Vekâle nisvetun fî-lmedîneti-mraetu-l’azîzi turâvidu fetâhâ ‘an nefsih(i)(s) kad şeġafehâ hubbâ(en)(s) innâ lenerâhâ fî dalâlin mubîn(in)
Şehirdeki kadınlar, azizin karısı, kölesinden murat almak istemiş, sevgi, bütün kalbini kaplamış, görüyoruz ki o, apaçık bir sapıklıkta dediler.
Şehirde (birtakım) kadınlar: "Aziz (Vezir)’in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş. Öyle ki (şehvet tutkulu) sevgi onun bağrına sinip oturmuş... Biz doğrusu onu açıkça bir sapkınlık içinde görüyoruz" diyerek (dedikodu yapmaktalardı).
Şehirde olayı duyan bir takım kadınlar birbirleriyle: “Azizin karısı, genç kölesinin gönlünü çelmeye kalkmış, kölesine olan aşkı yüreğinin derinliğine işlemiş; doğrusu biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz” diye dedikodu yapıyorlardı.
Şehirdeki kadınlar fikir birliği etmişçesine:
“Şu devletlü vezirin karısı, genç kölesine, sık sık yakınlık gösterip hile yaparak sahip olmaya kalkışıyormuş. Yûsuf'un sevdası onun yüreğini yakıp kavuruyormuş. Kadını açıkça yoldan çıkmış biri olarak görüyoruz.” dediler.
Şehirde birtakım kadınlar: "Azizin hanımı kendi uşağının nefsine yaklaşmak istiyormuş. Sevgi onun bağrını yakmış. Doğrusu biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz" dediler.
Şehirde (birtakım) kadınlar: 'Aziz (Vezir)'in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş. Öyle ki sevgi onun bağrına sinmiş. Doğrusu onu açıkça bir sapıklık içinde görüyoruz.' dedi.
Şehirdeki bir takım kadınlar da dediler ki: “- Vezir'in karısı, delikanlısının nefsine yaklaşmak istiyormuş. Ona olan aşkı, kalbinin içine nüfuz etmiş. O hanımı görüyoruz ki, çıldırmış besbelli...
Ve şehirde olan bir grup kadın: “Bakanın hanımı, hizmetkârını elde etmeye çalışıyor. Yusuf’un sevgisi, onun kalbine işlemiş. Şüphesiz biz onu apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
Şehirde bazı kadınlar şöyle dedikodu yapmaya başladılar: “Azizin karısı genç uşağının nefsinden gönlünü eğlendirmek istemiş. Aşktan yüreğinin zarı delinmiş. Biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz.”
Bir takım kadınlar, şehir içerisine: «Başkanın karısı kölesinden dilek almak istemiş, kölenin sevgisi yüreğine işlemiş, onu açık sapkınlıkta görürüz» diye yaydılar
Şehirde birtakım kadınlar: “Vezirin karısı, (hizmetçisi olan) genç (delikanlı) kölesinin gönlünü çelmeye kalkmış. Öyle ki Yusuf'un sevdası onun kalbine işlemiş. Doğrusu biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
Şehrin kadınları vak’ayı biri birilerine anlatıyorlar idi " ’Azîz’in karısı delice sevdiği kölesinden istifâde itmek istemiş âşikâr bir dalâlete düşmüş" diyorlardı.
Şehirde bir takım kadınlar: "Vezirin karısı kölesinin olmak istiyormuş; sevgisi bağrını yakmış; doğrusu onun besbelli sapıtmış olduğunu görüyoruz." dediler.
Şehirde birtakım kadınlar, “Aziz’in karısı, (hizmetçisi olan) delikanlısından murad almak istemiş. Ona olan aşkı yüreğine işlemiş. Şüphesiz biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
Şehirdeki bazı kadınlar, “Aziz’in karısı, hizmetindeki genç ile birlikte olmak istiyormuş; (Yûsuf’un) sevdası kalbine işlemiş! Biz onu gerçekten açık bir sapkınlık içinde görüyoruz” dediler.
Şehirdeki bazı kadınlar dediler ki: Azizin karısı, delikanlısının nefsinden murat almak istiyormuş; Yusuf'un sevdası onun kalbine işlemiş! Biz onu gerçekten açık bir sapıklık içinde görüyoruz.
Şehirde bir takım kadınlar: "Valinin karısı hizmetçisini baştan çıkarmaya çalışıyor," dediler, "Ona çılgıncasına aşık. Onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz."
Şehirde bazı kadınlar da "Azizin karısı, delikanlısından murad almaya kalkmış, sevgi yüreğini yakıp kavuruyormuş, görüyoruz ki, kadın çıldırmış besbelli..." dediler.
Şehirde bir takım kadınlar da Azîzin karısı, dediler: delikanlısının nefsinden murad isteyormuş ona aşkından yüreğinin zarı çatlamış, karı bes belli çıldırmış
Şehirde birtakım kadınlar (şöyle) dediler: “Vezirin karısı, (hizmetçisi olan) delikanlısının nefsinden murad almak istemiş. Ona olan sevdası, yüreğine işlemiş. Şüphesiz biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz.”
Ve şehirdeki bir takım kadınlar: “Azizin hanımı, genç hizmetlisiyle birlikte olmak istemiş; delikanlının sevgisi yüreğine işlemiş. Onu açıkça sapıtmış görüyoruz.” diye dedikodu yaptılar.
Şehirdeki bir kısım kadınlar: «Azîzin karısı, delikanlısının nefsinden murad almak istiyormuş. Sevgi, yüreğinin zarına işlemiş! Görüyoruz ki o, muhakkak apaçık bir sapıklıkdadır» dedi (ler).
Şehirdeki birtakım kadınlar ise dedi ki:(2) “Vezîrin karısı, delikanlısının nefsinden murâd almak istiyormuş. Doğrusu (ona duyduğu) aşk, kalbine işlemiş. Muhakkak ki biz, onu apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.”
Şehirde birtakım kadınlar: ’Azizin (vezirin) hanımı kendi uşağının nefsine yaklaşmak istiyormuş. Sevgi onun bağrını yakmış. Doğrusu biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz’ dediler.
Şehirdeki kadınlar (kendi aralarında) “Azizin karısı, hizmetçi gençlerden birisini arzulamış, sevgisinden dolayı ona gönlü kaymış. Biz o kadını açıkça bir sapıklık içinde görüyoruz” demişlerdi.
Kentin bir takım kadınları şöyle dediler: "Vezirin karısı kölesinin olmak istiyormuş. Kölenin sevgisi bağrını yakmış. Besbelli, iyice azıtmış."
Şehirdeki birtakım kadınlar dediler ki: “Vezir [Aziz]’in karısı genç kölesini elde etmek/ondan murat almak istemiş. Onun sevgisiyle yanıp tutuşuyormuş. Muhakkak ki biz onu apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.”
Şehirde bir takım (sosyete) kadınlar, (kışkırtmak için), “Azizin karısı, delikanlısının nefsinden murat almak istiyormuş; (adeta) delikanlının sevgisi kalp perdesini yırtıp yüreğine sinmiş. Biz doğrusu onu açıkça bir sapıklık içinde görmekteyiz” dediler.
Şehirdeki saray çevresine mensup bazı kadınlar, kendi aralarında, “Duydunuz mu? Vezirin karısı, kölesine göz koymuş; onun aşkıyla yanıp tutuşuyormuş. Ne ayıp, âşık olmak için bula bula bir köleyi mi bulmuş? Bize öyle geliyor ki, bu kadın düpedüz sapıtmış!” diyorlardı.
Şehir’deki kadınlar da:
“Azîz’in karısı, genç hizmetçisinin nefsinden istekte bulunmuş! Kara sevdaya tutulmuş! Biz, onu açık bir sapkınlık içinde görüyoruz” dediler.
Şehirde olup bitenleri duyan kadınlar: " Vezirin hanımı kölesine asılmış. Delikanlı, yüreğini hoplatmış kadının. Herhalde zavallı bunalıma girmiş olmalı. "
Olay gizli kalmamış birtakım kadınlar: "Aziz’in karısı uşağıyla aşk yaşamak istemiş! Sevda onun bağrını yakmış! Biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz." diyerek konuşmaya başlamışlardı.
Şehirdeki bazı kadınlar şöyle demişti: “Aziz’in hanımı cinsel olarak delikanlısından yararlanmak istiyormuş. (Yusuf’un) sevdası onu tamamen kaplamış! Doğrusu biz onu apaçık bir şaşkınlık içinde görüyoruz.” [*]
O şehirdeki kadınlar: “Vezirin karısı kendi uşağına yaltaklanıyormuş hatta uşağının sevgisi onun gönlüne yerleşmiş. Biz doğrusu onu apaçık bir sapıklık içerisinde görüyoruz.” dediler.
VE ŞEHİRDE kadınlar [birbirleriyle]: “Falan kişizadenin karısı genç kölesinin gönlünü çelmeye kalkmış!” diye dedikodu etmeye başladılar, “Tutkudan yüreği paralanmış kadının; doğrusu, açıkça yoldan çıkmış biri olarak görüyoruz onu!” ²⁷
Şehirde bazı kadınlar; “Azizin hanımı, kölesinden murat almak istemiş, belli ki ona olan aşkı yüreğini yakmış, ona sırılsıklam âşık olmuş. Biz onun iyice azıtmış olduğunu görüyoruz.” dediler. 49/11-12
VE ŞEHİRDE hanımlar (birbirine) şöyle dedi: “Malum yöneticinin[¹⁸⁴⁸] karısı genç hizmetçisini baştan çıkarmaya yeltenip duruyormuş. Belli ki tutku kadının yüreğine işlemiş.[¹⁸⁴⁹] Bakın: bizim ona dair düşüncemiz işi iyice azıttığı yönündedir.”
Şehirdeki bazı kadınlar: "Zeliha, genç kölesi ile birlik olmak istemiş; Yusuf'un sevdası bağrını yakmış, görüyoruz ki o muhakkak sapıklardan olmuş" dediler. (Dedikodu yapmaya başladılar)
Şehirde birtakım kadınlar: Azizin (Vezir’in) karısı, gencinin (Yusuf’un) nefsinden murâd almak istemiş! O’na sevdalanmış! Biz onu apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz!" dediler.
Ve şehirdeki birtakım kadınlar dedi ki: «Azîz'in refikası, genç kölesinin nefsinden muradını almak istiyormuş. Muhakkak ki, onun yüreğini kaplayan ince deriyi bir sevgi parçalamış. Şüphe yok ki, biz onu elbette bir apaçık sapıklık içinde görüyoruz.»
Şehirde birtakım kadınlar: “Duydunuz mu? ” dediler: “Vezirin hanımı uşağına gönlünü kaptırmış, ondan kâm almak istemiş! Sevda ateşi bağrını yakmış. Kadın besbelli çıldırmış! ”
Şehirde birtakım kadınlar: Vezir'in karısı, uşağının nefsinden murad almak istemiş! Sevda, onun bağrını yakmış! Biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz!" dediler.
Memleketde ba'zı kadınlar, " 'Azîz'in zevcesi kölesinden münâsebet istemiş, onı sevmiş, Zeliha'yı bu haliyle âşikâr dalâletde göriyoruz" didiler.
Şehirdeki kadınlardan bir takımı şöyle dedi: “ O vezirin karısı genç kölesini çok istiyormuş. Aşkı yüreğini kaplamış. Bize göre o, açık bir sapkınlık içindeymiş.”
Şehirde bazı kadınlar:-Vezirin karısı, kölesiyle beraber olmak istiyormuş, onun sevdası bağrını delmiş. Biz, onu açıkça sapıtmış görüyoruz, dediler.
Şehirdeki kadınlar “Azizin hanımı genç kölesinden kâm almak istemiş,” dediler. “Besbelli onun aşkı yüreğine işlemiş. Görüyoruz ki kadın iyice şaşırmış.”
Şehirde bazı kadınlar şöyle konuştular: "Azîz'in karısı, genç uşağının nefsinden gönlünü eğlendirmek istemiş. Aşktan yüreğinin zarı delinmiş. Öyle anlıyoruz ki, kadın tam bir çılgınlığa düşmüş."
daħı eyitti 'avratlar şehr içinde 'azįz 'avratı ister ķulından gendüzini bayıķ terkin urdı anuñ sevmekdin yaña bayıķ biz görürüz anı 'azġunlıķ içinde bellü.”
Daḫı nice ‘avratlar eyitdi Mıṣr şehrinde: Melik ‘avratı kendü ḳulından ya‐manlıḳ istedi, didiler. Yüregin anuñ sevmegi ḳapladı. Taḥḳīḳ biz anı uluazġunluḳ içinde görürüz, didiler.
Şəhərdəki qadınlar dedilər: “Vəzirin övrəti cavanı (cavan qulunu) tovlayıb yoldan çıxartmaq (onunla yaxınlıq etmək) istəyir. (Yusifin) məhəbbəti onun bağrını qan etmişdir. Biz onun açıq-aşkar (doğru) yoldan çıxdığını görürük.
And women in the city said: The ruler's wife is asking of her slave boy an ill deed. Indeed he has smitten her to the heart with love. We behold her in plain aberration.
Ladies said in the City: "The wife of the (great) ´Aziz(1677) is seeking to seduce her slave from his (true) self: Truly hath he inspired her with violent love: we see she is evidently going astray."(1678)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |