Vemin şerri ġâsikin iżâ vekab(e)
Çöküp etrafı kapladığı zaman karanlığın şerrinden.
Karanlığı çöktüğü zaman, gecenin şerrinden (tüm karanlık düşünce ve fitnelerden...)
ortalığı karanlığıyla kuşatıp çöktüğü zaman karanlığın kötülüğünden ve şerrinden,
Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Karanlığı girib çöktüğü zaman, gecenin (içinde işlenib çoğalan) şerrinden,
Her tarafı kaplayan karanlıkların şerrinden,
2,3,4,5. Yarattığı her şeyin şerrinden, kapladığında karanlığın şerrinden, düğümlere üfürenlerin şerrinden, haset edenin haset ettiği zamanki şerrinden.
Düğüm üfleyenlerin şerrinden
(İnsanlığın üzerine kara bulut gibi) çöken (şirk ve cehalet) karanlığının şerrinden
1-5. Di ki: "Ben Allâh’ın yaratdığı mahlûkâtın, gafleten basan gicenin, düğümlerin üzerine efsûnla üfleyenlerin ve bize hased iden hasûdların şerlerine karşu şafak’ın hâliki olan Allâh’a sığınırım"
1,2,3,4,5. De ki: "Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasedcilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım."
1,2,3,4,5. De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”
Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden;
1, 2, 3, 4, 5. De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!
"Çöktüğü zaman karanlığın şerrinden."
Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Ve şerrinden bir Gâsıkın daldığı zaman
Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Ve çöktüğü zaman karanlığın¹ şerrinden,
karanlığı çöküb basdığı zaman gecenin şerrinden,
“Ve karanlığı bastığı zaman, gecenin şerrinden!”
Ve (aklı- iradeyi) bastırdığı zaman zifiri bir (cehalet) karanlığının şerrinden! *
Karanlık bastığında, gece karanlığının şerrinden,
karanlığı basan gecenin korkusundan,
“Karanlık çöktüğü zaman¹ gecenin/yayılmaya başladığında salgın hastalığın şerrinden,”²
“Ve karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden.”
İnsanlığın başına bir kâbus gibi çöken inkâr ve cehâlet karanlığının şerrinden O’na sığınırım. Gerek bâtıl ideolojilerle, gerek din adına uydurulan bidat ve hurâfelerle yıkıma uğratılan gönüllerin yeniden iman nuruyla aydınlanması için “Kur’an eğitimi”ne başlayarak, zihinleri uyuşturup felç eden her türlü bağnazlığa, cehâlete, hurâfeye karşı O’na sığınırım.
Çöktüğü zaman karanlığın şerrinden;
çöken karanlığın şerrinden
Bazen gecenin karanlığı çöktüğü zaman kötülüklerin insana zarar vereceğini düşünürüm. Çünkü karanlık birçok şeyi gizler. Kötülük sahiplerinin gecenin karanlığında hareket etmeleri daha kolaydır. Onlara karşı kendimi güçlendiririm. Rabbime sığınır O’ndan yardım dilerim. Rabbim bana öğretmiştir ki gereken tedbirleri almalıyım. Gecenin karanlığında güçlü olmalıyım. Korkularıma yenilip kendimi koyuvermemeliyim. Bende böyle yaparım. Rabbime olan inancımla güçlenirim. İnanırım ki Rabbim korudukça bana gecelerin kötülükleri asla dokunamaz. Gerçeklere göre düşünmeyen, yalanlar üzerine kurulu hayat yaşayanların cehaletin karanlığında yaptığı kötülükler, Rabbime inandığım müddetçe bana dokunamaz. Rabbim hiçbir kötülüğe sürekli izin vermez. Kötülüklere karşı nasıl mücadele vereceğimizi öretir. Yalanı, yalancıyı tanıtır. Rabbimi dinlersem, dedikleriyle olayları değerlendirirsem, yalan ve yalancılar ortaya çıkar. Yalan ve yalancıların kararttığı dünya, ortaya çıkan yalanlarıyla aydınlığa kavuşur. Rabbim bana bu yolda sürekli yardım eder. Çünkü ben O’na inanmış ve O’na sığınmışımdır. Zulmün karanlığı Rabbime sığındıkça dağılır gider. Bana; zulme karşı inanç, azim, ferahlık gelir. Zulümle mücadele ederken beni hiç bir şey yıldıramaz.
Çöktüğü zaman karanlığın şerrinden,
3,4. “Karanlığı¹ çöktüğü² zaman gecenin şerrinden ve büyücülük yaparak düğümlere üfleyen kimselerin³ şerrinden,”⁴
ve bastıran kapkara karanlığın şerrinden, ²
Ve bastırdığı zaman zifiri cehalet karanlığının şerrinden. 6/39, 14/1
Ve[⁵⁹⁴³] (aklı-iradeyi) bastırdığı zaman zehirli-zifirî bir (cehalet) karanlığının şerrinden! [⁵⁹⁴⁴]
1-5. (Ey Muhammed) De ki: Ben, yarattığı şeylerin şerrinden;
Karardığı, çöktüğü zaman, gecenin şerrinden;
Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden;
Ve haset ettiği zaman, hasetçinin şerrinden,
Ağaran sabahın Rabbine sığınırım.
Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Ve gecenin şerrinden, zulmeti çöküp ortalığı kapladığı zaman.»
Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
"Ve karanlık gicelerin şerrinden"
bastırdığı zaman gecenin[*] şerrinden,
Çöktüğü zaman karanlığın şerrinden ..
Karanlık bastırdığında gecenin şerrinden,
Çöktüğü zaman karanlığın/gelip çattığı zaman göz perdelenmesinin/tutulduğu zaman Ay'ın/battığı zaman Güneş'in/taştığı zaman şehvetin/soktuğu zaman yılanın/ümit kırdığı zaman musibetin şerrinden!
daħı gice şerrinden ķaçan ķarañurdı
daḫı gice şerrinden ḳaçan ki ḳararur,
Zülmətə bürünməkdə olan gecənin (və ya: batan ayın, ziyası sönən ulduzların) şərindən;
From the evil of the darkness when it is intense,
From the mischief of Darkness as it overspreads;(6304)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |