Kâle lâ ye/tîkumâ ta’âmun turzekânihi illâ nebbe/tukumâ bite/vîlihi kable en ye/tiyekumâ(c) żâlikumâ mimmâ ‘allemenî rabbî(c) innî teraktu millete kavmin lâ yu/minûne bi(A)llâhi vehum bil-âḣirati hum kâfirûn(e)
Yusuf, size dedi, rızıklanacağınız hiçbir yemek gelmiyor ki ben onu, önceden haber vermiş olmayayım; bu da Rabbimin bana öğrettiklerinden. Şüphe yok ki ben, Allah'a inanmayan ve ahireti inkar eden topluluğun dinini terkettim.
(Hz. Yusuf bunu bir tebliğ fırsatı bilerek) Dedi ki: "Size rızıklanacağınız bir yemek gelecek olsa, ben mutlaka size daha gelmeden önce onun ne olduğunu haber verebilirim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Doğrusu ben, Allah’a inanmayan, ahireti de tanımayanların ta kendileri olan bir topluluğun dinini terk ettim" deyip (onlara iman ve İslam gerçeğini tebliğ etmişti).
Yûsuf dedi ki: “Size yedirilecek yemek, size gelmezden önce, yani kısa bir zaman içerisinde, o rüyaların yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Öncelikle bilin ki, ben Allah'a inanmayan ve ahiret gerçeğine inanmayıp tüm bu gerçekleri örtbas eden bir toplumun izlediği yolu kabul edenlerden değilim.
Yûsuf:
“Size yiyecek olarak verilecek bir yemek gelmeden önce, rüyaların tâbirini size bildireceğim. Meselelerin ve olayların tahlili, ilmî yorumu, akıl yürütme, rüyaların tâbiri, Rabbimin vahiy ve ilham ile bana öğrettiği ilimlerdendir. Ben Allah'a iman etmeyecek olan bir kavmin geleneksel düzeninden, hayat tarzından uzaklaştım. Onlar özellikle âhireti, ebedî yurdu inkâr ediyorlardı.” dedi.
Dedi ki: "Size, rızık olarak verilen yemek henüz ulaşmadan ben size onun ne olduğunu mutlaka haber veririm. Bu Rabb'imin bana öğrettiklerindendir. Doğrusu ben Allah'a inanmayan ve ahireti de inkâr eden bir kavmin dinini terkettim. [1]
Dedi ki: 'Size rızıklanacağınız bir yemek gelecek olsa, ben mutlaka size daha gelmeden önce onun ne olduğunu haber veririm. Bu, rabbimin bana öğrettiklerindendir. Doğrusu ben, Allah'a iman etmeyen, ahireti de tanımayanların ta kendileri olan bir topluluğun dinini terkettim.'
Yûsuf, delikanlılara şöyle dedi: “- Size rızık olarak verilecek bir yemek, daha size gelmeden önce onun ne çeşit ve nasıl bir yemek olduğunu size haber verdim. Bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Çünkü ben, Allah'a, inanmıyan ve topyekûn ahireti inkâr eden bir kavmin dinini terk ettim.
Yusuf: (Rüyada) size yedirildiğini gördüğünüz hangi yemek olursa olsun, o rüya(nın manası) başınızda gerçekleşmeden onun yorumunu size mutlaka haber veririm. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Ben, Allah’a tam inanmayan ve ahreti tamamen inkâr eden bir toplumun dinini bıraktım.”
Yûsuf dedi ki: “Size yedirilecek yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şüphesiz ben, Allah'a inanmayan bir toplumun dininden uzaklaştım. Onlar âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir.”[224]
Yusuf dedi: «azığınız olan yemek gelmeden önce, yorarım ben onları, bu, bana Tanrımın öğretmesidir, Allaha inanmayan bir ulusun yolunu bırakmışım, ahrete de inanmayan onlardır»
(Yusuf) dedi ki: “(Merak etmeyin, daha yiyeceğiniz yemek önünüze gelmeden, size rüyanızın ne anlama geldiğini bildireceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Doğrusu ben, Allah'a inanmayan ve ahireti de inkâr eden bir toplumun milletini terk ettim.”
Yûsuf ânlara didi ki: "Size daha yevmî ta’âmınızı getürmediler. Ben gelecek ta’âmınızın ne oldığını ne lezzetde bulundığını haber vireyim. Bu ’ilmi rabbim bahş itdi. Çünki ben Allâh’a îmân itmeyen ve âhirete inanmıyan kâfirlerin dînini terk iyledim."
Yusuf: "Rabbimin bana öğrettiği bilgi ile, daha yiyeceğiniz yemek gelmeden size onu yorumlarım. Doğrusu ben, Allah'a inanmayan ve ahireti inkar eden, bir milletin dinini bırakmışımdır.
Yûsuf dedi ki: “Sizin yiyeceğiniz yemek size gelmeden önce, onun ne olduğunu bildiririm. Bu, bana Rabbimin öğrettiklerindendir. Ben, Allah’a inanmayan ve ahireti inkâr eden bir milletin dinini bıraktım.”
Yûsuf şöyle cevap verdi: “Size erzak olarak verilecek yemek gelmeden önce, onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu, rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şüphesiz ben, Allah’a inanmayan, âhireti de inkâr eden bir kavmin (Mısırlıların) dininden uzak durdum.
(Yusuf) dedi ki: Size yedirilecek yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şüphesiz ben Allah'a inanmayan bir kavmin dininden uzaklaştım. Onlar ahireti inkâr edenlerin kendileridir.
"Size ayrılan karavana yemeği elinize geçmeden önce size onun yorumunu bildirebilirim. Bunlar, Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Ben, ALLAH'a inanmıyan bir toplumun dinini terketmiş bulunuyorum, onlar ahiret konusunda da inkarcıdırlar."
Yusuf dedi ki: "Size yiyecek olarak verilecek bir yemek gelmeden önce onun tabirini size bildiririm. Bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Çünkü ben Allah'a inanmayan ve ahireti inkâr eden bir kavmin dinini terkettim."
Dedi ki: size merzuk olacağınız bir taam gelecek a her halde o gelmezden evvel ben size bunun ta'birini haber vermiş bulunurum, bu bana rabbımın ta'lim buyurduklarındandır, çünkü ben, Allaha inanmıyan ve hep Âhıreti inkâr edenlerden ıbaret bulunan bir kavmin milletini bıraktım
(Yûsuf, o iki delikanlıya:) “Yiyeceğiniz yemek daha size gelmeden önce bunun ne olduğunu size haber veririm, bu (ilim), Rabbimin bana öğrettiklerindendir” dedi. (Yûsuf, rüyaların tevilini yapmadan önce, hakkı tebliğ vazifesini yapmak maksadıyla sözlerine şöyle devam etti.) “Ben, Allah’a (tevhid üzere) inanmayan ve âhiret gününü inkâr eden bir topluluğun (bâtıl) inançlarını terk ettim. (O topluluğun bozuk inançlarını reddederek, hiçbir zaman onların sapkınlıklarını kabul etmedim.)
Dedi ki: «Size rızıklanacağınız bir taam gelecek oldu mu, ben muhakkak onun ne olduğunu size daha gelmezden evvel haber veririm. Bu, Rabbimin bana öğretdiği ilimlerdendir. Çünkü ben Allaha inanmaz bir kavmin dînini — ki onlar âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir — terketdim».
(Yûsuf) şöyle dedi: “Kendisiyle rızıklanacağınız hiçbir yemek size gelmez ki, daha(o) gelmeden onun te'vîlini (mâhiyetini) size haber vermiş olmayayım. Bunlar, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şübhesiz ki ben, Allah'a îmân etmeyen ve kendileri gerçekten âhireti inkâr eden kimseler olan bir kavmin dînini terk ettim.”
(Yusuf) dedi ki, daha yiyeceğiniz yemek önünüze gelmeden önce, size onun (o rüyanızın) yorumunu bildireceğim. Ama (önce, beni dinleyin. Bakın); bu (bilgi ve yetenek, benim kendi maharetim değil, doğrudan doğruya) Rabbimin (Allah’ın) bana öğrettiği şeylerdendir. (Ve bana öğretilenler, yalnızca rüya yorumlamaktan ibaret değildir.) Doğrusu ben, (insanlığın yegâne Rabbi ve İlahı olan bir) Allah’a inanmayan ve (bunun en doğal sonucu olarak), ahireti inkâr eden (şu içerisinde yaşadığınız) bir toplumun (batıl inanç ve hurafelerle dolu) dinini (sahip olduğu uygarlık, yaşam biçimi, sistem ve düzenini) terk ettim! *
Yusuf ikisine “Rızıklanacağınız (yiyeceğiniz) yemek gelmeden önce size (gördüğünüz rüyaların) yorumlarını yapacağım. Bunları (rüyaları) yorumlamayı bana Rabbim öğretti. Ben, Allah’a inanmayan ve ahiret gününü inkâr eden bir topluğun inançlarını (dinlerini) kabul etmedim”
Yusuf dedi: "Size azık olarak verilen yiyecek gelmeden önce ben size onun ne olduğunu söyliyebilirim. Bu, çalabımın bana öğrettiği bilimlerdendir. Çünkü ben Allah’a inanmıyan, öbür dünyayı da tanımıyan bir ulusun dinini bıraktım.
Yusuf dedi ki: «— Size gıda olmak üzere gelecek yemeklerin size gelmeden evvel, ne olduğunu [⁸] bildirebilirim [⁹]. Bu, [¹⁰] Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Ben Allah/a iman etmeyip âhireti tanımayan bir kavmin din ve milletini terkettim.»
(Yûsuf) dedi ki: “İkinize rızık olarak verilen öğününüz henüz size gelmeden, onun yorumunu vukuundan önce de⁸ bildirmiş olayım. Bunlar bana Rabbimin öğrettiği şeylerdendir. Muhakkak ki ben, Allah’a inanmayan ve ahiret gününü inkâr eden bir toplumun [kavm] dinini [millet] terk ettim.⁹
Dedi ki: “Size rızık olmak üzere verilen yemeklerin gelmesinden önce onun yorumunu size bildiririm. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Doğrusu ben, Allah'a inanmaz bir kavmin dinini terk ettim. Hem onlar, ahireti de inkâr edenlerdi.”
Yûsuf, “Hayhay!” dedi, “Merak etmeyin, daha yiyeceğiniz yemek önünüze gelmeden önce, size rüyanızın yorumunu bildireceğim. Ama önce, birkaç dakika beni dinlemenizi rica ediyorum. Bakın;bu bilgi ve yetenek, benim kendi mahâretim değil, doğrudan doğruya Rabb’imin bana öğrettiği şeylerdendir. Ve bana öğretilenler, yalnızca rüya yorumlamaktan ibaret değildir: Doğrusu ben, insanlığın yegane rabbi ve ilahı olan bir Allah’a inanmayan ve bunun en doğal sonucu olarak, öte dünyanın varlığını inkâr eden şu içerisinde yaşadığınız toplumun bâtıl inanç ve hurâfelerle dolu dinini ve bu dine göre oluşturulan hayat tarzını terk ettim! Bunun yerine;
(Yûsuf) Dedi ki: -“Size verilecek yemek gelmeden önce size onun yorumunu bidiririm. İşte bunlar rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Ben, Allah’a inanmaz bir kavmin milletini (dinini) terk ettim. Onlar Âhiret’i gerçekten inkâr edenlerdir”.
Yusuf: " Ben şu yiyeceklerinizin ne olduğunu daha gelmeden size haber verebilirim. Dahası Allah beni sizin için de bilgilendirdi. Zaten bu sayede ben, Allah'a inanmayan, üstelik ahreti inkar eden bir milletin dinini bıraktım. “
Yusuf onlara: "Size rızk olarak verilen yemek henüz gelmeden önce bu rüyanın yorumunu size haber vermiş olurum! Bu yorum Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Ben Allah’a inanmayan, ahireti inkâr eden bir kavmin dinini terk ettim!"
(Yusuf ise onlara) şöyle demişti: “Size verilecek yemek gelmeden önce, onun (gördüğünüz rüyaların) yorumunu mutlaka size bildireceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şüphesiz ki ben Allah’a inanmayan bir kavmin milletinden (dininden) uzaklaştım. Onlar, ahireti inkâr edenlerin ta kendileridir.
(Yûsuf, o iki gence): “Yiyeceğiniz yemek daha size gelmeden önce, Rabbimin bana öğrettiği ilim sayesinde; bunun ne olduğunu (ben size) derhâl haber veririm. Doğrusu ben Allah’a îman etmeyen, âhireti de kesinlikle inkâr eden bir topluluğun dinini, terk ettim.” dedi.
[Yusuf:] “Daha yiyeceğiniz günlük azığınız önünüze konmadan rüyalarınızın gerçek anlamını ³⁷ size haber vereceğim, [ki başınıza gelecek olanı] vuku bulmadan önce [bilesiniz]; çünkü bu bana Rabbimin öğrettiği şeylerdendir. (Önce) bilin ki, ben, Allah’a inanmayan, ³⁸ ve ahiret gerçeğini tanımaktan ısrarla kaçınan bir toplumun izlediği yolu terk ettim;
Yusuf: “Size verilen günlük yiyeceğiniz önünüze gelmeden, ikinizin de rüyasının altında yatan gerçeği haber vereceğim. Zira bu, Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Çünkü ben, Allah’a inanmayan ve ahireti de hesaba katmayan bir toplumun inanç sistemini terk ettim.” 14/13
(Yusuf) dedi ki: “Öğününüz size ulaşmadan, ben her ikinize de rüyanızın altında yatan anlamı, (onun sonucu) başınıza gelmeden haber vereceğim.[¹⁸⁵⁶] Zira bunlar Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Ama (önce) şunu bilmeniz şart: Ben, Allah’a inanmayan ve âhireti inkâr eden bir toplumun dinini terk ettim;
Bunun üzerine Yusuf: (Siz hiç merak etmeyin) Size rüyanızda yedirilen bir rızkın karşılığı olan olay başınıza gelmeden önce, ben size muhakkak onun yorumunu bildirebilirim, bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Çünkü ben Allah'a inanmayan bir kavmin (Mısır ahalisinin) dinine tabi olmadım! (Zindana atılmayı tercih ettim)
(Yûsuf) şöyle dedi: "Size rızık olarak verilen yemek henüz size gelmezden önce bunun yorumunu size haber vermiş olurum. Bu rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Ben, Allah’a iman etmeyen, âhireti de inkâr eden bir toplumun dinini terk ettim:
Hazreti Yusuf da dedi ki: «İkinize merzûk olacağınız bir taam gelmez ki, illâ ben onu daha size gelmeden evvel haber veririm. Bunlar bana Rabbimin talim buyurmuş olduğu şeylerdendir. Şüphe yok ki, ben Allah Teâlâ'ya imân etmez olan bir kavmin milletini (dinini) terkettim ve onlar (evet), onlar ahireti münkir kimselerdir.»
37, 38. Yusuf: “Yiyeceğiniz yemek size henüz gelmeden, her birinizin rüyasının tabirini size bildirmiş olurum. Bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Ama, önce biraz beni dinleyin: Ben Allah'a iman etmeyen, âhireti de inkâr eden bir halkın dinini bir tarafa atıp, atalarım İbrâhim, İshak ve Yâkub'un dinine tabi oldum. Allah'a herhangi bir şeyi şerik saymak bizim için asla doğru olmaz. Bu tevhid inancı, Allah'ın hem bize, hem de insanlara olan ihsanıdır. Ama ne yazık ki insanların çoğu bu nimete şükretmezler. ”
(Yusuf) şöyle dedi: "Size rızık olarak verilen yemek henüz size gelmezden önce bunun yorumunu size haber vermiş olurum. Bu (yorum) Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir (bu bilgileri Rabbim bana lutfetti). Ben, Allah'a inanmayan, ahireti de inkar eden bir kavmin dinini terk ettim:
Yûsuf: [²] "Evlerinizden size yimek içün gelen ta'âmınızın, daha gelmezden evvel ne idiğini, lezzetini size haber viririm. Bu, rabbimin bana ta'lîm iylediği şeylerdendir. Ben Allâh Te'âlâ'ya îmân itmeyen ve âhirete kâfir ve münkir olan bir kavmin milletini terk itdim."
Yusuf dedi ki “Size yedirilecek yemek gelmeden onun ne maksatla geldiğini dahi bildirebilirim[1]. Bu, Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Çünkü ben Allah’a güvenmeyen inancı olmayan ve ahireti yok sayan bir topluluğun dinini reddetmiş bulunuyorum[2].
Yusuf:-Rabbimin bana öğrettiği bilgi ile, daha yiyeceğiniz yemek gelmeden size onu yorumlarım, dedi. Doğrusu ben, Allah'a inanmayan ve ahireti inkar eden bir toplumun dinini bıraktım.
Yusuf dedi ki: “Size nasipleneceğiniz bir yiyecek gelmeden önce ben size onu haber veririm.(5) Bu bana Rabbimin öğrettiği bilgilerdendir. Ben Allah'a inanmayan ve âhireti inkâr eden bir kavmin dinini terk ettim.
Yûsuf dedi ki: "Rızıklanacağınız herhangi bir yemek size gelmeden önce onun yorumunu ikinize mutlaka bildiririm." Bu, Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Ben, Allah'a inanmayan ve âhireti de tamamen inkâr eden bir toplumun milletini terk ettim."
eyitti “gelmeye siz ikiye yiyesi kim rūzį virinürsiz anı illā ħaber virdüm siz ikiye tefsirin ya'nį neyidügin ne ķadar idügin andan ilerü kim gelesiz ikiye. şol andandur kim ögretti baña çalabum bayıķ ķodum bir ķavm milletini kim inanmazlar Tañrı’ya daħı anlar āħiretde anlar kāfirlerdür.”
Yūsuf eyitdi: Size bir yimek gelmeye rızḳdan illā ben anuñ te’vīlin sizeiderin size gelmezden evvel. Anuñ ‘ilmini ki ögretdi beni yaradan Allāh. Ben ḳoydum ol ḳavm dīnini ki īmān getürmezler Tañrıya, daḫı āḫirete. Daḫıanlar kāfirlerdür.
(Yusif) belə cavab verdi: “Yeyəcəyiniz təam gəlməmişdən əvvəl mən onun mə’nasını (gördüyünüz yuxuların dünyada nə ilə nəticələnəcəyini və ya yeməklərin nədən ibarət olacağını) sizə xəbər verərəm. Bu, Rəbbimin mənə öyrətdiyi elmlərdəndir. Mən Allaha inanmayan və axirəti də inkar eləyən bir tayfanın dinini tərk etdim!
He said: The food which ye are given (daily) shall not come unto you but I shall tell you the interpretation ere it cometh unto you. This is of that which my Lord hath taught me. Lo! I have forsaken the religion of folk who believe not in Allah and are disbelievers in the Hereafter.
He said: "Before any food comes (in due course) to feed either of you, I will surely reveal to you the truth and meaning of this ere it befall you.(1688) That is part of the (Duty) which my Lord hath taught me.(1689) I have (I assure you) abandoned the ways of a people that believe not in Allah and that (even) deny the Hereafter.(1690)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |