8 Aralık 2024 - 7 Cemaziye'l-Ahir 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûsuf Suresi 36. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vedeḣale me’ahu-ssicne feteyân(i)(s) kâle ehaduhumâ innî erânî a’siru ḣamrâ(an)(s) vekâle-l-âḣaru innî erânî ahmilu fevka ra/sî ḣubzen te/kulu-ttayru minh(u)(s) nebbi/nâ bite/vîlih(i)(s) innâ nerâke mine-lmuhsinîn(e)

Ve onunla beraber zindana iki de delikanlı girmişti. Bunların biri, ben dedi, rüyamda gördüm, şarap yapmak için üzüm sıkıyormuşum ve öbürü ben de dedi, rüyamda gördüm, başımda ekmek var, kuşlar gelip tepemdeki ekmeği yiyormuş. Bunları yor bize, çünkü biz seni görüyoruz ki iyilik edenlerdensin.

Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti. Onlardan biri: "Ben (rüyamda) kendimi şarap (yapmak için üzüm) sıkıyorken gördüm" dedi. Öbürü ise: "Ben de kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm ki, kuş(lar) da ondan yemekteydi" demişti. "Bunun yorumundan bize haber ver. Doğrusu biz seni, muhsinlerden (iyilik sahibi ve dini gayret ehli kimselerden) görmekteyiz" (diye Yusuf’tan rica etmişlerdi).

O'nunla beraber iki genç daha girmişti hapse. Sohbet esnasında onlardan biri, Yûsuf'a dedi ki: “Rüyamda kendimi şaraplık üzüm sıkarken gördüm.” Diğeri ise: “Ben, kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyorlar şeklinde gördüm” dedi. “Bize bu rüyaların gerçek anlamını haber ver, çünkü sen rüyaların nasıl yorumlanacağını iyi bilen kimselerdensin” dediler.

Yûsuf ile birlikte iki genç daha hapse girmişti. Birisi:
“Rüyamda kendimi üzüm sıkarken gördüm.” dedi. Öteki de:
“Ben de başımda somun ekmek taşıdığımı, kuşların da ondan yediğini gördüm. Bize bunun yorumunu bildir. Biz seni iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar yapan idarecilerden, rüyaların yorumunu iyi bilenlerden biri olarak görüyoruz.” dedi.

bk. Kamus “Hamr” maddesi, Kur’an-ı Kerim, 12/41, 47/15; Lisânü’l-Arab.

Zindana onunla birlikte iki de genç girdi. Onlardan biri: "Ben rüyada kendimi şarap sıkıyor gördüm" dedi. Diğeri de: "Ben de rüyamda kendimi başımın üstünde ekmek taşıyor ve kuşlar da ondan yiyor gördüm" dedi. "Bunun yorumunu bize haber ver. Biz seni iyilik edenlerden görüyoruz."

Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti. Biri: 'Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördüm.' dedi. Öbürü: 'Ben de kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydi' dedi. 'Bunun yorumundan bize haber ver. Doğrusu biz seni, iyilik yapanlardan görmekteyiz.'

Yûsuf'la beraber, zindana iki de delikanlı girdi. Delikanlılardan biri: “- Ben rüyamda kendimi şarap olacak üzüm sıkıyor gördüm”, dedi. Öteki de: “-Ben, rüyada kendimi görüyorum ki, başımın üstünde bir ekmek götürüyorum ve kuşlar ondan yiyor” dedi. Artık bize rüyanın tâbirini bildir. Çünkü biz, seni iyilik edenlerden görüyoruz.

Ve onunla beraber iki genç de hapse girdiler. Biri dedi ki: “Ben içki için üzüm sıktığımı görüyorum.” Diğeri de: “Ben başımda ekmek taşıdığımı, bir kuşun da o ekmekten yediğini görüyorum. Bunun tevilini bize bildir. Çünkü senin iyi bir insan olduğunu görüyoruz” dedi.

Onunla beraber zindana iki delikanlı daha girdi. Onlardan biri dedi ki: “Ben rüyamda şarap sıktığımı gördüm.” Diğeri de, “Ben de başımın üstünde kuşların yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bunun yorumunu bize haber ver! Çünkü biz seni güzel davrananlardan görüyoruz” dedi.

Onunla birlikte, iki yiğit de zindana kondu, bunlardan biri dedi ki: «Ben düşte gördüm ki şarap sıkarım», öteki de dedi ki: «Başımın üstünde ekmek taşırım, onu kuşlar yiyordu, bize bunu yoruver, seni iylik edenlerden görürüz»

Onunla beraber iki delikanlı daha zindana girdi. Bunlardan biri: “Ben (rüyamda) kendimi şarap (yapmak için üzüm) sıkarken gördüm.” Öbürü de: “Ben de başımın üzerinde kuşların yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı gördüm, bunların yorumunu bize bildir. Çünkü biz senin gerçekten iyilik edenlerden olduğunu görüyoruz” dediler.

Ânınla berâber iki âdem daha habis olundı. Biri didi ki: "Ben ru’yâmda kendimi üzüm sıkar iken gördüm." diğeri "Ben kendimi başımda itmek taşır iken gördüm kuşlar itmeği didikliyorlar idi." didi ve Yûsuf’a Sen bir muhsin âdemsin bize bu ru’yâları ta’bir it." didiler.

Hapse, onunla beraber, iki genç daha girdi. Biri, "Rüyamda şaraplık üzüm sıktığımı gördüm" dedi; diğeri "Başımın üzerinde, kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm" dedi. "Bize bunu yorumla; senin iyi bir kimse olduğunu görüyoruz"

Onunla beraber zindana iki delikanlı daha girdi. Biri, “Ben rüyamda şaraplık üzüm sıktığımı gördüm” dedi. Diğeri, “Ben de rüyamda başımın üzerinde, kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bize bunun yorumunu haber ver. Şüphesiz biz seni iyilik yapanlardan görüyoruz” dedi.

Onunla birlikte zindana iki genç daha girdi. Onlardan biri, “Ben rüyada şarap yaptığımı gördüm” dedi. Diğeri de, “Ben de başımın üstünde bir ekmek taşıdığımı gördüm. Kuşlar ondan yiyordu. Bunun yorumunu bize bildir. Kuşkusuz biz seni bu işleri iyi bilen biri olarak görüyoruz” dedi.

Onunla birlikte zindana iki delikanlı daha girdi. Onlardan biri dedi ki: Ben (rüyada) şarap sıktığımı gördüm. Diğeri de: Ben de başımın üstünde kuşların yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bunun yorumunu bize haber ver. Çünkü biz seni güzel davrananlardan görüyoruz, dedi.

Onunla birlikte hapishaneye iki genç adam da girdi. Onlardan biri: "(Rüyamda) kendimi şarap yaparken gördüm," dedi. Diğeri: "Ben de başımın üzerinde ekmek taşırken kendimi gördüm, onu kuşlar yiyordu. Bunların yorumunu bize bildir. Seni iyilerden görüyoruz."

Zindana onunla birlikte iki delikanlı daha girdi. Birisi dedi ki: "Rüyada kendimi şarap sıkarken gördüm". Öteki de dedi ki: "Ben de başımın üstünde ekmek taşıdığımı, kuşların da ondan yediğini gördüm. Bize bunun yorumunu haber ver. Çünkü biz seni iyilik edenlerden görüyoruz."

Onunla beraber zindana iki delikanlı daha girdi, birisi ben, dedi: ru'yada kendimi görüyorum ki şarap sıkıyorum, diğeri de ben, dedi: ru'yada kendimi görüyorum ki başımın üstünde bir ekmek götürüyorum ondan kuşlar yiyor, bize bunun ta'birini haber ver, çünkü biz, seni muhsinlerden görüyoruz

Zindana onunla birlikte iki delikanlı daha girdi. (Bu delikanlılardan biri, Mısır melikinin sakisi, diğeri ise ekmekçisiydi ve bu delikanlılar, Mısır melikini zehirlemeye teşebbüs etmekle suçlanıyorlardı. Bu iki delikanlı hapishanede Yûsuf ile aynı yerde kaldılar. Kaldıkları süre içerisinde Yûsuf’un her haliyle çok faziletli bir insan olduğuna şahit oldular. Bir gün, bu iki delikanlı, gördükleri rüyanın tevilini yapması için Yûsuf’un yanına geldiler.) Bunlardan biri (Yûsuf’a,) “Ben (rüyamda) kendimi şarap (yapmak için üzüm) sıkarken gördüm dedi,” diğeri ise, “Ben de (rüyamda) başımın üstünde ekmek taşıdığımı, kuşların da o ekmekten yediğini gördüm, dedi. (Rüyalarını anlatan bu iki delikanlı, rica ederek Yûsuf’a şöyle dediler:) Bunların yorumunu bize bildir. Gerçekten biz seni insanlara iyilik eden (faziletli kimse) lerden olduğunu görüyoruz”.

Onunla birlikte iki genç daha zindana atıldı. Onlardan biri: “Ben, rüyamda kendimi sarhoş edici şey yaparken gördüm.” dedi. Diğeri: “Ben de başımın üstünde ekmek taşıyordum, kuşların da onu yediklerini gördüm. Bize bunu yorumla. Doğrusu senin iyilik eden kimselerden olduğunu görüyoruz.” dedi.

Onunla beraber zindana iki de delikanlı girdi. Bunlardan biri: «Ben rü'yamda kendimi şarab (üzüm) sıkıyor gördüm» dedi. Öbürü de: «Ben de rü'yâmda kendimi başımda ekmek götürüyor, kuşlarda ondan (kekmeleyib) yiyor gördüm», dedi, «Bize bunun ta'bîrini haber ver. Çünkü biz seni iyilik edenlerden görüyoruz».

Onunla berâber zindana iki de genç girmişti. Onlardan biri: “Doğrusu ben(rüyâmda) kendimi görüyorum ki üzüm sıkıyorum!” dedi. Diğeri de: “Doğrusu ben de(rüyâmda) kendimi görüyorum ki başımın üstünde bir ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyor” dedi. (Bunlar:) “Bize bunun ta'bîrini haber ver! Çünki biz seni iyilik edenlerden görüyoruz” (dediler).

Ve (Yusuf zindana atılınca) onunla birlikte zindana iki genç daha girmişti. (Yûsuf’la aynı mekânı paylaşan bu gençler, onun dürüstlüğüne ve rüyaları yorumlamadaki yeteneğine hayran kalmışlardı, bir gün) onlardan biri: “Doğrusu ben (rüyâmda) kendimi görüyorum ki (şaraplık) üzüm sıkıyorum!” dedi. Diğeri de dedi ki; “Ben de kendimi başımın üzerinde ekmek taşıyorken gördüm, kuşlar da ondan yiyordu. Bize onun yorumunu haber ver. Şüphesiz biz seni, iyi davranan (dürüst ve erdemli) kimselerden görüyoruz. *

(*) Lafzen, “o’nunla hapse giren”. Tevrat’taki anlatıma göre (ki bu noktada Kur’an’la bir uyuşmazlık sözkonusu değildir) bu mahpuslardan biri Kral’ın ... Devamı..

Yusuf la beraber iki genç de hapse girmişti. Onlardan biri “(Rüyamda) Kırmızı üzüm sıkarken gördüm” dedi. Diğeri de “Bende (rüyamda) başımın üzerinde ekmek taşırken, bazı kuşların o ekmeği yediklerini gördüm” dedi. İki genç “Bize bu gördüklerimizin yorumunu haber ver. Zira seni iyilik yapanlardan birisi olarak görüyoruz” dediler.

Yusuf’la birlikte zindana iki delikanlı daha girdi. Bunlardan bir dedi: "İşte ben düşümde gördüm, başımda ekmek taşıyormuşum. Kuşlar gelip gelip ondan yiyorlarmış. Bu düşlerin nasıl yorulacağını bize bildirsene. Çünkü, görüyoruz, sen iyilik etmeyi seven bir kimsesin."

Onunla beraber zindana iki köle daha girdi. Onlardan biri rüyada kendimi şarap [⁶] sıkıyor gördüm dedi; diğeri de rüyada ben kendimi, başım üzerinde ekmek taşırken kuşların gelip ondan yediklerini gördüm, dedi. Bunun tâbirini bize bildir. Çünkü seni iyi işleyen kimselerden görüyoruz [⁷] dediler.

[6] Şarap olacak üzüm.[7] Veya bu hususta mahir kimselerden.

Onunla beraber iki genç daha zindana girdi. Onlardan biri, “Muhakkak ben (rüyamda) kendimi şaraplık üzüm sıkarken görüyorum [erânî]” dedi. Diğeri de “Muhakkak ben de (rüyamda) kendimi başımın üzerinde kuşların yediği bir ekmek taşırken görüyorum” dedi. “Bunun yorumunu bize haber ver. Şüphesiz biz seni iyi davrananlardan [muhsinîn] görüyoruz” (dediler).

Zindana, onunla beraber, iki genç daha girdi. Biri, “(Rüyamda) şarap (üzüm) sıktığımı gördüm” dedi. Diğeri “Başımın üzerinde, kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bize bunu yorumla. Doğrusu biz seni, ihsan sahiplerinden görmekteyiz” dedi.

Onunla birlikte, iki genç adam daha zindana girmişti.İkisi de kralın yakın hizmetçisi olan bu insanlar, onu zehirlemeye teşebbüs etmekle suçlanıyorlardı. Yûsuf’la aynı mekânı paylaşan bu gençler, onun dürüstlüğüne ve rüyaları yorumlamadaki yeteneğine hayran kalmışlardı. Birgün,bu iki gençten biri, “Ey Yûsuf! Rüyamda, kendimi şarap yapmak için üzüm sıkarken gördüm.” dedi. Diğeri ise, “Ben de kendimi, başımın üzerinde bir ekmek taşırken gördüm, kuşlar ekmeği gagalayıp yiyorlardı.” dedi. Yûsuf’a ricada bulunarak, Lütfenbunların ne anlama geldiğini bize söyler misin? Gördüğümüz kadarıyla, sen çok iyi bir insana benziyorsun.” dediler.

Onunla birlikte iki genç de Hapishane’ye girdi. Onlardan biri: -“Ben, (rüyamda) şaraplık sıktığımı görüyorum” dedi. Diğer Birisi: -“Ben, başımın üstünde Kuşlar’ın yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı görüyorum. Bize bunun yorumunu bildir! Biz, senin İyilik-Güzellik Eden (Muhsin)ler’den olduğunu görüyoruz” dedi.

Yusuf'la birlikte hapishaneye iki genç daha girmişti. Birisi: " Yahu ben rüyamda kendimi hep şaraplık üzüm sıkarken görüyorum. " Öbürü: " Yahu ben de rüyamda başımda ekmek taşıyorum, bir kuş da gelip hep bu ekmeği gagalıyor. Bunları bize yorumlar mısın? Gördüğümüz kadarıyla sen bu işi iyi biliyorsun. "

Yusuf’la birlikte iki delikanlı daha zindana girdi. Onlardan biri dedi ki: "Ben rüyamda şarap sıktığımı görüyorum!" Öteki: "Ben de rüyamda başımın üstünde ekmek taşıyorum! Kuşlar gelip ondan yiyor. Bunun yorumunu bize haber ver. Zira biz seni güzel davranan, iyi rüya yorumlayanlardan görüyoruz." dedi.

Onunla birlikte hapse iki delikanlı daha girmişti. Onlardan biri “Ben kendimi (rüyamda) içki için (üzüm) sıktığımı görüyorum.” demişti. Diğeri de “Ben de kendimi başımın üzerinde kuşların yemekte (gagalamakta) olduğu bir ekmek taşıdığımı görüyorum.” demişti. “Bunun yorumunu bize bildir! Çünkü biz seni güzel davrananlardan görüyoruz.” (demişlerdi). [*]

Hz. Yusuf’un hapishane arkadaşlarının ondan rüyalarını yorumlamasını istemelerinin muhtemel nedeni daha önce gördüğü rüyayı babasının yorumlamasını ke... Devamı..

Yûsuf’la beraber zindana iki genç daha girmişti. Onlardan biri (Yûsuf’a): “Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördüm.” dedi. Ötekisi de: “Ben de kendimi, başımın üstünde kuşların yediği bir ekmek taşıyorken gördüm.” dedi. (İkisi birden): “(Ey Yûsuf!) Bu rüyayı bize yorumla, çünkü biz seni, kesinlikle iyi bir kimse olarak görüyoruz.” dediler.

ONUNLA beraber iki genç daha girmişti hapse. ³⁵ İşte bu iki gençten biri (bir gün): “Rüyamda kendimi şaraplık üzüm sıkarken gördüm” dedi. Öteki: “Ben de kendimi başımın üzerinde ekmek taşıyor gördüm, öyle ki kuşlar ondan (koparıp koparıp) yiyorlardı”. [Bu iki genç:] [Yusuf’tan] “Bu (rüyaların) gerçek anlamını haber ver bize!” diye rica ettiler, “Çünkü, görüyoruz ki, sen, [rüyaların nasıl yorumlanacağını] iyi [bilen] kimselerdensin”. ³⁶

35 Lafzen, “o’nunla hapse giren”. Tevrat’taki anlatıma göre (ki bu noktada Kur’an’la bir uyuşmazlık sözkonusu değildir) bu mahpuslardan biri Kral’ın s... Devamı..

Zindana onunla beraber iki genç daha girdi. Onlardan biri; “Ben rüyamda kendimi sarhoş eden içecek üzüm suyu sıkarken görüyorum.” Dedi. Diğeri de; “Ben de rüyamda, başımın üstünde ekmek taşıdığımı ve o ekmeği kuşların yediğini görüyorum. Sen bizim rüyalarımızı yorumla. Çünkü biz, senin rüya yorumunu iyi yapan biri olduğunu düşünüyoruz.” dedi. 12/101

O ARADA onunla birlikte iki genç daha hapse girdi. (Bir gün) o iki gençten biri dedi ki: “Rüyamda kendimi şaraplık üzüm sıkarken gördüm.” Diğeri ise; “Ben de rüyamda başımın üzerinde ekmek taşıdığımı, kuşların (da) ondan yediğini gördüm” dedi. (Birlikte şunu talep ettiler): “Bize bu (rüyaların) altında yatan anlamı haber ver! Çünkü biz senin (bu işi) iyi bilen biri olduğunu düşünüyoruz.”

Onunla beraber zindana iki delikanlı daha girdi, onlardan biri: "Ben rüyada şarap sıktığımı gördüm" diğeri de: "Ben de, başımın üstünde ekmek taşıdığımı ve kuşların ondan gagalayarak yediklerini gördüm" dedi ve Yusuf'a: "Bize bunun yorumunu bildir, çünkü biz senin iyilik edenlerden olduğunu görüyoruz" dediler.

Onunla beraber zindana iki delikanlı daha girdi. Biri, "Ben rüyamda sarhoşluk vereni ( üzümü) sıktığımı gördüm" dedi. Diğeri, "Ben de rüyamda başımın üzerinde, kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bize bunun yorumunu haber ver. Şüphesiz biz seni iyilik yapanlardan görüyoruz" dedi.

Ve O'nunla beraber iki genç de zindana girdi. Bunlardan biri dedi ki: «Muhakkak ben kendimi (rüyâda) görüyorum ki, şarap sıkıyorum.» Diğeri de dedi ki: «Ben de kendimi görüyorum ki, başımın üstünde bir ekmek yükleniyorum. Ondan kuşlar yiyor. Bize bunun tâbirini haber ver. Şüphesiz ki, biz seni iyilik sahiplerinden görüyoruz.»

Hapishaneye onunla beraber iki genç de girmişti. Onlardan biri: “Ben rüyamda, kendimi şarap yapmak için üzüm sıkarken gördüm. ”Öbürü de: “Ben de başımın üstünde ekmek taşıdığımı ve bu ekmeği kuşların gagaladığını gördüm. Ne olur, bu rüyamızın tabirini bildir, doğrusu biz seni iyi insanlardan biri olarak görüyoruz. ” dediler.

Baskılar ve tuzaklarla hakikati örtbas etmeye çalışanlar, uzun vâdede asla başarılı olamazlar. Kuyu dibine de atılsa, köleleştirilse, zindana da atıls... Devamı..

Onunla beraber iki genç daha zindana girdi. Onlardan biri dedi ki: "Ben düşümde şarap sıktığımı görüyorum." Öteki de: "Ben de, görüyorum ki başımın üstünde ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyor. Bunun yorumunu bize haber ver, zira biz seni güzel davranan(iyi rü'ya yoran)lardan görüyoruz." dedi.

Yûsufla berâber zindâna iki genç girdi. [¹] Bunlardan biri: "Ben ru'yâda şarâb sıkıyordum" ve diğeri de "Başımın üzerinde ekmek yüklenmişdim. Ondan kuşlar yiyordı. Bu ru'yâlarımızın ta'bîrini bize haber vir, biz seni muhsinlerden (eyi adamlardan) göriyoruz" didiler.

[1] Biri Mısır hükümdârı "Rayan"ın sâkîsi idi. Diğeri aşçısı idi. Melik'i zehirlemekle ithâm olunarak zindâna atılmışlardı. Yûsuf'un zindânda ru'yâ ta... Devamı..

Yusuf’la birlikte iki delikanlı da hapse girmişti. Onlardan biri dedi ki; “Ben rüyada şaraplık üzüm sıktığımı gördüm. Diğeri; “Ben de başımın üstünde ekmek taşıdığımı gördüm. Onu kuşlar yiyordu” dedi. Bunların yorumu konusunda bizi bilgilendirir misin? Görüyoruz ki sen, güzel davrananlardansın.”

Hapse onunla beraber iki genç daha girdi. Onlardan biri:-Rüyamda, şarablık üzüm sıktığımı gördüm, dedi; diğeri: -Başımın üstünde, kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm. dedi, Senin iyi birisi olduğunu görüyoruz. Bizi bunu yorumla.

Onunla beraber zindana iki delikanlı girmişti. Onlardan biri, “Ben rüyamda şaraplık üzüm sıktığımı gördüm” dedi. Diğeri ise, “Ben de başımın üstünde ekmek taşıdığımı ve kuşların ondan yediğini gördüm” dedi. “Bize rüyalarımızı tabir et; çünkü biz seni iyilik yapan bir kimse olarak görüyoruz” dediler.

Onunla birlikte zındana iki genç daha girmişti. Bir tanesi dedi ki: "Rüyada gördüm, şarap sıkıyordum." Öteki de şöyle dedi: "Ben de gördüm ki, başımın üstünde ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyor. Bunun yorumunu bize bildir. Biz senin, güzel düşünüp güzel davrananlardan olduğun kanısındayız."

girdi anuñ-ile zindāna iki ķul eyitti ikısinüñ birisi “ bayıķ ben gördüm ya'nį düşde śıķarıdum. süci.” daħı eyitti, daħı biri “bayıķ ben gördüm beni götürür-idüm başum üstine epmek yir ķuş andan. ħaber vir bize tefsirin ya'nį ŧā'bįrin bayıķ biz görürüz eylük eyleyicilerden.”

Bilesince girdi Yūsufuñ zindāna iki yigit, melik ḳullarından. Birisi eyitdi:Ben düş gördüm ki süci çıḳarur‐men. Birisi de eyitdi: Ben düşümdegördüm ki başım üstine etmek götürmişem ḳuşlar yir andan. Ḫaber vir bizeanuñ ta‘bīrini, biz seni yaḫşılardan görürüz, didiler.

Onunla birlikdə iki cavan oğlan da (padşahı zəhərləməyə cəhd göstərməkdə ittiham edilmiş şah sarayının saqisi və aşpazı) zindana atıldı. (Gənclər Yusifin çox gözəl yuxu yozduğunu bildikdən sonra) onlardan biri (şərab paylayan) dedi: “Mən (yuxuda) gördüm ki, şərab (üçün üzüm) sıxıram”. Digəri (aşpaz) isə belə dedi: “Mən gördüm ki, başımın üstündə çörək aparıram, quşlar da ondan yeyir. Gəl bu yuxunu bizə yoz. Biz, həqiqətən, sənin yaxşı adamlardan olduğunu görürük!”

And two young men went to prison with him. One of them said: I dreamed that I was pressing wine. The other said I dreamed that I was carrying upon my head bread whereof the birds were eating. Announce unto us the interpretation, for we see thee of those good (at interpretation).

Now with him there came into the prison two young men.(1685) Said one of them: "I see myself (in a dream) pressing wine." said the other: "I see myself (in a dream) carrying bread on my head, and birds are eating, thereof."(1686) "Tell us" (they said) "The truth and meaning thereof: for we see thou art one that doth good (to all)."(1687)

1685 Now opens another chapter in Joseph's life. The Plan of Allah develops. The wicked might plot; the weak might be swayed by specious arguments: b... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.