Veleecru-l-âḣirati ḣayrun lilleżîne âmenû vekânû yettekûn(e)
Âhiret mükafatıysa inanan ve çekinenlere daha hayırlıdır.
(Asıl) Ahiretin ecri ise, iman edenler ve takva sahipleri için daha hayırlıdır (ve süreklidir).
Ahiret mükafatı ise, iman edip yolunu Allah ve kitabıyla bulanlar için daha değerlidir.
İman edip, Allah'a sığınanlar, emirlerine yapışmaya, günahlardan arınıp, azaptan korunmaya, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranmaya, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olmaya devam edenler için âhiret, ebedî yurt mükâfatı daha hayırlıdır.
Ahiret ecri ise iman eden ve sakınanlar için elbette daha hayırlıdır.
Ahiretin karşılığı ise, iman edenler ve takvada bulunanlar için daha hayırlıdır.
İman edip takva yolunu tutanlar için, elbette ahiret mükâfatı da hayırlıdır.
Fakat iman güzelliğine bürünüp kendilerini kötülüklerden koruyanlar için, ahiret ücreti ve sevabı daha hayırlıdır.
İman edip de yanlıştan sakınanlar için âhiret ödülü daha değerlidir.
Ahretin sevabıysa, inanlılara, haktan sakınanlara daha da yeğdir
Lâkin îmân iden ve Allâh’dan korkanlara âhiretin mükâfâtı daha hayırlıdır.
Ama ahiret ecri, inananlar ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir.*
Elbette ki, ahiret mükâfatı, inananlar ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir.
İman edip de sakınanlar için âhiret mükâfatı daha hayırlıdır.
İman edip de (kötülüklerden) sakınanlar için ahiret mükâfatı daha hayırlıdır.
İnananların ve erdemli davrananların ahiret ödülü elbette daha da iyidir.
İman edip takva yolunu tutanlar için elbette ahiret mükafatı daha hayırlıdır.
Ve elbette Âhiret ecri daha hayırlı fakat iyman edip takvâ yolunu tutanlar için
Elbette ki, îmân edenler ve takva sahipleri için âhiretin ecri (mükâfatı) daha hayırlıdır.
Ancak iman eden ve takvâ sahibi olan kimseler için ahiretteki ödül daha hayırlıdır.
Îman edib de takvaada devam edenlere haas olan âhiret mükâfatı ise elbet daha hayırlıdır.
Âhiret mükâfâtı ise, îmân edip (günahlardan) sakınmakta olanlar için elbette daha hayırlıdır.
Ahiret mükâfatı ise, iman edip (kötülüklerden) sakınmakta olanlar için elbette daha hayırlıdır.
Elbette ki, iman edip, Rablerinden sakınanların ahiretteki karşılıkları daha hayırlıdır.
O kimseler ki inanırlar, sakınırlar, onlar için öbür dünyadaki karşılık yeydir.
İman edip sakınmış olanlar için âhiret mükâfatı daha hayırlıdır.
Elbette ahiretteki ecir inananlar ve sorumluluk bilincinde olanlar için daha hayırlıdır.
Ama ahiret ecri, iman edenler ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir.
Fakat Allah’ın ayetlerine yürekten inanan vedürüst ve erdemlice bir hayat sürerek kötülüğün her çeşidinden titizlikle sakınan kimseler için, âhirette verilecek mükâfât elbette çok daha hayırlıdır.
Derken kralın rüyası, aynen Yûsuf’un yorumladığı gibi gerçekleşti. Yedi yıllık bolluk döneminin ardından, hem Mısır’ı, hem de komşu ülkeleri kasıp kavuran müthiş bir kuraklık ve kıtlık baş gösterdi. Mısır’da ihtiyaç fazlası erzak stokları bulunduğunu duyan insanlar, kervanlar halinde oraya akın etmeye başladılar. Bu arada, Yûsuf’un babası Yakup Peygamber de kıtlıktan etkilenmiş ve Bünyamin dışındaki bütün çocuklarını, erzak satın almaları için Mısır’a göndermişti:
Âhiret’in ödülü ise, inanmış ve sakınıp korunmakta olanlar için en hayırlıdır.
İnanıp kendini sağlama alanlar için, ahirette vereceklerimiz ise daha da önemlidir...
İnanıp yasalarımıza uyarak kötülüklerden korunanlar için elbette ahiret yurdu daha iyidir.
İman edip [takvâ]lı (duyarlı) olanlar için ahiret ödülü ise hayırlı olandır.
Îman edenler ve Allah’a karşı hata etmekten sakınanlar için ise, âhiret mükâfatı, çok daha hayırlıdır.
Hele bir de ahiret ödülü var ki, inananlar ve sorumlu davrananlar için bu çok daha hayırlıdır. 13/29, 16/97, 39/35
Hele bir de öte dünyadaki karşılığı var ki, daha hayırlı olan bu karşılık iman eden ve onu korumakta titizlik gösterenler içindir.
Muhakkak ki iman edip, (kötülüklerden) sakınanlar için ahiret mükafatı daha hayırlıdır. (Sonunda kıtlık yılları geldi, Yusuf, daha evvel gereken önlemleri aldığından civar ülke ahalisi de ona baş vurmaya başladılar)
Ve elbette ki, ahiret mükâfatı, iman edenler ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır.
Ve elbette ki, imân etmiş ve takvâya devam eder bulunmuş kimseler için ahiretin mükâfaatı daha hayırlıdır.
Âhiretteki ücret ve ödül, iman edip haramlardan sakınanlar için elbette daha hayırlıdır. [38, 39-40]
İnananlar ve (kötülüklerden) korunanlar için elbette ahiret ödülü, daha hayırlıdır.
Ve âhiretin ecir ve mükâfâtı îmân idenlere ve Allâh'dan ittikâ idüb me'âsîden sakınanlara daha hayırlıdır.
Allah’a inanıp güvenen ve ondan çekinenler için Ahiretteki ödül elbette daha iyidir.
Ahiret ödülü, inananlar ve (kötülüklerden) sakınanlar için daha iyidir.
Âhiret ödülü ise, iman eden ve sakınanlar için daha da hayırlıdır.
İman edip takvaya sarılanlar için âhiretteki ödül elbette daha değerlidir.
daħı āħiret müzdi yigrekdür anlara kim įmān getürdiler daħı oldılar śaķınurlar.
Daḫı āḫiret müzdi yigrekdür ol kişilere kim Tañrıdan ḳorḳarlar.
İman gətirib (Allahdan qorxanlar) pis əməllərdən çəkinənlər üçün axirət mükafatı, əlbəttə, daha xeyirlidir.
And the reward of the Hereafter is better, for those who believe and ward of (evil).
But verily the reward of the Hereafter is the best, for those who believe, and are constant in righteousness.(1718)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |