Vemin şerri hâsidin iżâ hased(e)
Ve hasetçinin haset ettiği zaman, şerrinden.
Ve kıskanıp (hıyanete ve zarar vermeye yeltendiği) zaman da, hasetçinin şerrinden (kâinatın Mevlâ’sına sığınırım.)"
Kıskançlıkla zarar vermeye çalışan tüm çekemeyenlerin kendilerine ve başkalarına yapabilecekleri her türlü kötülük ve şerlerden Allah'a sığınırım.”
“Kıskançlığı tuttuğu zaman, hasedin şerrinden Allah'a sığınırım.”
Ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden.
Ve hased ettiği zaman, hasetçinin şerrinden.
Bir de hasedini meydana çıkarıb gereğini yapmağa koyulduğu zaman, kıskancın şerrinden...
Ve kıskandığı zaman, kıskananın şerrinden… (sana sığınırım.)
2,3,4,5. Yarattığı her şeyin şerrinden, kapladığında karanlığın şerrinden, düğümlere üfürenlerin şerrinden, haset edenin haset ettiği zamanki şerrinden.
Tan açtıran Tanrıya sığınırım ben!»
Bir de kıskandığı zaman hasetçinin şerrinden (Allah'a sığınırım)!
1-5. Di ki: "Ben Allâh’ın yaratdığı mahlûkâtın, gafleten basan gicenin, düğümlerin üzerine efsûnla üfleyenlerin ve bize hased iden hasûdların şerlerine karşu şafak’ın hâliki olan Allâh’a sığınırım"
1,2,3,4,5. De ki: "Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasedcilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım."
1,2,3,4,5. De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”
Bir de kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden!”
1, 2, 3, 4, 5. De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!
"Kıskandığı vakit kıskananın şerrinden."
Ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden.
Ve şerrinden bir hâdisin hased ettiği zaman
Ve haset ettiği vakit, hasetçinin şerrinden.”
Ve kıskandığı zaman, kıskananın şerrinden.
Ve hased edenin, hased (ini belli) etdiği zaman, şerrinden.
“Ve hased ettiğinde, hased edenin şerrinden!”
Ve haset ettiği (bu kötü duygusunu eyleme ve pratiğe döktüğü) zaman hasetçinin şerrinden (evrenin Rabbine sığınırım). *
Haset edenin, haset ettiği zamanki şerrinden,
çekemiyenin çekememezliğinden."
4, 5. Düğüm bağlayarak efsun üfüren falcıların şerrinden, nimete haset eden hasutlerin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım.
“Hasetçinin, haset ettiği zaman şerrinden.”⁴
“Ve haset ettiği zaman, hasetçinin şerrinden.”
Vekıskançlığının etkileri ortaya çıkmaya başladığı zaman, kıskancın şerrinden Allah’a sığınırım. Kin, haset, kıskançlık, çekememezlik gibi her türlü ahlâki zaaflara düşmekten ve böyle kimselerin şerrine uğramaktan O’na sığınırım.
Hased ettiği zaman hasedçinin şerrinden!”.
kıskanıp çekemeyenlerin şerrinden.
İnsanlar beni çekiştirebilir. Beni kıskanabilir. Büyük bir çekememezlik içinde iyi günlerine hasret kalırlar. Onlar çekememezlikleriyle çıldırmışçasına kötülük yapmaya çalışırlar. Onların kötülük bulaştırmak için araştırdıkları üzerimde bulunmaz. Çünkü ben gerçekler üzerineyim. Onların kullanabileceği hiçbir yalan, hiçbir ikiyüzlülük bende bulunmaz. Onların bana kötülük edebilmeleri için üzerime yalan atmaları, hakkımda iftirada bulunmaları gerekir. Üzerime atılacak yalan ve iftiralara karşı bir şey yapamam. Onların yalan ve iftiralarına karşılık Rabbime sığınırım. Bilirim ki Rabbim beni gerçeklerle aydınlatır. Onların yalanlarını, iftiralarını gerçeklerle ortaya çıkarır. Belki zaman alır ama yalanları, iftiraları mutlaka ortaya çıkar. Buna bütün kalbimle inanırım. Rabbimin bana bu konuda yardım edeceğine inanırım. Kaldı ki benim onların iftiralarından, yalanlarından, korkmama gerek yoktur. Çünkü kendimle barışık bir insanım. Sözüm kalbimin söylediğidir. Eylemim inancımın eylemidir. Yaptığım insanların iyiliğinedir. Söylediğimden yaptığımdan çıkar beklemem. Rabbimden gelen doğruları insanlara bildirir, elimden geldiğince yardım ederim. İnsanlar üzerinden hiçbir çıkar sağlamam. Yalan, iftira atanların amacı çıkar sağlamaktır. İnançlı varlığım onların çıkar sağlamalarının önünde engeldir. O nedenle beni karalayıp aradan çıkarmak isterler. Ancak onlar beni ne kadar karalamaya çalışırsa çalışsınlar huzursuz olmam. Onların söyleyeceği yapacakları her türlü kötülükten uzak yaşarım. Onların atacağı iftiralar yalanlar boşlukta kalır. Riya ve ikiyüzlülük benim en büyük düşmanımdır. Ben böyle bir yol benimsemişken kim beni yalanlarıyla iftiralarıyla karalayabilir? Sürekli kendimle hesaplaşırım. Rabbim bana hep yardım eder. Rabbimin yardımıyla kıskanç hasetçi insanların tuzaklarından uzak yaşarım.
Kıskançlık duyduğunda kıskancın şerrinden.”
“Ve kıskançlık yaptığında kıskancın şerrinden!”
ve kıskançlık duyduğunda kıskancın şerrinden.” ⁴
Ve kıskandığı zaman hasetçinin şerrinden. 2/213, 5/27…31, 7/201, 12/5
Ve haset ettiğinde[⁵⁹⁴⁶] hasetçinin şerrinden![⁵⁹⁴⁷]
1-5. (Ey Muhammed) De ki: Ben, yarattığı şeylerin şerrinden;
Karardığı, çöktüğü zaman, gecenin şerrinden;
Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden;
Ve haset ettiği zaman, hasetçinin şerrinden,
Ağaran sabahın Rabbine sığınırım.
Ve hased ettiği zaman hasedcinin şerrinden (sana sığınırım).
«Ve hased ettigi zaman haset edenin şerrinden (Hâlık-ı Rahîm'e) sığınırım.»
Ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden.
Ve hased ettiği zaman hasedcinin şerrinden.
"Ve hased iylediği zamân hasedcilerin şerrinden."
bir de çekememezlik ettiği zaman çekemeyenin şerrinden.”
Haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden.
Kıskandığında hasetçinin şerrinden.
Kıskandığı zaman hasetçinin şerrinden..."
daħı yavuz dileyici şerrinden ķaçan yavuz diledi.
ḥāsidler şerrinden ḳaçan ki ḥased ideler.
Və bir də paxıllığı tutanda paxılın şərindən!”
And from the evil of the envier when he envieth.
And from the mischief of the envious one as he practises envy.(6306)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |