8 Eylül 2024 - 4 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yûsuf Suresi 11. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâlû yâ ebânâ mâ leke lâ te/mennâ ‘alâ yûsufe ve-innâ lehu lenâsihûn(e)

Onlar, baba demişlerdi, ne diye Yusuf'u emniyet etmiyorsun bize ve biz, hiç şüphe yok ki ona öğütler vermedeyiz.

(Bu karara vardıktan sonra) "Ey babamız," dediler. "Sana ne oluyor ki, Yusuf’a karşı bize güvenmiyorsun? Oysa gerçekte biz, onun iyiliğini isteyenleriz."

Bu görüşte birleştiler ve bunun üzerine babalarına: “Ey baba!” dediler. “Biz Yûsuf'un iyiliğini isteyen kimseler olduğumuz halde, neden O'nun hakkında bize güvenmiyorsun?

Oğulları :
“Ey babamız, neden, Yûsuf'la ilgili bize güvenmiyorsun? Oysa ki, biz ona iyi davranıyor, onun iyiliğini istiyoruz.” dediler.

(Babalarına gidip) dediler ki: "Ey babamız! Ne oluyor da, Yusuf'a karşı bize güvenemiyorsun? Oysa gerçekte biz onun iyiliğini isteyenleriz.

(Bu karara vardıktan sonra) 'Ey Babamız,' dediler. 'Sana ne oluyor, Yusuf'a karşı bize güvenmiyorsun? Oysa gerçekte biz, onun iyiliğini isteyenleriz.'

Sonra babalarına dediler ki: “- ey babamız, sen bize Yûsuf'u neye inanmıyorsun? Doğrusu biz onun için hayır isteyicileriz.

Babalarına gelip dediler ki: “Neden Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun!? Hâlbuki biz onun hayrını isteyenleriz. (Onu alır eğitiriz.)

Dediler ki: “Ey babamız! Sana ne oluyor da Yûsuf hakkında bize güvenmiyorsun? Oysa biz, onun iyiliğini istemekteyiz.”

Dediler ki: «Ey babamız! Bizlere Yusuf'u inanmaz mısın? Biz ona öğütçüyüz

(Bu karara vardıktan sonra babalarına) şöyle dediler: “Ey babamız! Yusuf hakkında bize neden güvenmiyorsun? Hâlbuki biz onun iyiliğini istiyoruz.”

Hz. Yusuf’la ilgili planlarını yaptıktan sonra, babaları Hz. Yakup’a gelerek Yusuf’u da yanlarına alarak bir kır gezisine çıkmak istediklerini söyledi... Devamı..

11, 12. Bir gün birâderleri babalarına "Bize Yûsuf’ı niçün tevdî’ itmiyorsın biz âna karşu hayırhâhız, yârın bizimle gitmesine müsâ’ade it o meyve yir ve oynar biz de ânı muhâfaza ideriz." didiler.

11,12. Bunun üzerine "Ey babamız! Yusuf'un iyiliğini istediğimiz halde, onu niçin bize emniyet etmiyorsun? Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin oynasın, biz onu herhalde koruruz" dediler.

Babalarına şöyle dediler: “Ey babamız! Yûsuf hakkında bize neden güvenmiyorsun? Hâlbuki biz onun iyiliğini isteyen kişileriz.”

Dediler ki: “Ey babamız! Niçin Yûsuf hakkında bize güvenmiyorsun? Oysa biz onun iyiliğini isteyen kimseleriz.

Dediler ki: «Ey babamız! Sana ne oluyor da Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun! Oysa ki biz onun iyiliğini istemekteyiz.

Dediler ki: "Ey babamız, neden Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun? Oysa biz onun candan dostlarıyız."

Dediler ki: "Ey babamız! Sen bize Yusuf için neden güvenmiyorsun? Halbuki biz onun iyiliğini istiyoruz."

Vardılar ey bizim pederimiz, dediler, sen neye bize Yusüfü inanmıyorsun? Cidden biz onun için recaciyiz

(Kendi aralarında bu karara vardıktan sonra, Yûsuf’un kardeşleri, babalarına gelerek, bir kır gezisine çıkmaya karar verdiklerini ve Yûsuf’u da yanlarında götürmek istediklerini söylediler. Babaları bunun tehlikeli olabileceğini söyleyince,) “Ey babamız!” dediler, “Yûsuf hakkında bize neden güvenmiyorsun? Oysa biz (onun kardeşleriyiz ve) her zaman onun iyiliğini isteriz.

“Ey babamız! Yûsuf hakkında neden bize güvenmiyorsun? Oysaki biz onun iyiliğini isteyenleriz.” dediler.

Dediler: «Ey babamız, sen bize Yuusufu neye inanmıyorsun? Halbuki biz onun elbet hayırhahlarıyız».

Dediler ki: “Ey babamız! Sana ne oldu ki Yûsuf hakkında bize güvenmiyorsun? Hâlbuki doğrusu biz, elbette onun iyiliğini isteyenleriz.”

(Bu karara vardıktan sonra babalarına dönüp) "Ey babamız!"dediler, sana ne oluyor, Yusuf’a karşı bize güvenmiyorsun? Oysa biz (ne de olsa onun kardeşleriyiz ve her zaman) onun için samimi davranırız (onu koruruz).’’*

(*) Hz. Yusuf’la ilgili planlarını yaptıktan sonra, babaları Hz. Yakub’a gelerek Yusuf’u da yanlarına alarak bir kır gezisine çıkmak istediklerini söy... Devamı..

Babalarına “Ey Babamız! Yusuf hakkında niçin bize güvenmiyorsun? Biz onun hayata hazırlanması için tavsiyelerde bulunacağız.”

Dediler: "Ey babamız! Neden Yusuf’u bize inanmıyorsun? Oysaki biz onun yalnız iyiliğini isteriz.

Onlar dediler: Baba! Yusuf/u bize neye emniyet etmiyorsun? Biz onun hakkında hayırhahız.

(Babalarına gelerek) dediler ki: “Ey babamız! Neden Yûsuf hakkında bize güvenmiyorsun? Muhakkak ki biz onun hep iyiliğini isteyenleriz [nâsihûn].”

“Ey babamız! Biz onun (Yusuf'un) iyiliğini istediğimiz halde, sen neden Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun?”

Yûsuf’un kardeşleri, babaları Yakup Peygambere gelerek bir kır gezisine çıkmaya karar verdiklerini ve Yûsuf’u da yanlarında götürmek istediklerini söylediler. Babaları, bunun tehlikeli olabileceğini söyleyince, “Ey babamız!” dediler, “Yûsuf hakkında bize neden güvenmiyorsun? Oysabiz ne de olsa onun kardeşleriyiz ve her zaman onun iyiliğini isteriz.”

Dediler ki:
“Ey babamız! Senin neyin var, Yûsuf‘u bize emanet etmiyorsun? Biz, onun için (iyiniyetli, samimi) nasihatçıyız”.

Kardeşler babalarına varıp:" Sevgili babamız! Neden Yusuf'u bize emanet etmiyorsun? Biz ona pekâla bakabiliriz.

Bu fikirde karar kıldılar. Babalarına dediler ki; "Ey babamız! Neden güvenerek Yusuf’u bize emanet etmiyorsun? Oysa biz O’na öğüt verenler olabileceğimiz gibi, biz O’nun daima iyiliğini isteriz!"

(Kardeşler babalarına) şöyle demişti: “Ey babamız! Sana ne oluyor da Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun? [*] Oysa biz onun için samimi olanlarız. [*]

Ayette geçen [lâ te’mennâ] ifadesi nehiy “yasaklama” kalıbında değil [lâ te’menunâ] şeklinde “Bize güvenmiyorsun!” anlamındadır. Bu nedenle [nûn] harf... Devamı..

(Aralarında bu karara vardıktan sonra) “Ey Babamız! Biz Yûsuf’un iyiliğini istediğimiz halde, sen onu niçin bize emanet etmeye güvenmiyorsun.” dediler.

[Bu görüşte birleştiler ve bunun üzerine babalarına:] “Ey babamız!” dediler, “Biz Yusuf’un iyiliğini isteyen kimseler olduğumuz halde, neden o’nun hakkında bize güvenmiyorsun?

Babalarına gelerek: “Ey Babamız, sana ne oldu ki Yusuf konusunda bize hiç güvenmiyorsun? Hâlbuki biz, onun hep iyiliğini istiyoruz.”

(Babalarına dönüp) “Ey babamız!” dediler, “Biz ona samimi ve içten davrandığımız hâlde, neden Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun?

"Ey babamız, Yusuf'u neden bize emanet etmiyorsun? (Sen hepimizin pederisin, Yusuf da bizim kardeşimizdir) Oysa biz onun iyiliğini istiyoruz.

Babalarına şöyle dediler: "Ey babamız! Yûsuf hakkında neden bize güvenmiyorsun? Biz kesinlikle onun iyiliği için nasihat edenleriz. ’’

Dediler ki: «Ey babamız! Sana ne oluyor ki, Yusuf'u bize inanmıyorsun? Ve halbuki, biz O'nun için elbette hayırhâh kimseleriz.»

11, 12. (Onlar buna karar verdikten sonra bir gün babalarına varıp: ) “Sevgili Babamız! dediler, sen neden güvenip de Yusuf'u bize emanet etmiyorsun. Oysa biz onu çok seviyoruz. Ona samimiyetle bağlıyız. ” “Yarın onu bizimle gönder, gezsin oynasın, biz ona çok iyi sahip çıkarız. ”

(Bu fikirde karar kıldılar ve babalarına gelip) Dediler ki: "Ey babamız, neden Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun, oysa biz ona öğüt verenler(onun iyiliğini isteyenler)iz?"

Yûsuf'un kardaşları babalarına: "Ey Bababız! Ne içün Yûsuf'ı bize inanmıyorsun? Halbuki biz ona nasîhat idicilerdeniz (muhâfaza ider ve iyiliğini isteriz).

(Babalarına geldiler ve) “Ey babamız! Neden Yusuf konusunda bize güvenmez oldun? Oysa biz hep onun iyiliğini isteriz” dediler.

-Baba, Sana ne oldu ki Yusuf için bize güvenmiyorsun? Biz, Onun iyiliğini isteriz.

Babalarına dediler ki: “Baba, niçin Yusuf'u bize emanet etmiyorsun? Oysa biz onun iyiliğini istiyoruz.

Dediler ki: "Ey babamız, ne oluyor da Yûsuf konusunda bize güvenmiyorsun. Oysaki biz ona hep öğüt vermekteyiz."

eyittiler: “iy atamuz! n’oldı saña inanmazsın bize yūsuf üzere? daħı bayıķ biz aña eyü dileyicilerüz.”

Ṭanışup eyitdiler atalarına: Ne oldı saña bizden Yūsuf üstine bizüm‐çüninanmazsın, didiler. Daḫı biz aña şefḳat idicilerdenüz, didiler.

Onlar dedilər: “Ata! Biz Yusifin xeyirxahları olduğumuz halda, sən nə üçün onu bizə e’tibar etmirsən?

They said: O our father! Why wilt thou not trust us with Joseph, when lo! we are good friends to him?

They said: "O our father! why dost thou not trust us with Joseph,- seeing we are indeed his sincere wellwishers?( 1642)

1642 The plot having been formed, the brethren proceed to put it into execution. Jacob, knowing the situation, did not ordinarily trust his beloved J... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.