8 Eylül 2024 - 4 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûsuf Suresi 13. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâle innî leyahzununî en teżhebû bihi veeḣâfu en ye/kulehu-żżi/bu veentum ‘anhu ġâfilûn(e)

Yakup, onu götürür, giderseniz kederlenirim ben ve korkarım ki siz, ondan gaflet edersiniz de gelip kurt yer onu demişti.

(Hz. Yakub) Dedi ki: "Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzecektir ve siz (oyuna ve koyunlara dalıp) ondan habersiz iken onu bir kurdun (kapıp) yemesinden korkup endişe etmekteyim." (Bu sözlerle Hz. Yakub, farkında olmadan kötü niyetli oğullarına; "Yusuf’u kurt yedi" mazeretini sunuvermişti.)

“Doğrusu onu götürmeniz beni çok üzer. Gözden uzak tuttuğunuz bir anda, O'nu kurdun yemesinden korkuyorum.”

Babaları:
“Onu götürmeniz beni üzer. Korkarım ki onu bir kurt yer de, sizin haberiniz olmaz.” dedi.

Dedi ki: "Onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz kendisinden habersiz iken onu kurdun yemesinden korkarım."

Dedi ki: 'Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum.'

Babaları dedi ki: “- Onu götürmeniz, cidden beni endişeye düşürür. Siz kendisinden habersiz bulunurken onu kurt yemesinden korkarım.”

Yakub: “Sizin onu götürmeniz, şüphesiz beni üzer. Siz ondan habersiz iken, kurdun onu yemesinden korkarım” dedi.

Ya‘kub şöyle dedi: “Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken, onu bir kurdun yemesinden korkarım.”

O dedi ki: «Onu götürmeniz bana kaygı veriyor, siz dalgın bulunurken, onu, kurt yemesinden korku duymaktayım ben»

(Babaları/Yâkûb) dedi ki: “Doğrusu onu götürmeniz beni gerçekten üzer (onun yanımdan ayrılmasına dayanamam). Ayrıca dalgınlığınıza denk gelir de kurdun biri onu yer diye korkuyorum.”

Ya’kûb aleyhisselâm: "Ben ânı size tevdî’ ider isem mahzûn olurum korkarım siz gâfil bulundığınız bir zamânda kurd ânı parçalar." didi.

Babaları, "Onu götürmeniz beni üzüyor; siz farkına varmadan onu kurdun yemesinden korkarım" dedi.

Babaları, “Doğrusu onu götürmeniz beni üzer, siz ondan habersiz iken onu kurt yer, diye korkuyorum.”

Babaları, “Doğrusu onu götürmeniz beni endişelendiriyor; farkında olmadığınız bir sırada onu kurt yer diye korkuyorum” dedi.

(Babaları) dedi ki: Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken onu bir kurdun yemesinden korkarım.  

 Hz. Peygamber’den nakledilen bir hadiste belirtildiği gibi Ya’kub (a.s.): «Onu kurdun yemesinden korkarım» şeklindeki bu sözü ile farkında olmadan on... Devamı..

Dedi ki: "Onu götürmeniz beni endişelendirir. Korkarım ki haberiniz yokken onu kurt yer."

Babaları dedi ki: "Onu götürmeniz beni üzer, korkarım ki onu kurt yer de sizin haberiniz bile olmaz."

Beni, dedi: onu götürmeniz her halde mahzun eder ve korkarım ki onu kurt yer de haberiniz olmaz

(Babaları) dedi ki: “Onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz kendisinden habersiz iken onu bir kurt yer, diye korkuyorum.”

“Onu götürmeniz beni tasalandırır.” dedi. “Sizin ondan habersiz olduğunuz bir sırada kurdun onu yemesinden korkarım.”

Dedi: «Onu götürmeniz muhakkak ki beni tasaya düşürür. Siz kendisinden gaafil, gaafil bulunurken onu kurt (gelib) yemesinden korkarım».

(Ya'kub) dedi ki: “Onu götürmeniz beni hakikaten üzer; çünki siz ondan habersiz kimseler iken, onu kurdun yemesinden korkarım!”

(Babaları) dedi ki: Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken onu bir kurdun (kapıp) yemesinden korkarım. *

(*) Yakūb aleyhisselâm aslında oğullarına güvenmediği halde, bunu hissettirmeme nezaketini göstermiş, gerekçe olarak, onlar farkında olmadan Yûsuf’u k... Devamı..

Babaları “Onu götürmeniz beni üzüntüye (endişeye) sevk ediyor. Siz işlerinize dalıp yalnız bıraktığınızda onu bir kurdun kapıp yemesinden korkuyorum” dedi.

Yakup dedi: "Çünkü sizin Yusuf’u alıp götürmeniz ne de olsa beni kaygılandırır. Sizin dalıp gittiğiniz bir sırada korkarım kurt gelip onu yemesin."

Yakup: «— Onu alıp götürmeniz beni mahzun eder [⁸], korkarım ki siz dalgın bir halde iken onu kurt yer» dedi.

[8] Çünkü ayrılığına dayanamam.

(Babaları), “Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Korkarım sizin haberiniz yokken onu kurt yer” dedi.

(Babaları) Dedi ki: “Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum.”

Babaları, “Onu götürmeniz beni gerçekten çok üzer. Çünkü onun bir an bile yanımdan uzak kalmasına dayanamam. Ayrıca, gideceğiniz yer tehlikelerle dolu. Sizbaşka işlerle meşgul olurken, bir anlık dalgınlığınıza denk gelir de, kurdun biri onu kapar diye endişe ediyorum!” dedi.

-“Onu götürmeniz gerçekten beni çok üzüyor! Korkarım, siz ondan gâfilken / dikkatsizken / tedbirsizken onu Kurt yer!” dedi.

Baba: " Sanki onu götürürseniz çok üzülecek gibiyim. Oyuna falan dalarsınız da onu kurt yer diye korkuyorum. "

Yakup: "O’nu götürmeniz beni üzer. Korkarım! Siz oyuna eğlenceye dalmışken O’nu kurt yer!" dedi.

(Babaları) “Onu götürmeniz şüphesiz ki beni üzer. Siz ondan habersizken onu bir kurdun yemesinden korkarım.” demişti.

(Yâkûb): “Ben gerçekten onu götürmenize dayanamam,¹ (ayrıca) sizin haberiniz yokken onu bir kurdun yemesinden de korkarım.” dedi.²

1 Âyetin bu bölümü, “Ben gerçekten, onun ayrılığına dayanamam.” diye tercüme edilebilir. 2 Hz. Yâkûb, böyle söyleyerek; onların Hz. Yûsuf’u kuyuya att... Devamı..

“Doğrusu, o’nu götürmeniz beni kaygılandırıyor” diye karşılık verdi [Yakub], “gözden uzak tuttuğunuz bir anda o’nu kurdun kapmasından korkuyorum!”

Babaları onlara: “Onu alıp götürmeniz, beni kaygılandırır. Korkarım ki dalgın olduğunuz bir anda onu kurt kapar götürür.” dedi.

(Yakub) dedi ki: “Bakın, onu götürmeniz beni endişelendiriyor: Siz dalgınlıkla onu ihmal edersiniz de, sonunda onu kurt kapar diye korkuyorum.”[¹⁸³⁴]

[1834] Bazen aşırı sakındığınız bir şeyin elinizden uçma gerekçesini de onun hasımlarına siz verirsiniz.

(Babaları ise) "Onu alıp kırlara götürmeniz, elbette beni çok tasalandırır, siz ondan gafil iken (aranızda oyun oynarken) bir kurdun gelip onu yemesinden korkarım" diyerek izin vermekte endişesini dile getirdi.

(Ya’kûb) Dedi ki: "Onu götürmeniz beni üzer; korkarım ki, sizin haberiniz yokken onu kurt yer!"

Dedi ki: «O'nu alıp götürmeniz şüphesiz ki beni mahzun eder. Ve siz ondan gâfil bulunduğunuz halde O'nu kurdun yemesinden korkarım.»

Babaları: “Onu götürmeniz beni meraklandırır. Korkarım ki siz farkında olmadan, onu kurt yer. ” dedi.

(Ya'kub) Dedi ki: "Onu götürmeniz beni üzer; korkarım ki, sizin haberiniz yokken onu kurt yer!"

Ya'kûb: "Onı alub götürmeniz beni mahzûn ider. Korkarım ki ondan gâfil oldığınız bir sırada onı kurd yer" didi.

Dedi ki “Aslında ben, alıp götürürsünüz dalgın bir anınızda onu kurt yer, diye kaygılanıyorum”

Babaları: -Eğer onu götürürseniz tasalanırım. Siz ondan habersizken, Onu bir kurt yemesinden korkarım, dedi.

Babaları “Onu alıp götürmeniz beni üzer,” dedi. “Siz farkında olmadan onu kurt yer diye korkuyorum.”

Dedi ki: "Onu götürmeniz beni çok çok üzer. Ve korkarım ki siz ondan habersiz bir haldeyken onu kurt yer."

eyitti: “bayıķ ben ķayġulu eyler beni kim ildesiz anı daħı ķorķarın kim yiye anı ķurt siz andan ġāfiller-iken.”

Ataları eyitdi: Beni ḳayġuya ve ḥasrete ḳarışdurursız, anı alup gitmeñ. Daḫıḳorḳarın ki anı ḳurt yiye, siz andan ġāfil‐iken.

(Yə’qub) dedi: “Onu aparmağınız məni çox mə’yus edər (ayrılığına dözə bilmərəm). Qorxuram ki, onu qurd yeyə, siz də xəbər tutmayasınız!”

He said: Lo! in truth it saddens me that ye should take him with you, and I fear lest the wolf devour him while ye are heedless of him.

(Jacob) said: "Really it saddens me that ye should take him away: I fear lest the wolf should devour him while ye attend not(1644) to him."

1644 Jacob did not know the precise plot, but he had strong misgivings. But how could he put off'these brethren? If they were driven to open hostility... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.