. "Ey kervancılar! Besbelli ki sizler hırsızsınız."

Yusuf onların yüklerini hazırlayınca kardeşinin yüküne bir maşrapa koydurdu. Şehirden çıkınca arkalarından bir münadi nida etti: Ey kafile! Durun, siz hırsızsınız [¹].

[1] Veya hırsız mısınız?

Onların yükleri yüklenirken, su tasını kardeşinin yükünün içine koydu/koydurttu. Sonra (tam ayrılırlarken) bir çağırıcı bunlara seslendi: “Ey kervancılar! Sizler gerçekten hırsızsınız!”

Yusuf onların yüklerini yükletirken, (ölçü kabı olarak kullanılan) su tasını kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra bir münadi, “Ey kervancılar, siz hırsızsınız!” diye seslendi.

Yûsuf onların yükünü hazırlatırken, kendi kullandığı su kabını gizlice kardeşi Bünyamin’in eşyaları arasına yerleştirdi. Daha sonra, kardeşlerinin de içinde bulunduğu kervan tam hareket etmek üzereyken, bir tellal, “Ey kervan sahipleri, durun!” diye seslendi, “Çünkü sizler, hırsızlık yapmışsınız!”

Onların techizatını donattığında “Su Kabı”nı kardeşinin yükünün içine koydu. Sonra bir çağırıcı:
“Ey Kafile! Siz, elbette hırsızsınız!” diye çağırdı.

Malzemelerini hazırlattı, değerli bir ibriği de çaktırmadan öz kardeşinin yükü içine koydu. Sonra bir tellal gürledi: " Kervancılar! durun hırsız var! "

Yusuf kardeşlerinin yüklerini hazırlatırken su tasını öz kardeşinin yüküne koydu. Kervan hareket ettikten sonra bir kişi şöyle seslendi: "Ey kervan sahipleri! Sizler hırsızsınız!"

(Yusuf) onların yükünü hazırlattığında bir su kabını kardeşinin yükünün içine koy(dur)muştu. (Kervan hareket ettikten) sonra bir seslenici: “Ey kervan! Siz hırsızsınız!” diye seslenmişti.

(Yûsuf,) onların yüklerini yükletirken, kardeşinin yükü içerisine bir su kabı koydu. Sonra (kafile yola koyulunca Yûsuf’un adamlarından) biri (arkalarından): “Ey kafile! Siz, gerçekten hırsızlık yaptınız.” diye bağırdı.

Ve [sonra] onların yüklerini yükletirken [Kral’ın] su kabını (küçük) kardeşinin denkleri arasına koydurttu. Ve [böylece onlar, bundan habersiz, şehirden ayrılırken] bir çığırtkan: ⁷¹ “Ey kervancılar!” diye bağırdı, “Meğer ne hırsızlarmışsınız siz!” ⁷²

71 Lafzen, “duyurucu” (müezzin) -ezzene (“duyurdu”, “bağırdı” ya da “ilan etti”) fiilinden türemiş bir isim.72 Râzî, bu ayeti tefsir ederken şöyle diy... Devamı..

Yusuf onların yüklerini yükletirken, bir su kabını öz kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra bir görevli seslendi: “Ey kervancılar, siz hırsızsınız!”

En sonunda, yüklerinin yüklenme işlemi tamamlanınca, su kabını öz kardeşinin denkleri arasına koydurttu.[¹⁸⁸⁶] Ardından bir görevli[¹⁸⁸⁷] “Siz ey kervancılar! Evet, kesinlikle siz yapmış olmalısınız (bu) hırsızlığı!” diye bağırdı.

[1886] Burada Hz. Yusuf’un koydurduğu kabın, kendisine ait olmayan bir kap olduğunu düşünmemizi gerektirecek hiçbir sebep yoktur (Krş: Âyet 72 ve 76, ... Devamı..

Onların yüklerini hazırlattığı zaman Yusuf, değerli bir su kabını Bünyamin'in yükü içine koydu. (Kafile hareket ettikten sonra) Bir tellal: "Ey kafile, durun, kuşkusuz siz hırsızlarsınız" diye bağırdı.

Yûsuf, onların yüklerini hazırlatırken su kabını kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra da bir çağırıcı şöyle seslendi: "Ey kervancılar! Siz hırsızsınız. "

Vaktâ ki onların yüklerini hazırlattı, su kabını kardeşinin yükü içine koydu. Sonra bir nidâ eden nidâ etti: «Ey kafile (halkı), şüphe yok ki, siz hırsızlarsınız.»

Onların yüklerini hazırlatırken, su kabını, öz kardeşinin yükünün içine koydurdu. Kervan hareket edince de Yusuf'un görevlilerinden biri: “Ey kafile! Durun, siz hırsızlık yapmışsınız! ” diye nida etti.

Onların yüklerini hazırlatırken su tasını (öz) kardeşinin yükünün içine koydu. (Kervan hareket ettikten) sonra bir ünleyici şöyle seslendi: "Ey kervan, siz hırsızlarsınız!"

Yûsuf, kardaşlarının yüklerini doldırtdığı zamân murassa' bir maşrabayı kardaşının (Bünyamin)in yüki içine koydurdı. (Kervan yola çıkdıkdan sonra) arkalarından biri nidâ itdi ve; "Ey kervan halkı siz hırsızlarsınız" diye haykırdı. [³]

[3] Sârik, mâl-ı mesrûk sâhibinin kölesi olmak şerî'at-ı Ya'kûb iktizâsından oldığını bilen Yûsuf kardaşını yanında alıkoymak içün ona sirkat isnâd it... Devamı..

Onların mallarını yüklettikten sonra su tasını öz kardeşinin yükü arasına koydu. Daha sonra bir tellâl yüksek sesle bağırdı: “Kervancılar! Siz hırsızsınız.”

Yusuf onların yüklerini yükletirken, bir su kabını kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra bir çağırıcı:-Ey kafile, siz hırsızsınız! diye bağırdı.

Erzaklarını hazırlattığında, kardeşinin yükü içine Yusuf bir tas koydurttu, sonra bir tellâl “Ey kafile, siz hırsızsınız” diye seslendi.

Yûsuf, kardeşlerinin yüklerini hazırlatırken su kabını öz kardeşinin yükü içinde koydu. Sonra bir ünleyici şöyle haykırdı: "Ey kafile, siz herhalde hırsızlık ettiniz!"

pes ol vaķt kim yaraķ eyledi anlara yaraķları-y-ıla ķıldı maşrabayı ķarındaşı yüki içine andan ķıġırtdı ķıġırdıcı “iy kārvan! bayıķ [124a] siz uġurlayıcılarsa. ”

Pes ol vaḳt tamām eyledi yaraḳlarını altun ölçüyi ḳardaşı yükine ḳoydı.Andan ṣoñra bir münādī ḳodı ki yā ḳāfile ehli, siz uġrularsız, didi.

(Yusif) onların yüklərini hazırlatdığı vaxt qardaşının yükünün içinə bir su qabı (piyalə) qoydu. (Karvan yola düşdükdən) sonra (arxalarınca) bir carçı: “Ey karvan əhli! Siz, həqiqətən, oğrusunuz!” – deyə haray çəkdi.

And when he provided them with their provision, he put the drinking cup in his brother's saddlebag, and then a crier cried: O camel riders! Ye are surely thieves!

At length when he had furnished them forth with provisions (suitable) for them, he put the drinking cup into his brother´s saddle-bag. Then shouted out a crier: "O ye (in) the caravan! behold! ye are thieves, without doubt!"(1737)

1737 Joseph's plan was to play a practical joke on them, which would achieve two objects. Immediately it would put them into some consternation, but n... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.