7 Eylül 2024 - 3 Rebiü'l-Evvel 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûsuf Suresi 12. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ersilhu me’anâ ġaden yerta’ veyel’ab ve-innâ lehu lehâfizûn(e)

Yarın onu bizimle yolla da bolbol yesin, içsin, oynasın ve biz onu mutlaka koruruz.

"Sen onu yarın bizimle (beraber kırlara) gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup-gözetiriz."

Bırak O'nu yarın bizimle gelsin, gezip oynasın; onu koruyup gözeteceğimizden hiç endişen olmasın!”

“Yarın onu bizimle gönder. Gezsin, bol bol yesin, içsin, oynasın. Kesinlikle biz onu koruyacak güce sahibiz.” dediler.

Yarın onu bizimle birlikte gönder gezsin ve oynasın. Biz onu mutlaka koruruz."

'Onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup-gözetiriz.'

Yarın, onu bizimle beraber (gezintiye) gönder de gezsin oynasın, muhakkak biz onun koruyucularıyız.”

Yarın onu bizimle beraber gönder; yesin, içsin, oynasın. Ve şüphesiz, biz onu koruruz.”

“Yarın onu bizimle beraber gönder de, bol bol gezsin, oynasın. Biz onu mutlaka koruruz.”

Yarın gönder bizimle de, gezsin, oynasın, biz onu gözetiriz»

Yarın onu bizimle beraber gönder de (kırlarda) gezip eğlensin. Bizim onu koruyacağımızdan kuşkun olmasın.

11, 12. Bir gün birâderleri babalarına "Bize Yûsuf’ı niçün tevdî’ itmiyorsın biz âna karşu hayırhâhız, yârın bizimle gitmesine müsâ’ade it o meyve yir ve oynar biz de ânı muhâfaza ideriz." didiler.

11,12. Bunun üzerine "Ey babamız! Yusuf'un iyiliğini istediğimiz halde, onu niçin bize emniyet etmiyorsun? Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin oynasın, biz onu herhalde koruruz" dediler.

“Yarın onu bizimle beraber gönder de gezip oynasın. Şüphesiz biz onu koruruz.”

Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin içsin, oynasın; onu mutlaka koruruz.”

Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka koruruz.»

"Onu bizimle birlikte yolla ki koşup oynasın. Kuşkusuz biz onu koruyacağız."

"Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin, oynasın. Kesinlikle biz onu koruruz."

Yarın bizimle beraber gönder gezsin oynasın şüphesiz, biz onu gözetiriz

Sen onu yarın bizimle (beraber kır gezisine) gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup gözetiriz.”

“Onu, yarın bizimle beraber gönder. Dilediğince gezip eğlensin. Biz ona sahip çıkarız.”

«Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin, oynasın. Şübhesiz biz onun koruyucularıyız».

“Yarın onu bizimle berâber gönder; bol bol yesin (içsin), oynasın! Şübhe yok ki biz, onu gerçekten muhâfaza edicileriz.”

Yarın onu bizimle beraber (kıra, gezintiye) gönder de (bizimle beraber) bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka koruruz.»

“Yarın onu bizimle beraber gönder gezsin, oynasın. Biz onu koruruz” dediler.

Yarın Yusuf’u bizimle birlikte gönder. Yesin içsin, koşsun, oynasın. Biz ona bakarız."

Yarın onu bizimle beraber kıra gönder ki bizim ile yiyip içsin, gülüp oynasın. Biz onu her halde saklarız.

“Yarın onu bizimle beraber gönder, gezsin oynasın. Muhakkak biz onu koruruz.”

“Sen onu yarın bizimle gönder de gönlünce gezsin ve oynasın. Kuşkusuz biz onu koruyup gözeticileriz.”

“Yarın çıkacağımız gezintide onun da bize katılmasına izin ver de, çocukcağız kırlarda, bayırlarda gönlünce gezip oynasın. Sen hiç merak etme, biz onu gözümüz gibi koruruz!”

“Yarın onu bizimle birlikte gönder! Otlasın, oynasın! Biz, onun için koruyucularız”.

Yarın onu bizimle bırak da koşsun oynasın. Biz ona kol kanat oluruz. "

"Yarın O’nu bizimle beraber kıra gönder! Gezsin, oynasın, biz O’nu gözetleriz! Her türlü kötülükten koruruz!"

Yarın onu bizimle birlikte gönder de bol bol gezsin, oynasın! Biz onu mutlaka koruruz.”

“Sen onu yarın bizimle gönder. Gönlünce yesin-içsin, oynasın. Biz onu kesinlikle koruruz.” (dediler.)

Bırak o’nu yarın bizimle gelsin, gezip oynasın; o’na göz kulak olacağımızdan en küçük bir şüphen olmasın!”

“Yarın onu bizimle beraber gönder, doyasıya gezsin, oynasın. Biz onu gözümüz gibi koruruz.” dediler.

Bırak onu, yarın bizimle birlikte koşup oynasın; bizim onu koruyacağımızdan en ufak kuşkun olmasın.”

Yarın onu bizimle beraber kıra gönder de, bol bol yesin içisin oymasın, kuşkusuz biz onun koruyucularıyız" dediler.

Yarın onu bizimle beraber gönder de gezip oynasın. Şüphesiz biz onu koruruz. (dediler).

«O'nu yarın bizimle beraber gönder, bol bol meyve yesin ve oynasın. Ve şüphe yok ki, biz O'nu elbette muhafaza edicileriz.»

11, 12. (Onlar buna karar verdikten sonra bir gün babalarına varıp: ) “Sevgili Babamız! dediler, sen neden güvenip de Yusuf'u bize emanet etmiyorsun. Oysa biz onu çok seviyoruz. Ona samimiyetle bağlıyız. ” “Yarın onu bizimle gönder, gezsin oynasın, biz ona çok iyi sahip çıkarız. ”

Yarın onu da bizimle beraber (kıra) gönder, gezsin, oynasın; biz onu elbette koruruz.

Yârın onı bizimle berâber gönder, meyvelerden yisün ve oynasun. Biz onı muhâfaza ideriz" didiler.

Yarın onu bizimle gönder de yesin içsin, eğlensin. Biz onu iyi koruruz.”

Yarın onu da bizimle beraber gönder. Gezsin, oynasın, biz onu koruruz, dediler.

“Onu yarın bizimle gönder de gezip oynasın. Biz ona göz kulak oluruz.”

"Yarın onu bizimle gönder, gezip oynasın. Kuşkun olmasın biz onu çok güzel korur, gözetiriz."

“viribi anı bizüm ile irte otlayor ya'nį yimiş yiye daħı oynaya daħı bayıķ biz anı śaķlayıcılaruz.”

Gönder Yūsufı bizümle ṭañla ṣaḥrāya. Yirüz, içerüz, oynaruz daḫı biz anıṣaḳlaruz, didiler.

Sabah onu bizimlə birlikdə (çölə gəzməyə) göndər, qoy oynayıb əylənsin, gözü-könlü açılsın. Biz onu mütləq qoruyacağıq!”

Send him with us tomorrow that he may enjoy himself and play. And lo! we shall take good care of him.

"Send him with us tomorrow to enjoy himself and play, and we shall take every care of him."(1643)

1643 They did not expect their protestations to be believed. But they added an argument that might appeal both to Jacob and Joseph. 'They were going t... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.