Kâlû senurâvidu ‘anhu ebâhu ve-innâ lefâ’ilûn(e)
Babasından izin almaya çalışırız ve herhalde bu işi başarırız dediler.
Dediler ki: "(Gerçi bu zordur ama) Onu babasından almaya çalışacağız ve herhalde biz bunu başaracağız."
Dediler ki: “Onu getirmek için babasını razı etmeye çalışacağız ve her halde bu isteğinizi yapacağız.”
Kardeşleri:
“Onu getirmek için babasını iknaya çalışacağız. Herhalde de, bunu başaracağız.” dediler.
"Onu babasından almaya çalışacağız ve (her halde) bunu yaparız" dediler.
Dediler ki: 'Onu babasından istemeye çalışacağız ve herhalde bunu yapabileceğiz.'
Kardeşleri: “- Onu (Bünyamini) babasından istemeye çalışırız ve her halede başarırız.” dediler.
Onlar: “Biz onu babasından isteyeceğiz. Ve mutlaka bu işi yapacağız” dediler.
Kardeşleri: “Onu babasından istemeye çalışacağız, şüphesiz bunu yapacağız” dediler.
Dediler ki: «Babasından onu istiyeceğiz, herhalde getiririz»
(Kardeşleri:) “Onu babasından istemeye çalışacağız, kuşkusuz bunu yapacağız” dediler.
"Pederimizden isteriz, getürmek içün ne mümkünse yaparız" didiler.
Kardeşleri: "Babasını ikna etmeye çalışacağız ve her halde bunu yaparız" dediler.
Dediler ki: “Onu babasından isteyeceğiz ve muhakkak bunu yaparız.”
Kardeşleri, “Onu babasından isteyeceğiz, kuşkusuz bunu yapacağız” dediler.
Dediler ki: Onu babasından istemeye çalışacağız, kuşkusuz bunu yapacağız.
Dediler ki: "O'nun hakkında babasını ikna etmeye çalışacağız. Kuşkun olmasın ki buna çalışacağız."
Dediler ki: "Onun için babasından izin almaya çalışacağız. Her hâlü kârda bunu yapacağz."
Dediler: her halde onun için babasından iradesini almağa çalışırız ve her halde yaparız
(Yûsuf’un kardeşleri) dediler ki: “Onu babasından istemeye, (bizimle beraber Mısır’a göndermesi için ikna etmeye) çalışacağız ve biz (bir yolunu bulup) bunu kesinlikle yaparız.”
“Babasını ikna etmeye çalışacağız. Bunu mutlaka yapacağız.” dediler.
Dediler: «Onu babasından istemiye çalışırız ve her halde (bunu) yaparız».
Dediler ki: “Ona babasından müsâade almaya çalışacağız ve doğrusu biz (bunu)gerçekten yapacak olan kimseleriz.”
"Onu getirmek için babasından izin alma konusunda mutlaka tüm çabamızı kullanacağız" dediler.
Onlarda “Babasından onu bizimle göndermesini isteyeceğiz ve getirmeye çalışacağız” dediler.
Dediler: é Onu babasından istiyeceğiz. Ne olursa olsun bu işi yapacağız."
«— Onu babasından istemeye çalışacağız. Biz emrinizi yerine getiririz» dediler.
Dediler ki: “Onu babasından isteyeceğiz ve muhakkak (elimizden geleni) yaparız.”
Kardeşleri, “Onu babasından istemeye çalışacağız ve kuşkusuz bunu yapıcılarız” dediler.
Çaresizlik içinde, “Peki!” dediler, “Onun bizimle birlikte gelmesi için babasını iknâ etmeye çalışacağız, evet, bir yolunu bulup bunu yapacağız!” dediler.
Dediler ki: -“Onu almak için babasını kandırıp ikna edeceğiz. Biz, yapacak durumdayız”.
Kardeşler: " Babasının gönlünü edebilirsek… Ah herhalde bunu yapmak zorundayız. "
Kardeşleri dediler ki: "Onu babasından istemeye çalışacağız. Herhalde bunu yapacağız."
(Kardeşleri) şöyle demişlerdi: “Onu babasından istemeye çalışacağız; bunu elbette yapacağız.”
(Yûsuf’un kardeşleri): “Onu (getirmek için) babasını ikna etmeye çalışacağız ve biz bunu kesinlikle yaparız.” dediler.
“Onu getirmek için babasını razı etmeye çalışacağız,” diye karşılık verdiler, “ve herhalde, bunu ne yapıp yapıp başaracağız!”
Kardeşleri: “Onu getirmek için babasını ikna etmeye çalışacağız, her halde bunu başarırız.” dediler.
Onlar da "Onu babasından istemeye çalışacağız, herhalde bunu başarırız" dediler.
Dediler ki: " Biz onu babasından isteyeceğiz ve muhakkak bunu yapan olacağız. "
Dediler ki: «Ondan dolayı babasına müracaat eder, müsaade almaya çalışırız. Ve muhakkak biz (bunu) herhalde yaparız.»
Onlar: “Bakalım, babasından ona izin almanın bir yolunu bulup bu işi ayarlamaya çalışacağız. ” dediler.
Dediler ki: "Onu babasından isteyip getirmeğe çalışacağız, (bunu) mutlaka yapacağız"
Onlar: "Onı babasından isteriz ve emrini icrâ iyleriz" didiler.
Dediler ki “Onu babasından isteyeceğiz; ne olursa olsun bunu yapacağız.
.Kardeşleri: -Babasını ikna etmeye çalışacağız ve her halde bunu yaparız, dediler.
Onlar “Onu babasından isteyeceğiz; herhalde getirmenin bir yolunu buluruz” dediler.
Dediler: "Onu babasından isteyip getirmeye çalışacağız, herhalde bunu yapacağız da."
eyittiler “dileyevüz anı atasından daħı bayıķ biz işleyicilerüz.
Yūsuf ḳardaşları eyitdiler: Cehd eyleyüp atasından isterüz, daḫı biz bu işiişlerüz, didiler.
(Yusifin qardaşları) dedilər: “Ondan ötrü atasını yola gətirməyə çalışarıq və sözsüz ki, (bunu) edərik”.
They said: We will try to win him from his father: that we will surely do.
They said: "We shall certainly seek to get our wish about him from his father:(1721) Indeed we shall do it."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |