Vekâle yâ beniyye lâ tedḣulû min bâbin vâhidin vedḣulû min ebvâbin muteferrika(tin)(s) vemâ uġnî ‘ankum mina(A)llâhi min şey-/(in)(s) ini-lhukmu illâ li(A)llâh(i)(s) ‘aleyhi tevekkelt(u)(s) ve’aleyhi felyetevekkeli-lmutevekkilûn(e)
Ve oğullarım dedi, hepiniz aynı kapıdan girmeyin, ayrıayrı kapılardan girin. Fakat gene de Allah'ın takdir ettiği hiçbir şeyi gideremem sizden; hüküm, ancak Allah'ındır. Ona dayandım ve dayananlar da ancak ona dayanmalı.
Ve dedi ki: "Ey çocuklarım, (Mısır’a) tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. (Bir sıkıntı durumunda birbirinize yardımcı olabilmeniz için tedbirli hareket edin.) Gerçi ben size Allah’tan (gelecek) hiçbir şeyi savamam (bir yardım sağlayamam). Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O’na tevekkül etmelidirler."
Ve şöyle dedi: “Ey oğullarım! Mısır'a bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Bununla beraber, sizden Allah'ın takdirini çevirecek de değilim. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben O'na güvenip dayandım. Güvenip dayanmak isteyenler de, ancak O'na güvenip dayansınlar!” dedi.
Onlara:
“Oğullarım, şehre hepiniz bir kapıdan girmeyin. Ayrı ayrı kapılardan girin. Size Allah'tan gelecek hiçbir şeyi engelleyemem. Hükümranlık ve icraat yalnız Allah'a aittir. O'na dayanıp güvendim, işlerimi O'na havale ettim. Bütün tevekkül sahipleri O'na, sadece O'na dayanıp güvensinler.” dedi.
Yine dedi ki: "Ey oğullarım! Tek bir kapıdan girmeyin, değişik kapılardan girin. Bununla birlikte ben, Allah'ın (hükmünden) bir şeyi sizden savamam. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben O'na güvendim. Güvenenler de yalnızca O'na güvensinler."
Ve dedi ki: 'Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah'tan hiç bir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah'ındır. Ben O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O'na tevekkül etmelidirler.'
(Mısır'a hareket etmek üzere olan çocuklarına) dedi ki: “- Ey yavrularım! Şehire bir kapıdan girmeyin de, ayrı ayrı kapılardan girin (size nazar değmesin). Böyle olmakla beraber, Allah'ın hükmünden hiç bir şeyi sizden gideremem. Hüküm ancak Allah'ındır; yalnız ona tevekkül ettim ve tevekkül edenler de yalnız ona dayanıp güvenmelidirler.”
Ve şöyle devam etti: “Ey oğullarım! Tek bir kapıdan şehre girmeyin, dağınık kapılardan girin. Fakat Allah’tan başınıza gelecek bir şeye karşı hiçbir faydam olmaz. Hâkimiyet, ancak Allah’ındır. Ben, O’na tevekkül ettim. Ve tevekkül edenler, yalnızca O’na tevekkül etsinler.
Ya‘kûb şunu da söyledi: “Ey oğullarım! Bir tek kapıdan girmeyiniz, ayrı ayrı kapılardan giriniz. Gerçi ben Allah'ın takdir ettiği bir şeyi sizden savamam. Hüküm yalnız Allah'ındır. Ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül sahipleri de ona güvenip dayansın!”
Yakup yine dedi ki: «Oğullarım ! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan giriniz, Allahın yazdığından ben bir şeyi bozamam, hüküm ancak Allahındır, ben ona güvenirim, güvenmek istiyenler, Allaha güveneler»
Sonra şöyle dedi: “Ey oğullarım! (Şehre) hepiniz tek bir kapıdan girmeyin; (dikkat çekmeyecek şekilde) her biriniz farklı kapılardan girin. Ben Allah'tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam. Zira hüküm yalnızca Allah'a aittir. Ben yalnız O'na güvendim. Ve tevekkül edenler de yalnızca O'na güvensinler!”
Sonra ânlara didi ki: "Çocuklarım şehre hepiniz bir kapudan girmeyiniz aynı zamânda bir kaç kapudan birden giriniz, lâkin bu ihtiyât Allâh’ın takdîrâtına karşu hükümsüzdür. Çünki hüküm Allâh’ındır. Ben âna tevekkül iderim ve mütevekkil olanlar da öyle yaparlar."
Babaları: "Oğullarım! Tek bir kapıdan değil, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah katında size bir faydam olmaz, hüküm ancak Allah'ındır, O'na güvendim, güvenenler de O'na güvensinler" dedi.
Sonra da, “Ey oğullarım! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden uzaklaştıramam. Hüküm ancak Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim.[285] Tevekkül edenler de yalnız O’na tevekkül etsinler” dedi.
Sonra şunu söyledi: “Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah’tan başkasının değildir. Ben yalnız O’na güvenip dayandım. Güvenecek olanlar yalnız O’na güvenip dayansınlar.
Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah'tan başkasının değildir. (Onun için) ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O'na dayansınlar.
Dedi ki: "Yavrularım, bir tek kapıdan girmeyin; farklı kapılardan girin. Ne var ki, ALLAH'ın önceden belirlediği şeyden sizi kurtaramam. Hüküm ALLAH'ındır ancak. Ben O'na güvendim. Güvenenler O'na güvenmeli."
Ve dedi ki: "Ey yavrularım! (şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin de ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben ne yapsam, Allah'ın takdirini sizden engelleyemem. Hüküm yalnızca Allah'ındır. Onun için bütün tevekkül edenler O'na tevekkül etmelidirler."
Ey yavrularım! Dedi: bir kapıdan girmeyin de ayrı ayrı kapılardan girin, maamafih ne yapsam sizden hiç bir şeyde Allahın takdirini def'edemem, huküm ancak Allahındır, ben ona tevekkül kıldım ve hep ona tevekkül etmelidir onun için bütün mütevekkiller
Ve (Ya‘kûb sözlerine devam ederek) dedi ki: “Ey oğullarım! (Mısır’a) tek bir kapıdan girmeyin (ki dikkat çekmeyin, size nazar değmesin diye) ayrı ayrı kapılardan girin. Bununla birlikte ben, Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam. (Bize düşen tedbirdir.) Hüküm (takdir) yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O’na tevekkül etmelidirler!”
Ve “Ey oğullarım! Aynı kapıdan girmeyin, her biriniz ayrı bir kapıdan girin. Allah'ın takdirine karşı size bir faydam olmaz. Hüküm yalnızca Allah'ındır. Ben O'na tevekkül¹ ettim. Tevekkül edecek olanlar O'na tevekkül etsinler.” dedi.
(Hareketleri esnasında da,şunu) söyledi: «Oğullarım, (Mısıra) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. (Bununla beraber bu sözümle) Allah (ın kazaasından) hiç bir şey'i sizden gideremem. Hüküm Allahdan başkasının değildir. Ben ancak Ona güvenib dayandım. Tevekkül edenler de yalınız Ona güvenib dayanmalıdır».
Sonra dedi ki: “Ey oğullarım! (Mısır'a) tek bir kapıdan girmeyin; ayrı ayrı kapılardan girin (ki nazar değmesin)! Bununla berâber, Allah'dan (gelecek) hiçbir şeyi sizden def' edemem.(2) Hüküm ancak Allah'ındır. O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de ancak O'na güvenip dayansın!”
Ve (bir daha ki sefer için Mısır’a hareket etmek üzere olan oğullarına) dedi ki: “Ey oğullarım! (Şehre) hepiniz tek bir kapıdan girmeyin; (dikkat çekmeyecek şekilde) her biriniz farklı kapılardan girin. Ancak Allah’tan (gelebilecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah’tan başkasının değildir. (Onun için) ben yalnız ona dayandım. Tevekkül edenler de yalnız O’na dayansınlar.» *
Babaları “Ey Oğullarım! Şehre girerken tek bir kapıdan girmeyin, farklı kapılardan ayrı ayrı girin. (Bu tedbirden sonra) Allah’dan gelecek herhangi bir şeye karşı elimden bir şey gelmez. Zira her şeyin hükmünü vermek yalnızca Allah’a aittir. Ben Allah’a güvendim. Güvenecek yer arayanlar, yalnızca Ona (Allah’a) güvensinler” dedi.
Yakup dedi: "Ey oğullarım! Sakın kente hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kaplardan girin. Ancak, Allah’ın sizin için yazdığını ben bozamam. Allah ne derse o olur. Ben yalnız Ona dayanırım, yalnız Ona güvenirim. Dayananlar da yalnız Ona dayansınlar."
(Yine) dedi ki: “Ey oğullarım! Hepiniz bir kapıdan girmeyiniz. Ayrı ayrı kapılardan giriniz. Ben Allah’tan gelecek bir şeyi de sizden savamam. Hüküm yalnız Allah’ındır. Ben O’na güvenip dayandım. Güvenip dayananlar sadece Allah’a güvenip dayansınlar!”
Babaları, “Ey Oğullarım! (Kem gözlerden korunmak için Mısır'a) Tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. (Ama yine de) Ben sizi hiç bir şeyde Allah'tan müstağni kılamam. Hüküm ancak Allah'ındır. (Onun için) Ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O'na dayansınlar” dedi.
Sözlerine devamla,“Oğullarım!” dedi, “Mısır’a vardığınız zaman, şehre hepiniz tek bir kapıdan girmeyin, çünkü bu, gereksiz yere dikkatleri üzerinize çekmenize sebep olur. Onun için, ikişerli üçerli gruplara ayrılın ve ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben ne kadar tedbirimi alsam da, Allah’ın takdirini önleyemem. Dolayısıyla,sizi Allah’tan gelebilecek hiçbir şeye karşı koruyamam. Ben ancak, bir beşer olarak üzerime düşeni yapar, tedbirimi alırım. Takdir ise Allah’ındır. Çünkü her konuda son sözü söyleme ve hüküm verme yetkisi, sadece Allah’a aittir. Onun içindir ki, ben yalnızca O’na güvenir, yalnızca O’na dayanırım. Öyleyse, yüce bir kudrete dayanıphuzur ve güvene kavuşmak isteyenler, dünyada ve âhirette kurtuluşu arayanlar, yalnızca O’na güvenip dayansınlar.”
-“Ey oğullarım! Bir tek kapıdan girmeyin! Farklı kapılardan girin! Allah’tan hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm ancak Allah’ındır. Sadece O’na tevekkül ettim. Tevekkül Edenler sadece O’na tevekkül etsin!”.
Ancak şehre aynı kapıdan giriş yapmayın. değişik kapılardan girin. Yine de Allah adına size güvence veremem. Çünkü hakimiyet Allah'ın tekelindedir. Ben sadece ona güvenirim. Gerçek güvence isteyenler de ona güvensin. "
"Oğullarım! Mısır’a bir kapıdan girmeyin! Ayrı kapılardan girin! Sizi topluca görenler endişe duyarak başınıza bir iş getirmesinler. Başınıza iş gelmemesi için öğüdümü dinleyin. Dikkatli olmak için çaba gösterin. Kendinizi salıvermeyin. Ama ben ne söylesem, ne yapsam Allah’ın takdir ettiği hiçbir şeyi sizden uzaklaştıramam! Hüküm yalnız Allah’ındır. Allah size ne takdir etmişse muhakkak olacaktır. Ben Allah’a tevekkül ettim! Tevekkül edenler de Allah’a tevekkül etsinler!"
“Ey oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin! [*](Ancak) Allah’tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm yalnızca Allah’a aittir. (Onun için) ben yalnızca O’na güvendim. Güvenenler yalnız O’na güvensinler!” demişti.
Ve (Yâkûb): “Ey çocuklarım! (Mısır’a) aynı kapıdan değil de ayrı ayrı kapılardan girin. Zîrâ ben size Allah’tan (gelecek) hiç bir şeye engel olamam.¹ (Çünkü) hüküm, sadece Allah’a aittir. Ben Ona tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnız ve yalnız Ona tevekkül etsinler.” dedi.
Ve “Oğullarım!” diye ekledi, “[Şehre] hepiniz tek bir kapıdan girmeyin; her biriniz ayrı ayrı kapılardan girin. ⁶⁵ Bununla beraber [eğer başınıza yine de bir hal gelirse, bilin ki] Allah’a karşı sizin için elimden bir şey gelmez: çünkü hüküm yalnızca Allah’a aittir. Ben O’na güven duyuyorum. Ve [O’nun varlığına] inananlar da yalnız O’na güvensinler!”
Ve ekledi “Yavrularım, şehre tek bir kapıdan girmeyin Farklı kapılardan girin. Gerçi ne söylersem söyleyeyim, Allah’ın sizinle ilgili takdirine engel olamam. Zira son karar ve hüküm Allah’ındır.1 Ben yalnız O’na güvenir ve dayanırım, güvenmek isteyenlerde yalnızca Allah a güvenip dayansınlar.” dedi.2, 134/26, 82/18-19, 23/159-160, 9/129, 72/22
ve ekledi: “Yavrularım! (Şehre) tek bir kapıdan girmeyin, farklı farklı kapılardan girin! Ben Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam; (zira) nihâî karar yalnızca Allah’a aittir: O’na güvenim tamdır; sağlam bir dayanak arayan kimseler de O’na güvenip dayansınlar!”[¹⁸⁸⁵]
Sonra da: "Ey oğullarım; (şehre) hepiniz bir kapıdan değil, ayrı ayrı kapılarından girin. Ama (elbette bu tedbir ile) Allah'tan gelecek bir şeyi sizden savamam, çünkü hüküm ancak Allah'ındır. Ben O'na güvenip dayandım; tevekkül edenler de yalnız O'na güvenip dayansınlar" diyerek onları uyardı.
Ve (babaları) dedi ki: "Ey oğullarım! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden uzaklaştıramam. Hüküm ancak Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de O’na tevekkül etsinler" dedi.
Ve dedi ki: «Oğullarım! Bir kapıdan girmeyiniz, ayrı ayrı kapılardan giriniz. Maamafih Allah tarafından mukadder olan hangi bir şeyi sizden def'edemem. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben Allah'a tevekkül ettim, ve tevekkül edenler ancak O'na tevekkül etsinler.»
Ve “Evlatlarım! ” diye ilave etti: “Şehre aynı kapıdan değil de, ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben ne yapsam, Allah'tan gelecek takdiri önleyemem. Zira hüküm yetkisi, yalnız Allah'ındır. Onun içindir ki ben ancak O'na dayanır, O'na güvenirim. Tevekkül edenler de yalnız O'na dayanıp güvenmelidirler. ”
Ve dedi ki: "Oğullarım, (Mısır'a) bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben, Allah'tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm, yalnız Allah'ındır. (O size ne takdir etmişse muhakkak olacaktır.) Ben O'na tevekkül ettim, tevekkül edenlerde O'na tevekkül etsinler!"
"Ey Evlâdlarım! Cümleniz birden bir kapudan girmeyiniz, ayrı ayrı kapulardan giriniz. Hakkınızdaki kazâ-yı ilâhîden bir şeyi def'a ben kâdir değilim. Hüküm ancak Allâh Te'âlâ'yadır. Ben O'na tevekkül itdim. Bütün tevekkül idenler O'na tevekkül itsünler" didi. [¹]
Yakub dedi ki: “Bakın oğullarım! Oraya bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama ben, Allah’tan gelecek hiç bir şeye engel olamam. Hüküm sadece Allah'a aittir. Ben O’na güvenip dayandım. Kendine bir dayanak arayanlar yalnızca O’na güvenip dayansınlar.”
Babaları: -Oğullarım! Tek bir kapıdan değil, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah katında size bir faydam olmaz, hüküm ancak Allah'ındır, O'na güvendim, güvenenler de O'na güvensinler, dedi.
Sonra da şöyle dedi: “Evlâtlarım, şehre bir kapıdan girmeyin, farklı kapılardan girin. Gerçi Allah'tan size gelecek birşeyi ben önleyemem. Hüküm Allah'ındır; ben Ona tevekkül ettim. Tevekkül edecek olanlar da Ona dayansınlar.”
Yakub şunu da söyledi: "Oğullarım, bir tek kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben, Allah'ın takdir ettiği bir şeyi sizden savamam, hüküm yalnız Allah'ındır. Yalnız O'na dayandım ben, yalnız O'na güvenip dayansın tevekkül sahipleri."
daħı eyitti “iy oġlanlarum! girmeñ bir ķapudan ya'nį göz degmesüñ daħı girüñ ķapulardan kim perekendelerdür. daħı aśśı eylemezin size Tañrı’dan ya'nį Tañrı nesene. degül hükm illā Tañrı’nuñ. anuñ üzere tevekkül eyledüm daħı anuñ üzere tevekkül eylesün tevekkül eyleyiciler.”
Daḫı eyitdi: Oġlanlarum girmeñ bir ḳapudan, girüñüz her ḳapudan ḥattāsize göz degmesün. Daḫı hīç Allāh ḥükmini döndermege aṣṣı eylemez‐bensize hīç nesne‐y‐ile. Ḥükm Tañrınuñdur, ben aña ṣıġındum ki aña ṣıġınsuntevekkül eyleyenler.
(Yə’qub) dedi: “Oğullarım! (Misirə) eyni bir qapıdan girməyin, ayrı-ayrı qapılardan daxil olun (sizə göz dəyməsin). Bununla belə, mən Allahın qəza-qədərini sizdən heç bir şeylə dəf edə bilmərəm. Hökm yalnız Allahındır. Mən ancaq Ona təvəkkül etdim. Qoy təvəkkül edənlər də ancaq Ona təvəkkül etsinlər!”
And he said: O my sons! Go not in by one gate; go in by different gates. I can naught avail you as against Allah. Lo! the decision rests with Allah only. In Him do I put my trust, and in Him let all the trusting put their trust.
Further he said: "O my sons! enter not(1730) all by one gate: enter ye by different gates. Not that I can profit you aught against Allah (with my advice): None can command except Allah. On Him do I put my trust: and let all that trust put their trust on Him."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |